Çocuğunuzu Kaybetmeyin

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Çocuğunuzu Kaybetmeyin
‘Çok sakin ve mutlu bir çocuktu istediği her şeyi elimizden geldiğince yaptık, hiç sıkmadık. Nasıl oldu da uyuşturucuya başladı anlamadık. Çocuğumuz gözlerimizin önünde elimizden kaydı gitti.’ ‘ S. okulda çok başarılı disiplinli, düzenli, saygılı bir çocuktu. Arkadaş çevresini çok iyi bilmezdik ama ona güveniyorduk. Bu maddeyi kullandığını öğrendiğimizde dünya başımıza yıkıldı. O an nerede hata yaptık diye kendimizi sorgulamaya başladık.’ ‘ Hem aile içinde hem arkadaş çevresinde çok sevilen sosyal bir kızdı. Önce sigaraya başladığını öğrendik. Hevestir geçer dedik daha sonra hızla kilo kaybedip, kendi içine dönünce bir şeylerden şüphelendik ancak fark ettiğimizde çok geçti.’ ’12 yaşındaki oğlumun okulda başka çocuklardan zorla para aldığını, çok asabi davranışlar sergilediğini ve ders esnasında sınıf düzenini bozduğunu öğrendik. Bu yaşına kadar bebek gibi baktığımız çocuğumuzun neden bu hale geldiğini anlayamadık’


Bunlar çocuğunu kaybetmiş ya da kaybetme noktasına gelen yüzlerce hatta binlerce aileden yalnızca birkaçı. Bu örneklerde fark ettiyseniz ya çocuğuna güvendiğini söyleyen ilgisiz bir aile ya da çocuğunun her istediğini yerine getirmek için çabalamış aile modeli görmüşsünüzdür. Bu ebeveynler belki kendilerince doğru yetiştirme tarzını benimsemiş olabilirler ancak sonuçların ne kadar ağır olduğu açıkça ortada. Sonuçlar sadece uyuşturucu kullanımı ya da sosyal ortamda düzen bozma olarak değil ciddi davranış bozuklukları olarak da ortaya çıkabilir.



Çocuklar dünyaya geldiklerinde işlenmemiş bir maden gibidirler. Onu düzgün, dengeli bir biçimde işleyip değerli bir taş haline getirmek de siz anne babaların görevidir. Fakat bu görevi yaparken bazı anne babalar disiplin dengesini tam sağlayamadıkları için çocuklarını kaybetme noktasına gelebilirler. İşte bu noktada çocuk sahibi olmak isteyen anne baba adaylarının hamilelik, bebek bakımı, vs. gibi bilgilerin yanı sıra çocuk yetiştirmenin en ideal yöntemleri hakkında da bilgi sahibi olması gereklidir.


Peki nasıl olmalıdır çocuk yetiştirmenin en ideal yolu? Bu soruya birden çok cevap verilebilir fakat en önemli ve unutulmaması gereken nokta çocuğun ayrı bir birey olduğunun kabul edilmesidir. Çocuğunuz sizin üreme hücrelerinizle, sizden gelen genler ile ortaya çıkmış bir insandır ancak bu tamamen size bağlı olması gerektiği anlamını taşımaz. Ne kadar sizden çıkmış bir varlık olsa da, sizin yardımınız ile dünyayı tanımaya çalışsa da apayrı bir karakteri olduğunu unutmamanız gerekir.


İdeal ebeveyn yaklaşımında anne-baba çocuğunu her konuda desteklemeli ancak sınırlarını da kesin olarak koymalıdır. Bunun dışında çocukla olan sözel iletişim çok önemlidir. Anne baba aktif dinleme yaparak onun sorunlarını anladığını ifade etmelidir. Bu tür bir ilgi çocuğun hem kendini güvende hissetmesini sağlar hem de sosyal gelişimi için çok yardımcı olur. Çocuğun yaptığı bir hatada onu azarlamak yerine öyle yapmasının yanlış olduğunu doğrusunun nasıl olması gerektiği gösterilmelidir. Çocuğa verilen doğru teorik bilginin yanı sıra ana babanın bunu uygulayarak göstermesi çocuğun bu davranışı örnek alması açısından daha etkilidir.



Sonuç olarak ailesi tarafından ilgiyle dinlenen, desteklenen, aile içi kararlarda fikri alınan çocuk, sosyal gelişim açısından yeterli, özgüvenli ve sorumluluk almaktan kaçınmayan bir birey olarak yetişir.


rehabilitasyon.com
 
Geri
Üst