-Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur.
-Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur.
-Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
-Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
-Türkiye'nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
-Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.
-Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.
-Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.
-Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.
-Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır.
-Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
-Ya istiklal, ya ölüm.
-Bilim, gerçeği bilmektir.
-Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız.
-Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir.
-Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.
-Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.
-Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur.
-Milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz.
-Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller . ister.
-Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.
-Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.
-Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur.
-Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur.
-Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.
-Cumhuriyet fazilettir.
-Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.
-Denebilir ki, hiçbir şeye muhtaç değiliz, yalnız bir tek şeye ihtiyacımız var: Çalışkan olmak! Servet ve onun doğal sonucu olan rahat yaşamak ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışanların hakkıdır. . Yaşamak demek çalışmak demektir.
-Türk, öğün, çalış, güven.
-Türk milletinin istidadı ve kesin kararı, medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.
-Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.
-İnkılap, Türk ulusunun son asırlarda geri bırakılmış kurumlarını yıkarak yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık düzeyine ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar koymaktır.
-Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir.
-Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
-Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
-Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.
-Türk dili, dillerin en zenginlerindendir.
-Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.
-Bir millet, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir.
-Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
-Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir.
-Birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur.
-Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar.
-Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.
-Saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur.
-Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet sözlerle açıklanamaz. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır.
-Medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatın-dadır. Bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur.