Kırşehir hakkında bilgiler

M

Misafir

Forum Okuru
Kırşehir hakkında bilgiler
etsiz topalak çorbası
Kırşehir’in Yöresel Yemekleri


Türk misafirperverliğinin en çarpıcı ve göz alıcı örneklerinin sergilendiği Sofra, Anadolu insanının insana verdiği değerin en güzel örneğidir. Evine misafir gelen bir aile Kiler’inde sakladığı en değerli yiyeceklerini misafirine cömertçe ve gururla sunar. Burada misafirin kişiliği yada konumu çok etkin değildir. Tanrı misafiridir ve kişinin evine ne kadar çok misafir gelir, yenilir içilir ise o evdeki bet-bereket o nisbette artar.
İşte bu yoldan hareketle, Anadolu Türk kültürünü en güzel şekliyle yaşayan ilimiz insanı kendi yaratıcı zekasını Yemek yaparken de kullanmasını bilmiş, kendi ürettiği ürününü hem en iyi şekilde değerlendirmiş, hem de güzel yemekler yaparak damak zevkini gidermiştir.
Tandırda Çömlek Paça Kaynak Kişi : Sebahat BAŞ, 65, Merkez
Koyun veya kuzunun baş ve ayakları, tüyleri temizlendikten sonra parçalanır. Bir çömlek içine sarımsak ye su ilave edilerek baş ve ayaklar konur.Çömleğin ağası bağlanarak közlü bir tandırın içine gömülür.Piştikten sonra üzerine limon, sirke gibi şeyler sıkılarak servis yapılır.

Çömlekte Kuru Fasulye Kaynak Kişi : Sebahat BAŞ, 65, Merkez
Kuru fasulye haşlanır ve suyu süzülür. Kuşbaşı etler biraz pişirildikten sonra üzerine salça, yağ, soğan ve tuz ilave edilir.Haşlanmış fasulye ve etler içinde sıcak su bulunan bir gömleğin ağzı kapatılarak köz halinde bulunan tandırın içine konur. İki saat piştikten sonra çıkartılıp servis yapılır.

Et Yahnisi Kaynak Kişi : Nevin ŞAHİN, 40, Ecikagıl Köyü
Etler kuşbaşı şeklinde küçük parçalar halinde doğranır. İçine soğan, biber, domates ve diğer baharatları konularak yağ ile kavrulur.Daha sonra suyu ilave edilerek pişirilir ve servis yapılır.

Madıkmak Kaynak Kişi: Nevin ŞAHİN, 40, Ecikağıl Köyü
Madımaklar yıkandıktan sonra içine salçası ve yağı ilave edilerek biraz kavrulur.Daha sonra suyu konur va suyun biraz çekilmesine yakın bulgur atılır. Bulgur pişince indirilir ve servis yapılır. İsteyen üzerine sarımsaklı yoğurt katıp yiyebilir.

Kesme Aşı Kaynak Kişi: Deniz ÇALIŞIR, 30, Merkez
Yağda, ince doğranmış soğan iyice pembeleştirilir. Salça, baharat ilave edilip hafifçe kavrulur. Su veya at suyu ilave edilip, kaynamaya bırakılır. Kaynayınca haşlanmış yeşil mercimek ilave edilip bir müddet pişirilir (20-30 dakika) Daha sonra daha önceden kesilip hazırlanan kurutulmuş mantılar ilave edilip, bir sürede onunla pişirilir. Piştikten sonra indirilerek servis yapılır.

Yoğurt (Ayran) Çorbası Kaynak Kişi: Aliye AKKUYU 51, Merkez
Haşlanmış, yarışa, nohut, yeşil mercimek, süzme yoğurtla iyice karıştırılır. 1-2 kaşık un, 1 yumurta ve su ilave edilerek ayran kıvamına gelinceye kadar iyice karıştırılır.Daha sonra ateşte aynı yöne doğru kaynayıncaya kadar karıştırılır. Kaynayınca ara sıra karıştırılarak bir süre pişirilir.Ateşten indirilip yağ nane arzuya göre salça ile sos yapılıp çorbanı» Üstüne dökülerek servis yapılır.

Topalak (Etsiz Köfte) Kaynak Kişi: Gülizar YAŞAR, 40, Merkez
Bulgur, yumurta, ince doğranmış soyan, un, tuz, baharatla yoğrulup küçük yuvarlak toplar yapılır.Bir tencerede yağ eritilip küçük bir soğan, ince doğranıp pembeleştirilip, salça ilave edilir, eteri kadar tuz, su ilave edilin, kaynamaya bırakılır.Kaynayan salçalı suya yapılan toplar ilave edilip pişirilir,

Düğür Çorbası Kaynak Kişi: Deniz ÇALIŞIR, 30, Merkez
Pencerede yağ eritilip, ince doğranmış soğan pembeleşinceye kadar kavrulur. Su veya et suyu, tuz, kırmızı acı biber veya pul biber (arzuya göre) ilave edilir. Kaynamaya bırakılır. kaynayınca düğür ilave edilip, düğürler pişinceye kadar beklenir.Daha sonra indirilerek servis yapılır,

Lepe (Sütlü Pilav) Kaynak Kişi: Ramazan TOKLUCU, 54
Ecikağıl Köyü
2 ölçü kaynayan süte (koyun sütü tercih edilir) 1 ölçü bulgur, tuz ilave edilip pişirilir.Üstüne bol acıbiber ilave edilerek yenilir.

Pancar Çırpması Kaynak Kişi: Hacer PARLATAN, 45
Dedeli Köyü
Şeker pancarı rendelenir, yeşil mercimekle birlikte haşlanır. Haşlanan mercimek ve pancara yağ ilave edilerek kavrulur. Daha sonra su, salça ve baharat ilave edilerek pişmeye bırakılır. Bir müddet piştikten sonra indirilerek servis yapılır.

Yarma Aşı Kaynak Kişi: Gülizar YAŞAR, 40, Merkez,
Yarma haşlanıp soğutulur. Süzme yoğurt koyu bir ayran kıvamına gelinceye kadar su ilave edilip suda iyice özleştirilir. Haşlanmış yarma ve tuz ilave edilip karıştırılır. Üzerine bolca kuru nane oğuşturularak dökülüp servis yapılır.

Keşkef Kaynak Kişi: Sebahat BAŞ, 65, Merkez
Döğülmüş buğday birkaç gün ıslatılır. Kabarınca bir kepçe ile ezilir. İnce lif haline getirilmiş yağlı etle muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Üzerine salçalı yağ dökülüp servis yapılır.

Çullama Kaynak Kişi: Zeynep DELLAL, 50, Merkez
Yağsız küçük küçük doğranmış etler (tavuk etide olabilir) suda haşlanır. Etin suyu ayrılır. Un ile et suyu bir kapta çırpılır, tuz atılır.Bulamaç haline gelir. Tencerede haşlanmış et parçalarıda katılarak sürekli karıştırmak suretiyle pişirilir. Muhallebi kıvamından biraz daha sulu hale gelince ateşten indirilir. Tavada biber ve tereyağ yakılır.Bulamacın üzerine dökülür ve servis yapılır.

Soğanlama Kaynak Kişi: Zeynep DELLAL, 50, Merkez
Soğan fazla ince olmamak kaydıyla doğranır, yıkanır. Tencereye yağ salça ve baharat konur. Küçük parçalar halinde doğranmış etler(tavuk eti de olabilir.Eğer et yoksa yumurtayla olur.) yağ ve salçayla kavrulur. Üzerine soğanı dökülür. Soğanla birlikte kavrulur. Suyu ilave edilir.Tuzu atılır.Et suyu kullanılabilir.Soğanların diriliği kaybolunca pişmiş demektir.

Kürt Pilavı Kaynak Kişi: Elif KURT, 65, Yenidoğanlı
Köyü/Boztepe
Et (genellikle kuzu eti) bir parça kuyruk yağı ve tuz atılarak suda haşlanır. Haşlanan et sudan çıkartılır.Kişiye göre ayarlanan et suyuna yine ona göre bulgur atılır ve pişinceye kadar kaynatılır.Suyu çekilince ateşten indirilir. Pilav başka bir kaba boşaltılır ve üzerine tereyağ döküldükten sonra haşlanan etlerde üzerine ilave edilerek servis yapılır.

Sebzeli Bulgur Pilavı Kaynak Kişi: Elif KOÇ, 45, Merkez
Yeşil biber, domates ince doğranıp ya da kavrulur.Bir miktar salça, soyulmuş, kara kara doğranmış bir patates ve patlıcan ilave edilip kavrulur.1 ölçü bulgur ilave edilip bir dakika kadar karıştırılarak kavrulur. 2 ölçü et suyu, tuz ilave edilip pişirilir.Ateş kapatılıp 5-10 dakika dinlenince servis yapılır.Arzuya göre biraz sulu pişirilip yufka ekmeğin üzerine dökülerek yenilir.

Çirleme Kaynak Kişi: Fatma ARDIÇ, 50, Merkez
Kuşbaşı doğranmış etler haşlanır. Daha sonra ince doğranmış soğan yağda pembeleştirilerek baharat, tuz, güzel temizlenmiş ve sıcak suda yıkanmış kuru Üzüm, haşlanmış et, yeteri kadar su ve pekmez ilave edilerek pişirilir. Piştikten sonra sıcak servis yapılır.

Boranı Kaynak Kişi: Sebahat BAŞ, 65,
Kırşehir/Merkez
Kuşbaşı şeklinde doğranmış et tencerede biraz kavrulur. Daha sonra etin üzerine dilim dilim ayva doğranır. Soğan, biber, salça re yeteri kadar su ilave edilir. Pişmeye yakın şekeri ve tuzu katılır.Piştikten sonra ateşten indirilerek servis yapılır. (şeker yerine pekmezde katılabilir)

Sündürme Kaynak Kişi: Ayşe KAÇMAZ, 42, Merkez
Yufka ekmek iyice ıslanır ve peynirle karıştırılır. Daha sonra tavaya yağ konur ve o karışım bununla 5-10 dakika pişirilir, piştikten sonra servis yapılır.

Ayva Dolması Kaynak Kişi: Feride EKİCİ, 65
Ecikağıl Köyü
Ayvaların kabukları soyulup, içleri oyulur.Daha sonra kıyma, çeşitli baharatlar, salça ve pirinç karıştırılıp yoğrularak iç hazırlanır.Hazırlanan bu iç ayvanın içerisine doldurulur ve tencereye dizilir.Üzerine yeteri kadar tuz ve su ilave edilerek ayvalar yumuşayıncaya kadar pişirilir.Daha sonra üzerine şeker veya pekmez ilave edilir. İyice piştikten sonra ocaktan indirilir. Tereyağ yakılarak üzerine dökülür ve servis yapılır.

Kırşehir Mutfağında Yemekte kullanılan araç ve gereçler
1. Kepçe (Çömçe) (Ağaç-krom)
2. Kevgir (diliştir) ( krom, bakır, aliminyum)
3. Tencere (kazan) (bakır, aliminyum, emaye, çelik)
4. Hereni (büyük tencere) (bakır)
5. Çorba tası (emaye, aliminyum, bakır)
6. Pilav tepsisi (Bakır)
7. Sini (bakır, krom)
8. Sofra bezi
9. Sofra altı (ağaç, metal)
10. Çatal (metal)
11. Kaşık (metal)
12. Ekmek küleği (ağaç)
13. Tara (bakır, krom)
 
Cevap: Kırşehir

Kırşehir’de Kuş Gözlemciliği

Kızılırmak Havzası
Tödürge Gölü
İl: Sivas
İlçeler: Hafik, Zara
Yüzölçümü: 750
Rakım: 1295 m
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: hafif tuzlu göl, bataklık
Kuş Türleri: Macar ördeği (40 çift) popülasyonuyla önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Uyduğu Kriterler: B2

Palas Gölü
İl: Kayseri
İlçeler: Sarıoğlan, Bünyan
Yüzölçümü: 2720
Rakım: 1132 m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tuz golü
Kuş Türleri: Angıt (maks.2930) bulunur.
Uyduğu Kriterler: A4i, B1i, B2

Sultansazlığı
İl: Kayseri
İlçeler: Develi, Yeşilhisar, İncesu
Yüzölçümü: 39000
Rakım: 1074 m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tatlı ve tuzlu göller, step
Kuş Türleri: Küçük karabatak (200 çift), alaca balıkçıl (70 çift), çeltikçi(75 çift), kaşıkçı (10 çift), boz ördek (20 çift), yaz ördeği (5 çift), Macar ördeği (400 çift), pasbaş patka (20 çift), dikkuyruk (20 çift), turna (20 çift), kılıçgaga (150 çift),bataklıkkırlangıcı (50 çift), akça cılıbıt (100 çift), büyük cılıbıt, mahmuzlu kızkuşu (20 çift), gülen sumru (50 çift), küçük sumru (100 çift) ve bıyıklı sumru (400 çift) alanda üreyen önemli türler arasında sayılabilir. Angıt (maks.2283) bölgeyi yazın tercih ederken, çok sayıda flamingo (maks. 59.150), turna (maks.1200) ve kılıçgaga (maks.2115) alanı sonbaharda kullanır. Kışın ve göç döneminde çok sayıda sukuşu (maks.12.801) bulunur.
Uyduğu Kriterler: A1, A4i, A4iii, B1i, B2, B3
Seyfe Gölü
İl: Kırşehir
İlçeler: Mucur, Boztepe
Yüzölçümü: 14000
Rakım: 1110 m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tuzlu/hafif tuzlu göl, step
Kuş Türleri: Ak pelikan (100 çift), kaşıkçı(50 çift), flamingo (2000 çift), Macar ördeği (15 çift), toy, kılıçgaga (500 çift), mahmuzlu kızkuşu (10 çift), Akdeniz martısı (500 çift), gülen sumru (500 çift) ve küçük sumru (500 çift) popülasyonlarıyla önemli kuş alanları statüsü kazanır. Kışın büyük sayılarda sukuşu bulunur (maks. 21.861), sakarca (maks.7200) ve angıt (maks. 978) bunlara örnektir.
Uyduğu Kriterler: A1, A4i, A4iii, B1i, B2. B3
Hirfanlı Barajı
İl: Kırşehir
İlçeler: Evren
Yüzölçümü: 26300
Koruma: yok
Başlıca Özellikleri: baraj gölü
Uyduğu Kriterler: A1, A4i, A4iii, B1i
Beynam Ormanı
İl: Ankara
İlçeler: Gölbaşı
Yüzölçümü: 2100
Rakım: 1200 - 1521m
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: orman
Kuş Türleri: Kuluçkaya yatan iki çift şah kartal ile önemli kuş alanları statüsü kazanır.
Uyduğu Kriterler: A1, B2
Kızılırmak Deltası
İl: Samsun
İlçeler: Ondokuzmayıs, Bafra, Alaçam
Yüzölçümü: 16110
Rakim Deniz seviyesi
Koruma: var
Başlıca Özellikleri: tatlısu gölleri, bataklık
Kuş Türleri: epeli pelikan (6 çift), erguvani balıkçıl (500 çift), kara leylek (50 çift),kaşıkçı (75 çift), boz ördek (200 çift),Macar ördeği (75 çift), pasbaş patka (150 çift), turna (50 çift), kocagöz (50 çift) ve bataklıkkırlangıcı (100 çift) popülasyonlarıyla önemli kuş alanları statüsü kazanır. Kışın aralarında kaşıkgaga (maks.4564), Macar ördeği (maks.630), elmabaş patka (maks. 14.952), kadife ördek (maks. 97), dikkuyruk (maks.73) ve sakarmekenin de (maks. 27.643) görüldüğü büyük sayılarda sukuşu (maks. 91.708) bulunur. Göç esnasında önemli sayılarda küçük karabatak (maks. 88), küçük ak balıkçıl (maks.3200), çeltikçi (maks. 590), dikkuyruk (maks.1246), küçük martı (maks. 41.000) ve ak kanatlı sumru (maks. 3000) izlenebilir.
 
Cevap: Kırşehir

Seyfe Gölü Tabiatı Koruma Alanı

00097285.jpg


Konumu: Orta Anadolu Bölgesinde, Kırşehir ili, Merkez ve Mucur ilçeleri, Seyfe Gölü mevkiinde yer almaktadır. Alan; 10.700 Ha. büyüklüğündedir.

Ulaşım: Ankara-Kırşehir -Mucur istikametinde, Ankara-Kırşehir’e 183 km., Kırşehir-Seyfe Gölü 30 km. mesafededir.

Özellikleri: Nesli tehlikeye düşmüş türlerden toy(Otis Tarda) ile, Angıt (Tadorna Ferruyinea) kuşların yaşadığı bir habitat oluşu, nesli tehlikeye düşebilir olarak nitelendirilen flamingo(Phoenicopterus ruber) nun en fazla sayıda bulunduğu başlıca üreme alanlarından birini teşkil etmesi, 167 su kuşu türünün mevcutiyeti, yarım milyonu aşkın su kuşuna sahip oluşu ile uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak nitelendirilmesi özelliklerini oluşturmaktadır.
Sahada ; başta flamingo, gri balıkçıl, angıt, suna, boz ördek, elmabaş, yeşilbaş, macar ördeği, kılkuyruk, turna, toy, kılıçgaga, incegagalı, martı, gülen sumru, bataklık kırlangıcı, akgerdan yağmurcun, büyük yağmurcun, mahmuzlu kızkuşu, kızılbacak olmak üzere toplam 167 tür su kuşu bulunmaktadır.
 
Cevap: Kırşehir

Terme Kaplıcaları’nı Geziyoruz…



Yeri: Kırşehir belediye sınırları içerisinde yer alır.

Suyun Isısı: 40oC -56oC

PH Değeri: 6,2

Özellikleri: Bikarbonatlı, Klorürlü, Kalsiyumlu, Sodyumlu, Sarbondioksitli, Florürlü bir bileşime sahiptir.

Yararlanma Şekilleri: İçme ve banyo kürleri

Tedavi Ettiği Hastalıklar: Romatizma, kalp ve kan dolaşımı, kadın, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası rahatsızlıklar ile eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara olumlu etki yapar.

Konaklama Tesisleri: 200 yataklı 3 yıldızlı otel mevcuttur.
Kırşehir merkez Kuşdilli Mahallesindedir. İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidro Klimatolaji araştırma ve uygulama merkezinin Kırşehir Terme kaplıcaları ile ilgili fiziksel, kimyasal ve Biyoloji analiz raporu kaplıcanın maden suyu, kalsiyum, sodyum yüklü bikarbonatlı alkanit bir su özelliğinde olduğunu belirtmektedir. Bu özellikler dikkate alınarak kaplıca suyunun eklem romatizmaları, damar sertliği ve buna bağlı hastalıkların, felçlerin rehabilitasyonunda, vegatahlif sinir bozukluğuna bağlı yetersizlikler, sürmenaj, diyabet, gud ve şişmanlık ile gelen hastalıklar, karaciğer, safrakesesi, mide, bağırsak hastalıklarında, böbrek taşlarında, hipertansiyon, kronik bronşit gibi hastalıklarda tedavi edici özellikte olduğu doktorlar tarafından söylenmektedir.
Bu termal suların kullanıldığı iki tane Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgeli tesis bulunmaktadır. Tesisler Terme Kür Hotel ve Kaplıcaları ile Büyük Otel Terme’dir. Tesisler üç yıldızlıdır. ( Tel: 0 386 2121313-2144797 )
 
Cevap: Kırşehir

Kesikköprü Kervansarayı

kesikkopru.jpg

Kesikköprü Kervansarayı: (Cacabey Hanı) Kırşehir’in 23 km. güneyindeki Kesikköprü köyünde bulunan kervansaray ile yanındaki köprü, 1248 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kırşehir Emiri Nurettin Caca tarafından yaptırılmıştır. İki ayrı renkli taştan yapılmış olan taç kapısı, taş işçiliği ile dikkati çekmektedir.
 
Cevap: Kırşehir

Kırşehir’in Cami ve Türbeleri

Lala (Lale) Camii: İl merkezinde, Melik Gazi Kümbetinin hemen yanındadır. Caminin mimari tarzı, 13. yüzyılda kervansaray veya darphane olarak yaptırıldığı kanısını uyandırmaktadır.
Alaaddin Camii: Alaaddin Keykubat tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Camii şehrin ortasında bulunan kale üzerindedir, Selçuklu mimari tarzında yapılmıştır, 1893 yılında tümden yıkılarak Mutasarrıf Arif bey tarafından yeniden yaptırılmıştır. Kapısındaki işlemeleri taşların Melik Muzafferüddin Behram Şaha ait medresenin taşları olduğu sanılmaktadır. Camii kesme taştan yapılmıştır, tek şerefeli minaresi vardır.
Kapucu Camii : Osmanlılar döneminde Kapucu Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Şehir merkezinde bulunmaktadır.
Çarşı Camii : 1864 yılında Hüseyin bey adında bir kişi tarafından mescit şeklinde minaresiz olarak yaptırılmıştır. Kare planlı ibadet alanı ağaç bindirme tekniği ile yapılmış “ kırlangıç tavan” denilen çatı örtmektedir. İlgi çekici bu örtü sistemine sadece Erzurum ve Manisa’daki tarihi camii’lerde rastlanılmaktadır.
Türbeler: Aşıkpaşa Türbesi, Cacabey Türbesi, Süleyman Türkmani Türbesi, Muhterem Hatun Türbesi, Yunus Emre Türbesi yörede görülmeye değer eserlerdir.
Aşıkpaşa Türbesi: Kırşehir merkez Aşıkpaşa mahallesinde yer almaktadır. 13. yy.’da eserlerini Öztürkçe yazan ve Türkçe’nin zenginliğini savunan mutasavvuf halk şairi Aşıkpaşa bu türbede yatmaktadır. Türbe 1333 yılında Aşıkpaşa’nın yeğeni ve Eratna veziri Köse Peygamber Alaaddin Ali Şah Ruhi tarafından yaptırılmıştır. Türbe planı bir koridor ve mezarın bulunduğu kare bölümden ibarettir. Taç kapısına bu günkü Tıp rozetini andıran bordür çevrelemekte olup yana alınmış taç kapısının kavsarası istiridye nişi şeklindedir, tamamen mermerden inşaa edilen türbe Selçuklu mimarı sanatından sonra yeni bir mimari üslubun tek örneği olarak kalmıştır.
Melih Gazi Türbesi: 1240-1250 yılları arasında Mengücük oğullarından Melik Muzafferüddin Behram Şah adına eşi tarafından yaptırılmıştır. Türbe, köşeleri pahlı kare kaide üzerine sekizgen gövdelidir. Türk türbe mimarisinin orta asya çadır sanatından etkilendiği, hatta türbelerin kaynağının orta asya sanatı olduğu görüşünü kuvvetlendiren örneklerden birisidir. Şehir merkezinde yer almaktadır.
Kalender Baba Türbesi: Kırşehir merkeze bağlı Karakurt köyünde bulunmaktadır. Karakurt kaplıcasının yanındadır. Selçuklu hükümdarlarından Kılıçaslan tarafından 1135 yılında yaptırılmıştır. Türbenin bitişiğinde sonradan onarılan mescidi bulunmaktadır.
Fatma Hatun Türbesi: Kent merkezinde Yenice mahallede bulunmaktadır. 1266 yılında dönemin İlhanlı ileri gelenlerinden Hoca Aka Maatır tarafından Fatma hatun adına yaptırılmıştır. Türbe köşeleri üçgen pahlı, kare kaide üzerine sekizgen gövdelidir. Yapı düzgün kesme taşlarla inşaa edilmiştir.
 
Cevap: Kırşehir

Ahi Evran Camii ve Türbesi

resimgoster.aspx

1482 yılında, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran adına yaptırılan Cami ve Türbe, il merkezinde bulunmaktadır.Türbeye, cami içinden bir merdivenle çıkılmaktadır.Kırşehir il merkezinde yer almaktadır. Zaviye planlı mescit Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın türbesi ve zaviye- tekke olarak kullanılan mekanlardan oluşmaktadır.
 
Cevap: Kırşehir

Cacabey (Medresesi) Cami

f6ce16cf0561697965e2bcb6970f76ab.jpg

Kırşehir kent merkezinde bulunan medrese Selçuklu döneminde Kılıçaslanoğlu Keyhüsrev zamanında Kırşehir beyi Cacaoğlu Emir Nurettin tarafından 1272 yılında bir gözlem evi medrese olarak yaptırılmıştır. Eser sonradan camiye çevrilmiştir. Birkaç kez onarılmış olup minaresindeki mavi çiniler nedeniyle halk arasında “Cıncıklı” camii adı ile tanınmaktadır. Medrese kesme taştan yapılmış olup kare planlıdır. Kuzeyindeki giriş kapısı işlemelidir, yapıdan ayrı olan tuğladan yapılmış çinili ve tek şerefeli minaresi ilk önce gözlem yeri olarak kullanıldığını göstermektedir. Cacabey camiinin sol bitişiğinde Cacabey’e ait bir türbe bulunmaktadır, 1272 yılında kesme taştan yaptırılmıştır, kapısı lacivert üzerine beyaz çiniler ve yazılarla bezenmiştir. Pencere kenarları ise taş süslemelidir. Türbeye camii içerisinde bulunan bir salondan merdivenden geçilerek girilmektedir. Türbeyi içi çinilerle süslü olan ve içten kubbeli çokgen piramit biçiminde bir külah örtmektedir.
 
Cevap: Kırşehir

Kırşehir Müzesi

Kırşehir’in Tarihçesi
00096370.jpg

Son yıllarda yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar Kırşehir’de insan yerleşimlerinin M.Ö. 3. binde başladığını göstermektedir. Bu döneme ait çanak-çömlek parçaları Kırşehir höyüklerinden elde edilmektedir. 1930′lu yıllarda Türk ve İtalyan arkeologlar tarafından Kırşehir Merkez İlçesi’ne bağlı Hashöyük’te yapılan arkeolojik kazılar M.Ö. 3. bine ait çanak-çömlek kalıntılarını ortaya çıkarmıştır.
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]M.Ö. 2. binde Asur Ticaret Kolonileri Dönemi ve Hitit Döneminin başladığını görürüz. Kızılırmak kıyısından, Hirfanlı Baraj işletmesine getirilen iki öküz başı protomu Eski Hitit Dönemine ait sunak, Sevdiğin Köyü ile Kale Köy arasında yer alan Hitit yol yazıtı olarak bilinen hiyeroglif yazılı Malkayası ve yine Kaman Kale Höyük’te ele geçen mühürler, seramik mutfak eşyaları, resmi yapılara ait duvar tekniğiyle yapılmış binalar vs. Hitit Döneminin en önemli izleridir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Eski Hitit ve Geç Hitit dönemlerinden sonra, yine Eski ve Geç Frig Dönemi’nin yoğun yaşandığını mevcut arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarından öğreniyoruz. M.Ö. 550′de Anadolu tümüyle Pers hakimiyetine girmiştir. Kırşehir bu dönemle birlikte Kapadokya Bölgesi (Güzel Atlar) olarak ünlenen, Orta Anadolu tarihi içerisinde değerlendirilir. Perslerin Anadolu’yu sadece askeri işgal ile yetinmeleri nedeniyle Kırşehir’de bu döneme ait önemli yerleşim kalıntı ve buluntularına rastlanmamasına rağmen Kaman Kale Höyük kazısından Pers Dönemi mühürleri elde edilmiştir. Pers egemenliği M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’in ordularıyla Anadolu’ya gelip Persleri yenmesiyle bitmektedir. M.Ö. 333 yılında kurulan Kapadokya Krallığı döneminde otorite yetersizliği yüzünden Kırşehir ve yöresi yoğun baskı görmüştür. M.S. 18′de Roma İmparatoru Tiberius Kapadokya’yı resmen Roma’ya katmış ve eyalet durumuna getirmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Roma dönemi hem putperestliğin güçlü olduğu hem de Hristiyanlığın hızla yayıldığı bir dönemdir. Kırşehir’de bu döneme ait, Hristiyanlar’ın ibadet ve sığınmaya yönelik inşa ettiği 15 kadar irili ufaklı yeraltı şehri tespit edilmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yapılan tarih araştırmalarında Kırşehir’in Roma Döneminde bir ara önemli bir siyasi merkez olduğu, hatta kısa bir süre eyalet başkenti yapıldığı ortaya çıkmıştır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir’deki Bizans Dönemi konusunda fazla bilgi bulunmamakla birlikte, kalıntı ve buluntular Bizans Döneminin de yaşandığını göstermektedir. Merkez İlçe’ye bağlı Taburoğlu Köyü’nde Katolik ve Protestan mezhebine ait Hristiyanlar’ın bir arada ibadet ettiği, 10. yüzyıla ait Anadolu’daki ilk büyük köy kiliselerinden olan Üç Ayak Kilisesi ile Fakıl Köyü ve Temirli’deki kilise kalıntıları dikkat çekmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Selçuklu Dönemi Kırşehir tarihi, Kırşehir için olduğu kadar bütün Anadolu Türk tarihi için de oldukça önemli ve araştırılmaya değerdir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir’in kentleşmesi, 13. yüzyılın başlarında Selçuklu Döneminde başlamıştır. Erzincan’da Selçuklularla yaptığı savaşta yenilgiye uğrayan Mengücük Hanedanının emirlerinden Melik Muzaffererüddin Muhammed’e savaş sırasında gösterdiği sağduyu nedeniyle, 1228 yılında Kırşehir timar olarak verilmiştir. Melik Muzaffererüddin Muhammed Kırşehir’deki ikameti sırasında 1230′lu yıllarda Melik Gazi Medresesi’ni inşa ettirmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1240 yılında Kösedağ yenilgisiyle bütün Anadolu’yu işgal eden Moğollar Kırşehir’i yaylak ve kışlak haline getirmişlerdir. Kırşehir’de Moğolların uzun süren askeri varlığı bu kenti önemli bir siyasi ve askeri merkez haline getirmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1260′lı yıllarda Kırşehir emiri olarak atanan Nureddin Cibril Bin Cacabey Moğollarla kurduğu iyi ilişkiler sonucu Kışehir’de Türk döneminde ilk esaslı imar faaliyetini gerçekleştirmiştir. İlk astronomi medreselerinden biri olan Cacabey Medresesi’ni, Kızılırmak yanındaki Cacabey Hanı’nı ve bunun yanında pek çok irili ufaklı yapıyı inşa ettirmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]13. yüzyılda Anadolu Türk birliğini ve özellikle esnaf ve sanatkârını teşkilatlandıran Ahi Evran, Denizli, Konya ve Kayseri’den sonra Kırşehir’e gelerek çalışmalarını burada sürdürmüş ve Kırşehir’i Ahiliğin merkezi durumuna getirmiştir. Ahi Evran’dan sonra Kırşehir Ahiliğin merkezi olmaya devam etmiştir. Kırşehir’deki zaviyede alınan kararlar Azerbaycan’dan, Bosna-Hersek’e kadar geniş bir bölge üzerinde etkili olmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1293 yılında Mevlana’nın oğlu Sultan Veled tarafından Anadolu’da belli merkezlere Mevleviliği yaymak amacıyla elçiler gönderilmiştir. Kırşehir’e gönderilen elçi Şeyh Süleyman Türkmani’dir. Kırşehir’de bir tekke kuran Süleyman Türkmani, Mevleviliği burada yaymıştır. Cacabey’in Mevlana ile yakınlığı, Mevlana’nın Cacabey’e olan teveccühü mektuplarından anlaşılmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ayrıca Mevlana’nın oğlu Alaaddin’in, Konya’da Şemsi Tebrizi’nin öldürülmesi olayına adının karışması sonucu, Kırşehir’e ricat ettiği bilinmektedir. Bütün bunlardan Kırşehir’in Anadolu’nun önemli Mevlevilik merkezlerinden biri olduğu anlaşılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir’e bağlı bir köy olan Suluca Karahöyük’e gelen Hacı Bektaş-ı Veli, burada kendisine fikri yakınlık duyan pek çok insanı kabul etmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir 13. yüzyıldan, 15. yüzyıl ortalarına kadar Anadolu’nun en önemli siyasi, sosyal ve kültürel merkezlerinden biri olma özelliğini devam ettirmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]14. yüzyıl başlarında Anadolu’yu aydınlatanların başında gelen ünlü tasavvufçu Aşık Paşa 12 bin beyitlik Türkçe “Garibname” sini yazmıştır. Türkçeyi 1299 yılında resmi dil haline getirmek isteyen Karaman Oğlu Mehmet Bey’den sonra Aşık Paşa, Türk kültürüne sahip çıkmış, Türkçeyi yazı diline en iyi ve geniş biçimde sokmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir’de yaşamış olan Ferideddin Attar’ın “Mantık-ut Tayr” adlı eserini Türkçe’ye çevirmiş olan büyük mutasavvıf Ahmet Gülşehri’nin, Yunus Emre’den sonra gelen en büyük şair olduğu belirtilmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bütün bunların yanında, Yunus Emre’nin Kırşehir’de yaşadığı, öldüğü hatta mezarının Kırşehir’e bağlı Ulupınar Kasabası’nda Ziyaret Tepe’de bulunduğu söylenmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir Müzesi [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir Müzesi’nin ilk kuruluş çalışmasına 1936 yılında başlanmıştır. Yeni müzelerin kurulmaya çalışıldığı Cumhuriyet Döneminde tarihi eserler ilkin, Kırşehir’de halkın “Kale” olarak adlandırdığı Kale Höyük üzerinde yer alan Alaaddin Camii’nde toplanmıştır. Ancak sonraki yıllarda bu girişim unutulmuş ve devam etmemiştir. 1975′ te Kırşehir Valiliği’nce eski eserlerin korunması ve müze oluşturulması için “eski eser komisyonu” kurulmuş; 1980 yılında ise Kırşehir Müze Müdürlüğü tesis edilmiştir. İlk eser (sikke) envanter kaydı 1981 yılında yapılmıştır. Bu arada müzeye ait taşınmaz eserlerin tespiti ve tescili amacıyla arazi çalışmaları da başlatılmıştır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1985′te şehir merkezindeki İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü binasında 100 m²lik bir mekânda o yıla dek toplanan eserler sergilenmeye başlanmış ve 20 m²lik bir de depo oluşturulmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1986 yılında Kaman Kale Höyük arkeolojik kazısının başlamasıyla müzenin gelişimi hızlanmış ve aynı yıl ilk arkeolojik eser envanterine başlanmıştır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1993 yılında müze koleksiyonundaki eserler Kırşehir Kültür Merkezi’ndeki depolarına konmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir Müzesi’nin ziyarete açılması çalışmaları 1996 yılında hız kazanmıştır. Ziyarete açılan Kırşehir Müzesi’nde sikke, etnografik ve arkeolojik eser olmak üzere 3300′ün üzerinde eser mevcuttur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kırşehir Müze Müdürlüğü’nün arazi çalışmalarının sonucu 136 adet taşınmaz kültür varlığı tescil edilerek koruma altına alınmıştır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müze Teşhiri [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kültür Merkezi binasının içerisinde bulunan ve önceleri Güzel Sanatlar Galerisi olarak kullanılan bölümün alt katı Arkeoloji, üst katın büyük bölümü Etnografya Müzesi olarak 1997 yılında ziyarete açılmıştır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arkeolojik eserlerin büyük bölümü, bölgede yapılan kazı ve yüzey araştırmalarından özellikle Kaman-Kale Höyük ve Malkaya’dan getirilen eserlerden meydana gelmiştir. Arkeoloji bölümünde; Asur Ticaret Kolonileri Döneminden Osmanlı Dönemine kadarki kazı buluntuları sergilenmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Salonun bir köşesinde Roma Dönemine ait mermer eser grubu bulunmaktadır. Selçuklu Dönemi çocuk sandukaları ve mezar taşları ile başlayan İslâmi Dönem eserleri, sikke vitrinleri ile Osmanlı Dönemine kadar uzanmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzenin üst katının büyük bölümü etnografya bölümü olarak düzenlenmiştir. Burada Kırşehir’de ortaya çıkan Ahilik ve Ahi Evran’ın tanıtımı ile ilgili çeşitli eserlerin sergilendiği, Ahi Evran’a atfedilen başlık, mütteka, ahilik sancağı, ve Ahi fütüvvetnamesi ile şecerenamelerin yer aldığı üç vitrin bulunmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ayrıca Kırşehir halıcılığının temsil edildiği dokuma tezgâhı ve önünde halı dokuyan yöresel giysili kadın mankenin bulunduğu bir köşe oluşturulmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir diğer köşede ise, Kırşehir evindeki günlük yaşamdan bir kesitin görüldüğü sergileme yer almaktadır. [/FONT]
Kültür Merkezi
Tel : (0386) 213 33 91

Pazartesi dışında her gün 08.30-12.30/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 
Cevap: Kırşehir

Kırşehir Müzesi
Adres: Kültür Merkezi İçi - Kırşehir
Tel: (386) 213 33 91Ören yerleri
Mucur Yeraltı Şehri - Mucur İlçe Merkezi
D. İnlimurat Yeraltı Şehri - Merkez / D. İnlimurat Köyü
Çağırkan Kale Höyük: Kırşehir-Kaman karayolu üzerinde, Kaman ilçesine 9km.uzaklıktaki Çağırkan kasabasındadır.M.Ö.3000′den İslami Döneme kadar iskan görmüştür.



Merkez Kalehöyük: Şehir merkezinde bulunan Kalehöyük, milattan önceki dönemlerden itibaren günümüze kadar iskan görmüştür.



Hashöyük: İl merkezine 35 km uzaklıktaki Hashöyük’te yapılan kazılarda, Hitit Dönemine ait kalıntılar bulunmuştur.
Kalehöyük: Kırşehir kent merkezinde bulunan kalehöyük üzerinde yapılan yüzey araştırmalarında höyüğün M.Ö. 3000’den zamanımıza kadar kesintisiz iskan edildiği anlaşılmaktadır. Höyük üzerinde bir camii, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında inşaa edilen bir okul binası bulunmaktadır.



Mucur Yeraltı Şehri: Mucur ilçe merkezinde bulunan yeraltı şehri, M.S. 3. ve 4.yy.larda kurulmuştur. Yerden 7-8 m. derinlikte olan bu şehirde 42 oda, dehlizler, ahırlar, ibadet yerleri, gizli yollar ve geçitler ve havalandırma bacaları bulunmaktadır.
Dulkadirli İnli Murat Yeraltı Şehri: İl merkezine 58 km. uzaklıktaki Dulkadirli İnli Murat köyündedir. M.S.4-5.yy.’larda yapıldığı sanılmaktadır. Üç ana mekan ve bu mekanlara açılan 10 odadan oluşmaktadır.
 
Geri
Üst