Kabak tadı vermek deyimi nereden gelir?

PeLiNiM

Yeni Üye
Üye
Kabak tadı vermek deyimi nereden gelir?
Eski insanlar, sıvı maddelerin taşınması için testiler yaparlarmış. Şimdi müzelerde görüp de ne işe yaradığını pek kestiremediğimiz anforalar, aslında sıvı maddelerin ticârî nakli için kullanılmışlarıdr ve özellikle gemilerin sintinelerinde iki üç sıra istiflenmiş olarak taşınırlarmış. Bu itibarla, günümüzün tankerleri yerine eskiden sürülere anfora yüklemesi yapılmak zorundaymış. Su kabağı da tıpkı anfora gibidir ve hemen hemen aynı amaçlarla kullanılmıştır. Ancak daha önce onları tarladan toplamak, kurutmak, boyun kısımlarının ucundan kesip içlerindeki lifleri bir müddet ıslak tutmakla yumuşatıp temizlemek ve nihayet ağzına bir tıpa uydurmak gerekecektir. Böylece kabak kullanıma hazırdır. İçine ister su, ister sirke, ister zeytinyağı, ister susam doldurunuz; yahut ister tas, ister maşrapa, ister sürahi, isterse erzak kesesi yerine kullanınız. Artık o sizin tercihinize kalmıştır. Ama eğer kabağı dalından kopardıktan sonra, güneş altında yeterince kurutmamış ve içinin liflerini iyi temizlememiş iseniz, içine ne koyarsanız koyunuz, uzun müddet beklemeden dolayı kabağın çeşnisi o maddeye sinecek ve böylece "kabak tadı" vermesi kaçınılmaz olacaktır. Binaenaleyh, su kabağını dikine ortadan yararak maşrapa veya hamam tası olarak kullandığınızda kabak tadı verme ihtimali yoktur.

Dilimizdeki "kabak tadı vermek" deyimi, bu uygulamadan kinaye olarak, uzun müddet ısrarcı olunan işlerin gitgide yozlaşması ve bıkkınlık vermesini anlatır.


Alıntıdır.
 
Geri
Üst