Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Balkondaki karanfillerimiz tomurcuk verdi. Anlaşılan şehre bahar geldi ve aklıma da sen...SENİ ÖZLEDİM...
Güzel günler sığdırdık günlüğümüze, ardından da yalnızlıkları. Hiçbir zaman anlayamadım, neden böyle tükettik yılları..SENİ ÖZLEDİM...
Bugün, bugün öyle faklı doldun ki içime. Bambaşkaydı, her şey başka! Duygularım başka, hayallerim başka, sen başka...İliklerime kadar sen doluydum bugün.
Bütün gün yüreğimin ucunda bir özlemdin ve dilimde bir melodi, anısı olan..
İlk olarak balkonumuzdaki karanfillerimizle "günaydın" dedin bana. Güne seninle başlamak güzeldi. Sonra kahvaltımızı yaptık bahar serinliğinde, o çok sevdiğin keyif sigarasını içmedin bugün.
Sonra sokaklara döküldük birlikte. Çankaya'dan Maltepe'ye hiçbir yer bırakmadık Ankara'da gitmediğimiz. Yüksel'de kitapçıları dolaştık uzun zaman, "Yüzyıllık Yalnızlık"ı aldım, neden onu seçtin anlayamadım... Tunalı Hilmi'de el ele dolaştık saatlerce. Bahçeli'de gitar muhabbetleri yaptık. Sonra Sakarya,sonra Atakule ve diğerleri...
Bütün gün birlikteydik,bütün gün içimdeydin...
Şimdi evdeyim. Elimde Yüzyıllık Yalnızlık...okuyup okumama arasında mücadeledeyim...
Düşünüyorum! Kendimi kandırmamın işe yarayıp yaramadığını düşünüyorum. Çok oldu... Beni terk edeli, şu kapıdan çıkıp gideli çok oldu...Bense hala alışamadım yalnızlığa!
Gariptir ki,
hala her sabah seninle uyanıyor, her günümü seninle geçiriyorum,
hala bir martı kanadı sevgin yüreğimde...
hayat o kadar basit olmamalıydı oysa ve hayaller de bu kadar sınırlayıcı... Bunları bilmek yetmiyor.
Belki bir gün gerçekleri gördüğümde, daha doğrusu gözümün
önündeki gerçekleri kabullendiğimde, bu kandırmacadan
vazgeçebilirim. Ama şimdi değil! Şu an olmaz!
Şimdi yüreğimde, kente yeni gelen bahar gibi cıvıl cıvıl hayalin
Şimdi seni yaşamaların en güzelindeyim
Şimdi yüreğimin en içindesin,en derinlerinde..
Şimdi olmaz...Belki..günün birinde...belki...
Hiç haberin olmadı, çekmecem sana yazdığım mektuplarla dolu. Oysa adresin meçhul biliyorum ve onları asla okumayacağını da... Ama yazmak huzur veriyor bana. Bir gün o çekmecede sararacaklarını bildiğim halde yazıyorum. Bir gün sarardıklarında bile içten olacaklar yine de, çünkü taşıdıkları hisler içten. Nerden bileceksin ki...
Denemedim sanma, senden sonra da aşklar yaşadım. Bir şeylerden kaçarcasına, gülüşündeki esaretten sıyrılmak için çırpınırcasına başka denizlere kulaç attım, başka yollara uzandım. Kaçtım...ardıma hiç bakmadan yeni dünyalar aradım.
Gökyüzünde binlerce yıldız vardı,
ama senden başka gökkuşağı bulamadım..
Denemedim sanma, başaramadım.
Sonum hep sana çıktı...
Yolum hep sende bitti...SENİ ÖZLEDİM...
Bir bilseydin,
hala cüzdanımda resmin duruyor. Ona bakmıyorum,varlığı yetiyor hala karanfilin balkonumda duruyor. Onu atmıyorum,bahara yeni umutlarla giriyor kendimi kandırmak kolay ama yüreğim kanmıyor hala ellerim yanaklarımda, düşüncelerim sana kayıyor. SENİ ÖZLEDİM... Bir deniz kabuğu Bir martı soluğu Bir yakamoz buğusu gibi yalın hasretin..
Ağlatan bir şiir Huzur veren bir melodi Korkutan bir karanlık gibi yüreğimdesin.. Sen hala içimdesin! Sen bendesin! SENİ ÖZLEDİM..
Bu kandırmaca ne zaman bitecek bilmiyorum. Her yeni denememde baharları eskitiyorum. Düşüncelerimi zincire vuruyorum, başardım sanıyorum! Her bahar o zincirler paslanıyor, yeniden başlıyorum..
Oysa ki... Artık yalnızım biliyorum. Artık yoksun.. olmayacaksın.. Artık ne karanfiller açacak gelecek bahara ne de kapımı çalan olacak. Her gece "bitti" diyorum, "bitti" Yüreğim yıprandı, eskidi gitti. Her gece yeni ümitlere gebe kalıyorum... Nafile !
Her sabah seninle uyanıyorum... Baharlar içimi üşütüyor, gidişini yüzüme vuruyor, her yeni bahar yüreğimin ucuna konuyor ellerimle yüzümü örtüyorum, olmuyor... her bahar seninle başlıyor!