Kaç tip diyabet vardır?

Uzman SühaN

Administrator
Kaç tip diyabet vardır?
Diyabetli hasta sayısı özellikle gelişmekte olan ülkelerde gittikçe artmaktadır. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun (IDF) verilerine göre dünyada 200 milyona yakın diyabetli kişi yaşamaktadır. Bu sayı 2025 yılında 336 milyona ulaşacaktır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ülkemizde 2.850.000 diyabetli olduğu ve yaklaşık 2.650.000 kişinin de ileriki yıllarda diyabetli olacağı ortaya çıkmıştır.

- Tip 1 Diyabet

- Gebelik Diyabeti

- Tip 2 Diyabet

- Özel Diyabet formları

olmak üzere 4 farklı tip diyabet mevcuttur.



TİP 1 VE TİP 2 DİYABETİN BAŞLICA FARKLARI NELERDİR?

Çocuklarda ve ilk gençlik yıllarında ortaya çıkan Tip 1 Diyabette, bağışıklık sistemindeki bozukluklar nedeniyle pankreasta insülin yapan hücreler tahrip olur. Vücutta yeterli insülin yapılamadığından bu hastalar, dışarıdan insülin alamazsa diyabet koması (ketoasidoz) gelişir ve yaşamları tehlikeye girebilir. Bu hastalar zayıftır, hastalık belirtileri kısa süre içinde başlar ve gelişir. Bu diyabet tipinin tüm diyabetlilere oranı % 5-10’dur.

Halen en sık görülen orta yaş ve üstündeki kişilerde ortaya çıkan Tip 2 Diyabette ise, kişilerin pankreasında insülin yapılmaktadır ama insülinin periferik doku ve adale, yağ, karaciğer ve damarlardaki etkileri çoğunlukla yetersiz kalmaktadır. Çünkü şişmanlık ve hareketsizlik nedeniyle insülinin etkilerine karşı vücutta direnç oluşmaktadır. Sinsi başlayan ve bu nedenle geç fark edilen bu tip diyabette kalıtımın rolü önemlidir. Başlangıçta sadece yaşam tarzı düzenlenerek dengeli ve sağlıklı beslenme ile fiziksel aktivitenin artırılması ve kilo fazlası olanların zayıflatılması ile hastalık kontrol altına alınabilir. Genellikle birkaç yıl sonra şeker düşürücü haplara ihtiyaç duyulur. Hastalığın doğal süreci, bazen de tedaviye uyumsuzluk nedeniyle zamanla geçici veya kalıcı sürelerle insülin kullanmak gerekebilir. Ortalama olarak 15 yıllık bir diyabetli yaşam süreci sonunda, diyabetli hastaların üçte biri sürekli insülin kullanma aşamasına gelir.



TİP 2 DİYABET İÇİN EN ÇOK RİSK ALTINDA BULUNANLAR KİMLERDİR?

BU KİŞİLERDE NASIL BİR YOL İZLENMELİDİR?

- Özellikle kilo fazlası olan 45 yaş üstü bireylerde, açlık kan glukozu ile diyabet aranmalı, normal (açlık glukoz düzeyi 100 mg/dl’nin altında) ise 3 yılda bir tekrar edilmelidir.

- Kilolu bireyler, aşağıdaki risk gruplarından en az birine mensup ise, diyabetin araştırılmasına daha genç yaşlarda başlanmalı ve daha sık tekrar edilmelidir.

- Diyabetlilerin 1. Derece yakınları (anne, baba, kardeş veya çocukları),

- Diyabet sıklığı yüksek etnik gruplara mensup olan kişiler,

- Doğumda normalden iri (4 kg’ın üzerinde) bebek dünyaya getiren veya gebelik diyabeti geçirmiş kadınlar,

- Yüksek tansiyonlu bireyler,

- Kan yağları (kolesterol ve trigliserid düzeyleri) yüksek bulunan hastalar,

- Gizli diyabeti saptanmış bireyler,

- Yumurtalık kisti (polikistik over hastalığı) bulunan kadınlar,

- İnsulin direnci ile ilgili başka klinik hastalığı olanlar,

- Kalp-damar hastalıkları olan kişiler,

- Şizofreni hastaları.




1.jpg







Bu kişilerde 30’lu yaşlardan itibaren diyabet taraması yapılması, açlık kan glukoz düzeyi normal olsa bile, hekim öngördüğünde OGTT (şeker yükleme testi) yaptırmalarında yarar vardır.


DİYABET KİŞİDE NELERE YOL AÇIYOR?

Diyabet, yaşam boyu süren, bilgi eksikliği ve/veya yetersiz tedaviye bağlı görme kaybı, böbrek yetersizliği, koroner kalp hastalığı, ayak yaraları gibi istenmeyen sonuçları olan bir hastalıktır. Bireylerin ve ailelerinin yaşamlarını maddi ve manevi olarak etkiler ve mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Ancak kan şekeri, kan basıncı ve kan yağları kontrol altında olan bireylerde, kilo fazlası yok ise ve düzenli aralıklarla kontroller yapılıyorsa, bu sayılan komplikasyonların hiçbiri gelişmeyecektir.


DİYABETİ KONTROL ETMENİN YOLU

- EĞİTİM (diyabetle ilgili tedavinin temelidir),

- Sağlıklı beslenme,

- Evde kan şekeri izlemi,

- HbA1c (A1C) ölçümü (geçmiş son 3 ayın şeker ortalaması),

- Egzersiz,

- İlaçlar.


ÖNERİLER

- Doktorunuza hangi tip diyabetiniz olduğunu sorunuz.

- Beslenme listeniz sadece size özgüdür. Başkasının listesi size uygun olmayabilir. Size uygun beslenme programınızı diyetisyeninize danışarak alınız.

- Kan şekerlerinizi doktor ya da hemşirenizin önerdiği şekilde kontrol ediniz.

- 3 ayda bir (sorununuz olmasa da) doktor kontrolüne geliniz. HbA1C‘nize 3 ayda bir baktırınız.

- İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde ve doz atlamadan kullanınız.

- İnsülininizi doktorunuzun önerdiği dozda, hemşirenizin gösterdiği uygulamaya göre ve zamanında yapınız.



HİPOGLİSEMİ (ŞEKER DÜŞÜKLÜĞÜ) OLUŞ NEDENLERİ:

- Gereğinden fazla insülin veya ilaç almanız,

- İnsülin veya ilaçtan sonra yemeğinizi geciktirmeniz,

- Yemeniz gereken öğünü atlamanız,

- Yemekte gerektiğinden az karbonhidratlı besin (tahıl ürünleri, süt ürünleri, meyve) almanız,

- Normalden fazla egzersiz yapmanız,

- İnsülin kullanıyorsanız, insülin enjeksiyonu yaptığınız uzvu egzersizde kullanmanız (örneğin kola insülin yapıldıktan hemen sonra yüzmek),

- Başka bir hastalık döneminde olmanız.



HİPOGLİSEMİ DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER

- Hemen şekerinizi ölçün.

- Kan şekeriniz 70 mg/dl’nin altında ise hemen şekerli sıvılar alın (1 bardak meyve suyu veya 4 adet kesme şekerli su vb).

- 10 dakika sonra şekeriniz hala düşükse 4 adet kesme şeker daha alın.

- Buna rağmen hala şekeriniz yükselmediyse, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidiniz.

- Şeker aldıktan sonra kan şekeri düzeyiniz 80 mg/dl’nin üstünde ise ve ana yemek için öğün zamanınız yakın ise hemen yemek yiyiniz veya yemeğe yarım saatten fazla bir süre varsa bir ara öğün alınız.

- Her hipoglisemi düzeldikten sonra bu durumun nedenlerini araştırınız ve doktorunuza danışarak gerekli önlemleri alınız.



İNSÜLİN KULLANIMINDA DİKKAT EDİLECEKLER

- Yemek yiyemeyecek durumda iseniz (iştahsızlık, bulantı, kusma varsa) insülin uygulamadan önce doktorunuza danışınız.

- Günde iki kez insülin yapıyorsanız arasının 12 saat olmasına dikkat ediniz.

- Hipoglisemi (şekerin düşmesi) riski açısından yanınızda 4-5 adet kesme şeker veya 1 küçük kutu meyve suyu bulundurunuz.

- İnsülin kaleminizi buzdolabına koymanıza gerek yoktur ama diğer açılmamış insülin kartuşlarını buzdolabının kapak kısmında saklayınız.

- Kullandığınız insülinin ismini mutlaka öğrenip sadece doktor kontrolü ile farklı insülin kullanınız.

- İnsülinlerinizin dozlarını kendiniz değiştirmeyiniz ve her gün aynı saatlerde uygulamaya dikkat ediniz.

- İğne uçlarını en fazla 2 kez kullanınız.

- Her kullanımdan önce insülin kaleminizin havasını çıkarınız.

- İnsülin yaptıktan sonra ana ve ara öğünlerinizi atlamayınız.

- İnsülinlerin son kullanma tarihlerini mutlaka kontrol ediniz.

- Son kullanma tarihi geçmiş veya donmuş insülinleri kullanmayınız.



İLAÇ KULLANIMINDA DİKKAT EDİLECEKLER

- İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanınız.

- Aç karnına aldığınız ilaçtan sonra yemeğinizi atlamayınız.

- Kan şekerinin düşük veya yüksek olması durumunda, kendiniz doz değişikliği yapmayınız, doktorunuza danışınız.

- İlaçların son kullanma tarihlerini mutlaka kontrol ediniz.

- Başkasının kullandığı ilaçları kendinize uygulamayınız.



DİYABET VE SEYAHAT

- Seyahat öncesi sağlık kontrolünüzü ve yaptırmanız gereken aşıları mutlaka yaptırınız.

- Diyabet kimliğinizi yanınızda bulundurunuz.

- İlaç, insülin, insülin kalemi, kan şekeri ölçüm aleti ve striplerinizin yedeklerini yanınıza alınız.

- Seyahatinizi sıcak bir ülkeye yapacaksanız insülinleri SOĞUTUCU içinde saklayınız.

- İnsülin bulundurduğunuz çantanızı bagaja koymayınız.

- Kendi arabanız ile seyahat edecekseniz iki saatte bir durmanız ve kısa bir egzersiz uygulamanız gerekir.

- Tatil boyunca kullanabileceğiniz rahat bir ayakkabıyı yanınızda bulundurunuz.

- Güneşin altında veya çok soğukta uzun süre durmayınız.
 
Geri
Üst