Anlaşmak İçin Konuşmak Şart mı?

HaYaL

Daimi Üye
Üye
Anlaşmak İçin Konuşmak Şart mı?
konuşmadan anlaşmak konuşarak anlaşmak ile ilgili sözler anlaşmakla ilgili sözler
sevgili-kavgasi-havaalanini-karistirdi-166-3772.jpg


"İnsanlar konuşa konuşa ,hayvanlar koklaşa koklaşa ..."diye bir söz vardır.Bu söz bu günlerde geçerliliğini kaybetti kaybedecek diyebiliriz.Çünkü maalesef Allah tarafından konuşma gibi mükemmel bir yeti verilmiş insanlar ne yazıkki hiçbir türlü anlaşamıyor.Konuşsa kaç yazar ki kendini doğru ifade edemedikten,anlatmak istediğini doğru anlatamadıktan sonra değil mi?İnsanlar arasındaki anlaşmazlığın en büyük sebebi bu işte.

Hatta kimi insan başkalarına anlatmayı geçtim,kendi de anlamaz kendini ,kendi derdini.Oysa kimileri de konuşmadan ,ağzından tek bir kelime bile çıkmadan becerir bunu.İşte asıl yetenek budur.Bakın bu hikayedekiler nasıl anlaşmış.


Birkaç yüzyıl önce Papa bütün Yahudilerin Roma''yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine, Papa ile Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı
dini bir müzakere yapmalarını önerir.

Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler. Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz''i seçerler. Ancak Moiz''in Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakere de konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler.
Papa kabul eder. Müzakere günü geldiğinde iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar ve karşılıklı olarak bir süre bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak üç parmağını gösterir.
Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır.
Papa parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir.
Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri gösterir.
Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca Moiz de bir elma çıkartır.
Bunun üzerine Papa ayağa kalkarak: “Ben pes ediyorum, Yahudiler kalabilirler” der.

Müzakere sonrasında Papa''nın etrafına toplanan kardinaller Papa''ya ne olduğunu sorduklarında Papa;
- Ben önce 3 parmağımı gösterip Kutsal Üçlüyü işaret ettim. Buna karşılık o bana tek parmağını gösterip her iki dinin de tek tanrıyı tanıdığını söyledi. Ben parmaklarımı sallayıp başımın etrafında çevirerek tanrının bizim
etrafımızda olduğunu gösterdiğimde o da oturduğu yeri işaret ederek tanrının onların durduğu yerde de olduğunu işaret etti. Ben kutsal ekmek ve şarap çıkartıp tanrının bizim günahlarımızı bağışladığını göstermek istediğim zaman da hemen bir elma çıkartıp bana ilk günahı hatırlattı. Herifin her şeye bir cevabı var. Ne yapabilirdim ki?

Aynı sırada Yahudi cemaati de Moiz''in etrafını sarmış ona nasıl başardığını soruyorlardı. Moiz:
- Önce bana 3 parmağını gösterip 3 gün içinde burayı terk etmemizi istedi. Ben de ona bir tekimizin bile ayrılmayacağımızı söyledim. Sonra bütün şehrin Yahudilerden temizleneceğini söyledi. Ben de, hiç bir yere gitmeyip
olduğumuz yerde kalacağımızı söyledim.
  • Sonra ne oldu? diye kalabalık heyecanla sordu.
  • Valla, sonrasını ben de pek anlamadım. Adam biraz hiddetlendi ve öğle yemeğini çıkarttı. Bunun üzerine ben de benimkini çıkarttım. Hepsi bu!...



INSANLARIN NE KONUSTUGU DEGIL
NASIL ANLASILDIKLARI ONEMLIDIR…


.Konuşmak bir yeti , onu kullanarak anlaşmak ise yenektir.Kullanmadan anlaşmak ise başlı başına bir mucizedir.
 
Geri
Üst