bir kaç bilgiii

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
bir kaç bilgiii
Küresel ısınmayı durdurmak için biz ne yapabiliriz

Evde...
Evimizin yalıtımını iyi yapalım. Evlerdeki ısı kaçaklarını bulup, önleyici tedbirler alalım.
Kullandığımız odaları ısıtalım. Kullanmadığımız odaları ısıtmayalım.
Geceleri panjurları, storları kapatalım.
Elektrikli ısıtıcıları asgari düzeyde kullanalım.
Kapı ve pencerelerimizi yalıtalım.
Ekonomik ayar: Su ısıtıcılarının değerlerini bir iki derece indirebilir, eğer varsa enerji tasarrufu ayarına getirebiliriz.
Yalıtım yapalım. Sıcak su borularını hırdavatçıdan aldığımız yalıtım malzemesiyle kapatabiliriz.
Makineleri daha az kullanalım.
Bekleyelim. Bulaşık ve çamaşır makineleri dolana kadar bekleyelim.
Tasarruflu ampulleri kullanalım.
Emin olalım: Elektrikli aletleri kullanmadığımız zamanlarda kapalı olduklarına emin olalım.
Kapatalım: Bilgisayarlarınızı, müzik setlerinizi, televizyonlarınız uyur konumda bırakmayalım. Tam olarak kapatalım. Açık konumda oldukları kadar enerji harcarlar.
İşyerinde...
İşyerlerimizde de aydınlatma, ısınma, soğutma, bilgisayarlar yazıcılar, fotokopi makineleri, vs kullanır ve küresel ısınmaya katkıda bulunuruz. Evde yapabileceklerimiz işyeri için de geçerlidir. Bunlara bir de çalışanların ulaşımını, uçak yolculuklarını, kağıt kullanımlarını da eklersek işyerlerinin kürse ısınmaya etkisinin azımsanmayacak miktarda olduğu görülür. Dolayısıyla karbon salınımı azaltma çabasında işyerlerimiz önemli bir yere sahiptir.
Kapatığımızdan emin olalım. Ofis donanımının geceleri ve hafta sonları kapalı konumda olduğundan emin olalım.
Bilgisayarımızı kapalı tutalım. Bilgisayarımızı üç saatten fazla bir süre, ekranımızı otuz dakikadan fazla bir süre kullanmayacaksak kapatalım.
Zaman ayarlı ısınma sistemi kullanalım. Gerektiği zaman ısınalım.
Işıkları kapatalım. Kısa süreli bile olsa kullanmadığımız zamanlarda ışıkları kapatalım.
Kahve-çay makinesini açık bırakmayalım. Sıcak durması için termos kullanabilirsiniz.
Enerji tasarrufu etiketine dikkat edelim. İşyerimizde tasarruflu ofis donanımları seçelim. Sadece enerji tasarrufu değil, bütçemize de katkı sağlamış oluruz.
Alternatifler düşünelim. İşyerimizde, bisiklet ya da toplu taşım araçlarının kullanılmasını teşvik edelim. Araçların paylaşılması, kağıtların geri kazanımını düşünerek hareket edelim.
Ulaşım...
Karbondioksit salınımın en önemli kaynağı kara ve hava taşıtlarının oluşturduğu ulaşım sektörüdür. Uçaklar küresel karbondioksit miktarının % 12'sini oluştururlar. Yakıt tasarruf etmek için atacağımız her adım küresel ısınmayı azaltacaktır.
Daha az araba kullanalım: Toplu taşım araçlarını tercih edelim. Özel araba kullanmak her zaman toplu taşım araçlarından daha pahalıdır.
Arabamızın bakımını ihmal etmeyelim. Basit bir yakım tasarrufunda etkilidir.
Verimli ulaşım: Arazi araçları, pikaplar, minibüsler gibi yüksek motor hacimli araçlar diğerlerine göre daha çok yakıt tüketirler. Bu tip büyük araçları kullanmaktan kaçınalım.
Toplu ulaşım: Araçlarımızdan ve güzergahlarımızdan memnun değilsek yerel yönetimlerin bu konuyu ele almaları için çalışmalar yapalım.
Kontağı kapatalım. 30 saniyeden fazla bekleme yapacaksak kontağı kapatalım.
Lastiklerimiz kontrol edelim. 0,5 bar eksilmiş hava, yakıt tüketimimizi % 5 arttırır.
Doğru vites: Arabamızı dengeli kullanalım. Gereksiz fren ya da yanlış viteste kullanmak yakıt tüketimimize yansır.
Hafifletelim. Bagajdaki gereksiz yükleri ayıklayalım. Arabamız, 100 kiloluk bir yükle 100 km.de 1 litre daha fazla yakıt tüketir.
Gereksiz yere uçak kullanmayalım. 500 km.den kısa mesafelerde tren kullanmak daha az enerji tüketir ve daha az kirlilik yaratır.
Arabamız dururken ısıtmaya çalışmayalım. Yürürken daha hızlı ısınır ve daha az yakıt tüketir.
Tüketim...
Organik ürünleri seçelim. Çiftçiler her yıl milyarlarca ton tarım ilacı kullanırlar. Bu ilaçlar 'zararlıları' öldürürken toprağın içinde karbonu tutan mikroorganizmaları da öldürür. Dolayısıyla karbon toprakta tutunamadığı için atmosfere CO2 olarak salınır. Organik olmayan tarım ürünleri sadece sağlığımıza zararlı olmayıp küresel ısınmaya da yol açar.
Yerel ürünlerle beslenelim. Çok seyahat etmiş ürünler bize ulaşana kadar CO2 salınımına neden olurlar.
Mevsiminde yiyelim. Ulaşımın yol açacağı sera gazlarını önlemiş oluruz.
Kendi sebze bahçemizi yapabiliriz.
Atıkları azaltalım/Tekrar Kullanalım...
Geri dönüşüm: Geri dönüşümlü ürünler birincil ürünlerden genelde daha ucuzdur ve üretiminde daha az enerji kullanılır.

Logoları kontrol edelim: Bir ürünü almadan önce ambalajının geri kazanılabilir olup olmadığını kontrol edelim. Üçgen şeklini oluşturan üç okla gösterilir.

Tekrar kullanılabilirlik. Cam ambalajlar tekrar kullanılabilir. Plastiklerin geri kazanımı daha kısıtlı ve azdır.
Alışveriş torbalarını azaltalım. Naylon torba yerine alışverişte bez torba ya da file kullanalım. Çöp miktarınızı ve ambalajları azaltalım.
Kağıtları geri kazanalım: Yazılı materyallerin arka yüzlerini de kullanarak daha az kağıt tüketmeye çalışalım.
Atıkları azaltalım, geri dönüştürelim, tekrar kullanalım.
Alternatif enerji kaynakları...
Rüzgar, su ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından, sera gazları salınmaz, nükleer enerji gibi radyoaktif atık sorunuyla da karşılaşılmaz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, yerküremizin doğal dönüşümlerini kullanmaktır. Sonsuzdur, çevreye zarar vermez ve sağlığımızı bozmaz.
Yeşil enerjiye yatırım yapalım. Yeşil enerji üreten firmaların hisse senetlerini tercih edelim. Yeşil enerji geleceğin enerjisidir.
Hemen şimdi harekete geçelim, sizsiz bir eksiğiz...


Tellere konan kuşlar neden çarpılmıyorlar?

İnsanların dokundukları anda kömür oldukları binlerce volt cereyan taşıyan elektrik tellerine konan kuşlar nasıl oluyor da cereyana kapılmıyorlar? Çünkü topraklanmamışlardır. Çünkü tam bir devre meydana getirmezler. Çünkü kısa devre yaratmazlar. Tüm bu ' çünkü'lerin anlamı esasında aynı yola çıkar.
Elektriğin, elektronların komşu atomlara çarpıp onları titreştirmesi ile iletilen bir enerji olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir jeneratörden, kablonun içindeki iki telden biri ile çıkan akım, lambayı yakıp, görevini yaptıktan sonra diğer nötr telden geri döner.
Elektrik akımı direnci sevmez. Eve dönmek için daima en kısa ve kolay yolu tercih eder. Bir su birikintisi içinde iseni/ ve elektrikli bir tele dokunursanız, akım telden en kolay yol olan vücudunuza girer, oradan da son derece iletken olan su birikintisine geçerek, topraktan eve döner.
Elektrik telleri üzerine konan kuşların toprakla alakaları yoktur. Onlar elektriğin evine dönmesi için bir kısa yol yaratmazlar. Elektrik onların vücudundan geçmektense, kendisine kuş vücudundan daha az direnç gösteren, iki ayakları arasındaki teli tercih eder. Kuşlar da bu nedenle bütün bir gün boyu, yüksek voltaj taşıyan, çıplak elektrik telleri üzerinde durabilirler.
Eğer bu arada kuş kazara elektrik tellerini taşıyan direğe temas ederse, elektrik akımı kuşun gövdesi ve direk yolu ile toprağa geçer ve kuş ölür. Yüksek enerji hatlarının direklerinde oturan kuşların telleri gagalama alışkanlıkları vardır. Bir zamanlar Almanya'da bu şekilde kuş ölümleri o kadar arttı ki, direkler ve destekler topraktan izole edilerek kuşlar ölümden kurtarıldı



Bira Kısırlaştırıyor


İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre biradaki östrojen spermi zayıflatarak kısırlığa yol açıyor.

İngiliz bilim adamlarının gerçekleştirdiği araştırmaya göre biradaki östrojen, spermi etkileyerek etkisini zayıflatıyor ve erkeğin döllenme yeteneğini azaltıyor. Böylece, sakıncaları açısından bugüne kadar sadece yaptığı göbekle gündeme gelen biranın erkek kısırlığında da önemli rol oynadığı ortaya çıkıyor.

Londra'daki King's College bilim adamlarından Prof. Lynn Fraser'ın gerçekleştirdiği araştırmaya göre bira, böcek ilacı ve boya gibi maddelerde bulunan östrojen, spermin kadın vücudu içindeki davranışlarını değiştiriyor. Buna göre östrojenden etkilenen spermler, zamanından önce "olgunlaşarak" etkisini yitiriyor.

Spermler yumurtaya ulaşıp temasa geçtikleri an yumurta duvarını delebilmek için bazı delici enzimler salgılıyor. Biradaki östrojen ise spermlerin daha yumurtaya ulaşmadan söz konusu enzimleri salgılamasına neden oluyor. Bu da delici enzimden yoksun kalan spermin yumurta duvarını delmesini güçleştiriyor ve sonuçta kısırlık ortaya çıkıyor.
 
Geri
Üst