Kitap yazmayı düşünür müsünüz?

Angel_tears

Yeni Üye
Üye
Kitap yazmayı düşünür müsünüz?
Hemen her yaz başı insanlar bana, bu yaz hangi kitapları okuyalım diye sorarlar. Ben de o sırada hoşuma giden kitaplardan birkaç tanesini öneririm. Sadece okumak adına bir kitabı okumanın sınırlı bir yarar sağladığını düşünüyorum.
Bir sorunun cevabını bulmak için bir kitabı okuduğumuzda bir kitabı daha derin ve ince ayar bir şekilde okuyoruz. Hele bir de bir kitabı okuyup o kitap üstüne bir şey yazacaksak o kitabı çok daha dikkatli ve eleştirel bir şekilde okuyoruz.

Dokuz kitap yazmış bir yazar olarak sayısız kitap okudum. Bu kitapların birçoğunu da bir seminer hazırlamak, bir makale yazmak ya da bir kitabın bölümünü hazırlamak için okudum. Bu tür bir okuma sayesinde de okuduklarımı ince ayar okudum. Bu arada bazı öğrenciler de ödev hazırlamak için kitap okuyabiliyor. Ancak ödevi en iyi şekilde hazırlamak gibi bir amaçları yoksa kitabı dip köşe okumak ve modelini çıkarmak gibi bir sonuç ortaya çıkmıyor.

Bugüne kadar arkadaşlarıma ya da danışanlarıma 30 kadar kitap yazdırdım. Açıkçası kitaplığımda en çok değer verdiğim kitaplar arasında yer alıyor bu kitaplar. Birçoğuna bir kafeteryada sohbet ederken "Neden bir kitap yazmıyorsun?" diye başlayan diyalogların sonucunda insanlar yazmaya başladılar ve bir süre sonra ortalama 1 yıl içinde bir kitapları oldu.

Bir insan çoğu zaman bir kitap yazmayı hayal bile edemiyor. Çocukluğumuzdan itibaren hayatımıza giren kitaplar, yazarlarıyla tanışamadığımız için insan üstü varlıklar tarafından kaleme alınmış gibi geliyor birçoğumuza. Küçük bir çocuğun böyle algılaması da çok normal. En son yazdığım "Okumayı Hızlı Öğreniyorum" isimli çocuk kitabını çalışan çocuklar, beni gördüklerinde çok şaşırıyorlar. "Sıra Dışı Yaşam Becerileri" isimli kitabımı okuduktan sonra benimle tanışan okurlarımın içinde heyecandan tir tir titreyenler bile vardı. Bu benden değil, yazarlara yüklenen ekstra anlamlardan kaynaklanıyor. Yazarlar da iki kaşı, iki gözü, iki kulağı olan sıradan insanlar. Yazarlar sadece odaklanmış, bir konuda uzmanlaşmış ve sonunda bir eser ortaya koymuş insanlar. Bunu şunun için söylüyorum herkes yazabilir. İnsanın ilk yazdığı kitabın da dünyanın en iyi kitabı olması gerekmiyor. Birçok yazar, ilk yazdığı kitabı ve kitapları sonradan beğenmez. Geçenlerde bir söyleşisinde Selim İleri ilk romanını beğenmediğini söylüyordu. Aynı şekilde Elif Şafak da.

Yaz geldi, bir hayal kurun şimdi. Sonbahar ya da yıl başında bir kitabınız yayımlanmış. Merak ettiğiniz ilgi duyduğunuz bir konuda bolca kitap okudunuz; kendi deneyim ve görüşlerinizle harmanladınız. İnsanların o konuyla ilgili deneyim ve düşüncelerini derlediniz. Mümkünse bir anket geliştirdiniz ve insanlara o anketi uyguladınız. Yeni enformasyon ürettiniz. Bunları kaleme aldınız. Kitap için bir içindekiler hazırladınız. Bu içindekilerde yer alan bölüm başlıklarını doldurmaya gayret ettiniz. Yazdıklarınızı dostlarınıza okuttunuz. Eleştirilerini kucakladınız. Beğendikleri yerleri geliştirdiniz. Beğenmediklerini çıkardınız ya da değiştirdiniz. Yazarken okur adayınızla empati kurmaya çalıştınız. Onun anlamasını kolaylaştıracak, ona mesajınızı daha iyi ulaştıracak bir kurgu oluşturdunuz. Tahmininizden uzun sürdü ama sonunda bir yayıncının kapısına gittiniz.

Bir araştırma-inceleme kitabı, güncel adıyla edebiyat dışı bir kitap yazmak, bir yazar adayı için bence daha iyi. Roman filan yazmak büyük iş. Ama bu da sınırlamasın sizi. Bir roman yazmak için bir sürü şey gerekir ama belki de bunların olmaması sizi daha yaratıcı kılar. J. K. Rowling'in ilk kitabı Harry Potter'dı. 2007 yılında bir emniyet mensubu bana kendi yazdığı romanı getirmişti. Günümüz Türkiye'sinde savcıların, politikacıların, gazetecilerin ve işadamlarının dahil olduğu uluslararası bir örgütün Türkiye'deki oyunlarını işleyen bir romandı. Romanı okuduktan 6 ay sonra romanın Türkiye güncelini projekte etmesi beni çok şaşırtmıştı.

Şimdi bir konu seçmek, o konuda bolca kitap okumak ve ilk kitabımızın hayalini kurmak için harika bir zaman. Kolay gelsin.
 
Geri
Üst