TİTAN
*Melekler Mekanı*
Dünyadan Gelin Çiçeği İle İlgili Çok İlginç Gelenekler
Bu konu; gelin çiçeği gelenekleri hakkında bilgiler vermektedir.
Sevgili melekler, evliliğe bir adım kala düğün koşturmacası içinde gelinliğin yanısıra gelin çiçeği konusunda da kararsızlıklar yaşarız. Acaba çiçek canlı mı olsun, yapay mı ? Canlıysa ne renk ve ne tür bir çiçek ? Gelinliğe uyumlu mu ? Saçımda ki çiçekle aynı mı olsaydı iyi olurdu ? Daha bir sürü soru. Ancak kimse gelin çiçeğinin tarihi hakkında birşey de bilmez. Araştırmadan önce biz de pek bilmiyorduk ama hayli ilginç şeyler öğrendik bu sayede. İşte dünyadan ilginç gelin çiçeği ile ilgili gelenekler, seramoniler...
Düğün gününüz için seçtiğiniz çiçeklerin kökeni zengin kültürel ve tarihi geleneklere dayanıyor. Eski Roma ve eski Yunan’dan Orta Doğu’ya, işte çiçeklerle ilgili en ilginç gelenekler..
Hindistan’da, damadın erkek kardeşi, seremonin sonunda çiftin üzerine çiçek yaprakları serper, onları kötülüklerden korumak için.
Eski Yunan gelinleri genellikle sarmaşık taşırlardı gelin çiçeği olarak; kocalarına olan sonsuz aşklarını sembolize etmesi için.
Eski Romalı gelinler sadakat ve doğurganlıklarını sembolize eden bitki demetleri taşırlardı ve bu demetlerin aynı zamanda kötü ruhları korkuttuğuna da inanırlardı.
Viktorya döneminde, çiçeklerin anlamları ile büyülenen insanlar, gerçek aşkı temsil eden gülleri düğünler için popülerleştirdi.
Yine Viktorya döneminde başlayan bir adet bugün şekil değiştirerek varlığını sürdürmekte. Gelin, kutlama alanını terk ederken en yakın arkadaşına, onu kötü ruhlardan korumak için buketini emanet ederdi. Şimdi rastgele havaya atılan buket bekar bayanlar arasındaevliliğe en yakın olanı belirliyor.
Bir Yunan Ortodoks düğününde, gelin ve damat için portakal çiçeklerinden geleneksel taçlar yapılırdı . Bu çiçekler beyaz olan rengi ve narinliği ile bekaret ve saflığı sembolize eder ve tatlı, hoş bir koku yayarlardı.
Tudor İngilteresi’nde, gelinler gülsuyuna batırılmış kadife çiçekleri taşır ve daha sonra da afrodizyak etkisi olduklarını düşünerek bunları yerlerdi.
Bir İtalyan geleneğine göre, gelin ve damadı taşıyacak olan arabanın ön kısmı çiçeklerle süsleniyor, mutlu bir evliliğe giden yolu sembolize ediyor.
Orta Doğ’da, gelin çiçeklerine demette acı bir bitki olan tarhun eşlik eder; evliliklerin tatlı zamanlar kadar acı olanlarda da süreceğine dair bir sembol olarak.
Hindistan geleneğine göre, gelin de damat da çiçeklerden yapılmış bir taç takarlar.
Tayland’da gelin ve damadın anneleri ‘puang malai’ adı verilen çiçek kolyelerini çiftin boynuna asmak için mihraba doğru yürür; ortak yaşamlarında iyi talih getirsin diye.
İsveç ve Danimarkalı gelinler, kıyafetlerinin içine, sarımsak, Frenk soğanı ve biberiye gibi güçlü kokusu olan bitkilerden keseler dikerler ve bunun iyi şans getireceğine inanırlar.
Sevgili melekler, evliliğe bir adım kala düğün koşturmacası içinde gelinliğin yanısıra gelin çiçeği konusunda da kararsızlıklar yaşarız. Acaba çiçek canlı mı olsun, yapay mı ? Canlıysa ne renk ve ne tür bir çiçek ? Gelinliğe uyumlu mu ? Saçımda ki çiçekle aynı mı olsaydı iyi olurdu ? Daha bir sürü soru. Ancak kimse gelin çiçeğinin tarihi hakkında birşey de bilmez. Araştırmadan önce biz de pek bilmiyorduk ama hayli ilginç şeyler öğrendik bu sayede. İşte dünyadan ilginç gelin çiçeği ile ilgili gelenekler, seramoniler...
Düğün gününüz için seçtiğiniz çiçeklerin kökeni zengin kültürel ve tarihi geleneklere dayanıyor. Eski Roma ve eski Yunan’dan Orta Doğu’ya, işte çiçeklerle ilgili en ilginç gelenekler..
Hindistan’da, damadın erkek kardeşi, seremonin sonunda çiftin üzerine çiçek yaprakları serper, onları kötülüklerden korumak için.
Eski Yunan gelinleri genellikle sarmaşık taşırlardı gelin çiçeği olarak; kocalarına olan sonsuz aşklarını sembolize etmesi için.
Eski Romalı gelinler sadakat ve doğurganlıklarını sembolize eden bitki demetleri taşırlardı ve bu demetlerin aynı zamanda kötü ruhları korkuttuğuna da inanırlardı.
Viktorya döneminde, çiçeklerin anlamları ile büyülenen insanlar, gerçek aşkı temsil eden gülleri düğünler için popülerleştirdi.
Yine Viktorya döneminde başlayan bir adet bugün şekil değiştirerek varlığını sürdürmekte. Gelin, kutlama alanını terk ederken en yakın arkadaşına, onu kötü ruhlardan korumak için buketini emanet ederdi. Şimdi rastgele havaya atılan buket bekar bayanlar arasındaevliliğe en yakın olanı belirliyor.
Bir Yunan Ortodoks düğününde, gelin ve damat için portakal çiçeklerinden geleneksel taçlar yapılırdı . Bu çiçekler beyaz olan rengi ve narinliği ile bekaret ve saflığı sembolize eder ve tatlı, hoş bir koku yayarlardı.
Tudor İngilteresi’nde, gelinler gülsuyuna batırılmış kadife çiçekleri taşır ve daha sonra da afrodizyak etkisi olduklarını düşünerek bunları yerlerdi.
Bir İtalyan geleneğine göre, gelin ve damadı taşıyacak olan arabanın ön kısmı çiçeklerle süsleniyor, mutlu bir evliliğe giden yolu sembolize ediyor.
Orta Doğ’da, gelin çiçeklerine demette acı bir bitki olan tarhun eşlik eder; evliliklerin tatlı zamanlar kadar acı olanlarda da süreceğine dair bir sembol olarak.
Hindistan geleneğine göre, gelin de damat da çiçeklerden yapılmış bir taç takarlar.
Tayland’da gelin ve damadın anneleri ‘puang malai’ adı verilen çiçek kolyelerini çiftin boynuna asmak için mihraba doğru yürür; ortak yaşamlarında iyi talih getirsin diye.
İsveç ve Danimarkalı gelinler, kıyafetlerinin içine, sarımsak, Frenk soğanı ve biberiye gibi güçlü kokusu olan bitkilerden keseler dikerler ve bunun iyi şans getireceğine inanırlar.
