''Genetik-ötesi'' domuz
Amerikalı araştırmacılar, yağ asidi omega-3 bakımından zengin, genleri değiştirilerek kopyalanmış domuz ''yarattıklarını'' bildirdi.
Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan makaleye göre, Pittsburgh tıp fakültesinden araştırmacılar, ''yarattıkları'' domuzun tüketime uygun olduğunun belirlenmesi halinde yeni bir omega-3 kaynağı elde edilmiş olacağına işaret etti. Omega-3 bakımından zengin ton ve somon gibi balıkların eti, yüksek miktarda cıva da içerdiği için fazla tüketilemiyor.
Araştırmacılar, genetiğini değiştirerek kopyaladıkları domuz etinin, domuzla insan arasındaki fizyolojik benzerlik dolayısıyla kalp-damar hastalıkları ve bağışıklık sistemi bakımından ideal araştırma konusu olacağını düşünüyor.
Uzmanların, genetiğiyle oynanmış kopya domuz ''yaratmak'' için, cenin hücresi çekirdeğine ''fat-1'' adı verilen, omega-6 adlı yağ asidini omega-3'e çeviren enzimin üretilmesini sağlayan geni naklettiği kaydedildi. Bu çekirdek daha sonra, 1996 yılında koyun Dolly'le başlayan klasik kopyalama yöntemi kullanılarak, döllenmiş yumurtacıkların çekirdeğiyle değiştirildi. Kopyalanan çok sayıda cenin 14 dişi domuzun rahmine yerleştirildi, bunlardan 10 yavru dünyaya geldi. Yavruların 6'sının ''fat-1'' geni taşıdığı belirlendi.
Missouri üniversitesinden biyolog Randy Prather, kopya domuzları omega-3'ün aaaabolizmada artmasının kalp-damar sistemine etkisini incelemek amacıyla kullanabileceklerini söyledi.
Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan makaleye göre, Pittsburgh tıp fakültesinden araştırmacılar, ''yarattıkları'' domuzun tüketime uygun olduğunun belirlenmesi halinde yeni bir omega-3 kaynağı elde edilmiş olacağına işaret etti. Omega-3 bakımından zengin ton ve somon gibi balıkların eti, yüksek miktarda cıva da içerdiği için fazla tüketilemiyor.
Araştırmacılar, genetiğini değiştirerek kopyaladıkları domuz etinin, domuzla insan arasındaki fizyolojik benzerlik dolayısıyla kalp-damar hastalıkları ve bağışıklık sistemi bakımından ideal araştırma konusu olacağını düşünüyor.
Uzmanların, genetiğiyle oynanmış kopya domuz ''yaratmak'' için, cenin hücresi çekirdeğine ''fat-1'' adı verilen, omega-6 adlı yağ asidini omega-3'e çeviren enzimin üretilmesini sağlayan geni naklettiği kaydedildi. Bu çekirdek daha sonra, 1996 yılında koyun Dolly'le başlayan klasik kopyalama yöntemi kullanılarak, döllenmiş yumurtacıkların çekirdeğiyle değiştirildi. Kopyalanan çok sayıda cenin 14 dişi domuzun rahmine yerleştirildi, bunlardan 10 yavru dünyaya geldi. Yavruların 6'sının ''fat-1'' geni taşıdığı belirlendi.
Missouri üniversitesinden biyolog Randy Prather, kopya domuzları omega-3'ün aaaabolizmada artmasının kalp-damar sistemine etkisini incelemek amacıyla kullanabileceklerini söyledi.
