Abdest Almak

gülgüzeli

Yeni Üye
Üye
Abdest Almak
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:
Allah Resûlü (s.a.v.) kabirleri ziyaret ederek şöyle dedi:
“Mü’min toplulukların diyarı! Size selâm olsun. İnşaallah çok yakın zamanda biz de arkanızdan geleceğiz. Kardeşlerimizi görmeyi arzu ettim.” buyurdu. Sahâbe:
–Ya Resûlallah, biz senin kardeşlerin değil miyiz?! dediler. Allah Resûlü (s.a.v.) :
–Sizler benim ashabımsınız. Kardeşlerimiz henüz dünyaya gelmediler, diye karşılık verdi. Ashab:
–Ümmetinden henüz dünyaya gelmeyen kimseleri nasıl tanırsın, dediler. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.v.) :
–Bir insanın, hepsi baştan aşağı siyah renkli atlar arasında alnı ve üç ayağı beyaz bir atı olsa hiç onu tanımaz mı? diye cevap verdi. Ashab:
–Evet ya Resûlallah, elbette onu tanır, dediler. Allah Resûlü (s.a.v.) :
–Onlar abdest âzâları parlak bir şekilde geleceklerdir, buyurdu.”
Müslim
Evet, ya Rasulallah... Çok doğru söylüyorsun.
Yüzlerinde nişanları vardır: alında ışıl ışıl yanan bir parıltı, bir beyazlık ve dalga dalga yayılan bir nur...
“Alnı ve üç ayağı beyaz olan ata” gelince; bu, derisindeki beyazlık, siyahlığından daha fazla olan yağız attır. Kulaklarının arkasından ve gözlerinin üstünden bir tutam beyaz saç salınır. Güzelliğine güzellik, değerine değer katar.
Bu at, diğer atlar arasında hemen fark edilir. Yüzündeki nişanından tanınır.
İnsanlar haşr günü renk renk, sınıf sınıf ayrılırlar. Kimilerinin, işledikleri küfür ve şirkten dolayı yüzleri kapkaradır. Kimilerinin ise imanları, güzel kullukları ve Rabblerine içten yönelmeleri nedeniyle yüzleri pırıl pırıldır. Bu yüzden Allah Resûlü’nün (s.a.v.) o günde kardeşlerini tanıması hiç de zor değildir.
Yüzlerdeki abdest izi, namaza ve uzun tutulan rükû ve secdelere delalet eder. Namaz; ibadetlerin zirvesi, kullukların en yücesidir.
Sevgili arkadaşlar...
Allah Resûlü’nün (s.a.v.) seni namaza teşvik eden öğütlerinden birkaç tanesini okudun. Ancak o öğütlerden bir tanesi ile şimdi anlattığımız öğüt arasında derin ve sağlam bir ilişki vardır. Bu yüzden o öğütün de hatırlanıp üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekmektedir.
Allah Resûlü (s.a.v.) o nasihatında şöyle buyuruyordu:
–Ne dersiniz; birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve günde beş defa o nehirden yıkansa, onda kirden eser kalır mı?! Sahâbîler:
–Hayır, onda kirden eser kalmaz, dediler. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.v.) :
–Beş vakit namaz da işte bu nehir gibidir. Allah, beş vakit namazla günahları yıkar, yok eder, buyurdu.”[1]
Nehirin, kirlerden arınmadaki önem ve değerini kavramışsan, abdestin yüzde bıraktığı izin önem ve değerini de kavramışsın demektir.
Allah sana velilik etsin ve seni Sevgili Peygamberiyle (s.a.v.) Kevser’in başında buluşan kardeşlerinden eylesin..
 
Geri
Üst