M
Misafir
Forum Okuru
sinema sektörü krize rağmen 2008’i yüzde 30 büyümeyle kapatmayı başardı.
Türkiye’de bir milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan sinema sektörü krize rağmen 2008’i yüzde 30 büyümeyle kapatmayı başardı.
39 milyon bilet satışının gerçekleştiği sektör, bir önceki yıl yüzde 20 olan büyümesini de geride bıraktı. CNN Türk ve Hürriyet’in birlikte hazırladığı "Küresel Krizde Sinemanın Yol Haritası" programında sektör temsilcileri, sinemanın bu yıl bire üç getiri sağladığına dikkat çekerek, "Herhangi bir yatırımcı bu yıl Türkiye’de çekilen filmler için 50 milyon dolar koysaydı, bugün 150 milyon dolar kazanacaktı" dedi. Ebru Baki’nin hazırladığı, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nden Ayşegül Akyarlı Güven’in sorularıyla katkıda bulunduğu programa yapımcı Ezel Akay ile senarist ve oyuncu Levent Kazak konuk oldu.
Dünyada sinemaya yatırım çekmek için getirisi yüksek değişik modeller uygulandığının altını çizen yapımcı Ezel Akay şöyle konuştu: "Bağımsız yapımcılar filmlerine yatırımcı çekmek için o filmin adıyla bir şirket kurup o şirketi borsaya kota ediyor. Ardından da küçük yatırımcılar gelip o şirketten hisse almaya başlıyor. Gişe başarısı yükseldikçe şirketin değeri de artıyor. Böylece bir film yatırımı için 100 dolar koyan küçük yatırımcı, 140 dolar ile ayrılabiliyor. Genellikle filmin adını taşıyan şirket de filmin ticari ömrünün neredeyse yüzde 70’ini tamamladığı üç yılın sonunda kapanıyor. Türkiye’de mevzuat bu işleyişe izin vermiyor ama sistemin burada işlemesi benim en büyük hayalim."
Filmlerin türevi
Senarist Levent Kazak’a göre, borsaya kote böyle filmlerde risklerin azaltılması için birkaç film bir araya getirilerek bir paket oluşturuluyor. Finans dünyasında öne çıkan türev ürünlere benzer bu uygulama sayesinde yatırımcının riski azalmış oluyor. Başarı umudu daha fazla olan filmler ile daha düşük filmler bir pakette toplanıyor. Yatırımcı da tek tek bu filmlere yatırım yapmak yerine, şansını bu paketlerde deneyebiliyor. Kazak "Sistem bağımsız sinemanın yükselmesi için çok önemli bir görev üstleniyor" diyor.
200 milyon bilet
1974 yılında kişi başına yılda ortalama beş defa sinemaya gidildiğini ifade eden Ezel Akay, Türk sinemasının potansiyelini şöyle açıkladı: "50 milyonluk bir ülke olan Türkiye’de o yıllarda 200 milyon bilet satılırdı. Bunu bugüne vurursak, satışların 400 milyon seviyesinde olması gerekirdi. Buradan sektördeki potansiyelin büyüklüğünü görebiliriz. ABD’de filmimi sponsorla kirletmem mantığı var. Bu nedenle ötelenmiş ödemeler gibi finansal modellere dayalı destekler de veriliyor."
haberler
Türkiye’de bir milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan sinema sektörü krize rağmen 2008’i yüzde 30 büyümeyle kapatmayı başardı.
39 milyon bilet satışının gerçekleştiği sektör, bir önceki yıl yüzde 20 olan büyümesini de geride bıraktı. CNN Türk ve Hürriyet’in birlikte hazırladığı "Küresel Krizde Sinemanın Yol Haritası" programında sektör temsilcileri, sinemanın bu yıl bire üç getiri sağladığına dikkat çekerek, "Herhangi bir yatırımcı bu yıl Türkiye’de çekilen filmler için 50 milyon dolar koysaydı, bugün 150 milyon dolar kazanacaktı" dedi. Ebru Baki’nin hazırladığı, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nden Ayşegül Akyarlı Güven’in sorularıyla katkıda bulunduğu programa yapımcı Ezel Akay ile senarist ve oyuncu Levent Kazak konuk oldu.
Dünyada sinemaya yatırım çekmek için getirisi yüksek değişik modeller uygulandığının altını çizen yapımcı Ezel Akay şöyle konuştu: "Bağımsız yapımcılar filmlerine yatırımcı çekmek için o filmin adıyla bir şirket kurup o şirketi borsaya kota ediyor. Ardından da küçük yatırımcılar gelip o şirketten hisse almaya başlıyor. Gişe başarısı yükseldikçe şirketin değeri de artıyor. Böylece bir film yatırımı için 100 dolar koyan küçük yatırımcı, 140 dolar ile ayrılabiliyor. Genellikle filmin adını taşıyan şirket de filmin ticari ömrünün neredeyse yüzde 70’ini tamamladığı üç yılın sonunda kapanıyor. Türkiye’de mevzuat bu işleyişe izin vermiyor ama sistemin burada işlemesi benim en büyük hayalim."
Filmlerin türevi
Senarist Levent Kazak’a göre, borsaya kote böyle filmlerde risklerin azaltılması için birkaç film bir araya getirilerek bir paket oluşturuluyor. Finans dünyasında öne çıkan türev ürünlere benzer bu uygulama sayesinde yatırımcının riski azalmış oluyor. Başarı umudu daha fazla olan filmler ile daha düşük filmler bir pakette toplanıyor. Yatırımcı da tek tek bu filmlere yatırım yapmak yerine, şansını bu paketlerde deneyebiliyor. Kazak "Sistem bağımsız sinemanın yükselmesi için çok önemli bir görev üstleniyor" diyor.
200 milyon bilet
1974 yılında kişi başına yılda ortalama beş defa sinemaya gidildiğini ifade eden Ezel Akay, Türk sinemasının potansiyelini şöyle açıkladı: "50 milyonluk bir ülke olan Türkiye’de o yıllarda 200 milyon bilet satılırdı. Bunu bugüne vurursak, satışların 400 milyon seviyesinde olması gerekirdi. Buradan sektördeki potansiyelin büyüklüğünü görebiliriz. ABD’de filmimi sponsorla kirletmem mantığı var. Bu nedenle ötelenmiş ödemeler gibi finansal modellere dayalı destekler de veriliyor."
haberler
