Kalp hastalalıklarında diyet

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Kalp hastalalıklarında diyet
Kalp hastaları sindirimi kolay yiyecekler seçmeli ve özellikle tuz (sodyum) yemekten kaçınmalıdırlar Sindirim ile kalbin çalışması arasında sıkı bir bağ vardır
Kalp hastalıkları belli bir beslenme programma uyulmasını zorunlu kılar Hangi kalp hastalığı söz konusu olursa olsun diyet tedavisinin amacı vücut için gerekli besleyici maddeleri sağlarken kalbin yorulmasını olabildiğince önlemektir Vücudun dolaşım dengesini yeniden kurabildiği (kompanse) ve kuramadığı (dekompanse) kalp hastalıklarında beslenmenin niteliğinden çok niceliği değişir
Dekompanse kalp hastalığı dendiğinde kalbin dokuların gereksinimlerini özellikle de oksijen gereksinimini karşılamada yetersiz kaldığı anlaşılır Başka bir deyişle kalp kendisine ulaşan bütün kanı pompalayacak ve uygun bir hızla dolaşabilmesi için gerekli gücü uygulayacak durumda değildir Kompanse kalp hastalığında ise kalp hasta olmakla birlikte dokuların gereksinimlerini karşılamaya yeterli bir kan dolaşımı sağlayabilir

KOMPANSE KALP HASTALIGI

Kalp hastası için uygun besinler seçilirken besinlerin sodyum içermemesine ve kolay sindirilebilir olmasına özellikle dikkat edilmelidir Sindirim bir iştir Sindirim sırasında sindirim organlanna önemli miktarda kan gider Ne kadar çok besin alınır sindirim ne kadar uzar ve güçleşirse sindirim organlanna da o kadar fazla kan gitmesi gerekir Kan kütlesinin her hareketi ve genel olarak dolaşımdaki her ağırlaşma sistemin motor gücü olan kalp üzerinde bir baskı yaratır Bu nedenle kalp hastalarının tuz yememenin dışında diyet uygulamaları ve öğünlerde çok yememeleri gerekir
Aynca besinlerin hacmi fazla olmamalı yani çok yer kaplamadan gerekli miktarda kalori içeren besinler seçilmelidir Böylece mide aşırı gerilmez Bunun ıki yararı vardır Birincisi sindirim sistemine daha az miktarda kan gitmesi gerekir; ikincisi diyafram daha az yükselir Mide hemen diyaframın altında yer aldığından midenin şişmesi diyaframm kalkmasma yol açar Diyafram başlıca solunum kasıdır; kasıldığında
göğüs kafesiniıı kapasitesi artar ve dış ortamdan akciğerlere daha çok oksijen girer Bu durumda akciğerlere daha az hava girer ve buna bağlı olarak kalp hastasmm zaten yetersiz olan oksijen alımı daha da azahr Kalp bu eksikliği karşılamak için olabildiğince sık ve uzun süreli kasılmak zorunda kalır Böylece kan akımım hızlandırmaya ve var olan bütün oksijeni alabilmek için akciğerlerden olabildiğince çok 'sayıda alyuvarın geçmesini sağlamaya çalışır Ama kalbin yedek kapasiteleri azalmış olduğundan ağır bir yemekten sonra kalp hastasının solunum güçlüğü çekmesi kaçınılmazdır; çünkü vücut solunumu sıklaştırarak akciğerlere ulaşan oksijen miktannı artırmaya çalışır Kalbin aşırı çalışmasını önlemek için kalp hastaları çok yememeli yemeklerde fazla su ve sıvı içmemeli gazlı içeceklerden ve bağırsaklarda mayalanmayı artıran sebzelerden kaçınmalıdırlar Bitkisel besinlerden kaçınmak genel olarak yemeğin hacmini azaltır; çünkü bunların net besin değeri eşit hacimdeki hayvansal besinlerden azdır Ama burada iki sorun ortaya çıkar Bunlardan biri kabızlık öbürü ise hayvansal besinlerdeki yüksek yağ oranıdır Kalp hastası uygulanan beslenme rejiminden bağımsız olarak zaten kabızlıktan yakınır; bunun nedeni kalp işlevinin zayıflamasına bağlı olarak sindirim kanalında gerçekleşen kan göllenmesıdir Bu olay özellikle dekompanse kalp hastalığında belirgindir Kabızlık hem atık maddelerin uzak laştırılmasının yavaşlaması hem de dışkılama sırasındaki zorlamalar nedeniyle sakıncalıdır Ikınma kan dolaşımında ani bir yavaşlamaya ve kalbin ancak şiddetli bir zorlanmayla aşabileceği bir basınç artışına yol açar Kalp hastası bu nedenle dışkılama sırasında çok tehlikeli olabilecek kuvvetli ıkınmalardan kaçınmalıdır Sorunu bir ölçüde de olsa çözmek bu arada hastanın yeşillik ve sebzelerden yeterli vitamin ve mineralleri almasını sağlamak için beslenmenin dengeli olması zorunludur Bir yandan yemeğin hacmi azaltılmalı bir yandan da vitamin ve mineral eksikliği ile kabızlık önlenmelidir
Kalp hastası akşam yemeğini hafif ve yatmadan en az üç saat önce yemelidir Yatmadan önce sindirim tamamlanmış olmalıdır çünkü yatay konumda zaten hasta olan kalbin yükü daha da artar Yiyecekleri iyice çiğneme ve görece yavaş yeme sindirimi önemli ölçüde kolaylaştırır
Yavaş ve zor sindirilen bütün besinlerden büşta kızartmalar olmak üzere her türiü katı yağlardan pasta krema ve kurabiyelerden özellikle kaçınılmalıdır; çünkü bunların sindirim salgılarınca yumuşatılması ve işlenmesi güçtür Gene aynı nedenle taze ekmek yerine bayat ekmek tost ekmeği ya da grissini yeğ tutulmalıdır Sebze ve meyveleri pişirmek daha iyidir Çünkü pişirme bu besinlerin sindirimini kolaylaştırır ve hacmini küçültür
Kalp hastası genel olarak vücut ağırlığına ve yaşına göre önerilen miktardan biraz az kalori almalıdır Katı yağ oranı çok azaltılmalı protein oranı normal olmalı proteinler özellikle etten alınmalı ve yağın azaltılmasını karşılayacak biçimde şeker oranı artırılmalıdır

DEKOMPANSE KALP HASTALIGI

Kompanse kalp hastalığı için yapılan bütün öneriler dekompanse kalp hastalığı için de geçeriidir Ama bu durumda daha katı kısıtlamalara gidilmelidir; çünkü kalp çok daha kötü durumdadır ve her hatanın bedeli hemen ödenir Günlük kalori miktan 1500ü aşmamalıdır
Dekompanse kalp hastasının beslenmesinde tuz (sodyum) sorunu çok önemlidir Her şeyden önce ödemlerin
ortaya çıkmasını önlemek için kesin bir tuz kısıtlamasına gidilir Hastada ödem varsa kan dolaşımının ağırlaşmasını önlemek ve ödemlerin çözülmesini sağlamak için tuz bütünüyle kesilir Sodyum başlıca hücre dışı elektrolittir; belirli bir miktarda suyu kendine bağladığından hem damar yatağındaki hem de dokular arasındaki sıvı miktarını artıran başlıca etkendir Dekompanse kalp hastalığında alınan sodyum ve su miktan azaltılsa bile atılan miktar çok daha fazla azaldığından vücutta tutulan su ve sodyum miktarı artar Bu sorunu önlemenin en temel yolu alman sodyum miktarını atılan sodyum miktannm azalmasıyla orantılı olarak azaltmaktır vücut-ta o kadar fazla sodyum tutulur Dolayısıyla her durum için uygun olacak bir sodyum miktarı vermek olanaksızdır Ama besinlerin içindeki doğal sodyum milctannın yeterli olacağı ve yemek hazıriamrken kesinlikle dışandan tuz konmaması gerektiği genel olarak kabul edilir Kısacası kalp hastası ne yemeğine ne salatasına ne de başka bir yiyeceğine tuz katmalıdır Dekompanse kalp hastalığı olanların günde bir litreden fazla su içmemesi önerilir Şişkin mide bu hareketi sınırlayan mekanik bir engel oluşturur Tedavinin başlangıcında hekim gerekli görürse çok sıkı bir rejim uygulayabilir ve beslenmeyi yalnızca sıvılardan oluşan bir diyetle sınırlayabilir Tutulan su belirli sınırlan aşarsa ödem ortaya çıkar Hastalık ne kadar ağırsa
 
Geri
Üst