Ilahilerin yazilmis halleri...

kördügüm

Tatlı ve Çalışkan Melek
Üye
Ilahilerin yazilmis halleri...
yazılmış ilahiler
Gel Gör Beni Aşk Neyledi?

Gel Gör Beni Aşk Neyledi


1
Ben yürürem yane yane
Aşk boyadı beni beni kane
Ne akılem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi2
Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah coşarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi3
Ben Yunus-i bi-çareyim
Dost elinden avereyim
Baştan aşağa yareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

Gelin Ey Kardeşler

Gelin ey kardeşler gelin
Bu menzil uzağa benzer
Nazar kıldım şu dünyaya
Heman bir tuzağa benzer

Bir pirin eteğin tuttum
Ara beni deyüp gitti
Nice yüzbin günah ettim
Her biri bir dağa benzer

Ağla derviş Yunus ağla
Sen özünü Hakk’a bağla
Ağlar isen başına ağla
Elden vefa yoğa benzer
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

ÜMMETİN KANI


Bomba , silah , çığlık sesleri
Kan revan içinde ümmetin bebeleri
Vahşi ve azgın yahudi askerleri
Her yerde kol, bacak, kafa, ayak
Kuru bir ağaçtan sarkıyor masum bebeğin bedeni

Taş üstünde taş kalmadı
Talan edildi evler, başlara yıkıldı
Baş ellerin arasına alındı
Bakışlar donuklaştı
Dağ gibi yiğitlerin yüreği doldu taştı
Gözlerden kan akar oldu kan
Dillerde feryad-ı figan her an
Ortalık vahşet, toz ve duman
ümmet yanıyor yanıyor anbean

Kan, kan Amerikan , gözü dönmüş yılan
Sinsi ve şeytanisin her an
Bu katliamda yok senin adın
Kapitalist emirlerin ve bombaların var
Kan kan Amerikan
Menfaati için düşmanını kendine dost yapan


Siviller, bebeler, kadınlar
Yetmiyor naaşlara artık tabutlar
Resulum Resulum Resulum
Sen demedin mi
Ey kabe müslümanın bir damla kanı senden daha kıymetli diye
Ey ümmeti Muhammed!
Resul diyor Resul!
Olmadı mı akan kan litrelerce
Şehid olmadı mı kardeşlerimiz binlerce
Kabeye görmek için oluk oluk para akarken
Ümmetin kanı da nehirleri taşırırken
Nasıl yumuluyor o gözleriniz
Kimler oldu sizin emiriniz
Resulun mucizesi mi unutuldu?
Yoksa ahirete dünya mı tercih edildi?
Açılsın artık o ama gözler
Gelecek yakında hak vaadler.
Sabır cennet çocukları
Dinecek bu hasret , bitecek bu zulmet
Sabır gözü yaşlı bacılarım
Gayret yiğit gardaşlarım
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

AZRAİL

Azrail melekmiş, gelip canımı alacak
Bu alemden ***ürüp ruh aleme salacak
Bırak dedim bunları, bana anlatma masal
Aklı selim insanım, değilim tanrına tapacak

Çok kızdı, "Sen ne dersin bre kafir"
Dedim kızma, benden çok, inan değilim nadir
Azrail ile tanıştıracak, çekip aldı bıçağı
Hemen uzadım oradan ki böyle olmasın takdir
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

40 Yaşındasın

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle

Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yeryüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor

Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı Âla
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu

Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara '
Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de: ' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'

Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

MEDİNE'NİN GÜLÜ



Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi,
Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi;
Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi..
Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi.

Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam,
Ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam;
Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam..
Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam.

Anladım vaslına ermek için artık çok geç,
Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek;
İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek..
Anladım vaslına ermek için artık çok geç...


Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından,
Ne olur Sana ulaşmam için kanadından;
Bana bir tüy ver pervaz edeyim hep ardından..
Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından.

Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül;
Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül!
Vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül!.
Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül!

Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım,
Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım;
Sensiz geçen bu acı rüyadan uyanayım..
Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım..

Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta,
Ruhuma sisli-dumanlı bir kasvet yaymakta;
Göster çehreni ki güneş gurûba kaymakta..
Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta...

Son demde hiç olmazsa gurûbum tulû olsun,
Gönlüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun;
Her yanda tamburlar çalınsın; neyler duyulsun..
Ne olur hiç olmazsa gurûbum tulû olsun..!
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

Hz. Hüseyin, Kerbela
Oh olsun vefasızlığına ey dünya,

Geçici dostluğundan kime ne fayda.


Nice sabah ve akşamların vardı,

Dostlar güruhunu kana boyadı.


Ne düşmanlığın kimseye aşikar;

Ne de felek, can almaya doyar.


Bu yolun yolcusu, her yaşayan.

Göç vakti gelmiş, va’d edilen an,


Öylesine yakın ki, kararım yok;

Artık Rabden gayrı sığınak da yok
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

Demedim mi

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi?

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi?

Aşıklar harabat olur
Hakkın katında kutlu olur
Muhabbet baldan tatlı olur
Doyamazsın demedim mi?

Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can-ü başı Hakk yoluna
Koyamazsın demedim mi?

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi?
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

Yusuf Misali

Karanlık gecelerde
Sonu gelmez hecelerde
Mecnun gibi çöllerde
Senden haber beklerim.

Yusuf misali kuyularda
Erimekteyim, yalnızım.

Hiç meylim yok dünyaya
Daldım ben bir hülyaya
Tarifsiz bir sevdayla
Senden haber beklerim.

Yorgunum bitmez ahım
Arşa çıkar feryadım
Derdime tek ilacım
Senden haber beklerim
 
Ce: Ilahilerin yazilmis halleri...

N'oldu Bu Gönlüm

N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm
Derd-ü gamınla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm

Bayramım imdi bayramım imdi
Bayram ederler yâr ile şimdi
Hamd-ü senâlar hamd-ü senâlar
Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm
 
Geri
Üst