Anne karnındaki bebek kakasını yutarsa ne olur?

Uzman SühaN

Administrator
Anne karnındaki bebek kakasını yutarsa ne olur?
Anne karnındaki bebeğin dışkısına tıp dilinde mekanyum adı verilir ve anne karnındaki bebeğin sindirim sistemi tamamen mekanyum ile doludur. Ancak 32. haftadan önce bebek çok nadiren anne karnında kakasını yapar. Bu durumlarda da içerisinde bulunduğu amniyon sıvısı miktarı fazla olduğu için bu dışkı dağılır ve bebeğe zarar vermez.

Ancak 32. haftadan sonraki süreçte bebeğin içerisinde bulunduğu sıvı azaldıkça ve bebek doğum stresine girdikçe kakasını yapma riski artar, kakası ise daha önce olduğu gibi içerisinde bulunduğu sıvıda rahatlıkla dağılamaz, daha koyu renk olur. Bu durumda bebeğin anne karnında kakasını yutma durumu oluşur. Peki, bu durumda ne yapılır?


8.jpg



GEBELİKLE İLGİLİ TÜM KONULAR AŞAĞIDAKİ LİNKTE
https://www.meleklermekani.com/forums/gebelik.59/



Bebek kakasını yutarsa ne yapılır?
Özellikle doğum yoluna giren bebeğin kakasını yutma ihtimali fazladır, bir de normalden daha uzun süre anne karnında kalan bebeklerde bu risk artar.
Doğum yoluna girmiş olan bebek eğer kakasını yutarsa bu durumda anne hemen sezaryana alınır aynı durum doğum yoluna girmeden önceki zamanlarda da geçerlidir. Ancak yazının başında belirttiğimiz üzere 32. haftadan önce olan bu tarz durumlarda sorun çıkmaz.




Mekonyum aspirasyon sendromu tüm gebeliklerin %0.2-5'inde görülür. Mekonyum steril olmasına rağmen enfeksiyon için uygun ortam yaratarak hava yollarında tıkanma ve hava kaçağı (pnömotoraks)'na neden olabilir. Aspirasyon doğum travayı sırasında veya doğumdan hemen sonra gerçekleşebilir.
Bebeklerin çoğunda tırnaklar, deri ve göbek kordonu mekonyum ile boyanmış yeşil renkli olabilir. Erken dönemde solunum sıkıntısı başlayabilir. Beraberinde bebekte oksijensiz kalma (asfiksi) durumu varsa tablo daha ağır olabilir. Aspirasyonda tablo ilerleyen saatlerde daha belirgin hale gelir.



Havayollarının tam tıkanması ile atelektazi (fonksiyon görmeyen hava boşluğu), kısmi tıkanması sonucu havalanma artışı, ödem, kimyasal pnömoni gelişebilir ve sürfaktanın (hava keseciklerinin açık kalmasını sağlayan protein) foksiyonunu bozabilir.
İlerleyen günlerde akciğerde enfeksiyon (pnömonitis) ve sıvı toplanması gelişebilir.
Tedavide tüm solunum sorunu olan bebekler gibi bu hastalara da mümkün olduğu kadar az dokunulmalıdır. Bebeği ajite eden her girişim onu oksijensiz bırakacaktır. Solunum sıkıntısı varlığında kuvöz içine nemli ve ısıtılmış Oksijen verilmeli ve fizik tedavi başlatılmalıdır. Tek başına oksijen tedavisi yeterli olmazsa hasta solunum cihazına alınır. Antibiyotik başlanır. Sürfaktan verilmesi yararlıdır.

Ölüm oranı 1970'lerde yaklaşık %30 iken günümüzde solunum cihazı ve diğer tedavi yöntemleriyle oldukça azalmıştır. Aspirasyon ile birlikte oksijensiz kalmanın şiddeti ve süresi iyileşme ve nörolojik gelişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Uzun süre solunum cihazında kalan bebeklerde kronik akciğer hastalığı gelişebilir.
Korunmada gebeliklerin iyi izlenmesi ve aspirasyon düşünülen hastaların solunum yollarının iyi temizlenmesi önemlidir.
 
Geri
Üst