Çocukların korkularını ciddiye alın!

Young bride

Banned
Çocukların korkularını ciddiye alın!
Çocukların korkularını ciddiye alın, alay edip küçümsemeyin
Hayal dünyaları son derece geniş olan çocuklar, korkularını bastırmakta zorlanabiliyor. Çizgi film kahramanlarını gerçek sanıp, birçok şeyden ürkebiliyorlar. Onlara "amma da korkaksın!" demek problemi çözmüyor.

Çocukların özellikle geceleri eve girecek kötü adamlardan, hırsızd...an, canavardan, hayaletten, kedi-köpek gibi hayvanlardan korkması kimi zaman komik gelse de ciddiye alınması gereken durumlar arasında yer alıyor. Küçük yaştan itibaren zihne yerleşen korku duygusu yetişkinlikte de etkisini gösteriyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Şeyda Özdalga, tehlikeli bir durumdan kaçınma duygusu olarak gelişim yaşına göre korkunun normal olduğunu belirtiyor. Ancak, çocuğun normal hayatını sürdürmesini engelleyecek seviyeye gelen korkuların ciddiye alınması ve doğru bir yaklaşımla çözülmesi gerektiğini söylüyor. Korkunun öğrenilen bir duygu olduğuna dikkat çeken Özdalga'ya göre, hayali korkular okul öncesi dönemde başlıyor. Çocuk korkuyu öncelikle ailesinden, yakın çevresinden, televizyondan, bilgisayar oyunlarından öğreniyor. Anne-babanın korktuğu durumlardan korkuyor.
Anne, köpek gördüğü zaman tepki gösteriyorsa çocuk onun korkulacak bir şey olduğunu öğreniyor. Bazen de çocuk şartlanıyor. Köpeği severken zarar verdiyse korku geliştiriyor. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların televizyonlardaki şiddet içerikli görüntüleri gerçek sandığını belirten Özdalga şöyle konuşuyor: "Anne-babaların bilgi vermesi gerekiyor. Silahın olduğu yerde elbette öfke, kızgınlık, intikam gibi olumsuz duygular, ölüm ve kan oluyor. Ailelerin sınırlayıcı olması gerekir."
Çocuğa, "öcü geliyor" demeyin
Korkularını anlatmalarına fırsat verin.
Alay edip küçümsemeyin. 'Erkek adam korkar mı, bundan da korkulur mu, sen bebek misin?' gibi ifadeler kullanmayın..
Çocuğa model olun. Kedi, köpek gibi hayvan korkularında sakin yaklaşın. Kendiniz de korksanız bile belli etmeyin. Bir kedi tırmalamışsa bunu bütün kedilerin yapmayacağını anlatın.
Düştüğü zaman aşırı hassasiyet göstermek de, acımadı demek de doğru değil. Gerçekte canı yanmış olan çocuk anlaşılmadığını düşünür ve kendini kötü hisseder. Düştükten sonra annesinin korktuğunu gören çocuk, canı çok yanmamış olsa da aynı şeyi yaşamaktan korkar.
Cesur olduğu, korkmadığı durumları destekleyin. Hep olumsuza odaklanmak yerine olumluyu da alkışlamak gerekir.
Çocuğu, öcü geliyor, ağlarsan iğneciye götürürüm, yaramazlık yaparsan polise veririm ve cin/peri gibi şeylerle korkutmayın.
Çocuğu korkusuyla yüzleştirin. Korktuğu yerlere birlikte gidin. Asansörden korkuyorsa, birlikte binin. Önce sadece bir kat çıkarak korkulacak bir şey olmadığını gösterin. Denizden korkan bir çocuğu zorla suya sokmak yerine önce suyun kenarında kendi kendine oynamasına fırsat verin. Suyla oynarken korkusunu aşar.
Çocuklar karanlıkta bir şey gözükmediği için kendilerini güvende hissetmez. Karanlıkta evde bir şey değişmeyeceğini gösterin. Karanlığı eğlenceli hale getirin. Mum yakıp komik oyunlar yapın. Karanlıktan korkan çocukla birlikte yatmak doğru değil. Bir süre odasında durarak korkusu telafi edilebilir.
'Evimize canavar giremez' demek, canavarın varlığını kabul etmektir. Bundan önce çocuğun kafasındaki canavar algısının ne olduğunu öğrenin.
Çocukların yalnız kalmaktan korkmaması için birdenbire yanlarından kaybolmayın.
Anne-babalar 3-4 yaşlarında bazı kuralları çocuklara daha net göstermeye başlar. Ayrı yatılacak, kendi sorumlulukları olacak, evin kurallarına uyulacak gibi.
380014d7b1287c60f5.jpg
 
Geri
Üst