Efendimiz'in (a.s.m) haber verdiği korkulacak 4 zaafımız!

FiRaRi_MeLeK

Daimi Üye
Üye
Efendimiz'in (a.s.m) haber verdiği korkulacak 4 zaafımız!
Efendimiz'in bizim adımıza korktuğu, bizim ise henüz farkına bile varamadığımız bu 4 zaafımızı bir gözden geçirelim.


4 zaafımızın açıklanması şöyle dikkatimize verilmektedir:



Efendimiz (sas) Hazretleri buyuruyor ki: Ümmetim hakkında en çok korktuğum zaaflar: Karın büyüklüğü, (göbek bağlamak). Çok uyumak. Tembellik. Yakîn (iman) zaafı!


Göbek bağlamak: Hadisteki ifadesiyle "kiberü'l batın" kendini gaflete salıp çok yiyen,
yemek ve içmeyi hayatının gayesi haline getiren ve tabiri caizse, yemek için yaşayan ve tabii bunun neticesi olarak da olabildiğince şişmanlayan insan demektir ki, bu hal, Allah Resulü'nün dünya ve ukbâ hayatları adına endişe duyduğu insanların özelliğidir!
Demek ki göbek bağlamaya sebep olacak derecede yiyerek şişmanlamaktan korkmak gerekmektedir. Efendimiz bu zaafımıza dikkatimizi çekmektedir.



Çok uyumak: Çok uyku izafidir. Bazısına 8 saat uyku az, bazısına da 3 saat çok gelebilir.
Biz günlük uykumuzu azami 5 saate düşürmeli, ondan sonra da bunu tedricen daha aşağılara çekmeye gayret göstermeliyiz. Ancak, yeme ve içmesini disipline edemeyen, önüne konan her şeyi yemekten çekinmeyen insanın uykusunu disipline edip az uyuması mümkün müdür? Yani çok yemenin arkasından çok uyumanın gelmesi kaçınılmazdır. Bunu da unutmamak gerekmektedir.

Tembellik: Allah Resulü'nün dualarında, Allah'a sığınmış olduğu zaaflardan biridir tembellik.
İslam, varlıkların içinde hiçbirinin tembelliğine razı değildir. Hatta hiçbir yerde çalışmayıp tembelce bekleyen paraya bile zekat yüklemekle tembelliğe bir bakıma ceza vermekte, çalışmadığı için zekattan muaf tutma gibi bir müsamaha göstermemektedir.


Yakîn zaafı:İnancını bilmeme, gerektiğinde kendi çapında delilleriyle savunamama zaafı.
Yani Müslüman inandığı temel hakikatleri, kendi çapında ilme dayandırarak açıklayacak bilgiye sahip olmalı, inançlarını savunmaktan aciz duruma düşmemelidir. İnanmış insan, şüphelere meydan vermeyecek kesinlikte inancını öğrenmiş olmalıdır ki, imanında zaafa düşme tehlikesiyle yüz yüze kalamasın.


Bu 4 zaafın birbiriyle irtibatına gelince:

Bir insan abur cubur yemeye kendini alıştırarak göbek bağlamaya başlarsa, onun çok uyuması da, tembelliğe maruz kalması da, imanda yakın derecesine ulaşmaktan mahrum kalması da bu zaaflarının zincirleme sonucu olarak görülmelidir.

Bu sebeple denebilir ki, bir insan ihtiyaçtan fazla yiyorsa, onun çok şişmanlaması, tabir yerinde ise kilo insanı olması kaçınılmazdır. Böyle kilo insanının kendini uzun uykudan kurtarması, bunun sonucu olarak da tembellikten korunması mümkün değildir.
Öyle ise mümin peygamberinin endişe ederim, dediği çok şişmanlıktan, çok uyku uyumaktan, bunların sonucu olan tembellikten ve inandığı hakikatlere ait bilgisizlikten, yılandan çıyandan kaçar gibi kaçmalı, böyle zaaflara düşmekten korkmalıdır.



Konuyu şöyle de özetleyebiliriz:
Mümin göbek bağlayacak derecede yememelidir ki uzun uykuya mahkûm hale gelmesin, nakitten de kıymetli olan vaktini uykuda tüketmeye mecbur kalmasın. Bu beden tembelliğinin arkasından da zihin tembelliğine düşmesin, inancına ait temel bilgilerden mahrum kalmayı da normal bilgisizlik gibi sanmasın
 
Tasavvuf ehilleri ve evliyalar, nefislerini terbiye etmek için az yer ve az uyurlar. Çünkü nefis yemeyi, uyumayı, tembelliği, cahilliği sever ancak çok bildiğini sanır. Evliyalar da nefislerine, istediğini vermezler, yani onu beslemezler... Dolayısıyla dünyaya bağlı olan taraflarını koparırlar ve yüzlerini ahirete dönerler...
Biz onlar gibi olamayız elbet ama Efendimizin bu endişelerini gözardı etmeyip dikkatli olabilir, nefsimizle savaşabiliriz.

Emeğine sağlık incim.
 
Geri
Üst