Evlılık korkusu
Evlilik Korkusu Her zaman cesur olarak bildiğimiz erkekler, evlilik denilince korkmaya başlarlar. Nedeni ise erkeklerin alacakları sorumlulukların, ilişkilerini bozacağını düşünmesi..
Her zaman cesur olarak bildiğimiz erkekler, evlilik denilince korkmaya başlarlar. Nedeni ise erkeklerin alacakları sorumlulukların, ilişkilerini bozacağını düşünmesi..
Erkeklerlerin evlilik öncesi korkmaları, sürekli kafalarında soru işareti oluşturur. Düşünceler arasında kaybolurlar. Boşanmak, başarısız evlilikleri tekrarlamak erkeklere korkutucu gelir. Her erkeğin içinde bir çapkın yatar. Ancak her kadınla birlikte olamamak ve nikahta “hastalıkta sağlıkta” cümlesi ile sanki hapishaneye koyulurcasına gözlerini korkutur. Ezbere bir hayat istenilmez. Sürekli aynı şeyleri, aynı yüzleri görmek ve fazla yüzgöz olmak bireyleri hayattan soğutur. Unutmayalım ki erkekler, evlilik bağıyla bağlanmaktan korktuklarını tavırlarıyla sergilerler.
Elbette sadece erkekler evlilikten korkmazlar.. Kadınların çoğu evlilikten korkar. Nedeni ise; doğum sonrası vucüdunun bozulabilme ihtimali, anne olmaya hazır olamama, eş olmaya kendisini hazır hissetmemesi gibi durumlardır. Ancak yapılan araştırmaya göre evlilik sonrasında hamile kalan veya kendini eş olarak göremeyen kadın, “keşke daha önce evlenseydim” diyebiliyor. Çünkü eş ve anneliğin verdiği o tarifsiz duygu ona yetiyor. Çevresinde duyduğu ve o yaşına kadar etrafında gördüğü olaylar kadınları sadece evlilikten uzaklaştırır.
Kadınlar, erkekler gibi gözü dışarıda olmadığı için yine kendilerini düşünerek hareket ederler. “Acaba ileri de boşanır mıyım?” sorusu evlenen her kadının aklına gelir. Çünkü çocuk yapıp, bir yuva kurup, o yuvayı bozmak kimse istemez, isteyemez. Bu yüzden temeli sağlam bir evlilik yapmalı ve bu korkularımızı yenmeliyiz.
Her zaman cesur olarak bildiğimiz erkekler, evlilik denilince korkmaya başlarlar. Nedeni ise erkeklerin alacakları sorumlulukların, ilişkilerini bozacağını düşünmesi..
Erkeklerlerin evlilik öncesi korkmaları, sürekli kafalarında soru işareti oluşturur. Düşünceler arasında kaybolurlar. Boşanmak, başarısız evlilikleri tekrarlamak erkeklere korkutucu gelir. Her erkeğin içinde bir çapkın yatar. Ancak her kadınla birlikte olamamak ve nikahta “hastalıkta sağlıkta” cümlesi ile sanki hapishaneye koyulurcasına gözlerini korkutur. Ezbere bir hayat istenilmez. Sürekli aynı şeyleri, aynı yüzleri görmek ve fazla yüzgöz olmak bireyleri hayattan soğutur. Unutmayalım ki erkekler, evlilik bağıyla bağlanmaktan korktuklarını tavırlarıyla sergilerler.
Elbette sadece erkekler evlilikten korkmazlar.. Kadınların çoğu evlilikten korkar. Nedeni ise; doğum sonrası vucüdunun bozulabilme ihtimali, anne olmaya hazır olamama, eş olmaya kendisini hazır hissetmemesi gibi durumlardır. Ancak yapılan araştırmaya göre evlilik sonrasında hamile kalan veya kendini eş olarak göremeyen kadın, “keşke daha önce evlenseydim” diyebiliyor. Çünkü eş ve anneliğin verdiği o tarifsiz duygu ona yetiyor. Çevresinde duyduğu ve o yaşına kadar etrafında gördüğü olaylar kadınları sadece evlilikten uzaklaştırır.
Kadınlar, erkekler gibi gözü dışarıda olmadığı için yine kendilerini düşünerek hareket ederler. “Acaba ileri de boşanır mıyım?” sorusu evlenen her kadının aklına gelir. Çünkü çocuk yapıp, bir yuva kurup, o yuvayı bozmak kimse istemez, isteyemez. Bu yüzden temeli sağlam bir evlilik yapmalı ve bu korkularımızı yenmeliyiz.
