Almanca Atasözleri 2012

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Almanca Atasözleri 2012
Almanca Atasözleri 2012


*Geteiltes Leid ist halbes Leid.
Paylaşılan dert yarım derttir.

*Nichts zu wissen ist keine Schande, nichts zu Lernen ist eine Schande.
Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.

*Auch wenn man einem Esel die Ohren abschneiden würde, würde er nicht zum Vollblutpferd
Eşeğin kulağını kesmekle küheylan olmaz:bazı insanlar da vardır ki kendilerine ne denli ceza verilirse verilsin asla gidişatlarını değiştirmezler.

*Alte Liebe rostet nicht.
Eski aşk paslanmaz:eek:lgunluk aşkları ile gençlik aşkları arasındaki farkı anlatır.

*Liebe macht blind.
Aşk kör eder

*Der vollendete Pessimist würde verstummen und-Sterben.
Tamamlanmış Karamsarlık Körleşir ve ölür.

*Geteilte Freude ist doppelte Freude
Paylaşılan sevinç iki katına çıkar

*Wichtig ist, dass man nicht aufhört zu fragen
önemli Olan Sormayı Hiç Bırakmamaktır

*Spreche nicht jedes Wort aus, der Boden hat Ohren.
Her sözü söyleme yerin kulağı var

*Es ist nicht alles Gold, was glänzt.
Her parlayan sey altin degildir:Güzel görünen herşey iyi değildir anlamındadır.

*Geben is Seliger nehmen
Vermek Almaktan Daha Hayırlıdır.

*Eile mit weile.
Acele işe şeytan karışır

*Helte Ordnung Hüte Sie Denn Ordunung Spart Dir Sorg Und Müh
Düzeni Tut Koru Onu Çünki Düzen Seni telaş Ve uğraştan Korur.

*Auf jeden Regen folgt auch Sonnenshein.
Her sağnak yağmurun arkasından, güneş açar.

*Bescheidenheit ist eine Zier, doch weiter kommt man ohne ihr
Kargalarla yarenlik eden güvercinin tüyleri beyaz kalır, ama kalbi kararır.

*lobe den tag nicht vor dem abend
tamamlanmamış bir iş için kararını verme

*Jeder ist seines Glückes Schmied
Eğitim özgürlüğe götürür.

*Aus den Augen, aus dem Sinn
Gözden uzak gönülden ırak


*Arbeit ist Gebet.
Çalışmak ibadet etmektir

*Arbeit bringt Brot, Faulenzen Hungersnot
iş, işi çeker

*Wer zuletzt lacht, lacht am besten.
Son gülen iyi güler

*Arbeit zieht Arbeit nach sich
Yemek pişirmek eski tavalar ile öğrenilir

*Tränen lügen nicht
Gözyaşları yalan söylemez

*Auf alten Pfannen lernt man kochen
Ağaçlar gökyüzünde yetişmez.

*Bäume wachsen nicht in den Himmel
Seni besleyen eli ısırma.

*Beib nicht in die Hand, die dich füttert
Eldeki serçe, damdaki güvercinden iyidir.

*Besser den Spatz in der Hand, als die Taube auf dem Dach
Tek gözlü olmak kör olmaktan iyidir.

*Geteilte Freude ist doppelte Freude
Paylaşılan bir acı yarıya iner.

*In der Liebe und im Krieg ist alles erlaubt
Savaş, barışın sağladığını yıkıp gider.

*Man fasst den Wolf nicht am Ohr
Kurt kulağından tutulmaz.

*Ein Bauer zwischen zwei Advokaten ist ein Fisch zwischen zwei Katzen
Balıklar oltayla, insanlar tatlı dille avlanır.

*Bescheidenheit ist eine Zier, doch weiter kommt man ohne ihr
Herkes kendi kaderinin demircisidir.

*Jeder ist seines Glückes Schmied
Kadeh içinde, derede boğulanlardan çok daha fazla insan boğulmuştur.
 
Geri
Üst