Ben Atatürk'ün Öz Oğluyum !

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Ben Atatürk'ün Öz Oğluyum !
atatürkün öz oğlu, öz çocuğu, kim

Geçtiğimiz günlerde Halil İbrahim Altay, Atatürk'ün öz oğlu olduğunu açıklamıştı arkadaşlarım. Bununla ilgili haberin detayı şöyle devam etmekte...
14da5a106c146d.jpg

Antalya`da yaşayan Halil İbrahim Atalay`ın iddiaları tartışma yaratacak.
Atatürk’ün oğlu olduğunu ispatlamak için 16 yıldır uğraşan 80 yaşındaki Halil İbrahim Atalay, gerçeklerin ortaya çıkmasından korkulduğunu öne sürerek, soyadını kullanmak istediği Atatürk’ün mal varlığının kendisine verilmesini istiyor. Antalya’da yaşayan ve bugüne kadar AİHM de dahil olmak üzere 9 kez dava açan Atalay, iddiasını ispatlamak için DNA testi yapılmasını da talep ediyor.

Antalya’da yaşayan 80 yaşındaki Halil İbrahim Atalay, 16 yıldır Atatürk’ün oğlu olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Bugüne kadar açtığı biri AİHM’de olmak üzere 9 davadan da ‘Ret’ cevabı alan Halil İbrahim Atalay, DNA testi yapıldığı takdirde gerçeklerin ortaya çıkacağını belirterek, soyadını kullanmak istediği Atatürk’ün mal varlığının da kendisinin olması gerektiğini söyledi.

BENİ DELİ SANDILAR

Antalya Güzeloba Mahallesi’nde 60 metrekarelik bir giriş katında yoksulluk içinde yaşayan Halil İbrahim Atalay, 16 yıldır Atatürk’ün oğlu olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Atatürk’e 6 yıl hizmet etmiş olan Nazile Hanım’ın oğlu olduğunu belirten Bağ-Kur emeklisi Atalay, Tekirdağ ve Antalya’da açtığı davaların sonuçsuz kalmasının kendisini yıldırmayacağını, para bulur bulmaz yeni dava açacağını söyledi.

Atatürk’ün oğlu olduğum gerçeğini ortaya çıkarmak için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim” diyen Atalay, “Tekirdağ ve Antalya’da 8 ayrı dava açtım. Yargı beni görmek istemiyor. Davalarım sudan gerekçelerle kapatıldı. Hatta deli olduğumu düşünüp beni hastaneye sevk ettiler. Aklımın yerinde olduğuna dair rapor aldım. Bir kez DNA testi yaptırsalardı, Atatürk’ün babam olduğu ortaya çıkacaktı” dedi.

ANNEM ANLATTI

Gerçeğin ortaya çıkmasından korkulduğunu öne süren Halil İbrahim Atalay, “Atatürk’ün babam olduğunu 1961 yılında öğrendim. Halsizlik yüzünden doktora gittiğimde kan testi sonuçlarında nadir görülen bir durumum olduğunu ve ailemden geldiğini söylediler. Akrabalarımda hiç kimsenin aynı özelliği taşımaması üzerine şüphe duyup anneme sordum. Annem ağlayarak babamın Atatürk olduğunu söyledi. Notere götürmek istediğim sırada annem hastalanıp vefat etti” dedi.

TEST ORTAYA ÇIKARIR

Atatürk’ü 4 yaşında gördüğünü hatırladığını söyleyen Atalay, “Gerçeği öğrendikten sonra 15 yıl sustum. Sonra tanıdığım bir emekli hâkime durumu anlattım. Emekli hâkim, benim ortaya çıkmamın aileme zarar verebileceğini söyleyince korkup sustum. Çocuklarım okullarını bitirip iş sahibi olunca 1994 yılında dava açmaya karar verdim. İlk davayı da dünyaya geldiğim Tekirdağ’ın Muratlı İlçesi’nde açtım” diye konuştu.

Açtığı ilk davanın kabul edilmediğini, ancak sonrasında yeni davalar açtığını belirten Atalay, “Yaklaşık 4 yıl önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdum. Bana gönderdikleri cevapta eksik bilgi gösterdiğim söylendi.

Mahkemelerden tek isteğim DNA testi yapılması. Gerçek o zaman ortaya çıkacak. Atatürk’ün soyadını kullanmak istiyorum. Sonrasında da, Atatürk’ün mal varlığının bana verilmesini isteyeceğim” dedi.

VAZGEÇMEM

İstanbul’da saatçilik yaparken emekli olduğunu, gelirinin düşük olması nedeniyle güçlükle geçindiğini, ancak mücadelesinden vazgeçmeyeceğini ifade eden Halil İbrahim Atalay, “Param olmadığı için avukat tutamıyorum. Bana inanan birisi çıkana kadar uğraşacağım” dedi.

Atatürk, oğlu olduğumu kabul etmiş ve bunu bir kâğıda yazıp anneme vermiş’

HALİL İbrahim Atalay, annesi Nazile’nin ve babası bildiği İbrahim oğlu Hüseyin’in, Bulgaristan göçmeni olduğunu belirterek şöyle diyor: “Annem, Ali kızı Nazile, İbrahim oğlu Hüseyin ise manevi babamdır. Annem Muratlı’daki evinde otururken, aralarında Atatürk’ün kaldığı çiftlik sahibinin hanımı da olan komşularını ziyarete gelmiş. Çiftliğin hanımı annemi temiz, iyi görünce çiftliğinde hizmetçilik yapması için teklifte bulunuyor.

AYAKLARINI YIKAMIŞ

Annem, 1928’de Hasan Tosun’un çiftliğine hizmetçi gidiyor. Aradan 3 ay geçtikten sonra, Atatürk çiftliğe geliyor. Annem Atatürk’e hizmet etmekle görevlendiriliyor. Annem, Atatürk her geldiğinde Hasan Tosun’un çiftliğinde kalıyor. Ayağını yıkıyor, kahve veriyor, ona hizmet ediyor. Annem bu süre içinde 1929 yılında hamile kalıyor ve 1930 yılında ben dünyaya gelmişim. Annem, Atatürk’e kendi oğlu olduğumu söylemiş, Atatürk, oğlu olduğumu kabul ettiği el yazısını anneme vermiş. Annem bu yazıyı, Atatürk’ün kıyafetlerinden birinin cebine koymuş ve bu kıyafet şu anda Anıtkabir’de sergileniyor. 1934 yılında Atatürk bizzat kendisi bana ‘Atalay’ soyadını vermiş.
 
Geri
Üst