Kandaki yağ nedenleri ve tedavisi

Uzman SühaN

Administrator
Kandaki yağ nedenleri ve tedavisi
Yapılmaması gerekene yönelme insan doğasının kaçınılmaz bir kusurudur. Bu yüzden olumsuz alışkanlıkların değişmesi de oldukça zordur, gayret gerektirir. Yağ içeriği yüksek gıdaların yenilmemesi ve özellikle hayvansal yağlardan uzak durulması gerektiğini çok iyi biliriz. Ancak pek çok evde tereyağı, katı yağlar ve yağlı etten yapılan yemekler yenilmektedir. Sağlığımız veya lezzet konusunda bir tercih yapmak zorundayız. Yağlardan aldığımız lezzet insan gelişiminde sonradan kazanılmış bir özelliktir. Yemeklerimizdeki yağ miktarını kademeli olarak azaltarak damak tadımızı bozmandan bu alışkanlığımızı değiştirebiliriz.


Hayvansal kökenli yağlarda doymuş yağ oranının fazla olması kolestrol düzeyimizi yükseltici bir faktör olarak düşünülmelidir. Kandaki kolestrol düzeyimizin yükselmesindeki en önemli neden sağlıksız beslenmedir. Kolestrol düzeyimizin yüksek olması mutlaka kalp-damar hastalığı anlamına gelmeyebilir. Ancak düzey yükseldikçe enfarktüs geçirme riski artacaktır. Kolestrol’ün yanı sıra kandaki HDL (Yüksek yoğunluklu-iyi kolestrol) LDL ( Düşük yoğunluklu-kötü kolestrol) Lipoprotein fraksiyonları ve trigliserit düzeyleri de önem taşıyan parametrelerdir. Ülkemizde yapılan bazı araştırma bulguları yaklaşık 15 milyon kişinin kalp krizi risk grubunda olduğunu göstermektedir. Bu riski azaltabilmek için mucize diyetler, mucize ilaçlar arayışına girmeden önce sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini kavranmalıdır.






4.png






Sıvı yağlardan naturel zeytin yağı, et olarak balık, bol miktarda yeşil sebze ve salatanın tercih edilmesi sağlıklı beslenmenin en temel şartıdır. Bu beslenmenin yaşlanmayı da geciktirdiği bilinmektedir




Kolesterol, normalde her insanın kanında bulunan ve hücre zarları ile bazı hormonların yapımında kullanılan bir maddedir. Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Kolesterol büyük oranda vücutta üretilir, az bir kısmı ise dışarıdan besinler yolu ile alınır. Kolesterol tüm hayvansal besin ve yağlarda (et, süt, tereyağı vb.) bulunurken, bitkisel besin ve bitkisel yağlarda (meyve, sebze, tahıl vb.) bulunmaz.Kolesterolün bir parçası olan LDL kolesterol, kanda kolesterolü taşıyan esas maddedir. LDL kolesterol oranının yüksek olması tehlikelidir, kalp-damar hastalıklarına yakalanmayı artırır ve bu hastalıkların ilerlemesini hızlandırır.

LDL kolesterol damarların içyüzüne yapışarak plak denilen yapılar oluşturur ve bunlar da ilerleyerek damarlarda darlık ve tıkanıklıklara neden olur. Bu olaylar ise, kalpte miyokart infarktüsüne (kalp krizi), beyinde ise felce yol açar. Son yapılan çalışmalar açıkça göstermiştir ki LDL kolesterol yüksekliği kalp damar hastalığının en büyük nedenlerinden biridir. Bundan dolayı günümüzde kolesterol yüksekliğinin tedavisinde esas hedef, LDL kolesterolün düşürülmesidir.



Yağlara dikkat ettiğimiz noktada vücudumuzda üretilmeyen, besinler yoluyla alınan iki önemli yağ asidinden de söz etmek gerekiyor. Omega 6 ve Omega 3 yağ asitleri tarih boyunca insanların dengeli bir şekilde aldıkları iki yapı taşıdır. Omega 3 ceviz, balık yeşil bitkiler de, Omega 6 ise bitkisel yağlar ve tahıl ürünlerinde bulunmaktadır. Yeni yaşam biçiminin geliştirdiği beslenme alışkanlıkları nedeni ile beslenmemizde Omega 3 yağ asitlerini içeren yeşil sebze ve besinler daha az yenilmektedir. Bu durum vücudumuzda Omega 6 yağ asitleri oranının artmasına sebep olmaktadır. Her iki yağ asidinin vücudumuzda bulunma oranları bozulduğunda veya eksiklikleri söz konusu olduğunda bazı hastalıkların ortaya çıkması söz konusudur. Omega 6 fazlalığının dolaşım ve damar hastalıkları yanı sıra hipertansiyona neden olduğu da bilinmektedir. Çözüm; yeşil sebze, balık, ceviz gibi gıdalarda beslenmektir. Her iki yağ asidinin vücuda dengeli bir biçimde alınması hastalıları önlemek ve yaşlanmayı geciktirmek açısından da önem taşımaktadır.



Önemle vurgulanması gereken diğer bir nokta sağlıklı beslenme sürecinde kırmızı etten vazgeçmek zorunda olmadığımızdır. Yağı iyice temizlenmiş, ince kesilmiş, küçük porsiyonlar halinde yenilen kırmızı et sağlığımız açısından sakınca yaratmaz. Kan yağlarımız ve sağlığımız açısından haftada bir kez yenilecek kremalı, çikolatalı bir dilim pasta veya dondurma büyük bir risk oluşturmaz. Ancak fazlasına kesinlikle dikkat edilmelidir. İstisna olarak yenilen şeyler düzenli olarak sürdürdüğümüz sağlıklı diyeti bozacak unsurlar değildir. Bu istisnalar sıklaşmaya başladığı anda tehlike çanları çalacaktır.



Beslenmenin yanı sıra egzersizin de öneminden söz etmek gerekir. Egzersiz HDL (iyi kolestrol) düzeylerinin artmasını sağlayan önemli etkenlerden birisidir. Bu sayede damar tıkanıklığına yol açacak olan LDL (kötü kolestrol)’nin doku ve damar çeperlerinden uzaklaşmasını sağlamış olur. Kan damarlarını genişletici ve pıhtılaşma faktörlerini azaltıcı etkileri nedenleri ile egzersiz damar tıkanıklığının önlenmesi açısından önem taşıyan bir olgudur. Egzersizi eğlence, sıradan bir aktivite biçiminde algılamamalı, sağlığımız açısından önemli bir koruyucu, tedavi edici uygulama biçimi o0larak bilincimize yerleştirmeliyiz.
 
Geri
Üst