Darwin hakkında komik bilgiler

Young bride

Banned
Darwin hakkında komik bilgiler
1.Darwin Bir Keresinde Baykuş Yemiş
Darwin’in doğaya ve bilime olan ilgisini bilmeyen yoktur elbette ama onun çok ilginç bir merakı daha varmış. Ne zaman ilginç bir hayvan görse, tadının nasıl olduğunu merak edermiş.
Darwin Cambridge Üniversitesi’ndeyken, menülerde pek sık bulunmayan atmaca ve balaban kuşu gibi hayvanları yemek için haftada bir kez buluşan “Gurme Kulübü”ne katılmış. Garip yiyecekleri yeme merakı daha sonra tadını “tarifsiz” olarak tanımlayacağı yaşlı kahverengi bir baykuşu yemesiyle tükenmiş fakat yine de yemekle ilgili garip faaliyetlerine devam etmiş.
Beagle tatili sırasında tespih böceği ve tavşan benzeri bir kemirgen olan aguti yemiş ve “kemirgenler şu ana kadar tattığım en güzel yemeklerdi” demiş.
Patagonia, Güney Amerika’da Darwin, dana etine benzeyen bir tadı olduğunu söylediği puma ve Rhea denilen deve kuşu benzeri bir kuş yemiş. Darwin aslında Rhea’nın bu özel türünü uzun zamandır arıyormuş çünkü hep aynı devekuşunu yemek zorunda kalıyormuş. Hayvanın yemediği bölümlerini Londra Zooloji Birliği’ne yollamış ve onlar da Darwin’den sonra bu hayvanı Rhea darwinii olarak adlandırmışlar.
Galapagos’ta Darwin, bu sefer de iguanaların ve dev kaplumbağaların tadına bakmış. O kadar lezzetli bulmuş ki geri dönüş yolunda yiyebilmek için 48 tanesini yanına almış.


2.Darwin Doktor Olmak İstemiş Ama Kan Görmeye Dayanamamış
Darwin, babası gibi bir doktor olmak hayaliyle Edinburgh Üniversitesi’ne kaydolmuş fakat çok geçmeden bu fikirden vazgeçmiş çünkü kan görmeye dayanamamış. Bu yüzden Teoloji okumaya karar vermiş ve bölge rahibi olmuş. Böylelikle doğa bilimci olma hevesine paralel bir alan seçmiş kendine.


3.Darwin’in Burnu Neredeyse Beagle’da Tatile Çıkmasına Engel Oluyormuş
HMS Beagle’ın kaptanı Robert FitzRoy, Güney Amerika’ya keşif gezisine çıkmak üzereymiş fakat böylesine uzun bir deniz yolculuğuna yalnız çıkmayı istememiş. Üstelik önceki kaptan tam da bu sebeple intihar etmiş. Bu yüzden FitzRoy amirlerinden kendisine eşlik edecek eğitimli bir doğa bilimci olan, soylu bir arkadaş bulmalarını, bu kişinin ücret almadan kendisine yolculuk boyunca eşlik etmesini istemiş. Cambridge Üniversite’sindeki profesörler bu yolculuk için 22 yaşındaki Charles Darwin’i önermişler.
İlk başta Charles’ın babası Robert görüşmeye çağrılmış fakat Darwin’in amcası ona bu yolculuğa oğlunun gitmesi gerektiğini ve onu bu yolculukta maddi olarak desteklemesini söyleyerek onu gitmemeye ikna etmiş.
Darwin ve FitzRoy oldukça iyi anlaşmışlar fakat daha sonra Darwin, FitzRoy’un kendisini burnunun şeklinden dolayı elemekten son anda vazgeçtiğini öğrenmiş. Bunun sebebi; FitzRoy’un, insanların dış görünüşlerine göre karakter tahlili yapmasıymış ve Darwin’in burnunun şeklinden, onun bu yolculuk için gereken enerji ve kararlılığı göstermeyebileceğini düşünmüş fakat daha sonra Darwin’in burnunun yanıltıcı olduğunu düşünmüş.


4.En iyi doğum günü hediyesi: Dağ!
Darwin’in 25 Şubat 1934’teki 25. yaş günü şerefine Kaptan FitzRoy, bir dağa onun adını vermiş. Darwin Dağı, Terra del Fuego’daki en yüksek zirve olma özelliğini taşıyor.
Bir yıl önce Darwin ve gemi arkadaşları Tierra del Fuego takımadalar bölgesindeki küçük bir adadayken buzuldan büyük bir buz parçası okyanusa düşmüş ve büyük bir dalgaya sebep olmuş. Darwin kıyıya koşmuş ve geminin botlarını batmaktan kurtarmış. Herkesi adada tek başına kalmaktan kurtardığı için FitzRoy bölgeye Darwin Sesi adını vermiş.
Sanki bir dağ yetmezmiş gibi, Kaliforniya, Tazmanya ve Antartika’da da Darwin adaları bulunmaktadır.


5.“Türlerin Kökeni” Kitabının Tam Adı
Darwin’in evrim teorisinin ana hatlarından bahsettiği en ünlü eseri Türlerin Kökeni kitabını eminiz ki biliyorsunuz ama birçok insan kitabın tam adının Hayat Mücadelesi İçinde Doğal Seleksiyon ya da Ayrıcalıklı Türlerin Korunması Yoluyla Türlerin Kökeni olduğunu bilmiyor. Kitap, Darwin’in masalsı deniz yolculuğundan 20 yıl sonra 1856 yılında 1250 kopya olarak basılmış ve fiyatı 15 eski İngiliz gümüş parası olarak belirlenmiş. Şimdi ise kitaba $23,000 değer biçiliyor.
6. baskıda kitabın adı Türlerin Kökeni olarak değiştirilmiş.


6.“En Güçlü Olanın Yaşamını Sürdürme İlkesi” Deyimini Bulan Darwin Değilmiş
İlkeyi bulan Charles Darwin’in yaşıtı olan filozof Herbert Spencer’mış. Darwin’in Türlerin Kökeni kitabını okuduktan sonra Spencer, Biyolojinin İlkeleri kitabını 1864 yılında yazmış. Spencer “En Güçlü Olanın Yaşamını Sürdürme İlkesi” deyimini bulmuş ve Darwin’in doğal seleksiyon teorisini genişleterek, sosyoloji, ahlak kuralları ve ekonomi alanlarına taşımış.
Darwin bu deyimi, Türlerin Kökeni’nin 5. baskısında kullanmış ve Herbert Spencer’a atıfta bulunmuş.


7.Darwin Kuzeniyle Evlenmiş
Doğal seleksiyonda genetik yapıların önemini yücelten bir adamın evlenmek için kuzenini seçmesi oldukça ironik – gerçi Darwin bu konuda yalnız değil, Einstein da kuzeniyle evlenmişti – ama kesin olan tek bir şey var; Darwin zekice bir şekilde eve ziyarete gelen akrabaları büyük ölçüde azaltmış gibi görünüyor.


8.Darwin’in Hristiyanlığa Olan İnancını Kaybetmiş
Teoloji eğitimini yeni bitirmiş olmasından dolayı Darwin, Beagle’a yolculuğa çıktığı sırada aslında dinin sıkı bir takipçisiymiş. Gemideki kavgacı denizcilere İncil’den bölümler okumasıyla tanınırmış fakat yolculuk sırasında yaşanan bir olay, onun dine daha az inanmasına sebep olmuş. Darwin bir köleyle karşılaşmasının yanı sıra Tierra del Fuego’daki yaşam koşullarının ne kadar kötü olduğunu görmüş ve Tanrı’nın böylesine insanlık dışı durumlara nasıl izin verdiğini sorgulamaya başlamış. Darwin, Tevrat’ın tarihine de şüpheci yaklaşmış fakat Tanrı’nın varlığına her zaman inanmış.
Kız kardeşi Annie kızıl hastalığına yakalanıp 10 yaşında hayatını kaybedince, Darwin dine olan inancını tamamen kaybetmiş. Bu olaydan sonra Darwin, yerel papazın dini işlerine yardım etmeye devam etmiş fakat ailesi Pazar günleri kiliseye gittiğinde, o yürüyüşe çıkıyormuş. Dini inancı sorulduğunda Darwin, ateist olduğunu reddetmiş ve kendini agnostik olarak tanımlamış.


9.Darwin Bir Tavla Tiryakisiymiş
Güney Amerika dönüşünde Darwin, hayat boyu süren çok ağır bir hastalığa yakalanmış, oldukça zayıflamış ve uzun süre yatağa bağımlı yaşamış. Darwin’i 20’den fazla doktor muayene etmiş fakat hastalığının sebebi hiçbir zaman anlaşılamamış.
Yıllar sonra eşi Emma’nın yardımıyla Darwin, semptomları azalttığını fark ettiği sıkı bir programı uygulamaya başlamış. Bu sıkı program Tavla oynamak içinmiş. Darwin her gece saat 8 ile 8 buçuk arası Emma ile 2 kez tavla oynamış. Üstelik yıllarca her oyunun skorunu not etmiş.


10.İngiliz Kilisesi Darwin’den Özür Dilemiş
Darwin’in evrim teorisi üzerine yaptığı çalışma ortaya çıkınca, kilise Darwin’e sözlü olarak saldırmış. Ölümünden 126 yıl sonra, İngiliz Kilisesi Darwin’i yanlış anladıklarını ve başkalarının da onu yanlış anlamalarına sebep olduklarını itiraf ederek, kendisinden özür dilediklerini belirtmiş.
380014d8f926ee7afb.jpg
 
Geri
Üst