Ece Ayhan kimdir biyografisi kısaca hayatı

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Ece Ayhan kimdir biyografisi kısaca hayatı
Sizler için daha önceden https://www.meleklermekani.com/guzel-sozler-and-mesajlar/200039-ece-ayhan-sozleri.html#post736830 konusunu açm??t?k. ?stedik ki Ece Ayhan hakk?nda bilgi edinin meleklerim. Bakal?m kimmi? Ece Ayhan... ??te hayat? hakk?nda bilgileri sizlerle payla??yoruz.
Ece Ayhan kimdir

Tam ad? Ece Ayhan Ça?lar olan ?air, 1931 y?l?nda Mu?la’n?n Datça ilçesinde do?du. Ailesinin as?l memleketi ise Çanakkale’nin Eceabat ilçesine ba?l? Yalova Köyü’dür. 1940 y?l?nda Çanakkale’den ailesiyle beraber ?stanbul’a göç eden Ayhan, ilk (H?rkai?erif ?lkokulu), orta (Zeyrek Ortaokulu) ve lise (Atatürk Erkek Lisesi) ö?renimini ?stanbul’da tamamlad?. 1959 y?l?nda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, ayn? y?l ?stanbul maliyet memurlu?unda staj?n? tamamlad? ve kaymakaml?k kursunu bitirdi. 1962'de Sivas’?n Gürün ilçesinde, 1963'te Çorum’un Alaca ilçesinde kaymakaml?k ve belediye ba?kanl??? yapt?. 1963-65 y?llar? aras?nda askerli?ini yedek subay olarak yapt?ktan sonra, Denizli’nin Çardak ilçesi kaymakaml???na atand?.

1966’da memurluktan ayr?lmas? üzerine ?stanbul’a geldi ve çe?itli yay?nevlerinde redaktörlük ve editörlükle u?ra?t?. Meydan Larousse Ansiklopedisi'nde çevirmen olarak çal??an Ayhan, bir süre de Türk Sinematek Derne?i’nde çal??t?. 1974’te hastaland?ktan sonra hastal???n?n tedavisi için ?sviçre’ye giden ?air, burada beyin ameliyat? geçirdi ve üç y?l tedavi gördü. Ard?ndan da 1977 y?l?nda, Türkiye’ye döndü ve Çanakkale’ye yerle?ti.
ece%20ayhan-285.jpg

?airin ilk ?iiri 1954 y?l?nda “Türk Dili”nde yay?mland?. 1954-55 y?llar? aras?nda Türk Dili, Varl?k ve Yenilik dergilerinde ç?kan ?iirlerinden sonra, Pazar Postas?, Seçilmi? Hikâyeler ve Yeditepe Dergileri’nde yazd?. ?kinci Yeni ?iirinin en önemli temsilcisi olarak gösterildiyse de, kendisi "?kinci Yeni" tan?m? yerine "Sivil ?iir"i önerdi ve kulland?. Günümüz Türk ?iirinin "modern ustalar?ndan biri" olarak adland?r?lan ?air, ilk ?iirlerinden itibaren olu?turdu?u kendine özgü dille dikkati çekti (hakk?nda E. Erenel "Ece Ayhan Sözlü?ü"nü, K. Yalg?n-O. Alkaya ise "Çok Eski Ad?ylad?r Sözlü?ü"nü haz?rlad?).

?lk ?iir kitab? olan “K?nar Han?m Denizleri”nde 1955-58 y?llar?nda yaz?lm?? ?iirleri yer al?r. Kendine özgü tonu bu yap?tta daha belirgindir. Bu tonun ö?eleri, dünyaya karanl?k bir bak?? aç?s?; akl?n s?n?rlar?n? zorlayan ve sürrealizmi ça?r??t?ran bir kurgu; tarihe, co?rafyaya, sokak ya?ant?s?na, ekonomiye göndermeler; ölüm ve arzu iç içeli?iyle örülmü? bir lirizmdir. Kitab?n yay?mland??? y?llar, Türk ?iirinin modern ?iir aç?l?mlar?n? özümsedi?i, üstlendi?i, uyarlad??? y?llard?r. Bu yenilenme hareketinde Ece Ayhan'?n, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Turgut Uyar, Edip Cansever, bir önceki ku?aktan ?lhan Berk, o dönemler Garip'in gündelik ve ironik anlay???n? terk edip sürrealizme ve daha yo?un bir anlay??a yönelen O. R?fat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte rolü büyüktür. Böylece ?kinci Yeni ad?n? alan ak?m ortaya ç?km??t?r. Ece Ayhan'?n ilk yap?t?n?n ça?r??t?rd??? ba?ka bir yazar da Sait Faik Abas?yan?k't?r.

?lk kitaptan alt? y?l sonra yay?mlanan “Bak??s?z Bir Kedi Kara”, Türk edebiyat?nda düzyaz? ?iirinin örneklerinden bir tanesidir. Kitab?n genelinde görülen özellik, cümle yap?s?n?n ve genelde Türkçe gramerinin bozulmas?d?r. Yirmi yedi bölümden olu?an bir düzyaz? ?iir dizisi olan Ortodoksluklar'da ise tarih göndermesi öne ç?kmaktad?r. Bu gönderme, sonraki yap?tlarda da önemini korumay? sürdürecekmekle birlikte, ikinci yap?ttaki yo?unluk ve karanl?k burada da egemendir. Yap?t?n en önemli göndermesi Bizans't?r ve özellikle Bizans'?n ba?kentidir. ?iddet imgelerinin öne ç?kt??? bu kitapta, göndermelerin hangi tarihsel anlat?lar oldu?unu çözmeyi zorla?t?ran, neredeyse olanaks?zla?t?ran bir kurgu göze çarpar. Bozulmu? bir gramerin ta??d??? belirsiz göndermeler kimi özel adlar? ve eylemleri öne ç?kar?r. P. Avvakum'un Hayat?m (1946) ve M. And'?n Bizans Tiyatrosu (1962) adl? yap?tlar?n?n etkileri görülen Ortodoksluklar, modern Türk ?iirinin örneklerindendir. ?airin bu iki kitab? ?ngilizceye de çevrilmi?tir.

Dördüncü kitab? “Devlet ve Tabiat veya Orta ?kiden Ayr?lan Çocuklar ?çin ?iirler” Ece Ayhan'?n en ünlü kitab?d?r. En sevilen ?iirlerinin ço?u bu kitapta yer al?r (“Yort Savul”, “Meçhul Ö?renci An?t?”, “Mor Külhani” vb...). Önceki iki yap?ta göre daha ‘anla??l?r’, okur kitlesini olabildi?ince geni?leten bir yap?tt?r bu. Göndermesi aç?kça bugünün Türkiye'si ve ?stanbul'udur; toplumsal ve politik içerik belirgindir. Yap?t, 12 Mart 1971 döneminin toplumsal ve politik çalkant?s?na denk dü?er. Nâz?m Hikmet tarz?ndan tamamen ayr?lan bir politik ?iir anlay???n? öne ç?karan bu anlay??, modern ?iirin ve ?kinci Yeni'nin söylemsel olan? d??layarak elde etti?i kazan?mlar? hesaba katar. Kitab?n üçüncü bölümünde yer alan "Dipyaz?lar?"ysa hem politik, hem de poetik bir manifesto niteli?indedir.

?airin “Zambakl? Padi?ah” adl? eseri daha az iddial? bir yap?tt?r. Buradaki kimi ?iirler “K?nar Han?m?n Denizleri”ndeki yal?nl??? ça?r??t?rmaktad?r. Hemen ard?ndan yay?mlad??? “Çok Eski Ad?ylad?r”?n alt ba?l???, niteli?i konusunda bir ipucu verir: “Meclislikler, Minyatürler”. Sondan ba?a dizilmi? bu k?rk iki düzyaz? ‘minyatür’ biçim olarak Ortodoksluklar'? ça?r??t?rsa da, karanl?k atmosfer ve gramer sapmalar? görülmez. Göndermeler genellikle Osmanl? döneminedir; bir çe?it politik nitelikli "tarih okumalar?" da denilebilir. “Ortodoksluklar” ve “Devlet ve Tabiat”taki gibi, ?air tarihteki iktidar oyunlar?n? ve bu oyunlar?n ac? etkilerini vurgulamaktad?r. Otuz alt?nc? ?iir “Melahat Geçilmez”de, Ece Ayhan'?n sonraki döneminde etkin bir figür olarak ortaya ç?kacak olan “Çanakkaleli Melahat”a gönderme vard?r. “Çanakkaleli Melahat'a ?ki El Mektup” ya da “Özel Bir Fuhu? Tarihi”ndeki dört ?iir Devlet ve Tabiat'taki ?iirler gibi s?k? örülmü? dizelerden olu?ur; göndermeler ise, “Çok Eski Ad?ylad?r”da oldu?u gibi, Osmanl? döneminedir. Son ?iirler'deki “Bir Sivil ?airin Ölümü”, “Devlet ve Tabiat”taki “Dipyaz?lari”n? ça?r??t?r?r.


Ece Ayhan'?n ?iir kitaplar?ndan ba?ka, günceleri, denemeleri ve “Morötesi Requiem” ba?l?kl? bir de anlat?s? vard?r. Morötesi Requiem, kendi deyimiyle, bir “k?r?k dökük anlat? tasla??”d?r. ?iirlerinden çok, güncelerini ve denemelerini ça?r??t?rmakta, poetikas? ve politik anlay??? konusunda ipuçlar? vermektedir. Dü?ünce, ?iir ve anlat? aras?nda bir yerdedir. Güncelerinde ve denemelerinde, en ba?ta ?iir olmak üzere edebiyat, sanat, politika, tarih, ekonomi üzerindeki görü?lerine yer verir. “Sivil ?iir”, “s?k? ?iir”, “marjinallik”, “etik” gibi belirli kavramlar? öne ç?kar?r. Ço?u zaman büyük tart??malar yaratan bu yaz?larda ?air, kendini bir kavga adam? olarak da ortaya koymu?tur.

Ece Ayhan ilk ?iirleriyle birlikte ele?tirmenlerin ve genel olarak ?iir okurlar?n?n ilgisini çekmi?, ?kinci Yeni ak?m?n?n en çok tart??ma yaratan ?airlerinden biri olmu?tur. 1960'l? y?llar?n ba??ndan itibaren yenilikçi ve genç ?air ku?aklar?n?, özellikle Devlet ve Tabiat adl? kitab?yla, derin bir biçimde etkilemi?tir. Türk ?iirinin önemli ?airlerinden olan Ayhan, 13 Temmuz 2002 günü ?zmir Büyük?ehir Belediyesi Gürçe?me Huzurevi`nde hayata veda etti.

Ece Ayhan'a göre: '?iirin bildi?imiz günlük anlam?nda gerçekli bir ilgisi, al??veri?i yok. ?mgelemin ç?k?? yerlerinden biridir ?iir.
ECE AYHAN’IN S??RLER? ÜZER?NE B?R ARASTIRMA
Ece Ayhan için Nilgün Marmara’n?n çok özel bir ad oldugunu söyleyebiliriz. Özellikle onun sairligiyle kisiligi aras?nda buldugu örtüsme, degerlendirmelerinde salt metne bakmayan Ece Ayhan için oldukça etkileyici bir durumdur. Yeterince fark edilemese bile Nilgün Marmara’n?n “en temel özelligi”nin “sahicilik” oldugunu söyler.737

Ece Ayhan için sahicilik, sairligin olmazsa olmaz kosullar? aras?nda sayd?g? “etikçilik”in siiri besleyen, degerli ve kal?c? k?lan en önemli ögelerinden biridir. “Sahicilik”le “özgünlük” aras?nda kurdugu s?k? bir bag vard?r. Nilgün Marmara’y? bu yönüyle oldugu gibi kisiligi ve bu kisilikle örtüsen sairligiyle de “benzersiz” lerin “en basta gelenlerinden” biri diye tan?mlar ve “uçbeyi düsünür” dedigi ?dris Küçükömer’in “uç siirdeki kars?l?g?” olarak görür. “Yeni Marijinallerden Nilgün Marmara”, “gerçekten çok ayr? bir konum’da”, “yak?n ve uzak çevresinden ayr?, ayr?lm?s olarak s?n?rda, garip bir s?n?rda” bulunmaktad?r. Ayr?ca “siirin dünyada ve Türkiye’de en eski serüvenlerini bile ayr?nt?s?na kadar” bilmektedir.738

Edebiyat çevrelerinde; yasam?n?n kimi kesitlerindeki k?r?lmalar, siirlerindeki trajik bulguculuk ve intihar?yla Nilgün Marmara genellikle Sylvia Plath’la iliskilendirilir; siirleri ve yasama bak?s? bak?m?ndan da bu sairin etkisinde kald?g? kan?s? vard?r. Bunda, Marmara’n?n bitirme tezi olarak Sylvia Plath’? haz?rlam?s olmas?n?n da yönlendirici bir etkisi bulundugu düsünülebilir. Ece Ayhan, bir etki sezilse bile bunun önemli olmad?g?n?, ortada onun özgünlügünü gölgede b?rakabilecek derecede bir etkilenmenin bulunmad?g?n?, Marmara’n?n “kesinlikle bir aray?s ya da arama içinde olmayan” ama “siiri buldugu her yerde: Libya’da, Avusturya’da, Bodrum’da, Marmaris’te, ?stanbul’da da desen ve durmadan derinlesen” bir sair oldugunu söyler.739

Ona göre, “Nilgün Marmara’n?n siirlerinde,yabanc? etki aran?yorsa,” bunun için yaln?zca Sylvia Plath’tan yola ç?kmak yanl?st?r. Onun siirlerinde “en çok Dylan Thomas çizgisi vard?r denebilir. Anglo-Sakson siiri!”740

Ama as?l önemlisi bu siirlerin “anahtar?” aran?yorsa, o anahtar “ta hayat?n içine gömülüdür”; çünkü “ Nilgün Marmara ‘dünyayla yaral?’” bir sairdir ve onun imgelerinin as?l kaynag? bu “yara”d?r, hayat?n kendisidir.741

Ece Ayhan’?n, bir sairin önemini dile getirebilmek için yer yer “kusag? onunla an?labilir” ifadesini kulland?g?n? söylemistik. Cemal Süreya ve küçük ?skender için öne sürdügü bu sav? Nilgün Marmara için de yineler: “Hakl?l?g?n inad?yla apaç?k yaz?yorum ki, Nilgün Marmara uçsuz bucaks?z sivil ?airlerden biridir. Belki de en önde geleni. Sözgelimi, kendi ku?a?? rahatça onun ad?yla an?labilir”742

737 Ece Ayhan, “Kentte Kesifler: Sait Faik’in Aç?k ya da Gizli K?s Mekânlar?”, Siirin Bir Alt?n Çag?,s.125.
738 Ece Ayhan, “Kargalar ve Nilgün Marmara”, a.g.e. , s. 163.
739 Ece Ayhan, “Sairlerin Ön ve Arka Bahçeleri”, Aynal? Denemeler, s.55.
740 Ece Ayhan, “Nilgün Marmara Üstüne Sekiz Soru”, Sivil Siirler, s.90.
741 Ece Ayhan, “Üç Kez, Nilgün Marmara!” Aynal? Denemeler, s.20.
742 Ece Ayhan, “Nilgün Marmara Üstüne Sekiz Soru”, Sivil Siirler, s.90.

syf 188-189

Uç siir: Marjinal sair taraf?ndan yaz?lan siir (bkz. “Marjinal sair”).“Nilgün Marmara, ‘uçbeyi’ düsünür ?dris Küçükömer’in bir bak?ma siirdeki, hiç degilse bir siirdeki, bu ‘uç’ siirdeki kars?l?g? say?labilir.” (Siirin Bir Alt?n Çag?, s.29.)

Marjinal ?air: Dü?ünce, eylem ve ya?am biçimiyle mevcut yap? ve egilimlerden bütünüyle uzak duran, yazd?klar?yla da çizgid?s? oldugunu ortaya koyan sair. “Cahit Irgat’?n oglu Mustafa Irgat, bana ‘marjinal ?air’ Hayalet Oguz’un bu masaya, sabah erkenden içki içmeye baslayanlar?n hemen herkesi orada kesip biçtikleri için, ‘cinayet masas?’ ad?n? takt?g?n? söylemisti.” (Siirin Bir Alt?n

III.BOLUM
1.7. ?ntihar
“intihar”, hem modern siirle birlikte islenmeye baslanan bir kavram hem de modern yasamla artan bir toplumsal olgudur. Yirminci yüzy?lda özellikle dikkati çeken sair ve yazar intiharlar?n?n, -baska bir dizi nedenin yan? s?ra- “seçilen” bir eylem biçimi olarak ayn? zamanda sanki “nihai bir anlat?m” ya da düsünsel bir protesto niteliginde gerçeklestigi de görülmektedir.890
Ece Ayhan’?n, günlügünde “intihar”a degindigi cümlelerden birinde bu sözcük için “samand?ra” yak?st?rmas?n? yapmas? dikkat çekicidir.891
“Samand?ra”y? “Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi ya da geçis yolunu haber vermeye yarayan yüzer cisim” anlam?nda kulland?g? bellidir.892
Demek ki o, “intihar”a ayn? zamanda toplumsal bir misyon yüklemekte, bu eylemi salt bireysel niteligiyle degerlendirmemektedir.
“intihar”?n ilk geçtigi siirindeki dizeler söyledir:

Adamlar geldi denizden ölmüs
Kimin sans? yoksa b?rakm?s ellerini dubadan
ise yaramayanlar?n felsefesi bunlar
Bir usak üçüncü kat?n balkonundan asag? att? kendini
(Çocuklugumu saklasayd?m benim de ellerim olurdu dubada)

“Vedha’lardan Birinde”, Bütün Yort Savul’lar!, s.16.

Sairin bu siirinde, yine bir tür deniz arac? olan “duba”y? kullanmas? rastlant? olmasa gerek.893

Gerçi bu dizelerde “intihar” kavram?n?n felsefi bir derinlikte sorguland?g? söylenemez; ama böylesi bir eylemi gerçeklestirmeyi “sanss?zl?k”la aç?klamaya ya da nitelemeye çal?san anlay?sa kars? ç?karak, bunun somut nedenlere dayand?g?, bu nedenlerin ancak tarihsel ve toplumsal baglamlarla iliskilendirilebilecegi düsüncesini bir ölçüde yans?tabilmektedir Ece Ayhan.
Onun bu kavram? en çarp?c? biçimde isledigi siiri, ayn? zamanda en tan?nan ve sevilen siirleri aras?nda yer alan “Fayton”dur. Ece Ayhan, “Fayton”u; Atatürk’le ask yasam?s894 ve ona olan ask? ayr?lmalar?ndan sonra da ayn? siddette sürmüs bulunan, ziyaret için geldigi Çankaya Kösküne –Latife Han?m?n kars? ç?k?s? yüzünden al?nmay?s?n? gururuna yediremeyerek Çankaya yolu üzerinde bir faytonda intihar eden “Fikriye Han?m” için yazd?g?n? söylemektedir.895

?air, Fikriye Han?mdan söz ederken “ablam” ifadesini kullanmaktad?r. Bu, onun, hem ya?ad?g? duygusal yo?unluk dogrultusunda gösterdigi cesaret bak?m?ndan hem de gördügü muameleye tepkisiz kalmay? seçmemis olmas? yüzünden Fikriye Han?m?n taraf?n? tuttugunu gösterir:

O sahibinin sesi gramofonlarda çal?nan sey
incecik melankolisiymis yaln?zl?g?n?n
intihar karas? bir faytona binmis geçerken ablam
caddelerinden ölümler ask? pera’n?n
Esrikmis herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
çiçeksiz bir çiçekçi dükkân?n önünde durmus
tüllere sar?l? mor bir karadag tabancas?yla
zakkum fotograflar? varm?s cezayir menekseleri camekânda
Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem
intihar karas? bir faytonun ag?s? göge atlar?yla birlikte
cezayir menekselerini seçip sat?n al?s?ndan olabilir mi ablam?n.

“Fayton”, Bütün Yort Savul’lar!, s.37.

?iirin son bölümündeki ilk dize, intihar kavram?na sairin farkl? bir anlam yükleme, degisik aç?l?mlar kazand?rma çabas?n? da yans?tmaktad?r. Edip Cansever bu dizeyi “erotik belirlenis[in] apaç?kl?k içinde veril[isine]” bir örnek olarak gostermektedir.896
Hangi öznel yorumla anlamland?r?l?rsa anlamland?r?ls?n, bu dizedeki “intihar” kavram?n?n siirin ilk iki bölümündekinden farkl? bir vurgu tas?d?g?,periyodik özellikte bir “süreklilik”i imleyerek verildigi, sairin, önceki dizelerde isledigi “intihar etmek” eyleminin öznesini birden degistirip dikkati kendisine yöneltmek suretiyle art?k okurla da bulusabilen –anlat?mdaki manevra eszamanl? biçimde okuru da “kendi ben”ine yöneltmektedir çünkü- bir “ortak özne” üzerinden “tikelden tümele s?çramaya” çal?sarak bu kavram? degisik yasamsal an ya da durumlara dogru genislettigi kesindir.

890 Bu konuda ayr?nt?l? bir çal?sma için bkz. Hayati Baki, Siirin Kesik Damarlar?-1/ intihar Eden Sairler Kitab?, Promete Yay?nlar?, Ankara, 1994.
891 Ece Ayhan, Bas?bozuk Günceler, s.148.
892 Türkçe Sözlük, Dil Dernegi Yay?nlar?, Ankara, 2005.
893 “1. Yük tas?mak ya da köprü kurmak için kullan?lan alt? düz bir tür deniz arac?. 2. içi bos,
894 Bu konuda ayr?nt?l? bilgi için bkz. ?smet Bozdag, Latife&Fikriye ?ki Ask Aras?nda Atatürk, Truva Yay?nlar?, ?stanbul, 2005; Oguz Akay, Gazi Fikriye ile Neden Evlenmedi? Latife ile Neden Evlendi?,
Truva Yay?nlar?, ?stanbul, 2005.
895 Ece Ayhan, “Cumhuriyette Kad?n Dolas?m?”, Çanakkaleli Melahat’a ?ki El Mektup, s.62; Morötesi
Requiem, s.101; Niyazi Zorlu, “Siir Siirde Kalmaz”, Aynal? Denemeler içinde, s.11.
896 Edip Cansever, “Ecegilleri Okumak”, Papirüs, 9 (Subat 1967).
 
Geri
Üst