aile hayatımız

*jellibon*

Daimi Üye
Üye
aile hayatımız
AİLE HAYATI

Erkek, ailenin reisidir.. Töre ve din böyle buyurmuş; her ne kadar buna karşı olsanız da bu ancak sizi teselli eder, zira realite, erkeğin reisliği yönündedir, istediğiniz kadar kanun çıkarın, eşittir diyin, farketmez, yerleşik kalıbı ve tabuyu toplumdan kolay kaldıramazsınız. En medeni toplumlarda bile erkek eşini döver ya da hakaret eder. Bu bir eğitim meselesi değildir, bu bir ahlak, insaf ve vicdan meselesidir. İngiltere, Fransa ve Almanya'da eşlerini döven erkekler Afrika ortalamasının kat kat üzerindedir.

Bir reis olarak erkek, evinin huzurunu emniyetini ve geçimini sağlamak zorundadır. Evin emniyetini ve geçimini herkes sağlıyor ama huzuru sağlamak o kadar da kolay değil. Düşünün, korkunun olduğu yerde huzurdan bahsetmemiz mümkün mü? Huzurun olmadığı yerde sağlıklı bir psikolojiden bahsetmek de mümkün değil. Eğer kadında erkeğine karşı bir korku varsa, saygısı ve sadakati de kesinlikle sahte demektir. Zira saygı sadece sevgi ile edinilebilir. Evde terör estirmenin bir getirisi vardır ve onu ölmeden elde edersiniz ama bu sizi gerçekten hiç mutlu etmeyecektir.

Her yanlışta hanımını suçlayan ve cezalandıran erkeğin nasıl bir zaafiyet içerisinde olduğu malum, kadınlar erkeklere şekil verilsinler diye verilmediler, zira kadınlar oyun hamuru değildirler. Sürekli hanımına bağırıp çağıran adam ya hanımını tanımıyordur, ya da kördür. Kendi hatalarının zerresinden bile haberi yoktur. En büyük günah olan kibir gözlerini kör etmiştir, kendini bir "şey" zannetmektedir.

Hanımına hakaret eden adama ise diyecek birşey yok. Sana emanet edilen birine nasıl ve ne hakla hakaret edebilirsin! İnsan insana neden hakaret eder? Muhakkak bir düşüncesizlik yüzünden, peki düşünemeyen birine hakaret etmek nasıl bir düşüncesizliktir? Bu, bir maraton koşan tek bacaklı atlete kızmak gibidir, ya onu maratona sokmayacaksın, ya da çabasından ötürü takdir edip motive edeceksin. İşte bu yüzden evlilik sabır işidir diyoruz. Ya sabredeceksin, ya da evlenmeyeceksin. Bu nedenle insanın kendini tanıyamadan evlenmesi pek olumlu olmuyor. Özellikle küçük dağları ben yarattım diyenlerin kendilerini terbiye etmeden asla evlenmemeleri gerekir. tabi onlarla evlenen bayanların akılsızlıkları mazur görülecek!

Aynı olay aksi ile de mevcut. Erkeğini anlamayan ve anlamaya çalışmadan hüküm veren kadınlar yok mu? İnatla hata yapan ve özür dilemekten yahut anlaşmaktan aciz kapris makinelerinden söz ediyorum. Kendini anlatamayan ve başkasını da anlamak istemeyen insanlar acıklı bir sonla aile hayatına veda ederler. Ortada kalan çocuklar da faturayı öder ve hesap bu dünyada kapanır. Kadın fazla hesapçı değildir aslında. Dedik ya, kendisi ile fazla alakalıdır. Rahat yaşamı garanti altında olursa yapamayacağı evlilik yoktur. Siz para için yaşlı kadınlarla evlenen erkekleri pek sık göremezsiniz ama tam tersi çevrenizde muhakkak vardır. Hatta evlenecek kadına ilk soru budur: "Adam zengin miymiş?"

Erkek de duyguları ile hareket eder, tek fark, erkek bu duyguları mantık olarak adlandırır. Erkeğe göre güzel güzeldir, çirkin de çirkin, bu herkes tarafından biliniyorsa ifşa etmekte de hiçbir beis yoktur (mantığa bak), bu yüzden kocalar karılarını inanılmaz şekillerde rencide ederler. Aynı şey kendilerine yapılacak olsa tekme tokat girişiler belki, en azından galiz küfürlerle hakaret ederler, ama kendileri yaparlarsa sorun yoktur. İnsanın en sinirlendiği şey, kendi yaptıklarını başkalarında görmekmiş. Rencide edilmiş, kendine saygısı kaybolmuş ve kişiliği tehlikede olan bir bayan hiçbir erkeğin hoşuna gitmez, rencide edenin de.

Bu yüzden bayanlara tavsiyem, size hakaret edene misliyle karşılık verin. Hem medeni hem de ilahi kanun buna izin veriyor. Kendinizi ezdirmeyin, Allah'ın bahşettiği şahsiyetinizi koruyun. Size yapılan saygısızlık Allah'a yapılmış demektir, kimin emaneti olduğunuzu unutmayın. Düşüncesiz kocalarınıza akıl vermeniz kolay olmayacaktır, en fazla dua edebilirsiniz, ama hiç değilse verilen cezalara razı olmayın. Siz bir zamanlar bir babanın nazlı kızı, birilerinin cici kardeşi ve şimdi bir adamın kabul edilmiş karısısınız ona göre davranın, haklarınızı koruyun ve tekrar söylüyorum kendinizi asla ezdirmeyin.

Erkeklere tavsiyem, önce Allah'tan korkun, sonra insaflı ve ölçülü olun, anlayışlı olun, komplekslerinizin esiri olmayın, karılarınızın sizden daha becerikli ya da zeki olduğu durumlarda bunu olgunlukla kabul edin ve gurur duyun. Doğrularınızdan asla taviz vermeyin ama karşı tarafın doğrularını da layıkıyla anlamaya çalışın, Zira aslında "o" karşı taraf değil, siz aynı taraftasınız. Akıl akıldan üstündür, kibiri bir tarafa bırakın ama saygıyı elden bırakmayın ve eğer saygının kalmadığını düşünüyorsanız gidin karınızı rahat edeceği başka bir adamla evlendirin ama asla eziyet eden bir zalim olmayın ki size de eziyet edilmesin. Ve herşeyden önce destek almaktan çekinmeyin. Bir evlilik sevgisiz bile yürüyebilir ama saygısız yürüyemez, bunu aklınızdan çıkarmayın.

Bütün bu anlattıklarım önemli bir eğitimi almamış olanlar için pek geçerli değil. Bahsettiğim eğitimi almamış olanlarla da bu yazının çoğunda aynı fikirde değilizdir zaten. Yalnız bayanlara ufak bir ipucu daha vereyim, farklı sesleri duymak önemlidir siz böyle düşünmüyor olsanız bile kulak verin:

Eğer kocanız alkol kullanıyorsa (ve siz de), sizin herkesin ortasında mayo bikini ile denize girmenize müsade ediyorsa, giydiklerinize ve görüştüklerize karışmıyorsa, pek şikayet etmeye hakkınız yok aslında, zira yanlış bir evlilik yapmışsınız. Alkol kullananlar hem Allah'tan korkmazlar (korktuklarını söyleyen samimi değildir) hem de dürtülerine sahip olamazlar.
Size değer veren ise sizi kıskanır, başka erkeklerin gözlerini süslemenize izin vermez, kimsenin hayaline meze yapmaz. Ne iş icabı, ne bakkal çakkal, Allah'tan korkan ve size değer veren kişi elinden geldiğince hiçbir erkek ile muhattap olmanıza fırsat vermez, (izin vermez demiyorum, o fırsatların ortaya çıkmalarını önler diyorum). Evet maalesef bu böyledir. Şimdi dilediğiniz gibi yaşayın ama "ektiklerinizi biçmekten dolayı şikayet etme salaklığı"na düşmeyin. Yaşadıklarınız imtihanınızdır.

Yine hadisle bitiriyorum "Karısını kıskanmayan deyyustur"
Sunusi F. ONAY
 
Geri
Üst