eşinize aşırı bağımlı olmak

melegim

Yeni Üye
Üye
eşinize aşırı bağımlı olmak
Yakın ilişki, ilişki içinde olduğumuz gibi olabilmemiz ve diğer kişinin de bunu yapabilmesi olarak tanımlanabilir. "Olduğumuz gibi olabilmek"; önemli konularımızı rahatlıkla konuşabilmemiz, duygusal açıdan önemli bulduğumuz noktalarda açık davranabilmemiz, ve kabul ve sınırlarımızın belirgin olabilmesi anlamına gelir. Diğer kişinin de bunu yapabilmesi demek de onun gerçek düşünceleri, duyguları ve inançlarına saygı duymak, onu değiştirme, inandırma ya da düzeltme gereğini duymamak demektir.Bir başka deyişle, iki tarafın da sessiz kalmadığı, benliğine aykırı davranmadığı, güçlerini, zayıflığını ve yeteneğini dengeli bir şekilde ifade edebildiği ilişkidir yakın ilişki (Lerner, 1994)

Leyla Navaro "Tapınağın Öbür Yüzü" (1996) adlı kitabında sağlıklı bağımlılık ve sağlıksız bağımlılık kavramlarından söz etmiştir. Sağlıklı bağımlıklar zaman zaman ilişki içinde her iki cins tarafından karşılıklı olarak yaşanabildiği sürece sevip sevilmenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Navaro ya göre, devamlı ilişkilerde, duyguların ve düşüncelerin açıkça ifade edilebilmesi, mutlulukların ve acıların çekinilmeden paylaşılması ve tarafların cinsel ve edinilmiş rollerine bağımlı olmadan birbirleriyle oldukları gibi olabilmeleri sağlıklı bağımlılığın göstergeleridir. Sağlıksız bağımlılık ise hastalık veya sorunlu bir dönem dışında, yaşamını sürdürmek için diğer başka bir kişiye sorgusuzca, çaresiz ve vazgeçilmez şekilde bağımlı olmak, günlük yaşamını onsuz sürdürememek hali olarak kendisini gösterir (Navaro, 1996).

Bağımlı mısınız?

Aşağıda, bağımlı bir ilişkinin bazı belirtileri yer almaktadır. Size uygun gelip gelmediğine bakın:

1. İlişkinin size zarar verdiğini bilmenize rağmen (ve belki başkalarının da bunu size söylemesine rağmen) ilişkiyi bitirmek için etkin ve somut adım atamıyorsanız ,

2. İlişkiyi sürdürmek için kendi kendinize, gerçek olmayan ya da ilişkinin zararlı yönleri ile başa çıkacak kadar güçlü olmayan nedenler öne sürüyorsanız, üretiyorsanız,

3. İlişkiyi bitirmeyi düşündüğünüzde, sizi ilişkiye daha da fazla bağlayan, korkunç derecede bir kaygı ve korku hissediyorsanız,

4. İlişkiyi bitirmek için adım attığınızda, fiziksel huzursuzluğu da içeren, size acı veren yoksunluk belirtileri gösteriyorsanız ve bu belirtiler sadece ilişki yaşanılan kişi ile tekrar temas sağlandığında yok oluyorsa

Bu belirtilerin bir çoğu size uyuyorsa, büyük bir olasılıkla bağımlı bir ilişki yaşıyorsunuz ve kendi hayatınızı yönlendirme kapasitenizi yitirmişsiniz demektir. Bu duruma bir son vermek için öncelikle bağımlılığınızın temelini anlamaya çalışmalısınız. Bu şekilde, gerçekte bu ilişkinin daha iyi bir duruma gelip gelemeyeceği ya da ilişkiyi bitirmeniz gerekip gerekmediğini belirlemek için gerekli olan bakış açısını kazanırsınız.

Bağımlılığın temelinde yatanlar
Kötü bir ilişkiyi sürdürme kararınızı etkileyebilecek bazı faktörler bulunmaktadır. Maddi bağımlılık, aynı evi paylaşmak, çocuklar üzerindeki olası etkiler ve diğer insanlardan gelebilecek tepkiler, pratik olarak göz önünde bulundurduğunuz ve sizi ilişki içinde tutan yüzeydeki faktörler olarak sayılabilir.
Daha derin bir düzeyde; ilişkiler, özellikle de söz konusu olan ilişkiniz ve kendiniz hakkındaki inançlarınız yer almaktadır. Bu inançlar, "Aşk sonsuza dek sürer", "Bir ilişkiyi bitirirsen bir işe yaramıyorsun demektir", "Yalnız kalmak korkunç bir şeydir", "Kimseyi incitmemelisin" gibi öğrenilmiş sosyal mesajlar şeklinde olabilir. "Bir daha başka birini bulamayacağım", "Yeterince çekici ya da ilgi çekici biri değilim" ya da "Eğer çok uğraşırsam bu ilişkiyi kurtarabilirim" gibi kendinize dönük inançlarınız da üzerinde durulması gereken başka faktörlerdir.
En derinlerde, ilişkiniz konusunda karar verme yetinize bilinçdışı duygularınız engel olabilir. Bu duygular hayatınızın erken dönemlerinde gelişir, sıklıkla sizin farkındalığınız dışında çalışır ve de hayatınızın üzerinde hatırı sayılır bir etkiye sahip olabilmektedir. Psikolojik gelişim açısından bakılırsa, çocukların sevilmeye, bakılmaya ve özgürlükleri konusunda teşvik edilmeye ihtiyaçları vardır. Anne babaların bunları yerine getirmeleri, çocukların ileride yetişkin bireyler olduklarında ilişki kurma ve ilişkiyi bitirebilme konularında sağlıklı hareket etmelerini sağlar. Bu ihtiyaçların karşılanmadığı durumlarda çocuklar yetişkin olduklarında "muhtaç olma" duygusu ile baş başa bırakılmış olurlar ve "bağımlı" ilişkilere daha çok eğilimli hale gelebilirler.

Bağımlı ilişkinin üstesinden gelmek için stratejiler
Robin Norwood, "Women Who Love Too Much" (1985) adlı kitabında bağımlı ilişkilerin üstesinden gelmek için on aşamalı bir plandan söz eder.

1. Bağımlı ilişki biçiminden kurtulmayı hayatınızdaki en öncelikli konu olarak görün.
2. "Bencil" olun, yani kendi ihtiyaçlarınızın karşılanmasını daha etkin bir biçimde sağlamaya çalışın.
3. Kişisel sorunlarınızla ve yetersizliklerinizle cesaretle yüzleşin.
4. Kendinizle ilgili ihtiyaçlarınızın üzerine eğilin.
5. Başkalarını yönetmekten ve kontrol etmekten vazgeçin; kendi ihtiyaçlarınız üzerine eğilmekle, başkalarını değiştirmeye çalışmak yoluyla güven duygusunu aramayı bırakabileceksiniz.
6. Ruhsal dünyanızı geliştirin, ör: size neyin huzur getirdiğini bulun ve ona belli bir zaman dilimini ayırın.
7. İlişki oyunlarında "takılı" kalmamayı öğrenin; kendinizi içinde bulabileceğiniz tehlikeli rollerden kaçının, ör: "kurtarıcı" (yardımcı), "takipçi" (suçlayıcı), "kurban" (çaresiz).
8. Sizi anlayacak ve size destek olacak bir destek grubu bulun..
9. Kendi tecrübelerinizi ve öğrendiklerinizi başkalarıyla paylaşın.
10. Profesyonel yardım almayı düşünün
 
Geri
Üst