TİTAN
*Melekler Mekanı*
Gebelikte Alınan Aşırı Kilolar Sorun Yaratır!
Bu konu; Gebelikte Alınan Aşırı Kilolar Sorun Yaratır haberi hakkında biligler vermektedir.
Sevgili melekler, gebelik kadınlar için unutulmaz güzellikte ancak bir o kadar da zorlu bir süreçtir. Gebeliğin zorlukları, sıkıntıları, doğacak bebeğin bir gülümseyişi yanında hiçbir anlam ifade etmez kadınlar için. Zaten bu sebeple değilmidir ki, onca acı, ağrı, zahmet ve sıkıntı çekilmesine rağmen kadınlar ikinci defa bebek sahibi olmak ister. Bu yüce duygunun ve anneliğin anlatılması imkansızdır. Bunu ansak yaşayanlar anlayabilir.
Gebelik esnasında alınacak kilolar önem taşır. Zira yetersiz beslenmek kadar lüzumsuz beslenmek te anne adayı için olumsuz durumlar doğurabilir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, gebelerin yaklaşık olarak yarısında bel ağrısı görüldüğünü belirterek, ortalama olarak her beş gebeden birinde söz konusu yakınmaların şiddetli olduğunu söyledi. Balkay, Gebelikte, aşırı kilo alımı, bel ağrısı ve bel fıtığı oluşumunu tetiklemektedir. dedi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Medicana Samsun Hastanesi Op. Dr. Balkay, Ağrıların büyük çoğunluğu ilk 3 aydan sonra görülmektedir. Bel fıtığı olduğu halde yaşamlarını rahatlıkla sürdürebilen kişilerin; gebeliğe bağlı olarak bu sıkıntıların artış göstermesidir. Bu açıdan bel fıtığı olan anne adaylarının takibi önemlidir. Gebelikte bel ağrısının oluşması birçok nedene bağlanabilir. Gebelikle birlikte, postür değişikliği, bel kavsinin artışı, kilo alımı ve hormonlar bel ağrısını oluşturmaktadır. Gebelikte, aşırı kilo alımı, bel ağrısı ve bel fıtığı oluşumunu tetiklemektedir. diye konuştu.
Gebelik süresince aşırı kilo alınımını engellenmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, Diyetisyen ve kadın doğum uzmanının önerileri doğrultusunda, protein ağırlıklı sebze ve meyve destekli diyet uygulanmalı; aşırı kilo alımına neden olabilecek tatlı ve karbonhidrat içeren yiyeceklere dikkat edilmelidir. Gebelikteki kilo alımı ile birlikte ağırlık merkezi değişecektir; böylelikle omurga üzerindeki dağılımı ve dengesi değişecektir. Aşırı yük binmesi ile diskin ve eklemlerin üzerindeki dengeli dağılım bozulacaktır. Böylece fıtıklaşma oluşumu gerçekleşebilecektir. Bel ağrısı ve kalçadan bacağa doğru yayılan ağrı olarak tariflenen siyatik bacak ağrısı ortaya çıkacaktır. Gebelerde, artan hormonların etkisi ile kaslarda ve eklemlerde gevşeme oluşturmaktadır. Eklemlerdeki gevşeme sırt, bel ve kalça ağrısı; kaslardaki gevşeme ayak da şişlik dolayısıyla bacak ağrısı, uyuşma ve hareket kabiliyetinin zorluğu olarak karşımıza çıkabilir. diye konuştu.
Bel fıtığına cerrahinin çok nadiren uygulandığını belirterek, genellikle istirahat, ilaçla tedavi ve fizik tedavi önerildiğini vurgulayan Balkay şöyle devam etti: Korsenin oluşturacağı basınç etkisinden dolayı önerilmemektedir. Ağrı ve kas gevşetici ilaçların bebeğe ve anneye zararlı olmaması önemlidir. Kısa süreli ve en hızlı olarak vücuttan atılan ilaçlar seçilmelidir. Kadın doğum uzmanının önerileri dikkate alınmalıdır. Basit egzersizler yapılabilir ancak yoğun sıcak uygulama, traksiyonlara ya da tens (Elektriksel sinir stimülasyonu) önerilmez. Lokal soğuk uygulamalar yapılabilir. Yüzme en iyi spor ve en etkin egzersiz sayılabilir. Yüzme ile bütün kas grupları dengeli bir şekilde çalışmış olurlar. Egzersizler, rutin ve düzenli olarak her gün uygulanmalıdır. Su masajı ve istirahat; etkili olabilecek ve kolay uygulanabilecek tedavi yöntemlerindendir. Uzun süreli oturmalar ve bel desteksiz oturuşlarda, omurga sistemindeki yükü artırıcı etkisinden dolayı önerilmemektedir. Belirtiler şiddetli ise tanı koymada MR faydalıdır. Radyasyon etkisinden dolayı ilaçlı tomografi ve röntgen çekimi uygun değildir.
Sevgili melekler, gebelik kadınlar için unutulmaz güzellikte ancak bir o kadar da zorlu bir süreçtir. Gebeliğin zorlukları, sıkıntıları, doğacak bebeğin bir gülümseyişi yanında hiçbir anlam ifade etmez kadınlar için. Zaten bu sebeple değilmidir ki, onca acı, ağrı, zahmet ve sıkıntı çekilmesine rağmen kadınlar ikinci defa bebek sahibi olmak ister. Bu yüce duygunun ve anneliğin anlatılması imkansızdır. Bunu ansak yaşayanlar anlayabilir.
Gebelik esnasında alınacak kilolar önem taşır. Zira yetersiz beslenmek kadar lüzumsuz beslenmek te anne adayı için olumsuz durumlar doğurabilir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, gebelerin yaklaşık olarak yarısında bel ağrısı görüldüğünü belirterek, ortalama olarak her beş gebeden birinde söz konusu yakınmaların şiddetli olduğunu söyledi. Balkay, Gebelikte, aşırı kilo alımı, bel ağrısı ve bel fıtığı oluşumunu tetiklemektedir. dedi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Medicana Samsun Hastanesi Op. Dr. Balkay, Ağrıların büyük çoğunluğu ilk 3 aydan sonra görülmektedir. Bel fıtığı olduğu halde yaşamlarını rahatlıkla sürdürebilen kişilerin; gebeliğe bağlı olarak bu sıkıntıların artış göstermesidir. Bu açıdan bel fıtığı olan anne adaylarının takibi önemlidir. Gebelikte bel ağrısının oluşması birçok nedene bağlanabilir. Gebelikle birlikte, postür değişikliği, bel kavsinin artışı, kilo alımı ve hormonlar bel ağrısını oluşturmaktadır. Gebelikte, aşırı kilo alımı, bel ağrısı ve bel fıtığı oluşumunu tetiklemektedir. diye konuştu.
Gebelik süresince aşırı kilo alınımını engellenmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Hatice Yağmurkaya Balkay, Diyetisyen ve kadın doğum uzmanının önerileri doğrultusunda, protein ağırlıklı sebze ve meyve destekli diyet uygulanmalı; aşırı kilo alımına neden olabilecek tatlı ve karbonhidrat içeren yiyeceklere dikkat edilmelidir. Gebelikteki kilo alımı ile birlikte ağırlık merkezi değişecektir; böylelikle omurga üzerindeki dağılımı ve dengesi değişecektir. Aşırı yük binmesi ile diskin ve eklemlerin üzerindeki dengeli dağılım bozulacaktır. Böylece fıtıklaşma oluşumu gerçekleşebilecektir. Bel ağrısı ve kalçadan bacağa doğru yayılan ağrı olarak tariflenen siyatik bacak ağrısı ortaya çıkacaktır. Gebelerde, artan hormonların etkisi ile kaslarda ve eklemlerde gevşeme oluşturmaktadır. Eklemlerdeki gevşeme sırt, bel ve kalça ağrısı; kaslardaki gevşeme ayak da şişlik dolayısıyla bacak ağrısı, uyuşma ve hareket kabiliyetinin zorluğu olarak karşımıza çıkabilir. diye konuştu.
Bel fıtığına cerrahinin çok nadiren uygulandığını belirterek, genellikle istirahat, ilaçla tedavi ve fizik tedavi önerildiğini vurgulayan Balkay şöyle devam etti: Korsenin oluşturacağı basınç etkisinden dolayı önerilmemektedir. Ağrı ve kas gevşetici ilaçların bebeğe ve anneye zararlı olmaması önemlidir. Kısa süreli ve en hızlı olarak vücuttan atılan ilaçlar seçilmelidir. Kadın doğum uzmanının önerileri dikkate alınmalıdır. Basit egzersizler yapılabilir ancak yoğun sıcak uygulama, traksiyonlara ya da tens (Elektriksel sinir stimülasyonu) önerilmez. Lokal soğuk uygulamalar yapılabilir. Yüzme en iyi spor ve en etkin egzersiz sayılabilir. Yüzme ile bütün kas grupları dengeli bir şekilde çalışmış olurlar. Egzersizler, rutin ve düzenli olarak her gün uygulanmalıdır. Su masajı ve istirahat; etkili olabilecek ve kolay uygulanabilecek tedavi yöntemlerindendir. Uzun süreli oturmalar ve bel desteksiz oturuşlarda, omurga sistemindeki yükü artırıcı etkisinden dolayı önerilmemektedir. Belirtiler şiddetli ise tanı koymada MR faydalıdır. Radyasyon etkisinden dolayı ilaçlı tomografi ve röntgen çekimi uygun değildir.
