hüzünlerimi geri istiyorum

MEÇHUL

Daimi Üye
Üye
hüzünlerimi geri istiyorum
Sen; İçimde ölmeye yüz tutmuş, yüzsüz ve aykırı düşlerimin mahcup kızısın... O ela gözlerinde büyüttüğüm hüzünlerimi geri istiyorum. Ve... O dupduru gözelerden süzülen sular gibi uzayan saçlarına ilk dokunduğum zamanı, gökyüzündeki kül rengi bulutların parçalandığına, ay vaktinin ıssız hüzünleri hep şahitti. Belki her seher vaktinin bu ölümcül ve düşsel vakitlerinde... Bir darağacı kelebeğinin bir kelebek ömrü kadar duruşunu özlediğimden midir nedir? Her gece yarısı eşiğine bıraktığım gözyaşlarımın buğusuna, artık toz kanatlı kelebeklerin, kelebek gözyaşları süzülmektedir...

Kaç saatten beri eşiğinde duran, günün o ilk ışıklarının kovduğu, gölgemin esrarında senli yağmurlarım Çiğil çisil yağmurlarını okşamakta ve ben, kapkaranlık odanda bir başına tir tir titrediğini bilmekteyim. Loş ve yapayalnız odanın siyah perdelerinde beliren hayaletlerin, derinlerden gelen iniltilere karışan vurdumduymaz ve uyurgezer zamanlarıdır şimdi kapıyı vuran... Dokunmaya kıyamadığım saçlarını avuçlayıp, açabildiğin kadar açtığın gözlerinde vicdanının suretini görmekteyim. Bir gün, ama bir gün... İçli bir keman sesi eşliğinde duyacağın, en acımasız ve içli şiirlerimi dinlemekten bizar düşüp, bana lanetler edeceksin.

Oysa ben şimdi, sanki belirsiz kolların ve acı bir ıstırabın, bir otel odasında bıraktığı izleri kalbimin derinliklerinden süzmekteyim. Kafamda buluşan suların, beynime üşüşen denizlerin ve saçlarımda uçuşan beyazlıkların inadına, elinde gelinlik bir kız oyuncağı ve kucağındaki çeyiz sandığında, çürümeye yüz tutmuş giymeye kıyamadığın o bindallıya hürmeten, aksak Timur'un çolak kollarına acımadan elleri yumuk yumuk bir mahzun bebeği bırakmaktayım.

Ama sen; Gittiğin o günün ardından denize bıraktığım sözlerimden, sana yazdığım şiirlerimi bulmadan gelme düşlerime...

Yalnızlığın sokaklarında bir başıma yürürken, beni üşüten bu şehrin kaldırımlarındaki zemheri mavisi gözlerini görmekteyim. Annemin ılık sesiyle mırıldandığı siyah-beyaz resimlerle bezeli odamdaki hüzünlerim sensiz olmuyor.

Mutluluğun taze baharlarına üşendiğim o günleri unutma... Oysa ben hep, ölmeye utanmış birisiydim. Kendimi bildim bileli...

Âşık olduğum iğde tanelerinin yemyeşil dallarında bıraktığın gözlerine kimsenin bilmeyeceği içli şiirler yazacağım.

İçimde uğuldayan senli meltemleri, kavak yellerinin serin gölgesine ektim gün boyu... Gözyaşlarını akıttığın toprağın altında yatan bir çocuğun kundağına, Arguvanlardan bir tutam bırakasın diye...
 
Geri
Üst