Depresyon Nedir?

T

TİTAN

Forum Okuru
Depresyon Nedir?
depresyon, nedir, tanımı, akıl hastalığı mıdır, tedavisi, ile ilgili bilgiler burada melekler



depresyon-37.jpg



Yayınlayacağimiz makale depresyonla ilgili aklınızda ki tüm sorulara cevap verecek melekler :)

Depreyon nedir, akıl hastalığı mıdır, tedavisi nedir,açıklamalar aşağıda :)


Depresyon beynin hastalığıdır, aklın hastalığı diye birşey yoktur.

Depresyonda ki kişilerin beyninde elektriksel, kimyasal, hormonal ve magnetik alan değişiklikleri olmaktadır.Genetik olarak veya çevresel faktörlerden etkilenerek ortaya çıkabilir.

Bu değişiklikler bizim psikolojik diye adlandırdığımız yakınmalara yol açmaktadır. Aslında her yakınmanın açıklaması beyinde biraz önce bahsettiğimiz dengenin bozulması sonucu ortaya çıkmaktadır.

DEPRESYON HASTALIĞININ KADIN VE ERKEKLERDEKİ ORANI NEDİR?

Kadınlarda depresyon görülme oranı erkeklerden 2 kat daha fazladır.

DEPRESYONDAKİ KİŞİLER NELER HİSSEDER?

Hayattan zevk almama, ölme isteği veya intiharı düşünme ve hatta intihar planı olması, hobilerini yapmaktan zevk almama, enerjisinde azalma, ****** enerjisinde azalma, dikkat ve konsantrasyon problemleri, hafıza problemi, iştahında azalma veya artma, kilo kaybı veya fazlalığı. ( normal kilonun %5 fazlası), uyku problemleri (uykuya düşmekte sıkıntı veya uykudayken defalarca uyanma, en çarpıcı olanı sabah 3-4 gibi uyanma, sabah kalkmakta isteksizlik, yataktan çıkmakta isteksizlik), sosyalleşmede azalma, TV gazete takip edemeyecek hale gelebilirler, günlük fonksiyon ve bakımları azalır. Hayata ve kendisine negatif bakma ve suçluluk duyma görülebilir. Klinik depresyondan bahsedebilmek için bu bahsettiğimiz şikayetlerin hepsinin ya da bir kısmının en az 2 hafta sürmesi gerekmektedir.

Columbia Üniversitesinde Depresyon ve Manik depresyon tanı ve tedavisinde Dünyaca ünlü doktorlardan Ronald Fieve ve Donald Dunner’ ın baş asistanı olarak çalıştığım yıllarda; Makyajını düzenli yapıp, depressifim deyip doktor ofisine gelip bir hafta sonra intihar eden bayan hastaların olduğunu; söylerlerdi ve bu tür vakaların doktorları yanıltabileceğinin üzerinde özenle dururlardı.

DEPRESYONDAKİ HASTALARIN %15 i İNTİHAR ETMEKTEDİR. Depresyon hastalarının 2/3 ü intihar düşüncesi taşıyabilir.

Dürtüsel ve başka bir insana zarar verme düşünceleri olabilir.

Depresyonun psikozlu çeşidinde ise hasta, gerçek hayattan kopma gösterir. Halüsinasyonlar ve düşünce bozukluğu gösterebilir.

Manik depresyonda hasta mizaç değişiklikleri yaşar. Depresyondayken birden bire hipomanik diye adlandırdığımız nöbetler yaşar. Bu nöbetler birkaç saat veya gün veya hafta sürebilir. Bu dönemde depresyonun tamamen tersine, depresyondayken yapamadıklarının çok daha fazlasını yapacak yüksek enerjileri olur, hatta uykusuzluk çekmeye başlarlar ve ertesi günü çok yüksek enerji hissederler, ****** enerjileri çok fazla artar, çok konuşkan olurlar, bu dönemde hesapsız alışverişler ve para harcamaları yapabilirler. Düşünceleri çok hızlı gelmeye başlar ,bir işi bitirmeden başka işe başlayabilirler.

Akut manik nöbete girebilirler ve gerçekten kopup halüsinasyonlar ve düşünce bozuklukları gösterip çok agresif olabilirler. Hastaneye yatırılmaları gerekir.

Mevsimsel depresyon denilen çeşidi her sene güneşin azaldığı dönemde ortaya çıkar.

Depresyonda olanların bir kısmı aşırı evham ve somatik şikayetlerle belirti veren Anksiyete Bozukluğu hastalığına da ikinci bir hastalık olarak yakalanabilirler.

Uyuşturucu ve alkol kullanımında maddeye bağlı ikincil depresyon ortaya çıkabilir, bunların bir kısmı madde kullanımından önce depresyondadırlar, madde kullanımı ile depresyon olursa buna dual (ikili) depresyon demekteyiz.

Bazı kişiler çocuklukta veya yetişkinlikte kafalarına darbe alıp bilinç kaybı yaşayarak veya yaşamadan hayatlarının belli bir döneminde kafa travmasına bağlı ikincil olarak depresyon gelişebilir, ve bunlar ilaç tedavisine genelde ya hiç ya da iyi cevap vermezler.

Parkinson hastalarının %40-60 ında depresyon görülmektedir.

Stroke(Beyin felçi, kanama veya damar tıkanmasına bağlı) %50

Alzheimer hastalarının %40

Travma %30

Multipil Skleroz 30%

Doğum sonrası, Epilepsi (Sar,a) AIDS,Tiroid hastalığı,Sistemik Lupus Hastalığı,Vitamin eksikliğine ( B12, B6 C, Folate gibi) bağlı gelişebilir.

Bazı ilaçlara bağlı gelişebilir ( Yüksek tansiyon ilaçlarının bazıları-B Bloker, Reserpin gibi), Kalp ilaçlarının bazıları( Digitalis, veratrum gibi)

Kortizon ve hormonlar (DOĞUM KONTROL HAPI)

Amfetamin grubu ilaçlar (Ritalin)

ANALJEZİKLER( İBUPROFEN, morfin türevi ihtiva edenler)

TEŞHİS NASIL KONULUYOR?

Teşhiste hastanın öyküsü çok önemlidir. Hastanın aile yakınlarında hastalığın olup olmadığı ,eğer hasta yakınları depresyon geçirdiyse onların ilaç kullanıp kullanmadığı, ilaç kullandıysa hangi ilacı kullandığı önem kazanır.

A.B.D. de F.D.A (BESİN GIDA BİRLİĞİ) tarafından onaylı bir sistemi Türkiye’de ilk olarak merkezimiz kullanmaktadır. Beynin Elektriksel aktivitesi Dijital EEG ile kaydedilip New York Üniversitesinin 100 milyon dolardan fazla para harcayıp 20 senelik araştırmalarla geliştirdiği Data Bankası ile hastanın beyin dalgaları Depresyon, Manik Depresyon hastalarının beyin dalgaları ile karşılaştırılır, ayrıca bu kişilerin Geçirilmiş Kafa Travması olup olmadığı bu sistemle tespit edilebilir. Bu sistem, %90-94 yanılmadan objektif olarak bizim klinik tanımıza yardımcı olacak şekilde tavsiyede bulunur. Ayrıca bazı Hipomanik hastalar ilk defa doktorlarına depresyon tablosu ile gelmekte ve antidepresanlar verilince hipomanik nöbetleri tetiklenmektedir. Bu sistemle daha tedaviye başlanmadan bu potansiyel hastalar objektif olarak kolayca tespit edilebilmektedir.

TEDAVİ :

İLAÇ
PSİKOTERAPİ
KOGNİTİF TERAPİ
NEUROFEEDBACK TEDAVİSİ
MAGNETOTERAPİ
MRI TERAPİ
AİLE TERAPİSİ
HİPNOZ
ilaç araştırma çalışmalarında da bizzat bulunduğum için rahatlıkla söyleyebilirim ki ilaçlar %48-68 CİVARINDA BAŞARILI OLMAKTADIR. İlaçların etkisinin en az 3-4 haftada ortaya çıktığını, en az 2 sene kullanmamız gerektiğini ve yan etkilerini unutmamalıyız. Ayrıca ilacın genetik olarak da kişiye uygun olması gerekir.

İlaçsız tedavi isteyen hastalarımız için Neurofeedback beyin eğitim sistemi ile başarılı sonuçlar almaktayız. Bu yöntem kalıcı olarak sorunu 2-3 aylık bir tedavi süresi ile ortadan kaldırabilmektedir ve en güzel tarafı ise yan etkisinin olmamasıdır. Dünyada hiçbir yöntem %100 başarılı değildir. Başarı oranı %60-80 civarındadır. Uyku sorununuz varsa 5-10 seansta uyku merkezinde yapacağımız seanlar sizin rahatça uyumanızı ve sabah dinç kalkmanızı sağlayabilir. Mutluluk merkezindeki çalışma hayattan zevk almanızı, dikkat merkezindeki çalışma dikkatinizi kolayca toparlamanızı, hafıza bölgesindeki çalışma hafızanızdaki sorunların düzelmesini sağlayabilir.

Dr.Tanju Sürmeli
 
Geri
Üst