Aniden duymamayamı başladınız?

Uzman SühaN

Administrator
Aniden duymamayamı başladınız?
Ani işitme kaybı birden bire ortaya çıkan tek veya iki taraflı işitme azlığı durumudur.
Ani işitme kaybının gelişiminde en önemli neden olarak virüsler gösterilmektedir. Özellikle uçuk virüsü olarak da bilinen herpes simpleks virüsü oluşturduğu enfeksiyonla iç kulakta duyma hücrelerinin zarar görmesine neden olmaktadır.

Nasıl ortaya çıkar?

Ani işitme kaybı bazen hasta tarafından farkedilen tek ya da iki taraflı işitmede azlık olarak ortaya çıkabileceği gibi başlangıçta işitme kaybının farkında olunmayabilir. Çoğu zaman hastalar yeni başlayan bir çınlama ya da uğultu sesinden rahatsız olurlar ve işitme azlığının farkına varmazlar. Bazen de kulakta bir dolgunluk ya da tıkanıklık hissi olur.




5.jpg






Ne yapmak gerekir?

Yeni başlayan kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, uğultu veya çınlama gibi durumlarda zaman geçirmeden kulak-burun-boğaz uzmanına başvurulmalıdır. Ani işitme kayıplarının tedavisinde en önemli nokta teşhisin erken konularak tedavinin erken başlanabilmesidir. Erken tedaviyle işitme kaybının geri dönme olasılığı artmaktadır.

Kesin teşhis nasıl konur?

Ani işitme kaybının kesin teşhisi işitme testi (odyolojik inceleme) yapılarak konur. Ayrıca tedaviye yanıtın ve iyileşmenin takibinde de odyolojik testlerden faydalanılır.

Ani işitme kaybının tedavisi nasıldır?

Ani işitme kaybının tedavisi ilaç tedavisidir. En etkili ilaç halk arasında kortizon olarak bilinen kortikosteroidlerdir. Kortikosteroidler ani işitme kaybında düşük dozlarda ve kısa süreli olarak uygulanmakta ve vücuda önemli bir zarar vermemektedir. Ayrıca ani işitme kaybının ilk üç günde tesbiti halinde virüslere karşı etkili olan antiviral ilaçlar da tedaviye eklenir. Ancak ilk üç günden sonra etkili olmadıkları için verilmezler. İlaç tedavisi başladıktan sonra odyolojik test takiplerinde yeterli iyileşme görülmezse kulak zarından orta kulağa kortikosteroid enjeksiyonu veya hiperbarik oksijen tedavisi gibi tedavi opsiyonları da değerlendirilir. İlaç tedavisinin etkili olabilmesi için en kısa sürede hastalığın teşhisi ve tedavinin başlaması önemlidir.

Ani işitme kaybı diyabet ve hipertansiyon hastalarında da görülebilmektedir. Bu hastalıkları olanlarda kortikosteroidler şeker ve tansiyon değerlerini yükselttiğinden yatarak kontrol altında bir tedavi uygulamak gerekir.

Ani işitme kaybının gelişiminin üzerinden bir ay geçtikten sonra tedavi verilmesi fayda sağlamayacağından ilaç tedavisi uygulanmaz.
Ani işitme kaybı neden olur? Hangi yaş grubunda görülür?

Bu tarz işitme kayıplarının % 90'ı idiopatik dediğimiz, nedeni araştırılmasına rağmen belirli bir nedeni bulunamayan işitme kayıplarıdır. Belirlenebilen en sık nedenler arasında ise; viral enfeksiyonlar (kızamık, kabakulak, Epstein-Barr virüs, Herpes virüs, Parainfluenza virüs, Varicella Zoster virüs, Sitomegalovirüs), damar tıkanıklığına bağlı nedenler, nörolojik nedenler ( multipl skleroz), otoimmün nedenler dediğimiz hastanın kendi hücrelerinin kendi dokularına karşı savaşmasıyla sonuçlanan hastalıklar ( Cogan sendromu, Berger hastalığı, Behçet hastalığı), kafa travması, toksik nedenler (ototoksik ilaçlar, yılan ısırması), metabolik nedenler ( diabet, dislipidemi), neoplastik nedenler (kustik schwannoma) sayılabilir. Hemen her yaş grubunda görülebilmesine rağmen 40-50 yaş arasında biraz daha fazladır.

Ani işitme kaybı yaşadığını anlayan biri hemen ne yapmalı?

Hasta muayene edilip bazı testler yapılmadan ani işitme kaybı olup olmadığı anlaşılamaz. Bunun için hızlı gelişen duyma kaybı yaşayan bir hasta, bir an önce bir kulak burun boğaz hekimine muayene olmalıdır. Hasta 'kulak kiridir' falan diye işitme kaybını önemsemez ve zaman geçirirse, tedavisine bir an önce başlanması gereken bir durumda geç kalmış ve tedavi şansını yitirmiş olur.

Nasıl bir tedavi yöntemi uygulanıyor?

Hastada ani işitme kaybı olduğu ortaya konduktan sonra, son 2 haftada içinde geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonu olup olmadığı, diabet, hipertansiyon, kolesterol gibi tedavi gördüğü herhangi bir hastalık, travma geçirip geçirmediği ve herhangi bir ilaç kullanıp kullanmadığı sorgulanır. Bunlardan birisi varsa bunlara yönelik tetkikler de istenir ve bu hastalıklara spesifik ek tedaviler başlanır. Eğer herhangi bir neden belirlenemezse idiopatik(nedeni belirlenemeyen) ani işitme kaybı denir. Nedeni belirlensin veya belirlenemesin hiç vakit kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.

İdiopatik ani işitme kaybı çok çeşitli tedavi yöntemi olan hastalıklardan biridir. Bunların başlıcaları halk arasında kortizon olarak bilinen kortikosteroidler, vazodilatatörler(damar genişleticiler), antiviraller, hemodilüsyon( kan akışkanlığı) sağlayan ilaçlar, hiperbarik oksijen ve kombine tedavilerdir. Burada tedavinin esas amacı iç kulaktaki kan akımını düzenlemek, inflamasyon ve hasarı baskılamak, ödemi azaltmaktır. Hekim tedavi seçeneklerinden herhangi birisini uygulayabileceği gibi, birkaçını bir arada da uygulayabilir. İlaç tedavisi yanında stres faktörlerinin ortadan kaldırılması, tuzsuz diyet, sigara, alkol ve kafein kullanımının bırakılması gibi yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi de tedavide yardımcıdır.

Ayakta tedavi ya da yatarak tedavi kararı neye göre alınıyor?

Tedavi seçeneklerinde olduğu gibi ayaktan veya yatma konusunda da kesin çizgiler yok. Daha çok hastanın genel durumu ve ek hastalığı olup olmadığına göre karar verilmektedir. Hastalığın seyrini takipte zorlanacağımız uzaktan gelen hastalarda; diabeti, hipertansiyonu, mide şikâyeti olan, ileri yaştaki hastalarda, kortizon tedavisinin getireceği riskler göz önüne alınarak yatırılıp tedavi edilmesi gerekmektedir. Genç ve ek hastalığı olmayanlarda mutlaka yatarak tedavi gerekmez. Ancak dinlenmek ve iş stresinden uzaklaşmak önemlidir.

Hastaların iyileşme oranı nedir? Tamamen iyileşme söz konusu mu?

Ani işitme kaybı kulak burun boğazın acil hastalıklarından biridir. Hastalığın iyileşme oranını en çok etkileyen faktör tedaviye erken başlanmasıdır. Tedaviye erken başlanması o kadar önemlidir ki değil günlerin, saatlerin bile önemi vardır. İlk 48 saatte tedaviye başlanması başarı şansını çok artırmaktadır. Tam olmayan, pes sesleri tutan, tek taraflı olan, beraberinde çınlama ve dengesizlik olmayan, sistemik hastalığı olmayan genç hastada iyileşme şansı daha yüksektir. Birçok araştırmada erken tedaviyle % 85'lere varan başarı oranı bildirilmiştir. Ancak tedaviye ne kadar geç başlanırsa başarı şansı o oranda düşmektedir. İlk 2 haftada tedaviye başlanmamışsa tedavi şansı çok azdır.

Tedavi ile işitme geri gelse bile kulaktaki uğultunun ve çınlamanın geçip geçmeyeceği yönünde farklı fikirler var, uğultu geçiyor mu kalıyor mu?

İşitmenin düzelmesi gibi eşlik eden uğultu ve çınlamanın düzelmesi de erken tedaviye başlanmasına ve tedaviye başlanana kadar iç kulakta oluşan hasara bağlıdır. İç kulakta oluşan hasar tespit edilemediği için, tedaviye başlarken uğultunun geçip geçmeyeceği konusunda kesin bir şey söylemek mümkün değil.

Peki, tedavisi tamamlanan hastanın en çok sorduğu sorulardan biri 'Ya bir daha olursa?' sorusuna ne yanıt veriyorsunuz?

Ani işitme kaybı yaşayan bir hastanın tekrar aynı hastalığı geçirme riski çok nadirdir. Bu durumu hastalarımıza detaylı olarak anlatıyoruz ve 'ya tekrar olursa' korkusunu üzerlerinden atmalarına yardımcı oluyoruz. Eğer hastada korku yine de devam ederse psikiyatrik yardım alınabilir.

Tedavisi tamamlanan hasta hayatına nasıl devam etmeli? Kalabalığa karışma konusunda tereddüt yaşamalı mı?

Tedavisi tamamlanıp şikâyetleri düzelen hasta günlük hayatına güvenle dönüp işlerini yapabilir. Tabi sigara ve alkolün bırakılması, kahveyi azaltması, diabeti, hipertansiyonu, kolesterol yüksekliği varsa bunların kontrol altına alınması, stres faktörlerinin azaltılması önemli.

İşitmenin tamamı geri dönmeyen hastalar için süreç ne zamana kadar devam ediyor?

İlk bir ay sonuna kadar duyma kaybında iyileşme başlamayan hastada düzelme beklentimiz çok az maalesef. Eğer her iki kulağında işitme kaybı varsa ki bu durum çok nadirdir, bu hastalarımıza işitme cihazı öneriyoruz.
 
Geri
Üst