aile içi etkili iletişimin önemi

NaZMeLeK

Yeni Üye
Üye
aile içi etkili iletişimin önemi
aile içi iletişimin önemi uluslararası iletişimin önemi iletişimle ilgili tiyatro metinleri iletişimle ilgili tiyatro iletişim sorunları ile
İnsanın temel gereksinimlerini karşılayarak varlığını sürdürmek için kurduğu sosyal ilişkilerin en önemlisi olan ailede, üyeler arasındaki ilişkinin kalitesinin artması ve daha sağlıklı iletişim kurulabilmek için etkili iletişim kurulurken dikkat edilecek noktalar, gözden kaçırılmamalı ve iletişim engelleri ve çatışmaları mümkün olduğunca yok edilmeye çalışılmalıdır.şimdi beraber etkili iletişimin nasıl olduğuna bakalım.


Etkili İletişim Nedir ve Neler Yapılmalıdır:

Anababaların çocuklarını kabul etme ya da etmeme durumuna bağlı olarak onlarla kurdukları iletişim biçimleri iki grupta toplanabilir. Çocuklarını kabul eden anababalar, iletişimde "kabul dilini", başka bir deyişle, etkili iletişim becerilerini kullanırken, çocuklarını kabul etmeyen anababalar ise, "kabul etmeme dilini", yani iletişim engellerine yol açan bir iletişim biçimini kullanırlar. Anababalar, genellikle, yetişme tarzları ve etkili iletişim becerilerini bilmemeleri nedeniyle çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim ve diyalog kurmada güçlük çekerler.
Aile içinde etkili bir iletişim kurulabilmesi için anne-babaların kabul dilini iyi bilmeleri ve etkili iletişim becerilerini iyi kullanmaları gerekmektedir. Bunun için aile içinde yapılması gereken bazı davranışlar bulunmaktadır. Bunlar; aile içinde birbirlerine sevgilerini ifade etmeleri, diyalog halinde bir iletişim kurmaları, olumlu ve empatik bir iletişim içinde olmaları, birbirlerinin varlıklarını kabul etmeleri, etkili bir dinleyici olmaları, aile içinde ben iletilerini kullanmaları ve açık iletişim ile duygularını ifade etmeleridir.

1. İletişimde sevginin ifade edilmesi

Özellikle aileyi diğer ilişki durumlarından ayıran en belirgin fark, aile üyeleri arasında her şeyden önce sevginin egemen olmasıdır. Herhangi bir aile oluşurken, kadın ve erkeğin en temel beklentileri, bu ortamda karşılıklı olarak sevgiyi bulmak, bir anlamda evlenmeden önce yaşadıkları sevgiyi ailenin güvenli sınırları içinde koruyabilmektir. Eğer üyeler arasında sevgi yoksa ya da söz konusu sevgi sözlü ya da sözsüz mesajlarla aktarılmıyor ya da gösterilmiyorsa, ailenin sürekliliği açısından önemli bir sorun var demektir.
Aile üyeleri birbirlerini sevdiklerinde ve bu sevgiyi birbirlerine aktardıklarında, aile kişi için koruyucu ve sıcak bir "üs" olma işlevini yerine getirebilir. Aile ortamında sevgi olduğunda, herkes hatalarına ve eksikliklerine rağmen kabul edileceğini bilir. Eşler, sevgi temelinde birbirleri için özveride bulunurlar. İş birliği ve yardımlaşma sevgi ortamlı ailelerde yüksektir. Örneğin erkek, eşinin de çalışıyor olduğunu göz önüne alarak ev işlerinin bir bölümünü üzerine alır. Böylece yükler daha adil biçimde paylaşılmış ve bir tarafın (özellikle de kadının), yukarıda da sözü edilen ağır yükler altında ezilmesi önlenmiş olur. Erkeğin, yükünü hafifletmesi sonucu kendine daha çok zaman ayırabilen ve mutlu olan kadın da hem eşine, hem de çocuklarına daha çok zaman ayırabilir ve sevgi aktarabilir.

2. Diyalog hâlinde iletişim
Kişiler arası iletişimin herhangi bir insan ilişkisinde işlevsel olabilmesi, bir anlamda karşılıklı olarak bir aktarımın gerçekleşebilmesi, söz konusu iletişimin "monolog" değil, "diyalog" olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle iletişim karşılıklı, yani iki yönlü olmalıdır. Birçok insan iletişimde daha çok kendi düşüncelerini, isteklerini ve ihtiyaçlarını ifade etmekten hoşlanır. Ancak karşısındaki kişinin de gereksinimleri, düşünceleri ve istekleri olabileceğini algılayamaz. Bu durumda yalnızca bir kişinin gereksinim ve düşünceleri dile gelir. Diğerlerinin düşünce ve gereksinimleri ifade edilemediği için önemsenmemiş ve karşılanmamış olur. Özellikle aile içindeki iletişim daha çok bir kişinin "monologu" şeklinde gerçekleşiyorsa, bu durum diğerlerinin gereksinimlerinin tam olarak karşılanması sonucunu doğurabilir ki ,bu durumda da bazı aile üyelerinin aile ortamından elde ettikleri doyum azalır. Oysa aile, en küçük ama en temel sosyal birim olarak tüm üyelerinin düşünce, istek ve gereksinimlerinin ifade edildiği ve karşılandığı bir yapıya sahip olmalıdır.
Çocuğun, anne babasıyla diyalog hâlinde olması, yani evde söz hakkının bulunması, sorunlarının zamanında saptanıp çözümlenmesinin ötesinde de bir anlam taşır. Kendisine söz hakkı tanınan, görüşleri ve gereksinimleri dinlenen çocuk önemsendiğini hisseder. Böylece hem kendisini "önemseyen" ailesine daha çok bağlanır ve atacağı yeni adımlar için daha çok danışır, hem de kişiliğini geliştirme yönünde önemli mesafeler kaydeder.
Aile içersinde iletişimin monolog değil diyalog biçiminde olması, evli çiftin ilişkisinin kaliteli olması bakımından da gereklidir. Eşler arasındaki çok yönlü uyum, ancak karşılıklı iki yönlü iletişim sayesinde gerçekleşebilir. O nedenle yalnızca bir tarafın emirler yağdırdığı, gereksinim ve isteklerini belirttiği monolog biçimindeki bir iletişim, eşler arasındaki anlaşmazlıkların büyümesini sağlamaktan öte bir yarar getirmez. Tıpkı ailedeki çocuklar gibi, her iki eşe de görüşlerini ve gereksinimlerini ifade etme olanağı verilmesi, varlığının önemsenmesi anlamını taşır. Diğeri tarafından önemsendiğini değer verildiğini algılayan eş kendini daha mutlu hisseder ve eşine bağlılığı artar.

3. Olumlu iletişim
Kişiler arası ilişkilerde sık görülen, sürekli olumsuz eleştirme, yakınma, suçlama gibi savunucu iletişim tarzları da aile üyeleri arasındaki iletişimin ve dolayısıyla ilişkilerin kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Her insan gibi, bir babanın, bir annenin, bir çocuğun kendisiyle ilgili olumlu sözler duyması da önemli bir gereksinimdir.
Olumlu iletişim aynı zamanda, aile üyelerinin birbirleri ile ne denli uzun süreli ve samimî ilişkiler içinde olurlarsa olgunlar birbirlerine özenli bir tarzla hitap etmelerini de içerir Örneğin, anne ya da babanın çocuğun odasına kapısını vurarak girmeleri, yaş; ne denli küçük olursa olsun, çocuğa teşekkür etmeleri, meşgul olduğu bir sırada başka bir olay ya da duruma yöneltirken izin almaları, keza eşler arasında da otuz yıllık bir evlilikten sonra bile birbirlerine teşekkür etmeleri ve isteklerini rica ederek belirtmeleri olumlu iletişimin diğer göstergeleridir.

4. Empatik iletişim
Aile ortamındaki ilişkilerde, üyelerin kendilerini bazen birbirlerinin yerine koyarak, olaylara ve sorunlara yaklaşmaya çalışmaları, sorunların büyümesini engelleyebilir.
Empati ile yaklaşılan çocuk ya da eş, anlaşıldığını algılayarak daha rahat iletişimde bulunacak, böylesi bir ortamda sorunların büyümeden önlenmesi gerçekleşebileceği gibi, ilişkilerin de daha sıcak ve dayanıklı olması sağlanabilecektir.

5. Birbirini var eden iletişim
Her insan kendi varoluşunu, anlamlı bir bütün olarak bu dünyadaki varlığını yaşamak ister ve buna çabalar. Aile üyelerinin birbirlerine sağlayabilecekleri en önemli yardım, birbirinin varoluşuna katkıda bulunmakla birbirini var etmektir. Bir insanın varoluşuna nasıl katkı sağlanabilir.
· Varlığını koşulsuz kabul etmek:
Burada aile üyelerinin birbirlerine verdiklerî mesajın özü şudur: "Seni koşulsuz kabul ediyorum. Seni kusurlarına rağmen seviyor ve kabul ediyorum. Ancak şu davranışların da olumsuz. Kusurlarını eleştiriyorum ve düzeltmen için yardımcı olmaya hazırım.
· Çok yakın ilişkilerde bile diğer insana özel bir alan bırakmak:
En yakın ilişkilerin yaşandığı aile ortamında bile, insanların özel alanları olabilmeli ve bu özel alanlara saygı gösterilmelidir:
· Yeni atılımların, yeni girişimlerin desteklenmesi :
Varoluşunu geliştirme çabası içindeki insan yeni atılım ve girişimlerde bulunmaya çalışabilir. Saçının biçimini değiştirmek isteyebilir. Yeni dostluklar kurmak isteyebilir. Mesleğini değiştirmek isteyebilir. İşte bu çaba içindeyken, çevresindeki aile üyelerinin kendisini desteklemesi çok yaşamsaldır. Bu destek yalnızca sırtının sıvazlanması olarak düşünülmemelidir.
Eşlerden birinin meslek değiştirme çabasını, araştırma yaparak bilgi toplayan ve ona sunan diğer eşin desteği, böyle bir atılım yapmak için hazırlıkta bulunan eşi için çok değerli bir yardımdır.

6. Etkili bir dinleyici olmak
İyi bir iletişimcinin temel niteliklerinden biri, iyi bir dinleyici olmasıdır. Çevresindeki diğer insanlardan gelen mesajları doğru olarak algılayabilmesi ve uygun tepkileri verebilmesi, insanın iyi bir dinleyici olmasıyla ilişkilidir.
Özelikle aile içi iletişimde, aile üyelerinin birbirlerini etkili olarak dinlemeleri ilişkilerin sağlıklı gelişimi açısından önemlidir. Her şeyden önce iletişimi iki yönlü (karşılıklı) hâle getirmenin yolu diğer kişiyi dinlemekten geçer. İşte bu nedenle iyi bir iletişimci, iyi bir dinleyici olmak durumundadır.
Etkin dinleme becerisini kullanan kişinin, kendini karşısındakinin yerine koyması, yani empati kurması gerekmektedir. Empati kurduğu zaman karşısındakinin duygularını daha kolay anlayabilir.
Etkin dinleme becerisini kullanan kişinin karşısındaki kişiyle aynı şeyleri hissetmesi gerekmez, fakat karşısındaki bireyin duygularını anlaması ve anladığım uygun bir şekilde iletmesi çok önemlidir.

 
ya iletişim sorunlurı ile ilgili skeçler yok ya böyle olmazzzzzzzzzzzzzzzzzzz. gençler n e yapacak. yaaaaaaaaaaaaaaa. skeçler yayınlayın
 
bune yaaa aradığım hiç birşey çıkmıyooooorrrrrrrrrrrr
 
Geri
Üst