M
Misafir
Forum Okuru
2009 ilkbahar modası
her mevsim sonu ve yeni gelen mevsim başında hepimizi bir telaş sarar bu yıl bu mevsimde daha farklı hatta bambaşka ben olmalıyım her göreni aşırtmalı ve kendime hayran bırakmalıyım diye bir düşünceye dalarız 
ve bunun içinde modayı yakından takibe gireriz
ama bize yakışan stili bulmalı bize has olanı giymeliyiz dimi şimdi eğer ki derli toplu ve bir okadarda hayranlık uyandıracak bir tarzınız varsa işte sizin için ünlü moda tasarımcılarımızın tasarladığı 2009 ilkbahar modası tşk gerek yok canım tamamennn sizin ve benim içindi bu konu 
TULUMLAR HER ŞEYİ ÖZETLİYOR:
Bir parça uzay çağı fütürizmi katılmış pratik, güçlü ve derli toplu tasarımlar. 2009 ilkbaharının özü de bu: Tasarruf şıklığı. Adeta zor zamanların geleceğini tahmin etmiş gibi, modacılar moda haritasında temel noktası geometri olan ve sportif öğeler içeren yeni bir rota çizdiler. Sezon değişikliği, aynı zamanda bir stil değişikliğini de temsil ediyor: Genç-kız-vari, fırfırlı ve kabarık tasarımların sonunu. Gösterişin yerini sadelik aldı - vahşi, çılgın ve alabildiğine yaratıcı ayakkabılar hariç (onlarla yürümekte zorlanıp, podyuma kapaklanan mankenler tökezleyen ekonomiyi hatırlatmalar da).
Modacıların ortak mesajı kolay uygulanabilirlikti; bazıları bunu masraftan kısıp birkaç anahtar parçaya odaklanarak, bazıları da Michael Kors'un sezonun ana hatları olarak özetlediği "mimari, atletik, Amerikan" stillere savurganlık yaparak gösterdiler. Bahsi geçen mimari stile, yuvarlak Micaaa Mouse omuzlardan deniztarağı şekillerine kadar uzanan dramatik kollar - ve pantolonlarda kullanılan benzer efektler - dahil. Moda mesajının bir başka yorumu da 'kontrastlar’. Sezon podyumlarında, organiğin fütüristikle dansına, aaaaapelin spor giyime sızışına, parlak renk ve desenlerin gündelik kıyafetlere sıçrayışına (floresan pembeyi ya da girdap seklinde desenleri düşünün) tanık olduk.
Yeni sezonun önemli temalarından biri de transparanlık. Bir zamanlar opak olan bankacılık uygulamaları krizle birlikte nasıl şeffaflık kazandıysa, moda için de aynı şey söz konusu. Sallandıkça teni sergileyen ipeksi püsküller, havadar delikler, sezonun çılgın ayakkabılarındaki kristal topuklar, plastik platformlar ve pleksi dolgu tabanlar, transparanın yeni formlarını temsil ediyorlar. Ama dünya gündemini meşgul eden tek konu ekonomik kriz değil. Tüm dünyada ekolojiye olan ilginin artmasıyla, moda dünyasında da bu- yeşilcilik eğilimi ortaya çıktı. Modacılar, yeşilin tonlarına ağırlık vererek, organik kumaşlar kullanarak ve tehdit altındaki dünyaya dikkat çekmek için girişimlerde bulunarak ekolojiye destek çıktılar. Miu Miu'nun toprak rengi çuval bezi tasarımları, Roberto Cavalli'nin botanik baskıları, ve Alexander McQueen'in tehlike altındaki hayvan türlerine dikkat çeken defilesi, etiği estetik aracılığıyla ifade etmenin yollarıydı.
Sonra bir de Afrika teması var tabii. Moda, etnik baskılara, hayvan desenlerine, canlı sarı ve turuncu tonlarına ve primitif figürlere (bu kez şu yaratıcı ayakkabıların topuklarından bahsediyoruz) odaklanmıştı. Diğer etnik fikirler arasında, tamamen drapelerle şekillendirilmiş (çoğunlukla göze hoş gelen) elbiseler ve bacağı diz (cool ve klas) ile bilekler (biraz garip) arasında bir yerden bölen ağı düşük pantolonlar var.
Bu kadar farklı moda seçeneği varken, tepeden tırnağa sık ve kolay uygulanabilir bir görüntü yaratmak mümkün mü? Her zaman olduğu gibi, işin sırrı sadece bir tek temaya odaklanmakta yatıyor. Geometrik seçenekleriniz; yuvarlak kollar, origamik katlar ya da çapraz şeritler. Fütürizm ise sade bir elbisenin üzerindeki görkemli parıltılar ya da kristal yerine mat taşlarla yapılmış süslemeler olarak karşımıza çıkıyor.
Peki, içinde bulunduğumuz bu yeni dönemin moda mottosu ne olabilir? Cevap çok basit: "Evet, yapabilirsin!"
ve bunun içinde modayı yakından takibe gireriz ama bize yakışan stili bulmalı bize has olanı giymeliyiz dimi şimdi eğer ki derli toplu ve bir okadarda hayranlık uyandıracak bir tarzınız varsa işte sizin için ünlü moda tasarımcılarımızın tasarladığı 2009 ilkbahar modası tşk gerek yok canım tamamennn sizin ve benim içindi bu konu
TULUMLAR HER ŞEYİ ÖZETLİYOR:
Bir parça uzay çağı fütürizmi katılmış pratik, güçlü ve derli toplu tasarımlar. 2009 ilkbaharının özü de bu: Tasarruf şıklığı. Adeta zor zamanların geleceğini tahmin etmiş gibi, modacılar moda haritasında temel noktası geometri olan ve sportif öğeler içeren yeni bir rota çizdiler. Sezon değişikliği, aynı zamanda bir stil değişikliğini de temsil ediyor: Genç-kız-vari, fırfırlı ve kabarık tasarımların sonunu. Gösterişin yerini sadelik aldı - vahşi, çılgın ve alabildiğine yaratıcı ayakkabılar hariç (onlarla yürümekte zorlanıp, podyuma kapaklanan mankenler tökezleyen ekonomiyi hatırlatmalar da).
Modacıların ortak mesajı kolay uygulanabilirlikti; bazıları bunu masraftan kısıp birkaç anahtar parçaya odaklanarak, bazıları da Michael Kors'un sezonun ana hatları olarak özetlediği "mimari, atletik, Amerikan" stillere savurganlık yaparak gösterdiler. Bahsi geçen mimari stile, yuvarlak Micaaa Mouse omuzlardan deniztarağı şekillerine kadar uzanan dramatik kollar - ve pantolonlarda kullanılan benzer efektler - dahil. Moda mesajının bir başka yorumu da 'kontrastlar’. Sezon podyumlarında, organiğin fütüristikle dansına, aaaaapelin spor giyime sızışına, parlak renk ve desenlerin gündelik kıyafetlere sıçrayışına (floresan pembeyi ya da girdap seklinde desenleri düşünün) tanık olduk.
Yeni sezonun önemli temalarından biri de transparanlık. Bir zamanlar opak olan bankacılık uygulamaları krizle birlikte nasıl şeffaflık kazandıysa, moda için de aynı şey söz konusu. Sallandıkça teni sergileyen ipeksi püsküller, havadar delikler, sezonun çılgın ayakkabılarındaki kristal topuklar, plastik platformlar ve pleksi dolgu tabanlar, transparanın yeni formlarını temsil ediyorlar. Ama dünya gündemini meşgul eden tek konu ekonomik kriz değil. Tüm dünyada ekolojiye olan ilginin artmasıyla, moda dünyasında da bu- yeşilcilik eğilimi ortaya çıktı. Modacılar, yeşilin tonlarına ağırlık vererek, organik kumaşlar kullanarak ve tehdit altındaki dünyaya dikkat çekmek için girişimlerde bulunarak ekolojiye destek çıktılar. Miu Miu'nun toprak rengi çuval bezi tasarımları, Roberto Cavalli'nin botanik baskıları, ve Alexander McQueen'in tehlike altındaki hayvan türlerine dikkat çeken defilesi, etiği estetik aracılığıyla ifade etmenin yollarıydı.
Sonra bir de Afrika teması var tabii. Moda, etnik baskılara, hayvan desenlerine, canlı sarı ve turuncu tonlarına ve primitif figürlere (bu kez şu yaratıcı ayakkabıların topuklarından bahsediyoruz) odaklanmıştı. Diğer etnik fikirler arasında, tamamen drapelerle şekillendirilmiş (çoğunlukla göze hoş gelen) elbiseler ve bacağı diz (cool ve klas) ile bilekler (biraz garip) arasında bir yerden bölen ağı düşük pantolonlar var.
Bu kadar farklı moda seçeneği varken, tepeden tırnağa sık ve kolay uygulanabilir bir görüntü yaratmak mümkün mü? Her zaman olduğu gibi, işin sırrı sadece bir tek temaya odaklanmakta yatıyor. Geometrik seçenekleriniz; yuvarlak kollar, origamik katlar ya da çapraz şeritler. Fütürizm ise sade bir elbisenin üzerindeki görkemli parıltılar ya da kristal yerine mat taşlarla yapılmış süslemeler olarak karşımıza çıkıyor.
Peki, içinde bulunduğumuz bu yeni dönemin moda mottosu ne olabilir? Cevap çok basit: "Evet, yapabilirsin!"
