Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Eski Köy Adları Kürtçe mi?

NuRoVSkİ

Yeni Üye
Üye
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Eski Köy Adları Kürtçe mi?



Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Eski Köy Adları Kürtçe mi?

PKK terörünün sona erdirilmesi kapsamında alınabilecek önlemler konusunda çeşitli görüşler dillendiriliyor. Son günlerde bazı televizyonlarda sunulan tartışma programlarına katılan Kürt kökenli bazı politikacılar, “halkın talepleri” diyerek; “Kürtçe eğitim, Kürtçe yayın, değiştirilen Kürtçe eski yer adlarının yeniden kullanılmasına izin verilmesi” gibi hususları gündeme taşıdılar.

Bunların gerçekten “halkın talepleri” mi, yoksa PKK yöneticileri de dâhil olmak üzere Kürt siyasilerinin öteden beri söyleye geldikleri politik istekler mi olduğu tartışılabilinir. Ancak bölge halkının öncelikli taleplerinin aş, iş, huzur ve iyi bir yaşama kavuşma olduğu herkesçe biliniyor. Bu konuda bölgede yapılan pek çok anketin sonucundan da bu gerçek ortaya çıkmış bulunuyor.

“Kürtçe eğitim” talebinin gerçekleşmesi halinde, bunun bölgede yerleşik olan Arap, Zaza, Süryani, Keldani ve Azeriler ile diğer bölgelerde yaşayan Laz, Çerkez, Çeçen, Gürcü, Pomak, Arnavut vs. kökenli vatandaşlar için de emsal teşkil edeceğinin göz ardı edilmemesi gerekir.

Değiştirilen “Kürtçe yer adları” konusunda bir önyargı söz konusu. Sanki sadece “Kürtçe” adlar değiştirilmiş gibi kamuoyunda bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Oysa bu uygulama, Türkiye’nin geneli ile ilgili bir husus. 10 Haziran 1949 gün ve 5442 Sayılı İller İdaresi Kanunu’nun, 11 Mayıs 1959 gün ve 7267 Sayılı Kanunla değiştirilen 2. maddesine eklenen bir fıkra uyarınca, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından, Türkiye genelinde yaklaşık 12 bin köyün adı değiştirilmiştir.

Ancak ne hazindir ki, “yabancı” denilerek değiştirilen binlerce köyün isminin saf Türkçe olduğu, keza Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da da ismi değiştirilen çok sayıda köyün Türkçe ad taşıdığı biliniyor. Bu uygulamada, her ne hikmetse, “Türk” ve “Tirk” (bölgede, Türk adı “Tirk” şeklinde de telaffuz ediliyor) ismini taşıyan bazı köylerin adları da değiştirilmiştir.

İçişleri Bakanlığı’nca 1968’de yayınlanan “Köylerimiz” adlı kitaptan birkaç örnek veriyorum (parantez içindekiler yeni isimlerdir):

Tirkan (Demirdöş), Kiğı-Bingöl
Tirkanak (Üçadım), Mutki-Bitlis
Tirkel (Doludizgin), Mazgirt-Tunceli
Tirkiş (Erbeyli), Hınıs- Erzurum
Türkali (Dikendere), Eleşkirt-Ağrı
Türkân (Güleçoba), Merkez-Diyarbakır
Türkdarlu (Aşağı Darılı), Bismil-Diyarbakır
Türkeşen (Yiğitkonağı), Göle-Kars
Türkız (Sarıdallı), Merkez-Şırnak
Türkkaravenk (Aşağı Budak), Çemişgezek-Tunceli
Türkmeşen (Kırdamı), Digor-Kars
Türksöğütlü (Söğütlü), Digor-Kars
Türktaşnik (Şenol), Digor-Kars
Türkvartanik (Yukarı Demirbük), Çemişgezek-Tunceli

Elbette yalnızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da değil, diğer bölgelerimizde de “Türk” adını taşıyan birçok köy adı, hangi amaca hizmetse, aynı şekilde kurban edilmiştir. Birkaç örnek (parantez içindekiler yeni adlardır):

Türkbakacak (Eskibakacak), Biga-Çanakkale
Türkbeylikışla (Beylikışla), Merkez-Sakarya
Türkçaybaşı (Çaybaşı), Merkez-Sakarya
Türkderbendi (Eskiderbent), Zile-Tokat
Türkerege (Duruköy), Divriği-Sivas
Türkhüyük (Hüyük), Haymana-Ankara
Türkkarsak (Karsaklı), Polatlı-Ankara
Türkmenler (Güvemalan), Biga-Çanakkale
Türkormanköy (Eskiormanköy), Akyazı-Sakarya
Türkşerefli (Şerefli), Haymana-Ankara
Türkşükriye (Eskikent), Ceyhan-Adana
Türkyenice (Belenyenice), Merkez-Manisa
Türkyenice (Akoluk), İmranlı-Sivas

Görüldüğü gibi, köy isminin önünde yer alan “Türk” adı bile, “yabancı” kategorisine dâhil edilerek yok edilmiştir. Bu bir faciadır! “Türk” isminin bile kaldırıldığı bir uygulamada, varın diğer isimlerin ne hale geldiğini düşünün.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimize bağlı köylerin “Türkçe” olan eski isimlerinden birkaç örnek daha vermek istiyorum (parantez içindekiler yeni isimlerdir):

ADIYAMAN: Akhisar (Mağara), Aldöşek (Damlıca), Azaplı (Karaburun), Belenli (Sarısöğüt), Çakal (Yarmakaya), Çamlık (Akarsu), Direk (Altıntaş), İnekli (Yeşilova), Karaburç (Batalhöyük), Kilise (Kesertaş).

AĞRI: Bezirgan (Satıcılar), Bölükbaşı (Yayladüzü), Gürveren (Sarıçavuş), Haçlı (Alakoyun), Kağan (Erkeçli), Karaca (Mutlu), Kazan (Kazlıgöl), Kızılziyaret (Tanyolu), Maya (Günbuldu), Meryemana (Sağdıç).

BİNGÖL: Alakilise (Ayvadüzü), Boran (Boncukgöze), Çanköy (Göltepesi), Döğerhan (Alıncık), Karaveliyan (Yazgülü), Melekhan (Mutluca), Mezarcık (Güngören).

BİTLİS: Kamer (Obuz), Karakeşiş (Yarımada), Kazık (Aydınlar), Koçeri (Erikbağı), Leylekan (Uçankuş), Mezrataş (Kayadağ), Pars (Ürünveren).

DİYARBAKIR: Aslanoğlu (Gölpınar), Bülbül (Gündüzköy), Elvanlı (Övündüler), Fareköy (Güzelköy), Gevrek (Saltepe), Harzemi (Filizören), Karahan (Oğuzlar), Karakilise (Dökmetaş), Karaz (Kocaköy), Kırklarkilisesi (Kıralan), Kızılca (Otluca), Köpekli (Eliaçık), Şahverdiyan (Oluklu).

HAKKARİ: Ayır (İnceyol), Ayvan (Duranlar), Ballı (Erikli), Basan (Ovaiçi), Derya (Karaağaç), Eriş (Çayırlı), Kilise (Bahçeli).

ŞIRNAK: Fil (Bereketli), Hacıkesen (Yazman), Hamam (Ilıca), Kalkan (Hasağrı), Karaharap (Varımlı), Keser (Köklü), Kırım (Meşeiçi), Meydan (Seslice), Sini (Bardak), Şişli (Gülburnu).

Görüldüğü gibi, “Türkçe” olan bu köy adları da “yabancı” denilerek değiştirilmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki eski köy adlarının büyük çoğunluğunun “Kürtçe” olmadığı da bir gerçek. Örneğin; Abrans, Akurtis, Aranik, Arnas, Arpit, Astuci, Aynvert, Bahanis, Bizdinras, Çoravanis, Dığı, Dizans, Enhil, Epşi, Erçik, Ferğik, Gubayra, Haçanis, Haçkevank, Halağ, Hapısnas, Hapuşkens, Hozağpur, İğnavut, İskeyta, İskilil, Kacikons, Karnağaz, Keferallap, Kesho, Kindirip, Kogans, Mağazbert, Melhokiki, Mezhuk, Mikri, Nazırvans, Öşkvank, Pağaağni, Panavas, Poçens, Sıtahank, Şoğik, Teltaim, Tonduros, Vağaver, Vanaza, Vank, Vartanut, Varkos, Verinkiğ, Zuvans vs. gibi yüzlerce, belki de binlerce ismin Kürtçe’de hiçbir anlamı ve karşılığı yoktur.

Bölgeye ilişkin toponomik araştırmalar yapan bilim adamları, bölgedeki yer isimlerinden çoğunun, tarih boyunca Anadolu ve Mezopotamya’da egemen olan veya yerleşik bulunan Hitit, Hurri, Urartu, Asur, Babil, Arami, İskit, Part, Pers, Selevkos, Helen, Sasani, Roma, Bizans, İbrani, Ermeni, Süryani, Arap, Türk, vb. kavimlerin dillerinden kaldığını tespit etmiş bulunmaktadırlar.

Bu bağlamda, “Kürtçe” yer adlarının değiştirildiğini öne sürerek, bunların iadesini isteyenlerin, öncelikle söz konusu isimlerden kaç adedinin Kürtçe orijinli olduğunu ortaya koymaları gerekmez mi?

Sinan Sungur/Araştırmacı
 
araştırmacı kimliği




[sıze=4]doğu ve güneydoğu anadolu’nun eski köy adları kürtçe mi?

Pkk terörünün sona erdirilmesi kapsamında alınabilecek önlemler konusunda çeşitli görüşler dillendiriliyor. Son günlerde bazı televizyonlarda sunulan tartışma programlarına katılan kürt kökenli bazı politikacılar, “halkın talepleri” diyerek; “kürtçe eğitim, kürtçe yayın, değiştirilen kürtçe eski yer adlarının yeniden kullanılmasına izin verilmesi” gibi hususları gündeme taşıdılar.

Bunların gerçekten “halkın talepleri” mi, yoksa pkk yöneticileri de dâhil olmak üzere kürt siyasilerinin öteden beri söyleye geldikleri politik istekler mi olduğu tartışılabilinir. Ancak bölge halkının öncelikli taleplerinin aş, iş, huzur ve iyi bir yaşama kavuşma olduğu herkesçe biliniyor. Bu konuda bölgede yapılan pek çok anketin sonucundan da bu gerçek ortaya çıkmış bulunuyor.

“kürtçe eğitim” talebinin gerçekleşmesi halinde, bunun bölgede yerleşik olan arap, zaza, süryani, keldani ve azeriler ile diğer bölgelerde yaşayan laz, çerkez, çeçen, gürcü, pomak, arnavut vs. Kökenli vatandaşlar için de emsal teşkil edeceğinin göz ardı edilmemesi gerekir.

Değiştirilen “kürtçe yer adları” konusunda bir önyargı söz konusu. Sanki sadece “kürtçe” adlar değiştirilmiş gibi kamuoyunda bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Oysa bu uygulama, türkiye’nin geneli ile ilgili bir husus. 10 haziran 1949 gün ve 5442 sayılı iller idaresi kanunu’nun, 11 mayıs 1959 gün ve 7267 sayılı kanunla değiştirilen 2. Maddesine eklenen bir fıkra uyarınca, içişleri bakanlığı iller idaresi genel müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından, türkiye genelinde yaklaşık 12 bin köyün adı değiştirilmiştir.

Ancak ne hazindir ki, “yabancı” denilerek değiştirilen binlerce köyün isminin saf türkçe olduğu, keza doğu ve güneydoğu anadolu’da da ismi değiştirilen çok sayıda köyün türkçe ad taşıdığı biliniyor. Bu uygulamada, her ne hikmetse, “türk” ve “tirk” (bölgede, türk adı “tirk” şeklinde de telaffuz ediliyor) ismini taşıyan bazı köylerin adları da değiştirilmiştir.

Içişleri bakanlığı’nca 1968’de yayınlanan “köylerimiz” adlı kitaptan birkaç örnek veriyorum (parantez içindekiler yeni isimlerdir):

Tirkan (demirdöş), kiğı-bingöl
tirkanak (üçadım), mutki-bitlis
tirkel (doludizgin), mazgirt-tunceli
tirkiş (erbeyli), hınıs- erzurum
türkali (dikendere), eleşkirt-ağrı
türkân (güleçoba), merkez-diyarbakır
türkdarlu (aşağı darılı), bismil-diyarbakır
türkeşen (yiğitkonağı), göle-kars
türkız (sarıdallı), merkez-şırnak
türkkaravenk (aşağı budak), çemişgezek-tunceli
türkmeşen (kırdamı), digor-kars
türksöğütlü (söğütlü), digor-kars
türktaşnik (şenol), digor-kars
türkvartanik (yukarı demirbük), çemişgezek-tunceli

elbette yalnızca doğu ve güneydoğu anadolu’da değil, diğer bölgelerimizde de “türk” adını taşıyan birçok köy adı, hangi amaca hizmetse, aynı şekilde kurban edilmiştir. Birkaç örnek (parantez içindekiler yeni adlardır):

Türkbakacak (eskibakacak), biga-çanakkale
türkbeylikışla (beylikışla), merkez-sakarya
türkçaybaşı (çaybaşı), merkez-sakarya
türkderbendi (eskiderbent), zile-tokat
türkerege (duruköy), divriği-sivas
türkhüyük (hüyük), haymana-ankara
türkkarsak (karsaklı), polatlı-ankara
türkmenler (güvemalan), biga-çanakkale
türkormanköy (eskiormanköy), akyazı-sakarya
türkşerefli (şerefli), haymana-ankara
türkşükriye (eskikent), ceyhan-adana
türkyenice (belenyenice), merkez-manisa
türkyenice (akoluk), imranlı-sivas

görüldüğü gibi, köy isminin önünde yer alan “türk” adı bile, “yabancı” kategorisine dâhil edilerek yok edilmiştir. Bu bir faciadır! “türk” isminin bile kaldırıldığı bir uygulamada, varın diğer isimlerin ne hale geldiğini düşünün.

Doğu ve güneydoğu anadolu illerimize bağlı köylerin “türkçe” olan eski isimlerinden birkaç örnek daha vermek istiyorum (parantez içindekiler yeni isimlerdir):

Adıyaman: Akhisar (mağara), aldöşek (damlıca), azaplı (karaburun), belenli (sarısöğüt), çakal (yarmakaya), çamlık (akarsu), direk (altıntaş), inekli (yeşilova), karaburç (batalhöyük), kilise (kesertaş).

Ağrı: Bezirgan (satıcılar), bölükbaşı (yayladüzü), gürveren (sarıçavuş), haçlı (alakoyun), kağan (erkeçli), karaca (mutlu), kazan (kazlıgöl), kızılziyaret (tanyolu), maya (günbuldu), meryemana (sağdıç).

Bingöl: Alakilise (ayvadüzü), boran (boncukgöze), çanköy (göltepesi), döğerhan (alıncık), karaveliyan (yazgülü), melekhan (mutluca), mezarcık (güngören).

Bitlis: Kamer (obuz), karakeşiş (yarımada), kazık (aydınlar), koçeri (erikbağı), leylekan (uçankuş), mezrataş (kayadağ), pars (ürünveren).

Diyarbakır: Aslanoğlu (gölpınar), bülbül (gündüzköy), elvanlı (övündüler), fareköy (güzelköy), gevrek (saltepe), harzemi (filizören), karahan (oğuzlar), karakilise (dökmetaş), karaz (kocaköy), kırklarkilisesi (kıralan), kızılca (otluca), köpekli (eliaçık), şahverdiyan (oluklu).

Hakkari: Ayır (inceyol), ayvan (duranlar), ballı (erikli), basan (ovaiçi), derya (karaağaç), eriş (çayırlı), kilise (bahçeli).

şırnak: Fil (bereketli), hacıkesen (yazman), hamam (ılıca), kalkan (hasağrı), karaharap (varımlı), keser (köklü), kırım (meşeiçi), meydan (seslice), sini (bardak), şişli (gülburnu).

Görüldüğü gibi, “türkçe” olan bu köy adları da “yabancı” denilerek değiştirilmiştir. Doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerindeki eski köy adlarının büyük çoğunluğunun “kürtçe” olmadığı da bir gerçek. örneğin; abrans, akurtis, aranik, arnas, arpit, astuci, aynvert, bahanis, bizdinras, çoravanis, dığı, dizans, enhil, epşi, erçik, ferğik, gubayra, haçanis, haçkevank, halağ, hapısnas, hapuşkens, hozağpur, iğnavut, iskeyta, iskilil, kacikons, karnağaz, keferallap, kesho, kindirip, kogans, mağazbert, melhokiki, mezhuk, mikri, nazırvans, öşkvank, pağaağni, panavas, poçens, sıtahank, şoğik, teltaim, tonduros, vağaver, vanaza, vank, vartanut, varkos, verinkiğ, zuvans vs. Gibi yüzlerce, belki de binlerce ismin kürtçe’de hiçbir anlamı ve karşılığı yoktur.

Bölgeye ilişkin toponomik araştırmalar yapan bilim adamları, bölgedeki yer isimlerinden çoğunun, tarih boyunca anadolu ve mezopotamya’da egemen olan veya yerleşik bulunan hitit, hurri, urartu, asur, babil, arami, iskit, part, pers, selevkos, helen, sasani, roma, bizans, ibrani, ermeni, süryani, arap, türk, vb. Kavimlerin dillerinden kaldığını tespit etmiş bulunmaktadırlar.

Bu bağlamda, “kürtçe” yer adlarının değiştirildiğini öne sürerek, bunların iadesini isteyenlerin, öncelikle söz konusu isimlerden kaç adedinin kürtçe orijinli olduğunu ortaya koymaları gerekmez mi?

Sinan sungur/araştırmacı
[/sıze]



sayın sungur anlaşılan araştırmacı kimliğiniz var sizin oraya yazdığınız kadarıyla ama benim size tafsiyem araştırma yaparken kulaktan , yada kitaplardan (yalan yanlış kitaplar) değil bizati gitip ismi değiştirilmiş yerleri gözünüzle görün ve ordaki insanlarla konuşun iyi ve sağlıklı bir araştırma yapın ondan sonra bu yazıları yazın. Ben 33 yaşındayım ve şimdi memelektimden epey zamandır uzağım şimdiki gençler ile konuştuğumuzda bana yerlerin türkçe ismini söylüyorlar adres tariflerinde ve ben çıkaramıyorum o yerleri eski isimlerini sorarak anlaşıyorum onlarla . Benim gibi sayısız insan var o belgenin evladı olan. Ve eğer areaştırmacı iseniz doğu ve güney doğu anadoluya gidin ve en az 1 sene kalın o bölgede ondan sonra ahkam kesin.................. Yalancılara çanak tutup durmayım. Sayın araştırmacı.....
 
Geri
Üst