Babaların garip huyları
babaların anlam verilemeyen ki çoğu zaman anlamsız olan huy/davranışlarının tümü.
kendileri gencliklerinde sac uzatmiş, kupe takmiş, orada burada surtmus,her bir halti yemiş oldugu halde ogullarinin bir tutam sacina laf etmeleri, kırk yılda bir eve gec gelene laf sokmalari... kızlarinin sevgililerinin herbirine bi kulp bulup aralarini acmaya calişmalari...
kziilacak seylere kizmayip, kizilmayacak seylere kizmalari.
telefondayken kimle ne konuşuluyor durumunu kavramak amaçlı tepenizde takılmak, konuşma bitince de ne diyomuş ne olmuş sorularıyla kaçırdığı yerleri yakalamaya çalışmak...
"baba ben dövme yaptırıcam" dediğin zaman,
-hayır olmaz son derece karşıyım
-nasıl yani baba sende dövme var
gibi şaşırtıcı şeylerde olabiliyor tabi.
zamansız ölmeleri...
evde donla dolasmak. ustune ustluk perdelerin acik olup olmadigini kontrol etmemek.
kizlarinin sevgilileriyle sidik yarisina girisirler. sevgili tenis oynuyordur, tenis dersi alinmaya baslanir... sevgilinin national geographic okuduu sanilir, dergi elden dusmez ancak sevgilinin o dergiyi okumadii gercegi ortaya cikinca dergide elden ve gozden duser...
sadece sabah degil, hic bir zaman para verilmez; cepten cikan her kurus ugursuzluk getirir...
mac seyrederken tepinir, deli gibi anirir, hatta cok gaz almissa cami falan acip anirir; ancak siz gol olduunda ziplayip goool die normal bir sevinc gosterisinde bulununca bagirma der...
kendinize telefon alirsiniz, cocuktur ya baba, her turlu saklabanlii yapar bi gunluune alip o telefonu ise goturmek icin... hava atacaktir is arasi tenefuslerde cevredeki kizlara heralde...
bulmaca cozerken butun sorulari size sorar, aslinda bulmacayi siz cozersiniz, o angarya kismini yapar ama bulmacayi kendi cozmus olur, hepisini ben yaptim die dolanir ortalikta. itiraz edecek olursaniz da ben hepsini biliyorum seni sinamak icin sordum der...
en sevmediiniz yiecegi gidip alir ve senin icin aldim neden yemiyosun der, hepsini kendi yer yalana yalana...
gecenin geç saatlerine kadar pc basinda efor sarfetmis evladi, haftaiçi - haftasonu ayrimi yapmadan, sabahin köründe, ''günaydin, günaydiin dedik oglum, uyuyo musun yoksa!!'' seklinde bagirarak uykusundan etmek.
evladinin bilgisayarini sadece freecell oynamak için gasp etmek.saatlerce sikilmadan oynayabilmek
şaşırıp yanlış basıyor diye tv kumandasının tuşlarını maket bıçağıyla kesmek
galatasaray forması ve şortu ile uyumak; ne zaman mutfağa gitmek için odamdan ayrılsam, salonda yattığı yerden, ''kim var orda!!'' diye bağırmak.
televizyonu ve kanepeyi içinde barındıran bir mutfakta otururken üstelik de çaydanlık sadece üç adım uzaktayken şu tarz diyaloglar oluşturmak:
-kızıııımmmm! koş koş,çok acil!
-(zavallı kız koşa koşa gelir.babanın kalp krizi geçirdiğini ya da tıkındığı elmaların boğazına kaçtığını sanmaktadır)noldu baba? iyi misin?
-iyiyim,iyiyim. bana bir çay koy.
-oha baba,oha...
-ne dedin babaya?
-...
mouse link üstüne gidince ekranda oluşan el simgesini hiiiç mi hiç takmayıp illa ki 2 kez üst üste tıklamak.
megafonlu sistemde kim o yerine alo demek.telefon şeklinde o yüzden herhalde.
telefonu açınca alo yerine ismini söylemesi bir de.karşıdakinin de ismi aynıymış da sanki ondan telefon bekliyormuş gibi bir his uyandırıyor arayanda.*
mongol bir karı için hali hazırdaki ailelerini bırakabilmeleri gariptir.
eve karga getirmesi... neymiş yavru bulmuş karga zeki hayvanmış falan filan, bir de kurdum vardı zaten artık sokaklarda druid gibi gezecem omzumda karga yanımda kurt...
aynı tabağın içerisinde, sırasıyla çorba-pilav üstü kuru-karpuz ve puding yemeleri de ilginç tabi.
evden cikarken burnumda sumuk var mi diye aynaya bakmami buyurmasi, her tuvaletten ciktigimda fermuarimi kontrol etmemi tembihlemesi.
şişenin dibinde kalan, asidi kaçmış ve dolayısıyla kimsenin rağbet göstermediği kolayı bir köşede saklamak. eve yeni kola alınınca ve üzerinden bir miktar içilince, saklamış olduğu asitsiz sıvıyı yeni şişeye eklemek, ve bu suretle kolayı *** etmek.
postite ''evi yakacaksın'' yazıp, monitore yapıstırmak da bu garipliklerden biri olabilir sanirim.hala du$unuyorum, bir kehanet mi, bir uyari mi, ya da ictigim sigaraya bir tepki mi..n
edit: bu postitin ustunde söndürmüşüm sigarayi bi de utanmadan.bi bildigi var hakikaten simdi onu daha iyi anliyorum.
mesleğimle ilgili bana gelen soruları, beni susturarak da olsa kendisi cevaplamaya çalışır..hemen uzaklaşırım ortamdan..
kilo alip gobekleri iyice buyuyunce gobeginde ziplatma gbi yeni hareket ve isimler icat etmek ve eglenmek..
(ç)alıntıdır
kendileri gencliklerinde sac uzatmiş, kupe takmiş, orada burada surtmus,her bir halti yemiş oldugu halde ogullarinin bir tutam sacina laf etmeleri, kırk yılda bir eve gec gelene laf sokmalari... kızlarinin sevgililerinin herbirine bi kulp bulup aralarini acmaya calişmalari...
kziilacak seylere kizmayip, kizilmayacak seylere kizmalari.
telefondayken kimle ne konuşuluyor durumunu kavramak amaçlı tepenizde takılmak, konuşma bitince de ne diyomuş ne olmuş sorularıyla kaçırdığı yerleri yakalamaya çalışmak...
"baba ben dövme yaptırıcam" dediğin zaman,
-hayır olmaz son derece karşıyım
-nasıl yani baba sende dövme var
gibi şaşırtıcı şeylerde olabiliyor tabi.
zamansız ölmeleri...
evde donla dolasmak. ustune ustluk perdelerin acik olup olmadigini kontrol etmemek.
kizlarinin sevgilileriyle sidik yarisina girisirler. sevgili tenis oynuyordur, tenis dersi alinmaya baslanir... sevgilinin national geographic okuduu sanilir, dergi elden dusmez ancak sevgilinin o dergiyi okumadii gercegi ortaya cikinca dergide elden ve gozden duser...
sadece sabah degil, hic bir zaman para verilmez; cepten cikan her kurus ugursuzluk getirir...
mac seyrederken tepinir, deli gibi anirir, hatta cok gaz almissa cami falan acip anirir; ancak siz gol olduunda ziplayip goool die normal bir sevinc gosterisinde bulununca bagirma der...
kendinize telefon alirsiniz, cocuktur ya baba, her turlu saklabanlii yapar bi gunluune alip o telefonu ise goturmek icin... hava atacaktir is arasi tenefuslerde cevredeki kizlara heralde...
bulmaca cozerken butun sorulari size sorar, aslinda bulmacayi siz cozersiniz, o angarya kismini yapar ama bulmacayi kendi cozmus olur, hepisini ben yaptim die dolanir ortalikta. itiraz edecek olursaniz da ben hepsini biliyorum seni sinamak icin sordum der...
en sevmediiniz yiecegi gidip alir ve senin icin aldim neden yemiyosun der, hepsini kendi yer yalana yalana...
gecenin geç saatlerine kadar pc basinda efor sarfetmis evladi, haftaiçi - haftasonu ayrimi yapmadan, sabahin köründe, ''günaydin, günaydiin dedik oglum, uyuyo musun yoksa!!'' seklinde bagirarak uykusundan etmek.
evladinin bilgisayarini sadece freecell oynamak için gasp etmek.saatlerce sikilmadan oynayabilmek
şaşırıp yanlış basıyor diye tv kumandasının tuşlarını maket bıçağıyla kesmek
galatasaray forması ve şortu ile uyumak; ne zaman mutfağa gitmek için odamdan ayrılsam, salonda yattığı yerden, ''kim var orda!!'' diye bağırmak.
televizyonu ve kanepeyi içinde barındıran bir mutfakta otururken üstelik de çaydanlık sadece üç adım uzaktayken şu tarz diyaloglar oluşturmak:
-kızıııımmmm! koş koş,çok acil!
-(zavallı kız koşa koşa gelir.babanın kalp krizi geçirdiğini ya da tıkındığı elmaların boğazına kaçtığını sanmaktadır)noldu baba? iyi misin?
-iyiyim,iyiyim. bana bir çay koy.
-oha baba,oha...
-ne dedin babaya?
-...
mouse link üstüne gidince ekranda oluşan el simgesini hiiiç mi hiç takmayıp illa ki 2 kez üst üste tıklamak.
megafonlu sistemde kim o yerine alo demek.telefon şeklinde o yüzden herhalde.
telefonu açınca alo yerine ismini söylemesi bir de.karşıdakinin de ismi aynıymış da sanki ondan telefon bekliyormuş gibi bir his uyandırıyor arayanda.*
mongol bir karı için hali hazırdaki ailelerini bırakabilmeleri gariptir.
eve karga getirmesi... neymiş yavru bulmuş karga zeki hayvanmış falan filan, bir de kurdum vardı zaten artık sokaklarda druid gibi gezecem omzumda karga yanımda kurt...
aynı tabağın içerisinde, sırasıyla çorba-pilav üstü kuru-karpuz ve puding yemeleri de ilginç tabi.
evden cikarken burnumda sumuk var mi diye aynaya bakmami buyurmasi, her tuvaletten ciktigimda fermuarimi kontrol etmemi tembihlemesi.
şişenin dibinde kalan, asidi kaçmış ve dolayısıyla kimsenin rağbet göstermediği kolayı bir köşede saklamak. eve yeni kola alınınca ve üzerinden bir miktar içilince, saklamış olduğu asitsiz sıvıyı yeni şişeye eklemek, ve bu suretle kolayı *** etmek.
postite ''evi yakacaksın'' yazıp, monitore yapıstırmak da bu garipliklerden biri olabilir sanirim.hala du$unuyorum, bir kehanet mi, bir uyari mi, ya da ictigim sigaraya bir tepki mi..n
edit: bu postitin ustunde söndürmüşüm sigarayi bi de utanmadan.bi bildigi var hakikaten simdi onu daha iyi anliyorum.
mesleğimle ilgili bana gelen soruları, beni susturarak da olsa kendisi cevaplamaya çalışır..hemen uzaklaşırım ortamdan..
kilo alip gobekleri iyice buyuyunce gobeginde ziplatma gbi yeni hareket ve isimler icat etmek ve eglenmek..
