Ekolojik tatil nedir?

GREY

Daimi Üye
Üye
Ekolojik tatil nedir?
Ekolojik tatil, ekoturizm olarak da adlandırılıyor. Doğada ayak izlerinizi bırakmadan tatil yapmak anlamına geliyor. Yeterince açık olmadıysa şöyle de tanımlayabiliriz: Herkesin gittiği yerlerden, herkesin uyguladığı tatil kurallarından uzak, her besini en doğal haliyle tadarak tatil yapmak.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı ekoturizm için şu tanımı kullanıyor: Eğlenmeyi, doğal kaynakları ve doğayı anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağlayan, çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyarettir.

Ekoturizm; büyük kentlerin yaşam biçimini tatil yerine taşımaya, alışılagelmiş tatil anlayışındaki gibi deniz-kum-güneş, ören yeri-müze aktivitelerini temel alan turizm anlayışına karşı çıkıyor.

Fast food’a karşı tarladan domates
Yapılarda kullanılan inşaat malzemesinden fast food yemek zincirlerine, büyük giyim markalarının ürünlerini satan mağazalardan aynı şeyi giymiş insan topluluklarına pek çok şeyi içeren küresel kültür tatil anlayışımıza da hakim ne yazık ki… Oysa ekoturizm, yerellik ve yerel kültürün farklılığını yaşamayı amaçlıyor.

Bu yerellik hangi ayrıcalıkları tanıyor? Örneğin, ekoturizme hizmet veren tatil yerlerinde dondurulmuş balık değil, o gün tutulan balık veriliyor ki balıkçı işine devam edebilsin.

Ya da domates her mevsim ürün veren seralardan değil, tarlada mevsimine göre ürün alan üreticiden sağlanıyor.

Ekoturizm gelirleri büyük ölçüde yöre insanına döndüğü ve bu insanların daha çok toplumun en yoksul kesimini oluşturan dağ ve orman köylüleri ve pansiyon çalıştıran aileler olduğu düşünüldüğünde, bu kesimin ekonomik olarak iyileşme gösterebileceği gerçeği de ekoturizm kavramına dahil.

Siz de bir ekoturist olabilirsiniz
Bunun için alışılagelmiş tatil anlayışındaki gibi hiçbir sorumluluk hissetmeden, dibine kadar tüketerek tatil yapmayı reddetmeniz gerekiyor. Peki, bir ekoturistin yapması gerekenler neler?

Tatile giderken bile doğayı kirletecek ulaşım araçlarından kaçınmak.
Aşırı tüketimi reddetmek, kaynakların ekonomik kullanımına ve sürdürülebilir kalkınmaya inanmak.
Gittiğiniz yerin kültüründe yoksa havuz, klima gibi şehir alışkanlıklarını aramamak, ne pişiyorsa onu yemek.
Geçtiğiniz yerde çöp değil, sadece ayak izlerinizi bırakmak.
İşinize çok yaramasa dahi köylülerin dokuduğu kumaş, reçel gibi yöresel ürünleri satın alarak bölge kültür ürünlerine talep olmasını sağlamak.

Türü yok olma tehdidi altındaki hayvan ve bitkilerden yapılan ürünleri almamak; buna karşılık gıda, hediyelik ve diğer alışverişlerde yerel ürünleri tercih etmek.
Sadece anı olsun diye tarihi ve doğal çevreden parçalar almak yerine sadece görüntü almak.
Her zaman belirlenmiş güzergahları kullanmak, hayvanları ve bitkileri rahatsız etmemek.
Olanaklı olduğu sürece yürümek veya çevreyle barışık ulaşım araçlarını kullanmak.
Konaklama, ulaşım, tur operatörleri, acenteler gibi hizmet sunucular arasında hava ve su kalitesi, geri dönüşüm, katı atık yönetimi, gürültü kirliliği ile mücadele gibi enerji ve çevrenin korunması konularında duyarlılık taşıyanları tercih etmek.
 
Geri
Üst