Bir ses duydum geçmiş zamandan

zuzu65

Yeni Üye
Üye
Bir ses duydum geçmiş zamandan
eskilerden bir ses duydum
.
Bugün kendimi kuru yapraklarla kaplı Çıkmaz bir sokağa benzetiyorum.
Sadece o sokakta yaşayanlar üzerimden gelip geçiyor.

Bugün kendimi odalarından çoğu boş Bazen dolan bir otel gibi hissediyorum; İçimden ne hayatlar ne hikayeler ne aşklar Geçip gidiyor.

Kirik hayallerle yontma bir hayat ki yasanan; atilan her adimda demir parmakliklarla karsi karsiya gelinen..
Bir garip dongu ki hep yasanan uzanan el karsiliginda tokat yenilen..

Ben böyle değildim ne zaman kayboldum
Rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum..

Hayat.... Otobus seferleri gibi.. Binenler iniyor, inenler donmuyor..
Hos donen olsa da ayni kisi olmuyor.
Birileri birilerinin hayatina dokunup kaciyor durmaksizin ve farkinda olmuyor cogu zaman; bir zamanlar oynanan cocuk oyunu gibi tek bir ebe denildiginde oyuncunun kaderinin degistigini..

Bir ses duydum geçmiş zamandan...
Bir ses duydum küçük bir kızdan..
Bir bilet istiyorum Sadece gidiş olsun, Çocukluğun saflığına Gidip orda yaşamam gerek.
Bilet istiyorum Tek kişilik olsun Yarına çıkabilmem için Heyecanı hatırlamam gerek.

Hala o eski zamanlarda, hala o eski masallarda yasiyorum sanirdim hep.. Ama artik gercekler bir bir gosteriyor kendini hemde hic olmadigi kadar gercek ve bir o kadar aci..

Ruyalar gercek olsaydi keske eski efsaneler ya da masallar gibi mutlu sonlar olsaydi hayatta...
Herkes Polianna olsaydi da kotulukten iyilik dogsaydi ya da Alaaddin'in sihirli lambasindaki cin mi degistirirdi bu duzeni?..
Belki de kulkedisi... iyiligin mukafati alinirdi elbet..
Soyledigi yalanin bedelini Pinokyo gibi mi odeseydi insanlik ve uzak kalsaydi yalandan, riyadan..

Bugün kendimi parktaki bir bank gibi Sessiz ve sabit hissediyorum.
Geceleri üzerimde şehrin ışıkları Yatıp uyuyor.
Bugün kendimi tonlarca yük taşıyan Gemilerin denizi gibi hissediyorum; Kaldırma kuvvetim var ama şehrin atıkları İçime akıyor..

Cocukken mi farkliydi hersey, yoksa aynimiydi duzen yine sadece gozleri hayallerle perdelenmis olan mi bendim..
Tek bir sekerle mutlu olan , istedigi ve sahip oldugu oyuncakla dunyayi tek bir parmaginin ucunda ceviren o cocuk ne uzak simdi..
Oyunlar mi degisti simdiler de yoksa oyuncular mi oyun bozan oldu.. Hersey ne masumdu halbuki bir zamanlar..
Yine her seyin bir bedeli vardi; erken yatmak gerekirdi yarin oyun oynamak icin ama degerdi..
Bilemezdim o zamanlar nefes almanin bile bir bedeliymis nefes vermek...

Ben böyle değildim ne zaman kayboldum...
Rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum..

Bir ses duydum geçmiş zamandan, Bir ses duydum küçük bir kızdan...
Bir bilet istiyorum Sadece gidiş olsun, Çocukluğun saflığına Gidip orda yaşamam gerek..

Bilet istiyorum Tek kişilik olsun Yarına çıkabilmem için Heyecanı hatırlamam gerek.


Kod:
Yalnızlık

ahh yalnızlık...

Terkedilmiş limanların köşesinde bekleşen gemiler,
Çürümeye yüz tutan çirkin silüetler...
alttan alttan kabaran küfür, yalan, dolan,
nedir bu tiyatro oyunu?
kaçıncı sahne bu?





 
Geri
Üst