ATV- Sabah’ın satışına RTÜK üyelerinin tepkisi sürüyor

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
ATV- Sabah’ın satışına RTÜK üyelerinin tepkisi sürüyor
ATV- Sabah’ın Çalık Grubu’na devrine ilişkin RTÜK üyelerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.

RTÜK Üyeleri Şaban Sevinç ve Mehmet Dadak’ın ardından CHP’li Hülya Alp kaleme aldığı karşı oy yazısında “Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, bu kararıyla hem sektörün, hem de kendisinin çalışma esas ve usullerini belirleyen yasa hükümlerini ihlal etmiş; bununla da kalmayarak süreci, yeni ihlallere ve yeni zararlara yol açacak bir zemine taşımıştır” dedi.

Hülya Alp karşı oy yazısında, “Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık Anonim Şirketi'nin yüzde 58 hisse ile hakim ortağı durumunda bulunan Çalık Holding A.Ş, aynı zamanda Çalık Yatırım Bankası'nın da hakim ortağı durumunda olduğunu belirterek “Ortaklık yapısı yönünden Turkuaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Anonim Şirketi’nin ön koşulları bu ihaleye katılmaya uygun değildir” dedi.

Yasayla radyo ve televizyon yayın izninin, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre sadece “radyo ve televizyon yayıncılığı, haberleşme, eğitim, kültür ve sanat amacıyla kurulmuş anonim şirketlere verilebileceği”nin öte yandan “üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama ve finans kurum ve kuruluşlarına” yayın izni verilemeyeceğinin açıkça hüküm altına alındığını ifade eden Hülya Alp karşı oy yazısında Turkuaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Anonim Şirketi’nin hem kuruluş amacı hem de sahip olduklarının miktarı yönünden yayıncılık izni alamayacağını belirtti. TMSF tarafından satışa çıkartılan ATV-Sabah İktisadi ve Ticari Bütünlüğünün bünyesinde 1 televizyon ve 1 radyonun dışında, 5 gazete ve 11 dergi daha bulunduğunu kaydeden RTÜK Üyesi Alp, “Turkuaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Anonim Şirketi bu ihale için uygun ön koşulları taşımadığı halde tek başına ihaleye katılmış, ihale yapılmış ve yasaya aykırı bir satış kararı alınmıştır. Yani sürecin, Yasaya aykırılığı açık ilk halkası burada oluşmuş, sonra bir zincirleme reaksiyon gibi arkası gelmiştir” dedi.

HUKUKSUZLUK YASA HÜKÜMLERİYLE İLİŞKİLENDİRİLİYOR

RTÜK Üyesi Hülya Alp, karar metninde ilgili kuruluşa şirket statüsünün tadili için 3 aylık süre verilmesi hususunun da yer aldığını kaydederek “Bu hukuksuzluğun, yasa hükümleriyle ilişkilendirilmesinden başka bir şey değildir” dedi. Hülya Alp karşı oy yazısında şöyle dedi:

“Radyo ve televizyon yayını izni verilen bir anonim şirketin hisse devirleri, devir tarihinden itibaren bir ay içinde, ortakların ad ve soyadları ile şirketin devri sonucunda oluşan ortaklık yapısı ve oy payları hakkındaki bilgilerle Üst Kurula bildirilir. Bu şirketlerin bir başka şirkete devri, bir başka şirketin devralınması, bir başka şirketle birleşme işlemlerinden önce, Üst Kuruldan gerekli bilgi ve belgelerle izin alınması zorunludur. Bu işlemler sonucunda şirket yapısında bu Kanun hükümlerinde öngörülen hususlara aykırılık oluştuğu takdirde Üst Kurulun vereceği süre zarfında bu aykırılık giderilmek zorundadır. Aksi halde yayın izni iptal edilir” şeklinde ifade edilmektedir. Yani ilgili madde hükmü, yalnız RTÜK Yasası kapsamında halen yayın yapmakta olan bir kuruluşun hisse yapısında değişiklik olduğunda, bu değişiklikten kaynaklanabilecek yasal problemleri gidermek üzere kuruluşa süre tanınması düzenlemektedir ki bu bağlamda, ATV-Sabah Ticari İktisadi Bütünlüğünün satışı ile ilgilendirilmesi olanaksızdır”

SATIŞ KARARI YASALARA AYKIRI

RTÜK Üyesi Hülya Alp karşı oy yazısında, Turkuaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Anonim Şirketi’nin ihale için uygun ön koşulları taşımadığı halde tek başına ihaleye katıldığını ve yasaya aykırı bir satış kararı alındığını belirterek şöyle devam etti:

“Sürecin, yasaya aykırılığı açık ilk halkası burada oluşmuş, sonra bir zincirleme reaksiyon gibi arkası gelmiştir. Türk medyasının düzenlenmesi ve denetlenmesinde en üst otorite konumundaki bir kurumun, yasa hükmü ihlali içeren kararlardan uzak durması, hatta bu konuda küçük tereddütlere bile yol açmayacak bir titizlik içinde görev yapması kuşkusuz tüm toplumun beklentisidir. Ancak üzülerek ifade ediyorum ki RTÜK bu beklentileri karşılayamamış; sayılan yasa hükmü ihlallerinden dolayı satışa ilişkin dosyayı TMSF’ ye iade etmek yerine satış kararını onaylamış; üstelik benzeri durumlara ilişkin bir örnek ve yasal dayanak yokken şirket statüsünün tadili için ilgili şirkete 3 aylık süre verebilmiştir. Hukuk ihlalleri yönünden konuyu değerlendirdiğimizde, yasal koşulları uygun olmayan bir tüzel kişilik için yasa madde ve hükümleri ifade edilerek ancak yasal olmayan, bir uygulama başlatılmıştır. Bu uygulamanın muhtemel sonuçları kamu alacağının zarara uğraması ve önemli bir medya markası olmuş bir grubun algı ve işletme zafiyetine uğraması gibi riskleri de beraberinde getirebilecektir. Sonuç olarak açıkladığım gerekçelerle, ATV-Sabah İktisadi ve Ticari Bütünlüğü’nün, 3984 sayılı yasaya göre her türlü hak ve izinlerinin Turkuaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş.’ye devri kararına karşıyım”

ANKA
 
Geri
Üst