Anne bebeğini kaç yıl emzirmeli

:osqe:

Yeni Üye
Üye
Anne bebeğini kaç yıl emzirmeli
kaç yaşına kadar emzirmeliyim bebekler kaç yaşına kadar emzirilmeli ne emzirmeli bebek emzirilmeli emzirmeli
Anne sütü bebeğin ilk ve en değerli besinidir. Bir anne bebeğini ne kadar süre ile emzirmeli? Kur'an'da bu konu ile ilgili açıklama var mıdır? Tüm bu soruların cevabı: Anne Sütü İnsanoğlunun bakteri ve mantar gibi mikroplarla karşılaşmadığı tek yerin ana rahmi olduğunu biliyor muydunuz? İnsan dünyaya adımını atar atmaz milyarlarca mikropla karşılaşır. Peki bebek bu mikroplara karşı nasıl bir korunma mekanizmasıyla donatılmıştır ki acziyetine rağmen hayatını sürdürebilmektedir? Şayet bebeği koruma görevi ebeveyne verilseydi nasıl bir koruma mekanizması hazırlardınız hiç düşündünüz mü? Hayatı için tehlike arz eden düşmanlardan korunma sisteminin yanında yeni doğan bebeğin besininin de onun



gelişimine uygun bir terkipte olması gerekir. Zira bebeğin yeterince olgunlaşmamış sindirim sistemi ve hassas böbrekleri her şeyi gıda olarak tüketmeye henüz hazır değildir. Bu bebeğe uygun besin hazırlamak görevi de ebeveynlere verilseydi nasıl bir besin hazırlardınız?


Ve bu besinin bebeğin bağırsaklarına böbreklerine uygun olması için ne gibi tedbirler alırdınız? Bebeği hem besleyecek hem de mikroplara karşı koruyacak çift fonksiyonlu bir besin hazırlamak akıllara gelir miydi?


Dünyaya yeni gelen bir bebek için besin hazırlamak gerekseydi kompozisyonunda şu maddelerin belli oranlarda olması gerekirdi… su protein aminoasi karbonhidrat yağ yağ asitleri mineral ve vitaminler (A sekiz alt grubu olan B C D E ve K vitaminleri).. Bu yüzden çocuğa rahmet çeşmesinden akıtılan anne sütünün % 90'ı sudur...


Büyüme ve organ tamiri için gerekli temel besin olan proteinler anne sütünde katı (kazein) ve çözünebilir (whey) protein şeklindedir. Anne sütündeki kazein inek sütündeki kazeine göre daha yumuşak pıhtılar oluşturur ve sindirilmesi daha kolaydır. Anne sütündeki whey proteinlerinin çoğu anti-enfektif hususiyette yaratıldığından bebeği enfeksiyonlardan korumada rol alırlar değerli dinleyiciler...


Hayvan sütlerinde ise bebeğe faydalı olacak anti-enfektif proteinler yoktur. Bağışıklık sistemi tam olarak gelişmediğinden bebek enfeksiyonlarla mücadele edemez.


Bu yüzden bebeğin korunması bebekler için hem bir besin hem de bebeği enfeksiyonlara karşı koruyan canlı bir sıvı özelliğindeki anne sütü yoluyla sağlanır. Anne sütünde bulunan makrofajlar ve lenfositler canlı olduğundan hiçbir besin anne sütünün yerini tutamaz.


Kur'an-ı Kerim de Kasas suresinde Firavun'un akıl almaz zulmü ve ALLAH'ın onu ibret alınsın diye nasıl cezalandırdığı anlatılır. Firavun'a bir kâhin İsmail oğullarından bir bebeğin doğacağını ve kendi krallığına son vereceğini bildirir.


Bunun üzerine Firavun doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini emreder. Doğan bütün erkek çocuklar Firavun'un emriyle öldürülürken annesi Hz. Musa'ya (as) hamile kalır. Ve bebeğini doğurur. Hz. Musa'nın (as) annesinin ilk düşündüğü şey bebeğini Firavun ve askerlerinden korumaktır.


Tam bu esnada anneye şu âyet ilham edilir: "Bunun içindir ki Musa dünyaya gelince annesine şöyle ilham ettik. O’nu bir süre emzir. Şayet onun başına bir şey geleceğinden endişe edersen ırmağa bırak hiç endişe etme hiç üzülme biz O'nu sana kavuşturacağız ve O'nu resullerden yapacağız." (Kasas 7)


Bebeğini Firavun'dan korumaktan başka bir düşünceye sahip olmayan anneye ALLAH'ın ilk emri "O’nu bir süre emzir!" olmaktadır. Surenin bu âyetten önce ve sonra gelen âyetlerine baktığımızda âyetin ana temasının bebeği korumak olduğu açıkça görülmektedir.


Ana fikri bebeği öldürülmekten korumak olan bu âyette başlangıç cümlesi neden "O’nu bir süre emzir!" olmaktadır? Çünkü bebeği bekleyen tehlike sadece Firavun'un askerleri değildir. Bugün ulaştığımız tıbbî bilgilerle artık kesin olarak biliyoruz ki yeni doğan bebeğin bağışıklık sistemi yeterli olmadığı için mikroplara karşı da korunması gereklidir.


Hatta mikroplara karşı korumanın önceliği vardır. Çünkü Firavun'un askerleri çocuğu bulmadan önce çocuğun mikroplarla karşılaşması kaçınılmazdır. Bunca stres altında bulunan bir anne bebeğin temizliğine ve bakımına yeterince özen göstermeyebilir. Bu da bebeğin enfeksiyonlara yakalanma riskini artırır.


Onun için ALLAH (cc) Hz. Musa'nın annesine birinci öncelik olarak bebeğini emzirmesini vahyediyor. Anne sütünü yaratan ALLAH (cc) olduğu için elbette anne sütünün bebeği mükemmel beslemesinin yanı sıra enfeksiyonlara karşı koruyacağını da biliyor. Aslında emzirme olmadan da ALLAH bebeği koruyabilir. Fakat sebepler dünyasında yaşayan bizlere bir ölçüyü hatırlatıyor. Ayrıca emziren annenin endişelerden ve korkulardan uzak olması gerekir.


Stresli bir ortam annenin sütünün azalmasına ve giderek kesilmesine sebep olur. (Dünya Sağlık Örgütü-1993 UNICEF 1993-Beslenme Bölümü- H-10F) Bu âyetin "emzir!" emrinden sonra gelen cümlelerine bakılırsa endişe içinde olan bir annenin rahatlatıldığı görülür: "Şayet O'nun başına bir şey geleceğinden endişe edersen ırmağa bırak hiç endişe etme hiç üzülme biz O'nu sana kavuşturacağız ve O'nu resullerden yapacağız." Bu cümleler tamamen "O'nu bir süre emzir!" beyanını desteklemektedir.


Emziren annede yüksek seviyede prolaktin hormonu salgılanır. Prolaktin hormonunun süt yapılmasını sağlamanın yanı sıra anneyi gevşetme ve stresin olumsuz tesirlerinden koruma fonksiyonu da bulunmaktadır. Derin bir endişe içinde bocalayan anneye özellikle emzirmenin emredilmiş olması bu yönüyle de anlamlıdır.


Ana fikri çocuğun korunması olan âyete "O’nu bir süre emzir!" emriyle başlamak her yönüyle bir mucizedir ve tıp âlemi olarak son otuz yıl içinde öğrendiğimiz anne sütünün koruyuculuğu bilgisiyle tam bir uyum içindedir. Anne sütüne karbonhidratlardan bebeğin bağırsağına uygun olan lâktoz şekeri konulmuştur.


Bu madde yavaş ve kolay sindirildiğinden kan şekerini çocuğun ihtiyacına uygun oranlarda tutar. Anne sütündeki lâktoz miktarı anne diyetinden etkilenmez. Lâktoz ayrıca sütteki kalsiyum emilimini artırır. Lâktozu meydana getiren moleküllerden biri olan galâktoz molekülü bazı yağ molekülleriyle birleşerek bebeğin beyin gelişimi için çok önemli olan bileşikleri meydana getirir. Lâktoz bebeğin bağırsaklarında lâktobasillus bifidus denen mikropların çoğalmasında rol alır. Böylece bebeğin bağırsak florası zararlı olmayan bu bakterilerden teşekkül eder. Sonuçta bebeğin ishallerden korunması da anne sütüyle sağlanır.


Anne sütünde ayrıca 100'den fazla çeşidiyle oligosakarit denen küçük şekerler vardır değerli dostlar... Oligosakaritler ve diğer anti-enfektif maddeler bağırsaklarda zararlı mikroplara yapışarak bunların bağırsaklara tutunmalarının önlenmesinde ve bu şekilde bebeğin bu zararlı mikroplardan korunmasında rol oynar.


Prematüre bebeklerde anne sütündeki lâktozun % 90'ından fazlası emme sonrasında bağırsak mukozasıyla kana geçer. Henüz immün sistemi yeterince gelişmemiş prematüreler için oligosakaritler vasıtasıyla sağlanan bu koruma ne annenin ne de bebeğin iradesiyle sağlanabilir….


Bebekler kendileri için gerekli olan enerjinin büyük kısmını anne sütündeki yağlardan karşılar. Anne sütündeki yağlar küçük çaplı yağlardır. Bebeğin bağırsaklarından emilimi kolaydır. Her emzirmede emzirmenin sonuna doğru sütteki yağ oranı yükselir.



Son sütteki yüksek yağ oranı bebeğin kendisini tok hissetmesini sağlar bebek emmeyi bırakır ve aşırı beslenmekten kurtulur. Böylece anne sütü ileriki yaşlarda ortaya çıkacak şişmanlıktan ve onun meydana getireceği zararlardan bebeği korur. Bu zararlar şöyle özetlenebilir değerli dostlar: kalb ve damar hastalıkları yüksek tansiyon erişkin tipi şeker hastalığı karaciğer yağlanması.. .


Anne sütünün mineral muhtevası anne beslenmesiyle değişmez. Anne sütünde bebeğin ihtiyacı kadar mineral bulunur. Annenin mineral depoları kullanılarak bebeğin ihtiyaçları anne sütü vasıtasıyla temin edilir. Anne sütünde ilk aylar için yeterli vitamin bulunmaktadır.


Ayrıca anne sütünde büyüme faktörleri enzimler ve bugün dahi görevlerini anlayamadığımız on çeşit hormon bulunmaktadır. Prematüre (erken doğmuş) bebeklerde anne sütü diğerlerinden farklı olup prematüre bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayarlanmıştır…ilahi kudret tarafından…


Doğumdan itibaren iki yıl boyunca ve sonrasında anne sütü temel besinlerin günlük enerjinin ve savunma sisteminin önemli bir vesilesi olur. İkinci yılda günde sadece bir litre anne sütü alan bir bebeğin; bu sütle enerji ve protein ihtiyacının üçte ikisi ve A C vitamini ihtiyacının tamamı karşılanır. Eğer bebek günde 15 litre anne sütü emebilirse besin ihtiyacının büyük bölümü karşılanmış olur. Dolayısıyla anne sütü mümkünse ikinci yılın sonuna kadar verilmelidir değerli anneler.....


Anne sütünün gerçek değeri tıpta son yıllarda anlaşılmaya başlandı. 1960'lı yıllarda büyük bir mama reklamı kampanyası başlamıştı. Hemen her gün anne sütünde bulunmayan ama mamada bulunan bir madde keşfediliyor ve özellikle Amerika'da televizyonlarda yayınlanıyordu. Bu tür ilmî çalışmaların(!) sonucunda anneler emzirmekten soğutuluyor ve bir mama nesli doğuyordu.


Bunlar da bilim adına yapılıyordu. 1980 yılında ise anne sütü sadece ilk dört ay için önerilmeye başlandı. Dört aydan sonra anne sütü sadece "Sudur beslemez." deniyordu. 1986 yılında ise ilk altı ay için. 1993 yılından itibaren ise iki yıl için önerildi.


Anne sütünün ikinci yılda da içindeki besinlerin tamamının mevcut olduğu görüldü. Kur'an-ı Kerim'de: "Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. (Bu hüküm) emzirme müddetini tam yaptırmak isteyenler içindir. Eğer anne-baba birbirleriyle görüşerek ve aralarında anlaşarak çocuğu (iki yıldan önce) sütten kesmek isterlerse kendilerine günah yoktur." (Bakara 233) buyrulur.


Tıbbın daha son on yıl içinde ulaşabildiği anne sütünün iki yıl verilmesi bilgisini Kur'an asırlarca önce haber veriyor. Şimdi insafla düşünelim bunu ALLAH'tan başka kim bilebilir ve 1400 yıl önce fen ve tıbbın dar imkânlarıyla tespit edilemeyecek bu bilgiyi insanlara bildirebilirdi?


Sütü ALLAH yarattığı için bebeğe kaç yıl verilmesi gerektiğini de şüphesiz en iyi O bilir. Aynı bilgi Kur'an-ı Kerim'in başka bir âyetinde (Lokman 14)de verilerek perçinlenmektedir: "Biz insana ana ve babasını tavsiye ettik. Anası onu zahmet üstüne zahmetle taşımıştır. Sütten kesilmesi ise iki yıl sürmüştür."
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst