Pek cok insan Tek ayrilik

Ariza

Yeni Üye
Üye
Pek cok insan Tek ayrilik
Pek Çok İnsan Tek Bir Ayrılık

Bir acıyı; mutluluk değil de, yeni bir acı unutturduğunda, gerçek ağrı asıl o zaman başlıyor... insan soruyor kendisine, “nereden başlasam kanamaya? ” sondan başa mı? baştan sona mı?

Ben baştan sona gidiyorum, öyle yüzleşiyorum kendimle...ve anlıyorum; daha sonraki yanılgıları doğuran, hep o ilk acı! O ilk kaybediş... O ilk gözyaşı... O İlk kez yıkılması bir insanın.... Diğer kaybedişler ise, sadece o “ilk acıyı” hatırlattığı için acıdan sayılıyor! Her şeyiyle gerçek olan aşk, eğer bir kez yaşanıyorsa, “acılar” diye bir şey yoktur aşk serüveninde. Tek bir “acı” vardır....
Yani o ilk kaybediş... o ilk gözyaşı...
Ondan sonrakiler, O ilk acıyı tazeleyen yeni yüzler sadece... yeni bedenlerde karşımıza çıkıp kendisini bize hatırlatıyor, dinmeyen o ilk sancı...! Gömülemeyen o eski yüz....! insan her kaybettiğine “aşık” olmadığı halde, yine de üzülüyor... Onu yeni bir acı, yeni bir kaybediş olarak görüyor. İşte aşkın en büyük numarası bu... Aslında insan her yeni kaybedişte, O ilk kaybettiğine yas tutuyor... Başka bir kılığa giriyor ilk acı. Başka bir ses, başka bir ad, başka bir beden olup çıkıveriyor insanın karşısına. Yoksa bir insan; aşk serüveninde birden fazla kişi yüzünden acı çekecek kadar güçsüz olabilir mi?

Kim bilir kaç kişi seslenmiştir, yeni bir yüze “eski acısının” adıyla? Kim bilir kaç kişi demiştir, “o da böyle kokardı, hareketleri ona ne kadar da çok benziyor” diye. gömülemeyen o ilk aşk, geri tepiyor işte... ve bir çok insan, aslında ömrü boyunca aynı kişiyi seviyor, sadece bedenler farklı... baktığı gözlerin rengi değişik...
ve yeni bir isim...kısacası aşka aşık insan... “bana onu –unutturdu-” diyen birisi, bilmiyor ki; ona o eski mutluluğu, eski günlerini–hatırlattığını-? O eski mutlu günlerini hatırlayan, mutlaka o zamanın –kahramanını- da hatırlayacaktır.... Kimse kimseyi unutturamaz...
Hatırlatır! Yeni olan, sevdiğinin o eski acısını rafa kaldırabilir ancak. eğer kapıda yeni bir ayrılık daha varsa; rafa kalkan o eski acı tekrar iner ait olduğu yere. Ve kişi, o klasik cümleyi kurar; “yine olmadı, yine kaybettim” hayır! İlk kaybedişi, o ilk gözyaşını, ilk yıkılmanı hatırladın hepsi bu.....
o son giden, ilk gidenin bir parçası.... “eski, yiter yenilerde” der bazı insanlar, bazen öyle bir an gelir ki; özellikle de giderken, yeniler eskiyi diriltir.....

Kendimle yüzleşmek için, yola -baştan sona- çıktığımda gördüm ki; ilk kaybedişten öteye gidemiyor insan... Orada çakılı kalıyor. Oysa ben diğerlerine de yanmıştım? İlk kaybedişin acısı kandırmış meğer yılarca beni...
Demek her kaybedişte,ilk ayrılığıma ağlamışım...
 
Demek her kaybedişte,ilk ayrılığıma ağlamışım...

offf harika bi yazı ya,ve çoook doğru :S
tkler paylaşım için...
 
gerçektende harika olmuş parmaklarına sağlık canım ahanda sana +rep:D


beğendin mi gı,dün gece oku dediğimde bunalıma sokma gece gece diyodun:dil::dil::dil:
bendende +rep.ben çok etkilendim gı,sanırım buara gene duygusal takılıyorum :d045: heyt çalın len bandocular hahaha
 
Geri
Üst