M
Monera
Forum Okuru
CHP,gizli bant tuzağını açıkladı Bakan, ’inkar etmem’ yanıtı verdi
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda dün Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın "Sivil Havacılık Genel Müdürü benden rüşvet istedi" diyen işadamı Ali Tarhan’la yaptığı görüşmenin gizli bant kaydından alıntılar açıkladı. Yıldırım, "Evet, o görüşmeyi yaptım. Sözlerimin arkasındayım. Kendisine izin de vermedik" dedi.
CHP’nin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım aleyhinde verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmamasının tartışıldığı dünkü Meclis Genel Kurulu’na "gizli bant tuzağı" damgasını vurdu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun işadamı Ali Tarhan’dan 800 bin dolar rüşvet istediğiyle ilgili iddiaları anımsatarak, "Sayın Bakan bu işadamıyla görüşmüş. Görüşme kaydını dinledim" dedi. Binali Yıldırım da, "Ne konuştuysam arkasındayım" yanıtı verdi.
Dinleme metni
Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım’ın işadamı Ali Tarhan’la yaptığı görüşmenin gizli bant kaydından bazı bölümleri şöyle anlattı: "İşadamı ’Bu Genel Müdür benden rüşvet istedi, ben hacca gittim. Allah belasını versin’ diyor. Sayın Bakan da diyor ki; ’Aliciğim sen inançlı adamsın. Gel sana yeni bir şirket kuralım, bu işi de kapat.’ İşadamı yeni şirket kurmanın da uzun zaman alacağını söyleyince Sayın Bakan, ’Birkaç haftada bitiririz. Bak yanımda Suat var’ diyor. Ben o bantı dinlediğimde şu tepkiyi beklerdim, ne demek rüşvet, öyle şey olur mu, rüşvet yiyeni burnundan getiririm."
Kayıt yapmış
Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun anlattıkları üzerine şunları söyledi: "Bir haber çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddiaların mesnedi olmadığına karar verdi. Ben suçlulara sahip çıkmıyorum. Kimse ispat edilmeden suçlanamaz, cezalandırılamaz. Yargısız infazı alışkanlık haline getirenler için bu sözlerim bir mana ifade etmeyebilir. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere herkesin bilmesi gereken şey Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğudur. Şirket sahibi sizinle de görüştü. Bu görüşmeyi kayda almış olabilir dikkat edin. Ben konuştuklarımı inkar etmiyorum arkasındayım. Şirket sahibini çağırdım, meseleyi sordum. Eksiği varmış, parası yokmuş. Buna rağmen izin vermemizi istedi. ’160 eksiğin var olmaz’ dedik; ’Param yok’ dedi. ’Parası yok’ diye şirkete izin mi verseydik? İşportacılık yapmakla havacılık yapmak arasında ciddi fark var."
Dinleme önlenemez
Yıldırım, Meclis’te geçen ay telekulak üzerine değerlendirme yaparken, "Dinlemeyi önlemenin imkanı yoktur. Bunun tek yolu konuşmamak. Konuştuğunuz müddetçe mutlaka dinlenebilirsiniz. İster yasal, ister yasal olmayan yollarla. İşin pratiği bu. Eğer bizim yasadışı bir faaliyetimiz yoksa bundan da endişe duymamalıyız. Hayatı eziyet haline getirmemize ihtiyacımız yok. Rahat olmalıyız" demişti.
308 ret çıktı, Yıldırım gensorusu gündeme alınmadı
CHP’nin Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007’de Bağdat’ta düşen uçağın mali mesuliyet sigortası olmadan iniş-kalkış yapmasına izin veren ve rüşvet aldığı öne sürülen yöneticileri himaye ettiği gerekçesiyle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmaması dün Genel Kurul’da görüşüldü. Gensorunun gündeme alınması 98 muhalefet oyuna karşı AKP’lilerin 308 oyuyla reddedildi. Başbakan Tayyip Erdoğan Meclis’te Bakan’a destek verirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin önergesiyle ilgili görüşmeye katılmadı.
Burnumuzun dibindeki ülkeye uçmayalım mı
MECLİS Genel Kurul’unda gensoru önergesinin ön görüşmeleri sırasında muhalefetin suçlamalarına yanıt veren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, gensoruya konu olan iddiaların dört maddeden oluştuğunu belirterek bunları "düşen uçağın güvenli olmadığı, sigortasının eksik olduğu, Irak’a bir çok şirket uçuş yapmazken, Moldova şirketine izin verilerek kazaya sebebiyet verildiği, genel müdür himaye edilerek sağlıklı bir soruşturma yapılmasına engel olunduğu" şeklinde sıraladı. Bağdat’ta düşen uçağın Moldova devletine ait olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, 28 Türk işçisinin öldüğü kazada ölenler arasında Ukraynalı, ABD’li ve Moldovalıların da bulunduğunu söyledi. Kazanın soruşturulmasının ortakları arasında Moldova, Ukrayna ve Rusya ile Türkiye’nin bulunduğunu dile getiren Bakan Yıldırım, kazanın ardından 3 kişilik uzman ekip görevlendirildiğini ve bu ekibin hemen kaza yerine gittiğini söyledi. Iraklı yetkililerin kaza yerine 4 gün sonra geldiğini kaydeden Yıldırım, kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığını belirtti. Türkiye’nin kendi şirketlerinin uçmaması halinde başka ülke uçağına izin verileceğini ifade eden Yıldırım, "Bu tür uçuşlar yüzlerce yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Irak bizim üçüncü ticaret ortağımız. Ticaret hacmimizin 3 yıl içinde 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Dünyanın her yanından uçak seferi yapılıyor, biz burnumuzun dibindeki ülkeye sefer yapmayalım mı?" diye konuştu.
Hürriyet
CHP’nin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım aleyhinde verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmamasının tartışıldığı dünkü Meclis Genel Kurulu’na "gizli bant tuzağı" damgasını vurdu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun işadamı Ali Tarhan’dan 800 bin dolar rüşvet istediğiyle ilgili iddiaları anımsatarak, "Sayın Bakan bu işadamıyla görüşmüş. Görüşme kaydını dinledim" dedi. Binali Yıldırım da, "Ne konuştuysam arkasındayım" yanıtı verdi.
Dinleme metni
Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım’ın işadamı Ali Tarhan’la yaptığı görüşmenin gizli bant kaydından bazı bölümleri şöyle anlattı: "İşadamı ’Bu Genel Müdür benden rüşvet istedi, ben hacca gittim. Allah belasını versin’ diyor. Sayın Bakan da diyor ki; ’Aliciğim sen inançlı adamsın. Gel sana yeni bir şirket kuralım, bu işi de kapat.’ İşadamı yeni şirket kurmanın da uzun zaman alacağını söyleyince Sayın Bakan, ’Birkaç haftada bitiririz. Bak yanımda Suat var’ diyor. Ben o bantı dinlediğimde şu tepkiyi beklerdim, ne demek rüşvet, öyle şey olur mu, rüşvet yiyeni burnundan getiririm."
Kayıt yapmış
Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun anlattıkları üzerine şunları söyledi: "Bir haber çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddiaların mesnedi olmadığına karar verdi. Ben suçlulara sahip çıkmıyorum. Kimse ispat edilmeden suçlanamaz, cezalandırılamaz. Yargısız infazı alışkanlık haline getirenler için bu sözlerim bir mana ifade etmeyebilir. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere herkesin bilmesi gereken şey Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğudur. Şirket sahibi sizinle de görüştü. Bu görüşmeyi kayda almış olabilir dikkat edin. Ben konuştuklarımı inkar etmiyorum arkasındayım. Şirket sahibini çağırdım, meseleyi sordum. Eksiği varmış, parası yokmuş. Buna rağmen izin vermemizi istedi. ’160 eksiğin var olmaz’ dedik; ’Param yok’ dedi. ’Parası yok’ diye şirkete izin mi verseydik? İşportacılık yapmakla havacılık yapmak arasında ciddi fark var."
Dinleme önlenemez
Yıldırım, Meclis’te geçen ay telekulak üzerine değerlendirme yaparken, "Dinlemeyi önlemenin imkanı yoktur. Bunun tek yolu konuşmamak. Konuştuğunuz müddetçe mutlaka dinlenebilirsiniz. İster yasal, ister yasal olmayan yollarla. İşin pratiği bu. Eğer bizim yasadışı bir faaliyetimiz yoksa bundan da endişe duymamalıyız. Hayatı eziyet haline getirmemize ihtiyacımız yok. Rahat olmalıyız" demişti.
308 ret çıktı, Yıldırım gensorusu gündeme alınmadı
CHP’nin Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007’de Bağdat’ta düşen uçağın mali mesuliyet sigortası olmadan iniş-kalkış yapmasına izin veren ve rüşvet aldığı öne sürülen yöneticileri himaye ettiği gerekçesiyle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği gensorunun gündeme alınıp alınmaması dün Genel Kurul’da görüşüldü. Gensorunun gündeme alınması 98 muhalefet oyuna karşı AKP’lilerin 308 oyuyla reddedildi. Başbakan Tayyip Erdoğan Meclis’te Bakan’a destek verirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin önergesiyle ilgili görüşmeye katılmadı.
Burnumuzun dibindeki ülkeye uçmayalım mı
MECLİS Genel Kurul’unda gensoru önergesinin ön görüşmeleri sırasında muhalefetin suçlamalarına yanıt veren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, gensoruya konu olan iddiaların dört maddeden oluştuğunu belirterek bunları "düşen uçağın güvenli olmadığı, sigortasının eksik olduğu, Irak’a bir çok şirket uçuş yapmazken, Moldova şirketine izin verilerek kazaya sebebiyet verildiği, genel müdür himaye edilerek sağlıklı bir soruşturma yapılmasına engel olunduğu" şeklinde sıraladı. Bağdat’ta düşen uçağın Moldova devletine ait olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, 28 Türk işçisinin öldüğü kazada ölenler arasında Ukraynalı, ABD’li ve Moldovalıların da bulunduğunu söyledi. Kazanın soruşturulmasının ortakları arasında Moldova, Ukrayna ve Rusya ile Türkiye’nin bulunduğunu dile getiren Bakan Yıldırım, kazanın ardından 3 kişilik uzman ekip görevlendirildiğini ve bu ekibin hemen kaza yerine gittiğini söyledi. Iraklı yetkililerin kaza yerine 4 gün sonra geldiğini kaydeden Yıldırım, kazanın pilotaj hatasından kaynaklandığını belirtti. Türkiye’nin kendi şirketlerinin uçmaması halinde başka ülke uçağına izin verileceğini ifade eden Yıldırım, "Bu tür uçuşlar yüzlerce yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Irak bizim üçüncü ticaret ortağımız. Ticaret hacmimizin 3 yıl içinde 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Dünyanın her yanından uçak seferi yapılıyor, biz burnumuzun dibindeki ülkeye sefer yapmayalım mı?" diye konuştu.
Hürriyet
