Hamilelikte diyet yapılırmı?

Uzman SühaN

Administrator
Hamilelikte diyet yapılırmı?
gebelikte diyet yapmak zararlımıdır,hamilelikte diyet yapmak sakıncalımıdır,gebelikte sağlıklı beslenme,hamilelikte sağlıklı beslenme,gebelikte kontrollü kilo verme hakında bilgiler

di.jpg


Önerilen günlük miktarlar erişkinlere uygulansın diye değil toplum ve grupların ihtiyaçları belirlensin diye verilmiştir çünkü bireylerin gereksinimleri kişiden kişiye büyük değişkenlik göstermektedir. Belli prenatal vitamin – mineral destek preparatları içerdikleri bazı maddelerin fazlaca alınmasına sebep olabilir. Üstelik, aşırı miktarda destekleyici preparat kullanımı (örneğin; günlük önerilen dozun 10 katı), ki bu toplum genelindeki bir bölümün ilaçları kendi kendilerine kullanması sonucunda söz konusu olabilir, gebelik esnasında gıda zehirlenmeleriyle ilgili endişelerimizin artmasına sebep olmuştur. Demir, çinko, selenyum ve vitamin A, B6, C ve D gibi gıda bileşenlerinin potansiyel olarak toksik etkileri olabilir. gebelik esnasında, tablo 1’de gösterilen önerilen günlük diyetle alım dozunun 2 katından fazlasının alınmasından kaçınılmalıdır.
PRENATAL VİTAMİN VE MİNERAL DESTEĞİ
Nöral tüp defektlerini önlemek için folat desteği önerilmeye başlanana kadar, demir gebelikteki ihtiyacı sadece diyetle karşılanamayacağı bilinen tek gıda bileşeniydi. Diyetle günlük 30 mg elemental demir alınması beslenme yetersizliği açısından düşük risk altında olan kadınlarda demir eksikliği proflaksisi için önerilmektedir. Demir eksikliği proflaksi ya da tedavisinde boş bir mideye demir verilmesi emilmesini kolaylaştıracaktır.

Maternal diyetin kesin yetersiz söz konusu olmadığı sürece rutin multivitamin desteğini önerilmemektedir. Bu kapsam içerisinde multipl gestasyon, maddelere maruziyet, komplet vejeteryanlar, epileptikler ve hemoglobinopatisi olan kadınlar vardır. Bu yüksek riskli kadınlarda, ikinci trimesterden başlayarak günlük multivitamin-mineral desteği önerilmektedir. Bu multivitamin – mineral desteğinin önerilen içeriği 30-60 mg demir, 15 mg çinko, 2 mg bakır, 250 mg kalsiyum, 10 µg (400 IU) vitamin D, 50 mg vitamin C, 2 mg vitamin B6, 300 µg folat ve 2 µg vitamin B12.

KALORİLER

Gebelikte ek 80.000 kkal’ye ihtiyaç vardır, ki bu da primer olarak son 20 haftada birikir. gebelik boyunca günlük kalori artışı 300 kkal olarak önerilmektedir. Kaloriler enerji için gereklidir, ve kalori alımı yetersiz ise protein hayati önem taşıyan fetal büyüme ve gelişme için ayrılması gerekirken enerji amacıyla metabolize olur. gebelik esnasında toplam fizyolojik gereksinimlerin normal gebe olmayan kadın gereksinimleri ile gebeliğe özel gereksinimlerin toplamı olması gerekmez. Örneğin, gebelik boyu ihtiyaç duyulan ek enerji, tamamen ya da kısmen fizik aktiviteyi azaltarak kompanse edilebilir.

PROTEİN

Gebe olmayan normal kadının temel protein ihtiyaçlarına fetus, plasenta, uterus ve memelerin büyüme ve onarım ihtiyaçları ve maternal kan hacmindeki artışın gereklilikleri eklenmektedir. Gebeliğin son altı ayı boyunca, yaklaşık 1 kg protein depolanır; bu da 5-6 g/gün demektir. Maternal plazmadaki aminoasitler tam bir şekilde çalışılmamış, sadece ornitin, glisin, taurin ve prolin konsantrasyonlarında belirgin düşüşler olduğu gözlenmiştir. gebelik sırasında konsantrasyonlarında yükselme gözlenen aminoasitler glutamik asit ve alanindir.

Proteinin büyük çoğunluğunun et, süt, yumurta, peynir, kümes hayvanları ve balık gibi hayvansal kaynaklardan sağlanması istenmektedir çünkü bunlar optimal kombinasyonlarda aminoasit içermektedirler. Süt ve süt ürünleri uzun zamandan beri gebeler ve emziren kadınlar için, özellikle protein ve kalsiyum içeriği sebebiyle, ideale yakın besin kaynakları olarak kabul edilmişlerdir.

DEMİR

Gebelikte demir ihtiyacı artmaktadır. Fetus ve plasentaya transfer edilen yaklaşık 300 mg demir ile eğer mümkünse artmakta olan maternal hemoglobin kitlesine enkorpore olan 500 mg’dan neredeyse tamamı gebeliğin 4,5. ayından sonra kullanılmaktadır. Bu süre esnasında, gebelik ve maternal ekskresyona bağlı toplam demir ihtiyacı 7 mg/gün civarındadır. Çok az kadın bu miktarı destekleyebilecek depolara sahiptir, ve diyet nadiren bu ihtiyacı karşılayacak kadar demir içermektedir.

Birçok ülkede klinik pratikte sıklıkla demir desteği verilmekte ancak bazı otörler bunu sorgulamaktadır. Maternal aneminin gebelik seyrine kanıtlanmış kötü bir etkisinin olmadığını savunmakta da bu mantıklı değildir, çünkü obstetrik hemoraji her zaman mevcut bir tehdit olduğundan anemik durumdayken bir doğuma girmek avantajlı sayılamaz. Çalışmalar göstermiştir ki; ferröz glukonat, sülfat veya fumarat gibi basit demir tuzu şeklinde 30 mg kadar elementer demir desteği gebeliğin ikinci yarısı boyunca günde tek sefer düzenli bir şekilde verildiğinde gebelik gereksinimlerini karşılamaya ve öncesinde mevcut demir depolarını korumaya yetecek kadar demir sağlanmış olur. Bu miktar emzirme dönemi için de yeterlidir. Gebenin günlük 60-100 mg demirden fayda göreceği durumlar şunlardır; aşırı kilo durumu varsa, ikiz gebelikse, gebeliğin son dönemleriyse, demiri düzenli olarak almamışsa ve Hb düzeyi bir şekilde deprese olmuşsa. Demir eksikliğine bağlı belirgin anemisi olan kadınlar bölünmüş dozlarda günlük 200 mg demire iyi yanıt verirler.

Gebeliğin ilk 4 ayı boyunca demir gereksinimi az olduğundan, bu dönemde demir desteği yapmak gerekli değildir. İlk trimesterde demir desteğinden sakınmak bulantı ve kusma riskini alevlendirmekten de sakınmak anlamına gelir. Demir preparatının gece yatarken alınması da Gİ yan etki olasılığını azaltır. Demir içeren ilaçlar küçük çocukların ulaşım alanı dışında tutulmalıdır.

KALSİYUM

Gebede tutulan yaklaşık 30 g kalsiyumun neredeyse tamamı gebeliğin geç dönemlerinde fetusta birikir. Bu miktar neredeyse tamamı kemiklerde olan ve fetal büyüme için kolayca mobilize olabilecek olan toplam maternal kalsiyumun yaklaşık %2,5’idir. gebelik boyunca kalsiyumun barsak absorbsiyonunda ve progresif retansiyonunda artış olduğu gösterilmiştir. Maternal plazmada albümin konsantrasyonu azaldıkça iyonize kalsiyum değil ama bağlanmış kalsiyum düzeyleri yavaşça düşer.

FOSFOR

Fosforun ‘her yerde bulunan’ dağılımı gebelik esnasındaki alımının yeterli olmasını sağlar. İnorganik fosforun plazma düzeyleri gebe olanlarla olmayanlar arasında fazla bir değişiklik göstermez.

ÇİNKO

Ciddi çinko eksikliği iştahın azalıp kötüleşmesine, büyümenin suboptimal olmasına ve yara iyileşmesinin bozulmasına sebep olur. Belirgin çinko eksikliği dvarfizm ve hipogonadizme sebep olabilir. Aynı zamanda akrodermatitis enteropatika adı verilen ve nadiren görülen ciddi bir konjenital çinko eksikliği olan özel bir cilt hastalığına da yol açabilir. Çinko eksikliği olan hayvan fetuslarında CNS malformasyonlarında artış olmasına rağmen, insanlardaki gebeliğin gidişhatında çinkonun rolü henüz net olarak bilinmemektedir.

Plazmadaki çinko toplam vücut çinkosunun yaklaşık olarak %1’idir. Üstelik, plazmadaki çinkonun neredeyse tamamı çeşitli plazma proteinlerine ve aminoasitlere bağlıdır. Bu sebeple, plazma konsantrasyonlarındaki düşüklükler sıklıkla gerçek bir çinko açığından ziyade çeşitli bağlayıcıların konsantrasyon değişikliklerinin sonucunda gelişir. Konsantrasyonun azalmış olmasına rağmen normal gebe kadında toplam çinko plazma havuzu aslında artmıştır ve bu artış gebelikle indüklenen plazma hacmindeki büyük artışın sonucudur. Gebe kadınlarda güvenli sayılacak çinko destek miktarı net olarak bilinmemesine rağmen önerilen günlük alım 15 mg’ dır.

İYOT

Artmış fetal ihtiyacı ve artmış maternal renal kayıpları karşılamak için bütün gebelerin iyotlu tuz kullanması önerilmektedir. Ciddi maternal iyot eksikliği bebeğin multiple ciddi nörolojik defektlerle karakterize endemik kretenizme predispozan olmasını sağlar. Bu durumun endemik olduğu Çin ve Afrika’da gebeliğin çok erken döneminde iyot desteği verilmesi kretenizmi önler. gebelik esnasında farmakolojik miktarlarda iyotun oral yolla alınması tiroit fonksiyonunu baskılayabilir ve ölçülebilir bir fetal guatrı indükleyebilir. Fazla miktarda deniz yosunu tüketimi de aynı duruma yol açabilir.

MAGNEZYUM

Sadece gebeliğe ait magnezyum eksikliği bildirilmemiştir. Şüphe götürmez ki, hiç magnezyum alımının olmadığı uzun süreli hastalıklarda, plazma düzeyi kritik bir düşüklük gösterebilir. gebelik esnasında gelişen magnezyum eksikliği sıklıkla öncesinde geçirilmiş olan intestinal bypass cerrahisinin bir komplikasyonudur.

BAKIR

Sitokrom oksidaz gibi bakır içeren enzimler çoğu oksidatif proçeste anahtar rolü oynayarak metabolizma için gereken enerjinin çoğunun üretiminde de anahtar rol oynarlar. Gebeliğin maternal çinko metabolizması üzerine majör etkileri vardır; serum serüloplazmin ve plazma bakırında belirgin artışlar olur. İnsanda gebelik esnasında bakır eksikliği bildirilmemiştir. Gebelerde bakır desteğiyle ilgili bildirilmiş bir çalışma yoktur, oysa güncel pazardaki prenatal destek preparatlarının çoğu tablet başına 2 mg bakır içermektedir.

SELENYUM

Hidrojen peroksitin suya dönüşümünü katalize eden enzim glutatyon peroksidazın mutlak gerekli olan komponentidir. Selenyum, serbest radikal hasarına karşı önemli bir defansif komponentir. Eksikliğin göstergesi küçük çocuklarda ve üretken çağındaki kadınlarda sıklıkla fatal olan bir kardiyomyopatidir. Zıt olarak, aşırı destek verilmesine bağlı olarak selenyum toksisitesi gelişmesi de gözlemlenmiştir.

KROM

Kromun insülin kofaktörü olarak hormonun periferik reseptörlerine başlangıçtaki bağlanmasını kolaylaştıran fizyolojik bir rolü olduğuna inanılır. İnsan beslenmesinde kromun ne derecede önemli olduğu henüz net olarak bilinmemektedir ve gebelikte destek yapılmasının avantajlarını anlatan herhangi bir veri yoktur.

MANGANEZ

Polisakkaritler ve glikoproteinlerin sentezi için gerekli olan glikosiltransferazlar gibi enzimlerin kofaktörü olarak görev yapar. İnsan erişkinde eksikliği gözlenmemiştir ve gebelik esnasında destek yapılma endikasyonu yoktur.

POTASYUM

Maternal plazmadaki potasyum konsantrasyon 4,5. ay civarında 0.5 mEq/L civarında azalır. Kadın gebe değilken de potasyum eksikliği gelişebilir. Uzun süreli bulantı ve kusma hipokalemi ve metabolik alkaloza sebep olabilir. Daha sık görülen bir diğer sebep de diüretik kullanımıdır ve son yıllarda bu sebep gittikçe azalmaktadır.

SODYUM

Diüretik verilmedikçe ya da diyetle sodyum alımında etkin bir kısıtlama yapılmadıkça gebelikte sodyum eksikliği gelişmesi muhtemel değildir. Genel olarak, yemeklere tat vermek için eklenen tuz ile yeterli sodyum sağlanır. Plazma sodyum konsantrasyonu normalde gebelik esnasında birkaç mEq kadar azalır, fakat sodyum ekskresyonu değişmez; ortalama 100 – 110 mEq/gün civarındadır.

FLOR

gebelik esnasında flor desteğinin değeri sorgulanmıştır. Bir grup araştırmacı, optimal derecede florlanmış su ile aynı postnatal maruziyeti olan fakat prenatal maruziyet dereceleri farklı olan çocukların geçici ve kalıcı dişlerinde çürük prevalansını incelemişlerdir. Eğer çocuk doğumundan itibaren bu tarife uyan suyu içiyorsa maternal florlu su alımının ek bir faydası olmadığına kanaat getirmişlerdir. gebelik esnasında flor desteği verilmesi Diş Hekimleri Birliği tarafından destek gösmemiştir. Emziren kadınlara flor desteği verilmesi anne sütündeki flor miktarını arttırmamaktadır.

VİTAMİNLER

Başarılı üremede vitaminlerin önemine işaret eden kanıtların çoğu hayvan deneylerinden elde edilmiştir. Tipik olarak, gebelik öncesinden başlayarak vitaminin tamamen kesilmesi ya da oldukça potent bir vitamin antagonistinin verilmesi hayvanlarda ciddi düzeyde eksikliğe yol açmıştır. Gebe hayvanlara bazı vitaminlerin aşırı miktarlarda verilmesinin fetus ve yeni doğan üzerine zararlı etkileri olduğu gösterilmiştir.

Tablo 1’de gösterilen gebelikteki vitamin ihtiyacı yeterli miktarda kalori ve protein sağlayan herhangi bir diyetle sağlanabilir. Tek istisna, uzun süreli kusma, hemolitik anemi ya da multipl fetuslarla komplike gebeliklerdeki daha da artmış folik asit ihtiyacıdır.

FOLİK ASİT

ABD’de her yıl yaklaşık 4000 gebelikte nöral tüp defekti görülür ve bunların yarıdan fazlası perikonsepsiyonel dönem boyunca günlük 400 µg folik asit alımıyla önlenebilir. Gebe kalabilecek bütün kadınların üretken oldukları yıllar boyunca günde 400 µg folik asit tüketmeleri önerilmektedir. Nöral tüp defektlerini önlemek için ne miktarda folik asit desteği verilmesi gerektiği de tartışmalıdır. Folik asit metabolizması ile ilgili defektlerin yaklaşık %50’sinin korunması için gereken en düşük folik asit dozu bilinmemektedir. Gıdalarla alınan günlük 200 µg folik asitin nöral tüp defektlerine karşı etkili olduğu ve toplum geneli için daha güvenli olduğu gösterilmiştir.

VİTAMİN A

Diyetle vitamin A alımı çoğu gebenin ihtiyacını karşılamaya yeterli gibi görünmektedir. Bu sebeple gebelik esnasında rutin destekleme önerilmemektedir. Az sayıdaki vaka takdimi raporuna göre gebelik esnasında günlük 10,000-50,000 IU kadar yüksek dozlarda alınmasına doğum defektleri eşlik etmektedir. Bu malformasyonlar, vitamin A derivativi olan izotretinoin (Accutan)’ ın yaptıkları ile eşdeğerdir, ki izotretinoinin insanda teratojen olduğu kanıtlanmıştır. Meyve ve sebzelerde bulunan vitamin A prekürsoru beta – karotenin vitamin A toksitesine yol açtığı gösterilememiştir.

VİTAMİN B12

Normal gebelerde maternal plazmadaki vitamin B12 düzeyi değişken derecelerde düşüş göstermektedir. Bu, büyük oranda plazma transkobalaminlerindeki düşüşe bağlıdır ve kısmen destek preparatları verilerek önlenebilir. Vitamin B12 sadece hayvansal kökenli gıdalarda natürel olarak bulunur. Artık iyi bilinmektedir ki katı vejetaryenler vitamin B12 depoları düşük olan bebekler doğurabilirler. Üstelik, vejetaryen bir annenin sütü muhtemelen az miktarda vitamin B12 içereceğinden, anne sütüyle beslenen bebekte bu eksiklik daha da belirgin hale gelecektir. Aşırı derecede C vitamini alımı da fonksiyonel vitamin B12 eksikliğine yol açabilir.

VİTAMİN B6

Gebelerde yapılan çoğu klinik çalışmada vitamin B6 desteğinin faydalı olduğu gösterilememiştir. Yetersiz beslenme açısından yüksek risk altında olan kadınlarda; örneğin, madde bağımlılığı, adolesans ve multipl gestasyonu olanlar gibi, 2 mg içeren günlük destek önerilmektedir.

VİTAMİN C

gebelik esnasında önerilen günlük C vitamini desteği dozu 70 mg/gün ya da gebe olunmadığı dönemde önerilenin %20 daha fazlasıdır (Tablo 1). Normal bir diyet zaten bu miktarı sağlamalıdır. gebelik esnasında maternal plazma düzeyi azalırken kord düzeyi daha yüksek olur, bu çoğu suda çözünen vitaminde gözlenen bir fenomendir.

NUTRİSYONEL GÖZETİM

Beslenme bilimi, gebe kadın ve fetus için protein, kalori, vitamin ve minerallerin ideal miktarlarını belirlemek için amansız savaşını sürdürürken gebe ve fetus bakımında direkt sorumluluğu olanlar aşağıdakileri önermelidir:

- Genel olarak, gebeye her istediğini istediği miktarda ve damak zevkine uygun miktarda tuz ekleyerek yemesini öneriniz.

- Özellikle sosyoekonomik düzeyi iyi olmayan kadınlarda yenebilecek bol miktarda gıda olduğundan emin olunuz.

- Gebenin kilo aldığından emin olunuz.

- Periyodik olarak diyetle gıda alımını kontrol ediniz. Bu şekilde nutrisyonel hata ve/veya eksiklikleri olan diyetler gözden kaçmayacaktır.

- Günlük olarak en azından 30 mg demir içeren basit demir tuzu preparatları veriniz. Folat desteği gebelik öncesinde ve gebeliğin ilk haftalarında verilmelidir.

Gebeliğin 28 ile 32. haftaları arasında hematokrit ya da hemoglobin değerlerini tekrar kontrol ederek olası azalmaların atlanmasına olanak tanımayınız
 
Geri
Üst