Dokunsam kirpiğine yanar çiğ taneleri.
Yüzüme, kör hassasiyetiyle dokunduğun anlarda sevildin. Bense kirpiğine tutunurdum aynı hassasiyetle. İşte o an, bütün ırmaklar coşkuyla denizlerimize akardı. Titrerdi bakışlarımızla gökyüzü. Şehir, firari bir suçlulukla silinirdi duruşumuzdan.
Sonbahar hüznü şimdi parmaklarıma dolanan. Sapsarı bir sensizlik sızlıyor uçlarında. Dokunmalarım yağmurlara bile öykünüyor..
Bir vapur iskelesinde, martı çığlakları ve dalga sesleri arasında kaybolan suretini arıyorum hala. Güzel anların tekrarını kabullenmeyen zaman, kırıyor narin umutlarımı. Paramparça oldum işte bak. Kendimi seyrettiğim aynalarda artıyor suretim. Bin kere ben olsam da, bir kere seni görüyorum. Aşk dediğin, bir illizyon değil midir zaten?
"Gül hadi gül güzeli, gamzene dolsun güllerin en güzeli.." dediğini anımsıyor musun?
Artık gülmüyorum. Islanan gamzelerimde boğuluyor anılar. Suretin de kaybolacak bir gün biliyorum. Korkulu bir bekleyiş oluyorsun işte o vakit. Oysa, hatırlanmalarının çokluğu öyle vakitsiz ki..
Hala rüyalar görüyor musun benim için. Ben rüya görmüyorum. Çünkü ölüler rüya görmez. İşte bu yüzden:"Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına, öldü dersin gül güzeli."
Tılsımımı kaybettim..
Anla ki, seni son bir defa daha görmüş olmamak için, son bir defa daha gelmedim yanına.
Beni, o şehir vapurunda bakışlarının rotasında eriyen bakışlarımla hatırla.. Gitmeni görmemek için gitmenin hüznünü görürsen gözlerimde, beni o an ile hatırlamak için unut.
Çünkü ben seni her an hatırlamak için, her an unutuyorum..
Dokunsam kirpiğine yanar çiğ taneleri.
Yüzüme, kör hassasiyetiyle dokunduğun anlarda sevildin. Bense kirpiğine tutunurdum aynı hassasiyetle. İşte o an, bütün ırmaklar coşkuyla denizlerimize akardı. Titrerdi bakışlarımızla gökyüzü. Şehir, firari bir suçlulukla silinirdi duruşumuzdan.
Sonbahar hüznü şimdi parmaklarıma dolanan. Sapsarı bir sensizlik sızlıyor uçlarında. Dokunmalarım yağmurlara bile öykünüyor..
Bir vapur iskelesinde, martı çığlakları ve dalga sesleri arasında kaybolan suretini arıyorum hala. Güzel anların tekrarını kabullenmeyen zaman, kırıyor narin umutlarımı. Paramparça oldum işte bak. Kendimi seyrettiğim aynalarda artıyor suretim. Bin kere ben olsam da, bir kere seni görüyorum. Aşk dediğin, bir illizyon değil midir zaten?
"Gül hadi gül güzeli, gamzene dolsun güllerin en güzeli.." dediğini anımsıyor musun?
Artık gülmüyorum. Islanan gamzelerimde boğuluyor anılar. Suretin de kaybolacak bir gün biliyorum. Korkulu bir bekleyiş oluyorsun işte o vakit. Oysa, hatırlanmalarının çokluğu öyle vakitsiz ki..
Hala rüyalar görüyor musun benim için. Ben rüya görmüyorum. Çünkü ölüler rüya görmez. İşte bu yüzden:"Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına, öldü dersin gül güzeli."
Tılsımımı kaybettim..
Anla ki, seni son bir defa daha görmüş olmamak için, son bir defa daha gelmedim yanına.
Beni, o şehir vapurunda bakışlarının rotasında eriyen bakışlarımla hatırla.. Gitmeni görmemek için gitmenin hüznünü görürsen gözlerimde, beni o an ile hatırlamak için unut.
Çünkü ben seni her an hatırlamak için, her an unutuyorum..
(alinti)
