Ermenistan - Azerbaycan Çelişkimiz

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Ermenistan - Azerbaycan Çelişkimiz
24.04.2009 tarihli Hürriyet gazetesinden

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde açıklamayı "ortak açıklama" olarak duyururken, Türkiye ise bunu kendi açıklaması gibi bildirdi. Ankara bu tutumuyla Azerbaycan’a, "Ermenistan’la ortak açıklama yaptınız" kozunu vermemeyi hesapladı ancak Erivan yönetimi buna uymadı. ABD yönetimi de bir açıklamayla, üç ülkenin açıklamasına destek verdi. Türkiye ve Ermenistan, Dağlık Karabağ sorununda bir ilerleme kayedilmemesi ve Azerbaycan’dan son dönemde yükselen tepkiler nedeniyle ilişkilerin normalizasyonunu içeren protokolü, "yol haritası" olarak tanımlamayı uygun buldu. Böylece bir zaman kısıtlaması verilmeden sürecin devamına ilişkin iyi niyet ortaya konmuş oldu.

ABD Temsilciler Meclisinde sözde-soykırım ile ilgili yapılan bir törenden:


Markarian, Ermenistan'ın, Türkiye ile diplomatik ilişkiler kurmaya, sınırın açılmasına hazır olduğunu, ilişkilerin normalleştirilmesini önemli gördüğünü hatırlattı. Markarian, ilişkilerin normalleştirilmesi için ön şart olmadığını belirtmekle birlikte, Ermenistan'ın, ''iddiaların tanınmasıyla, ilişkilerde normalleşme arasında bir seçime zorlanmaması gerektiğini'' söyledi. Tatoul Markarian, ''bu bizim için tarihi bir adalet meselesi. Gelecekte soykırımları önlemek için ahlaki bir yükümlülüğümüz var. Ayrıca ABD'nin tanıması ise, bütün dünyaya en kuvvetli mesajı gönderecektir'' diye konuştu.


Biz onu da tanırız, tazminat da öderiz bu gidişle, sınırı da açarız. Adamların yıllardır bıkmadan usanmadan, taviz vermeden çalışarak yaptıkları politikalar meyvesini veriyor. Biz ne yapıyoruz? Yalan olduğunu bile bile, toprağımıza göz dikildiğini bile bile (soykırım safsatasının tanınması = tazminat+toprak verilmesi) Amerika'dan korkumuza Ermenice radyo açalım, Ermeni sınırını açalım önerilerini insanların gözünün içine baka baka söyleyenleri alkışlıyoruz.

Sonra da aynı kanı, aynı canı taşıdığımız, sokaklarında her yerde bayraklarını Türk bayraklarıyla yanyana koyan, "iki devlet, tek millet" diyen ve Türkiye'yi bağrına basan bir Türk devletini bir kenara atıyoruz. Neden? ABD öyle istemiş...

IMF'ye bu kadar borcun olursa kim ne derse onu yaparsın tabii. Dış politikada öyle bağımsız kararlar verebilmek için tam bağımsız olmak gerekir. Borcumuzun haftalık faizi ne kadar bilen var mı? Herkes Ergenekon'la uğraşsın; bütün medya. Ne ekonomik durumumuzu, ne devleti dolandıranları, ne dış politkadaki Azerbaycan - Kıbrıs hatalarımızı, ne Ermeni-Amerikan korkumuzu kimse ağzına almasın.

Aman ben de söylemeyeyim, eyyamcılıkla suçlanırım sonra. Aman kimse duymasın, ömrünü ülkesine / milletine / üniversitesine / ordusuna / terörle mücadeleye adayanların terörist damgası yiyebildiği bir ortamda öyle Azerbaycan'dan, Kıbrıs'tan bahsetmek olmaz değil mi?

Ne çabuk unuttuk ASALA'yı? ASALA'nın Pkk'dan önce başımıza musallat olduğunu bilen, onlarca Türk diplomatını katleden ERMENİ TERÖR örgütünü tanıyan ve tanıtan / hatırlatan kimler kaldı? Kaç insanımızın kanı aktı? Bu insanlar toprağımızı istiyorlar, Ağrı Dağını haritalarda Ararat diye gösteriyorlar - Devlet armalarında Ağrı Dağı'nı kullanıyorlar, Karabağ'ı işgal ediyorlar, sonra utanmadan bir de soykırımı tanıyın, sınırı açın diyorlar. Niye? Obama ve AB bize aferin desin diye...

Eğer Türkiye, en önemli soydaşı, kandaşı, ülküdaşı Azerbaycan gibi bir ülkenin müttefikliğini Rusya gibi bir güce yanaşmaya mecbur bırakırsa, Obama'ya iltifat olsun diye beyinlerden Ermeni radyosu açmak geçiyorsa, devletin kanalına bir profesör çıkıp Türkiye'de Türklük artık fludur (belirsizdir) biz ulus-devlet kavramını düşünmeyelim diyebiliyorsa, eli kanlı bir teröristin ağzına bakılarak medyaya yansıtılanlar ömrünü askeriyeye vermiş bir albayın canına maloluyorsa, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek derecede yandaş medyacılık kavramı bir ülkede dillerde dolanıyorsa, telefonda artık ne konuştuğumuza çok dikkat ediyorsak...

Ben de fazla konuşmayayım en iyisi...

NeMeSiS
 
Cevap: Ermenistan - Azerbaycan Çelişkimiz

Merhaba

Tedirginliğimi maruz görün ; bir Ermeninin, bir türk görüşlü forumda yadırganabilir.
Ifade özgürlüğümü kullanarak da izin verirseniz, forum kuralları dahilinde, değindiğiniz konular hakkında fikirlerimi yazayım.
Uluslararası toplantılar her zaman ortak açıklama ile son bulur, Türkiye yetkilileri ayrıyeten kendi medyasına değermendirmeleri bildirmiştir, bunun yanında ortak açıklamaya da yer vermesi gerekirdi, Azerbaycan’ı küstürmek bahasına ; şeffaflık bunu gerektirir.

Fransa’da da birçok etnik topluluklar vardır, ve kendi dillerinde yayın yapmaya hakları vardır. Türkiye’nin Ermenilere tanıdığı hakkı bir taviz olarak görmemek lazim, bu bir iletişimdir.

Tam bağımsızlık kavramı, küreselleşmenin yerleştiği dünyamızda tam olarak açıklanması gerekir. Iç siyasette tam bağımsızlık tartışılamaz. Fakat bu bir dikta devleti anlamına gelmemelidir. Iç siyasette çeşitli yükümlülükler dış siyasetle bağımlı olmalıdır. Dış siyaset güderken kurumların belli bir tüzüğü vardır, hükümet onları kabul eder.

Türkiye’nin Orta Doğuda üstlendiği görevi yapabilmesi için tarafsız olması gerekir, her hangi bir memleket taraflısı oluşu o görevi yapmasına veya o görevi kendisine verilmesine engel olabilir. Şayet Azerbaycan bugün « Varşova II » paktına sıcak gözle bakıyorsa, ileride Rusya’yı karşısında görmemek içindir. Kıbrıs hatası ise « Kuzey Kıbrıs Türk Devleti » oluşumunun « Dağlıl Karabağ Cumhuriyeti » ile hiç olmazsa bir tanımlama farkının varlığının kabul edilmesi gerekir. Ermeni-Amerika korkusu ise yaratılmak istenen sanal bir kavramdır, « iç politika » dan kaynaklanır.

ASALA veya PKK’dan bahsetmek önce onların oluşum nedenleri hakkında yeterli bilgi paylaşılıyor mu ? Ağrı Dağı kelimesi nasıl Ararat olarak gösteriliyorsa, türkçe de Ermenistan olarak gösterilen ülke diğer dilden hazırlanan haritalarda Armenie, veya Armenia olarak gösteriliyor … Bunda bir kötülük aranmamalı. Armalarda Ararat’ın gösterilmesi, veya Ay ve yıldz konulması Ay’da ve yıldızlarda göz olması anlamına tabii ki gelmez.

Karabağ işgal edilmemiştir. Uluslar arası devlet hukukunda Özerk bir idareye sahip olan Karabağ’ın referandumla bağimsızlığını ilan etme hakkı vardı : 95% bir oyla kabul edilmiştir.

Türkiye’de Ermeni radyosu kim için açıldı ? Türkiyeli Ermeni vatandaş içinse, bir yanlışlık yapılmıştır : kullanılan dil doğu ermenicesidir, yani Türkiye’de konuşulan ermenice ile bir değildir.

Buraya kadar okudunuzsa, sabrınızı daha fazla suistimal etmek istemediğimden size teşekkür ettiğimi bildirmek isterim.

Hoşçakalın.
 
Cevap: Ermenistan - Azerbaycan Çelişkimiz

Öncelikle görüşleriniz için ben teşekkür ederim, bunu kesinlikle suistimal olarak algılamam, bilakis hoşuma gider, elbette sonuna kadar da saygı duyarım. Şimdi izin verirseniz benim de dile getirmek istediğim tarihi - sosyal - kültürel - dilbilimsel - uluslararası ilişkiler standartlarına dayanan bazı düşüncelerim olacak.

Öncelikle:

PKK ve ASALA oluşumlarından başlayacağım:

1. Bu ikisi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde binlerce kişinin (Türk vatandaşının) ölümünden sorumlu olan birer terör örgütüdür. Eğer yakın tarihi iyi incelerseniz, kaç tane diplomatımızın ASALA Ermeni Terör Örgütüne kurban gittiğini görebilirsiniz, SEBEBİ HER NE OLURSA OLSUN, hiçbir gerekçe masum insanların ölümlerini makul gösteremez. PKK aynı şekilde on binlerce askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi katletti, görevleri başında, vatanlarına hizmet ederken. Hiçkimse oluşumlarına bakın diyerek bu insanların ölümlerini sebep-sonuç ilişkilerine dayandıramaz. Ülkelerin işlerine geleni terör örgütü, işlerine gelmeyeni gerilla olarak nitelemeleri uluslararası devlet hukukuna aykırı düşen, tarihsel ayıplardır.

2. Osmanlı Cumhuriyeti tarihini GERÇEKTEN OBJEKTİF yazan tarihçilerden okumanızı tavsiye ederim. Osmanlı Cumhuriyeti her çeşit ırktan gelen tebaasıyla yüzyıllarca barış içinde yaşamasını bilmiştir, ne Kürt ne Ermeni ne Çerkez ne Acem ayırmadan hakkaniyetle yönetilmiştir. 1915 olaylarına elimden geldiğince tarafsız bakmaya çalışıyorum. Evet, Ermeniler hayatlarını kaybetmiş olabilirler, ÇÜNKÜ O BİR SAVAŞTI, yüzbinlerce TÜRK de hayatını kaybetti. Yüzyıllarca bütün etnik kökenlerin varlığına izin veren bir medeniyetin durup durup 1915'te Ermenileri ortadan kaldırmaya giriştiklerine inanmak tarihe yapılan bir haksızlık gibi geliyor bana. Bakınız Avrupa'da kalan Osmanlı eserleri ne durumda? Hepsi yıkılmış, perişan, zarar verilmiş. Bizdeki Bizans eserlerine, kiliselere bakın, Meryem Anaya gidin, Sümelaya çıkın, İstanbul'u gezin, Anadolu'yu dolaşın, Harput'u ziyaret edin... Osmanlının da, Türkiye Cumhuriyeti de insana - ırka- dine değer verişini görün. Bunca mozaiğin bir arada yaşamasına 600 yıl izin vermişiz de iş Ermenilere gelince mi 1915'de değişmişiz?

3. Dilbilimsel olarak Ararat kelimesine değinmek istiyorum. Türkiye haritalarının yabancı versiyonlarını incelerseniz eğer -dağ, nehir, göl, vadi, ova- olarak gösterilen bütün COĞRAFİ şekillerin isimlerinin AYNI kaldığını görürsünüz. İngilizce'deki kullanımları mesela: "Lake Van, Mount Nemrut, the Kızılırmak" şeklindedir. Sadece Ağrı dağı değişir bazı haritalarda... O da Ermenistan'ın kabul ettiği şekliyle ARARAT olarak ki bu İngilizce de değildir. Ayrıca ülke isimleri söyleniş ve tarihi kabul edilişlere göre değişik şekillerde FONETİK değişikliklere uğrarlar, bu bir ülkenin diğerindeki tarihsel isim kullanımıyla ilgilidir. Ülke ve şehir isimlerinde; coğrafi şekil standardı arayamazsınız. Kültürel öğeler taşır. Ararat'ı da ülke isimleriyle kıyaslayamazsınız anlam bilim ve onomastik olarak...

4. KARABAĞ KONUSU: 1971 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda alınan kararla halkların mukadderatı yani self-determinasyon (self-determination) kaldırıldı. Yani orada özerk bir yapıdan söz etmek mümkün değil. Uluslararası hukukta referandumla bağımsızlık söz konusu olsaydı, dünyada şu anda 200 küsür değil 2000 küsür devlet olurdu. Devlet olmak için belli bir topluma sahip olmak yeterli değildir. Devlet olmak için geçmiş bir kültüre, mirasa, güce sahip olmak gereklidir. Her mikroetnik toplum referandumla kendini devlet ilan edemez. Dikkatinize sunarım...

5. Ermenistan hiçbir zaman komşularıyla, kendisine yakın devletlerle hiçbir şekilde SORUNLAR için İLİŞKİ KURMAMIŞ, (raftaki parayı alabilmek için sandalye getirip oraya koyup ulaşmak istememiş, sürekli birisinin onu kaldırmasıyla ulaşmak istemiştir) Batılı devletlerle özellikle Amerika - İngiltere ile ittifaklara girişmiştir. Bu güç dengesi de GÜÇ kimdeyse buna göre değişmiştir. Bu SIĞINMA REFLEKSİ anlaşmazlıkların temel ÇIKIŞ NOKTASIDIR. Unutmayalım ki Türkiye soykırım yalanına rağmen, diasporanın Amerika'daki lobi çalışmalarına rağmen yine de kalkıp bir yol HARİTASI çizdi, -bana kalsa çok yanlış- lakin bunu gerçekleştirdi.

6. Fransa'daki etnik topluluklar Fransız olma kimliklerinden uzaklaşmamışlardır; herhangi bir şekilde o ülkeyi sözde soykırım gibi siyasetten uzak kalması gereken mevzuları kabul ettirmeye, terör örgütleri kurup o ülkenin vatandaşlarını tehdit etmeye kalkışmamışlardır. Ayrıca şunu da biliniz ki her ne kadar Çoğulculuk haklarına saygı olsa da, bu ULUS-DEVLET yapısını asla tehdit etmeyecek şekilde ÇOK SIKI önlemler altında gerçekleşir. Ben bu önlemleri kendi ülkemde göremiyorum mesela. Bizdeki mikro-etnik köken anlayışı "DEVLETTEN ayrılma - Ayrılıkçı görüşler" olarak ele alınarak devleti yıpratma olarak kullanılıyor. Eğer tehdit altında değilseniz rahat davranabilirsiniz. Türkiye vatandaşlarına o kadar değer verir ki 30 yıldır Kürtlerin adı geçen bir terör örgütüyle mücadele etmesine rağmen, Kürt vatandaşlarını bundan sorumlu tutmadan Kürtçe kurslar, kürtçe eğitim alanları, TRT 6'yı sunmuştur. Bütün dış tehditlere rağmen bu devlet vatandaşıyla teröristi birbirinden ayırmayı bilmiştir.

Türkiye; Uluslararası hukukta karşılıklı ilişkilerin İÇTİHADI oluşturduğunu düşünerek hareket eden bir ülke olduğu için elbette atacağı adımları karşısındaki devlete göre ayarlar. Ermenistan'da Türkçe bir radyo kurulabilir mi? Mevcut konjonktürü gözden geçirirsek Türkiye'de bir Ermenice radyo açılması tamamen TAVİZDİR, iletişim değil.

Aslında bam teline basmak istediğim iç politika ile ilgili mevzulardı ama daha standart uluslararası ilişki teorilerine değinmek zorunda kaldım. Türkiye büyük bir devlettir. Ermenice radyosunu yine açar, Ermeni vatandaşlarını sözde soykırımı tanıtmaya çalışan Türkiye-karşıtlarından, ASALA gibi teröristleri destekleyen ayrılıkçılardan AYIRMAYI - AYRI TUTMAYI bilir. Gönlümdeki eleştiri hangi şivede - hangi ağızda Ermenice olduğuna değil; böyle bir diplomatik atılımı genel stratejik oluşumlara göre değil, kısa vadedeki taktiksel ataklar için kullanmaya çalışan siyasetçilereydi.

Aynı kültürel dokulara sahip olan iki ülke olan Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin Boston Tea Party'den beri ittifak halinde olmadığı hiçbir konu olmadığı gerçeğini göz önüne alırsak, ben de bir Türk olarak aynı kültürel dokulara sahip olduğumuz bir devletle siyasi ittifak alanında sıkıntı yaşamamızı tasvip etmiyorum. Ki bu ülke uluslararası arenada bizi hiç mi hiç zor duruma düşürmeden siyasi ilişkilerini devam ettiriyor.

Şimdilik burada bırakıyorum, fazla da uzatmak istemiyorum. Bana sunduğunuz görüşleriniz için teşekkür ederim. Bir Türk forumu olabiliriz ama uluslararası her görüşe, milli kimliğimizi ve kültürümüzü rencide etmeyecek şekilde açığız.

Saygılarımla,

NeMeSiS

 
Cevap: Ermenistan - Azerbaycan Çelişkimiz

Bir Türk forumu olabiliriz ama uluslararası her görüşe, milli kimliğimizi ve kültürümüzü rencide etmeyecek şekilde açığız.



bir Türk forumunun bir Türk yönetici olarak Nemesis adminimin kurmuş olduğu tüm cümlelere ve özelliklede alıntı içersine aldığım cümlesine sonuna kadar katılıyor ve Nemesis adminimde izni olursa imzamı atıyorum...
ki insan birşeye şartlanırsa olay her ne olursa olsun o görmek istediği kadarını görür...

saygılarımla

RüYaM
 
Geri
Üst