Cok skldm.

Renk

Yeni Üye
Üye
Cok skldm.
Merhaba arkadaslar, basliktanda anlasilacagi gibi ben hayattan cok skldm.

Kucuk bi ilcede yasiyorum ve henuz 20 yasindayim.

Okul hayatim yok, is hayatim yok babam sayesinde.

Bizi sanki biri yiyecekmis gibi calistirmiyorda zaten kucuk bir yer burasi dogru duzgun iste yok.

Ve butun gun evin icindeyim, bu yasta okadar biktim ki.

Arkadasim bile yok kimse yok etrafimda arkadaslik kurabilecegim.

Bi arkadasim vardi evlendi gitti oda cok uzaklara.

Yalniz bi evin icinde malum annemle babamla kavga edip geziyorum.

Aslinda siz napabilirsiniz bilmiyorum ama yazmak istedim.

Ne yapmami önerirsiniz, ben cok biktim skldm artik :(
 
canım çok tutucu bir ailen var anladığım kadarıyla..
meslek edindirme kursları filan oluyor..
sadece bayanların katıldığı..baban belki bu duruma itiraz etmez ve gidebilirsin..
en azından kafan dağılır,arkadaş çevren olur ve evden uzaklaşmış olursun..
en kötüsü elinde bi kurs belgen olur ve çalışmak istersen iş arayabilirsin..
Allah kolaylı versin ne diyimmm
 
Aaaaah aaah, düsünüyorumda... hayat hep bir sekilde sIkIcI canim yaaa..

Ben almanyada dogup büyüdüm, 3 yasinda ana okuluna basladim, sonra 17 yasima kadar okudum, sonra staj yaptim sonra calismaya , tam 10 yil bir özel sirkette calistim. Bu süre icerisinde hic bos durmadim, yani is ev. Öyle erkeklerle gezen kizlardan deyildim, kendimi hep esime saklardim. O ilk büyük askimla karsilasip evlenip cok mutlu olma hayalini kurardim. Esimle tanisana kadar hep derdimki hayat cok sIkIcI, ne zaman yasamak basliycak benim icin diye....
Sonra hic ummadigim anda esimle tanistim... dedim artik hersey güzel olacak.... bir yil nisanli kaldik, sonrada dügün. Buarada esimle Türkiyede tanistik, yani o türkiyede yasiyordu ve evlenmeden önce bana ve aileme söz verdi evlendikten sonra Almanyaya gelecegine dair. Sonra benim icin beklemek basladi.... esim ha bugün ha yarin istifa edecek ve gelecek diye.... iki yil bekledim, esimin hep türlü türlü bahaneleri oluyordu istifa etmemesi icin. Sonra birgün tak etti canima ve dedimki yeter artik hani gelecektin, gel artik da bir yuva kuralim düzenimiz olsun diye....Sonra esimin almanyaya gelme niyeti olmadigini söyledi, ve bana nasil söylecegini bilemedigi icin söylmemis....
Esimi ben cok seviyorum.
Ondan ayrilmak istemedigim icin, tamam ben gelirim dedim
bu seferde ailem karsi cikti.... beni asla türkiyeye göndermek istemediklerini söyledi
kaldim iki arada, sonra neyse aradan yine iki yil gecti, tabi bu zamanlar benim icin bir iskence gibi, paranoyak oldum, depressyona girdim, bunaldim... hastalandim anlatamam neler cektim.... sabir gercekten cok büyük birseymis. Sabir nedir ögrendim...
Ve sonunda esimimin yanina gitmeye karar verdim. Ve geldim....
Simdi mutlumusun diye sorsan .... hayir hic deyilim... Yalan dünya iste Yüce Rabbim insani bir sekilde hep sinayacak... Esimle aramiz iyi deyil... Beni asaliyor, tartisinca. Küfür ediyor, sonra bide bosiycam seni diye beni tehdit ediyor. Ha beni bosamasindan felan korktugum yok, beni istemeyenin yaninda ben kalmam.... Sonradan söylediklerine hep bi özürü var yani, özürdilerim ama sende beni sinir ettin der. Halbuki ben elimden geldigi kadar altan alirim ona karsi herseyi. Ama türkcem yeterli olmadigi icin bazi kelimeleri tam manasinda kullanamiyorum, ve esim beni yalnis anliyor... sonrada olanlar oluyor.....
Dua ediyorum, bosanmak istemiyorum Rabbim insallah banada huzurlu bir hayat nasip eder... insallah...

Demek istedigim canim, Sabir et, Rabbime dua etki kati kalpler yumsasin diye.... Rabbim insallah hakinda hayilri olani nasip eder ve sende kendine göre mutlu bir hayat yasarsin.
 
Evet haklisiniz herkesin kendine gor bi sorunu bi derdi var.
Rabbim bazilarina kafasini kaldiramaycagi kadar ugras veririken gerek aile gerek is gerek cocuk hepsi.
Bazilarinada ugrasamayacagi kadar bosluk veriyor.
Hangisi iyi hos bilmiyorum ama.
Yapacak en ufak bile biseyin olmamasi, butun gununu pc tel surda burda vakit gecirmek ne kadar saglikli olabilir ki.
Gerci kafani kaldiramayacagin sekilde dert tasa ile ugrasmakta berbat, huff bilmiyorum...
 
“Ey Ebuzer! Sana yaptığım tavsiyelere uy, dünya ve ahret saadetine ulaş. Ey Ebuzer! İki nimet vardır ki insanların birçoğu onlara borçludur. (Birincisi) sağlık ve (ikincisi) boş vakit (ve fırsat). Ey Ebuzer! Beş şeyin değerini beş şeyden önce bil; Gençliğinin değerini yaşlanmadan önce, sağlığının değerini hastalanmadan önce, zenginliğinin değerini fakirlikten önce, boş vaktinin değerini bir şeyle meşgul olmadan önce ve hayatının değerini ölmeden önce”Açıklama: Ömür insana Allah tarafından verilen en kıymetli hazinedir. Bundan dolayı insan bu hazineyi hem dünyevi ve hem de uhrevi mutluluğunu sağlayacak bir yere yatırım yapmalıdır. Dünyevi bağlılıklar, nefsani arzu ve istekler ve şeytanın vesveseleri insana dünya hayatını süslü göstermekte ve onun bu değerli sermayesini uygun yere harcamaması için uğraşmaktadır. Peygamber efendimiz s.a.a Hz. Ebuzer’e vasiyetinin bu bölümünde ona insanın hayatında gafil olduğu durumları ve ömür sermayesinin en değerli bölümlerini hatırlatıyor ve bir gün bu nimetlerin insandan alınacağını bildirerek onların değerinin bilinmesinin zorunluluğunu vurguluyor. Gençlik Allah’ın bahşettiği en büyük nimetlerden biridir ki insanın kişiliği, inancı ve ameli bu dönemde şekillenmektedir. Bundan dolayı insan gençliğinin kıymetini iyi bilmeli doğru inanç, doğru yolu bulma ve doğru amelleri yapmak için çaba ve gayet göstermelidir. Sağlıkta Allah’ın insana verdiği en önemli nimetlerden bir tanesidir. Ruh ve beden arasında sıkı bir bağ olduğundan dolayı bedenin sağlığı ruh sağlığına etki etmekte ve bedenin hastalığı ruh sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Tabi bunun akside mümkündür. Bundan dolayı insanın dünyevi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve ibadet yapabilmesi için sağlam bir bedene ihtiyacı vardır. Zenginlikten kasıt burada göreceli zenginlik olabilir. Bundan dolayı her insan elinde imkânı varken onun kıymetini bilmeli ve gereksiz harcamalar yaparak elini boşa çıkarmamalıdır. Kuran’ı Kerim konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Elini boynuna bağlı olarak asma (cimrilik yapma) Onu büsbütün de açıp saçma (gereksiz harcamadan da kaçın). Sonra kınanmış, pişman bir halde oturup kalırsın.” İsra:29 Fırsatlar ve boş vakitlerde insanın önünde duran gökteki bulutlar gibi sakin gözüken ancak büyük bir hızla ilerleyen imkânlardır. Bundan dolayı insan elindeki imkân ve fırsatların değerlerini iyi bilmelidir.İnsanlar cennet ve cehennemlerini bu dünyadaki yaptıkları amellere göre düzenlemektedirler. Bundan dolayı inanan bir insan Allah’ın ona bahşettiği hayat nimetini en güzel şekilde değerlendirerek binlerce makamı olan cennetin en yüce makamlarını yaratıcısına sunduğu kulluk ve kemal yolunda ilerleyerek elde etmelidir.
 
Geri
Üst