aile içierisndeki kurallar ve iletişim yolları

fırtına

Yeni Üye
Üye
aile içierisndeki kurallar ve iletişim yolları
evde uyulması gereken kurallar çocukların evde uyması gereken kurallar çocukla ilgili nasıl belirlenir ailede uyulması evimizde
AİLE İÇİ KURALLARIN BELİRLENMESİ

Aile içi kurallar, aile bireylerinin birbirleri ile iletişimini, sorumluluklarını, ailenin tertip ve düzenini kısacası aile içi etkileşimi belirleyen önemli bir konudur. Kurallarla ilgili aile içi çatışmaların nedenlerini araştırdığımızda;

  • Koyduğunuz kurallar belirsiz ise,
  • Kuralların uygulanmasında siz tutarsız davranıyorsanız,
  • Koyduğunuz kurallar tek taraflı ise,
  • Koyulan kuralların gerekçelerini belirtmiyorsanız,
  • Kurallar uygulanabilir değilse,
  • Kuralların ihlali durumunda ihlal eden kişi karşılaşacağı sonuçları önceden bilmiyorsa,
  • Kural ihlalinde karşılaşılan sonuçlar adil değilse,
kurallarla ilgili çatışmalar aile içi iletişim problemlerine, sürtüşmelere, düşmanlık ve öfke duygularına, aile fertlerinin kendi dünyasında tek başına yaşamayı (yalnızlığı) tercih etmelerine, yalan söylemeye, güvensizliğe, aile içi yakınlık ve dayanışma duygusunun azalmasına, kısacası mutsuzluklara neden olur.

AİLE İÇİ KURALLARLA İLGİLİ ÇATIŞMA NEDENLERİ:

Kuralların belirsizliği:

Ailede uyulması gereken kuralların açık ve net bir şekilde açıklanmaması durumudur. Örneğin: ''Ev temiz ve düzenli olmalıdır.'' biçimindeki kural belirsiz bir kuraldır. Bu tertip ve düzenin sağlanması konusunda sorumlulukların paylaşımı belirtilmemiştir. Bu kuralın uygulanabilmesi için bu tertip ve düzeni sağlamada annenin görev ve sorumlulukları, çocukların yapması gerekenler, babanın üstleneceği rol tanımlanmalıdır. Bu belirsiz kuralı "herkes kendi odasının düzenli ve temiz olmasını, eşyalarının toplanmasını sağlamakla yükümlüdür." biçiminde açık ve net bir hale getirilebilir.

Bir başka örnek, eve geliş saatleriyle ilgili olarak verilebilir. Belirsiz kural; "Herkes eve zamanında gelmelidir." Bu kuralın açık ve net bir biçimde ifade edilişi şu şekilde olabilir: "Herkes eve kış mevsiminde en geç 19.00, yaz mevsiminde en geç 20.30 da gelmelidir."

Kısacası aile içi kurallar, ailenin anayasasıdır. Bu anayasada yer alan maddeler açık ve net bir biçimde ifade edilmelidir.

Kuralların uygulanması ile ilgili tutarsızlıklar:

Belirlenen kuralların bireyler tarafından farklı algılanması ve yorumlanması tutarsızlıklara neden olur. Bu, özellikle gençlerin neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda kararsızlık yaşamalarına ve dengesiz bir kişilik geliştirmelerine yol açar. Örneğin: Bir davranış anne tarafından kabul edilemezken baba tarafından kabul ediliyorsa, genç kendi içinde çatışmalar yaşayabilir. Hatta bir davranış bir gün anne ya da baba tarafından yorgun oldukları için kabul görmezken, bir başka gün aynı davranışın kabul görmesi de tutarsızlığa bir örnektir.

Kuralların tek taraflı olması:

Aile içi kuralların, sadece anne-baba ya da sadece çocuğa göre belirlenmesi kuralların kabul edilebilirliğini ve uygulanabilirliğini azaltır. Bu durumda, kuraldan hoşnut olmayan bireyler kendilerine haksızlık edildiğini ve önemsiz olduklarını düşünürler. Bireylerin benlik kavramları zedelenir; kızgınlık, öfke, değersiz olma, düşmanlık, saldırganlık, içe kapanma gibi sonuçlara yol açabilir.

Kuralların uygulanabilirliğini artırmak, olumsuz sonuçları önleyebilmek kuralların aile içinde yaşayan tüm bireylerin bir araya gelerek birlikte belirlemeleri ile mümkündür. Her bireyin ihtiyacı, yaşadığı dönemin özellikleri, bireylerin farklılıkları dikkate alınmalıdır. Bu, aile içinde karşılıklı anlayış, sevgi ve saygı ilkesinin yaşama geçirilmesi ile daha da kolaylaşacaktır.

Kuralların uygulanabilir olmaması:

Aile içindeki bireylerin gereksinimleri, günün değişen yaşam koşulları dikkate alınmadan konan kurallar kalıplaşmış ve katılaşmış aile yapısının ortaya çıkmasına neden olur. Kalıplaşmış roller ve katı aile yapısında yetişen bireyler, kalıplaşmış benlik yapıları geliştireceklerinden yeni durumlara uyum sağlayabilme becerisini göstermekte güçlük çekeceklerdir. Örneğin: Çocuğun okul çıkışı ve yolda geçireceği süreler hesaplanıp saat kaçta evde olması gerektiğinin belirlenmesi, İstanbul'da yaşayan ve 16-17 yaşında bir genç ve ailesi için gerçekçi değildir. Çünkü İstanbul'un trafik sorunu, bir gencin arkadaş çevresine verdiği önem hiç dikkate alınmamıştır. Kuralların yasaklara, sorumlulukların zorunluluklara dönüştüğü zamanlarda kuralların uygulanma şansı azalır.

Kuralların ihlali durumunda karşılaşacak sonuçların önceden bilinmemesi ve adil olmaması:
Demokratik aile ortamında ortak görüş ve anlayış çerçevesinde belirlenen kuralların, ihlal edilmesi durumunda karşılaşılacak sonuçlar önceden belirlenir. Bu sonuçların (yaptırımların) adil olmasına özen gösterilir. Bu özen gösterilmediği, kuralların ihlal edildiği durumlarda kuralı ihlal edenle yaptırım uygulayacak kişiler kararsızlık yaşarlar. Dolayısıyla ani tepkiler, adil olmayan ceza ve yaptırımlar ortaya çıkar.

Yine kuralların ihlali durumunda karşılaşılacak sonuçların önceden bilinmemesi kuralların ihlal edilme sıklığını arttırabilir.

Kuralları ihlal eden kim olursa olsun (anne, baba, büyük çocuk, küçük çocuk, erkek çocuk, kız çocuk) aynı yaptırımlarla karşı karşıya kalmalıdır. Kısacası, yaşa ve cinsiyete göre ayrım yapılmamalıdır.

Kuralların nedenlerinin bilinmemesi:

Ailedeki kuralların nedenlerinin bilinmemesi de kurallara olan güveni, bağlılığı azaltacaktır. Her bir kural için yapılacak mantıklı gerekçe ve açıklamalar kuralların benimsenmesini kolaylaştıracaktır. Örneğin: ''Herkes kendi odasının düzen ve temizliğinden sorumludur.'' biçiminde konulan kuralın açıklaması ya da gerekçesi, "Hiç kimse kimsenin hizmetçisi değildir ve evin temiz olabilmesi için herkesin kendi odasını temiz tutmasıyla mümkün olacaktır" biçiminde ifade edilebilir.
 
Geri
Üst