Mecazibden Yusuf Efendi (cok sevdigim bir Hikaye..)
Mecazibden Yusuf efendi, Hikayeler, Dini hikayeler, Dini hikayeler kisa
Mecazibden Yusuf Efendi
Vaktiyle mecazibden Yusuf Efendi naminda bir zat yalniz Persembe günleri keskül* elinde cikar, sira ile dükkanlarin önünde durur ve yalniz "eyvallah" diyerek keskülünü uzatir, bir sey verselerde, vermeselerde yine "eyvallah"'dan baska bir cümle sarf etmeksizin oradan uzaklasirmis.
Iste Yusuf Efendi mu'tadi olan o gün yani Persembe günü yine cikmi, bir magazanin önünde: "Eyvallah" diyerek durmus. Magaza sahibi birdenbire sert bir eda ile: "N'ala! Ekmegin adina lokma, paranin adina mangir uydurmus, eyvallah, illallah diyerek tutdurmus gidiyorsunuz, haydi bas bakalim!" demis.
Meczub* yine üslübunu bozmaksizin: "Eyvallah" diyerek yürümüs. O siradaki dükkanlari bitirdikden sonra, karsiki dükkanlarin önünde yine "eyvallah" diye dolasirken o esnada bir magazanin önünde bir dut tablasindan esnaf dut aliyormus. O karsi siradaki biraz evvel "eyvallah illalllah" diyen meczuba hakaret eden patron dut tablasinin önüne gelerek oda dut almaya hazirlanmis. Tam o esnada meczubda keskülünü dutcuya dogru uzatarak: "Eyvallah" der demez o biraz evvel hakaret eden patron: "Eeeh! Tadini kacirdin!" diye nasil eliyle keskülü vurmussa, keskülün zincirinin civisi meczubun dudagina batmis ve kanatmis. Meczub yine kemal-i sukunetiyle "eyvallah" diyerek yürümüs.
Patron o gece bir rüya görüyor. Rüyasinda: Gündüzün hakaret etdigi ve keskülüne carparak dudagini yaraladigi meczub zat karsisina cikiyor, bellinden bir ok cikararak tam kalbine nisan aliyor ve "Su bir" diye firlatdigi gibi ok tam adamin kalbinin üzerine saplaniyor. Meczub oku cekiyor, tekrar nisan aliyor: "Su iki" diye firlatiyor, yine kalbine saplaniyor, tekrar cekiyor: "Su üc" diye atiyor, yine kalbine saplaniyor. Dördüncü bir sefer oku sallayarak: "Sunuda basina atayimmi?" diyor, fakat sonradan "Haydi basin dursun" diyerek vazgeciyor.
Meczuba hakaret eden magaza sahibi, rüyada degilde sanki rü'yet aleminde imis gibi kalbine saplanan oklarin acisini hala hissederek heyecan icinde uyaniyor, hatta uyandikdan sonrada kalbinin sancisi epey bir müddet devam etdikden sonra sanci geciyorsada rüyanin dehsetinden dolayi icine cöken aci gecmiyor. "Herhalde dün o zata karsi yapdigim hakaretin bir cezasi olacak bu" diye düsünceli düsünceli isine gidiyor. Magazasindada zihni hep o rüya ile mesgul iken, ögle üstü birdenbire hitmetci kanter icinde kosarak magazaya geliyor: "Aman beyefendi büyük mahdum bey eve geldi, fena bir sekilde yigildi, acele bir vasita ile doktor getirin" diyor.
Patron rüya cikiyor galiba endisesi ile birkac doktor alarak sür'atli bir sekilde eve yetisiyorsada doktorlar hastanin nabzini ellerine alir almaz me'yus bir süretde dudaklarini birbirlerine bükerek hasta ancak üc bes dakika daha yasayabilecegini haber veriyorlar. Anne: "Evladim!" diye aglarken, babada gerideki iki cocugu icin aglamaya basliyor. Birkac dakika sonra, hakikaten büyük mahdumu dünyaya gözlerini kapiyor. Cenaze merasimi yapilip kabirden dönüldükden sonra, meczuba hakaret eden baba bu defa meczuba nerede bulurum diye fildir fildir dönmeye basliyor. Nihayet yerini ögreniyor, zavalli bircok para ile birlikde meczubun barindigi hücreye geliyor ve kendisinden özür diliyerek getirmis oldugu epeyce kabarik yekünlu parayi meczuba takdim etmek istiyorsada meczub-i ilahi tesekkür ederek keskülü gösteriyor ve "Bunun icinde bizim daha yedi günlük yicegimiz var" diyor, "o bitmeden biz bir sey almayiz, nafile yere israr etmeyiniz, paralari cebinize koyunuz. Biliyorum siz buraya büyük oglunuzun kabre yerlestirdikden sonra geldiniz, simdide geride kalan iki evladiniza meded umuyorsunuz. Bende sizin gibi müteessirim, fakat bir defa irade-i ilahiyye cikti önlenemez. Ancak size sabir ve kazaya riza göstermenizi tavsiye etmekden baska elimden hicbirsey gelmez. Evet, görmüs oldugunuz rüyada benim üc ok atarak kalbinize saplayisim: Kudretin üc evladinizida birbiri arkasina alacagina isaretdir. Binaenaleyh yarin ögle üstü ortanca oglunuz, öbür günde ikindi vaktinde kücük mahdumunuz ahirete gidecekdir. Rüyada "oku basiniza atayimmi?" diye sorup "haydi atmayayim" dememde: Sizinde biraz hasta olup sonra iyi olacaginiza isaretdir. Allah sabir ihsan etsin Keske dün yalniz hakaretle kalsaydinizda kesküle vurup dudagima saplamamis olsaydiniz. Cünkü siz keskülü vurup zincir dudagima saplandigi vakit ben kendimde degildim. Ben kendimde olmayincada ise mal sahibi yani Allah vaz-i yed etdi ve Onun cok gücüne gitdiginden hakkinizda böyle karar cikdi, artik önlenemez."
Ey hakikat yolcusu!
Onun icin ne yaparsan yap, AH ALMA, CAN YAKMA, GÖNÜL KIRMA VE SANA NE YAPARLARSA YAPSINLAR, CIRKIN YÜZÜN AYNAYA ZARAR VERMEDIGINIDE BIL..
*Keskül = Eskiden dervislerin veya dilencilerin kullandigi hindistan cevizi kabugundan veya abanozdan yapilmis canak.
*Meczub = Cezbedilmis. Ask-i Ilahi ile kendinden gecmis.
Alinti: Maneviyyat Bagcesi, Evliyaullah Sözleri, Arifler Sofrasi [Yazar: Semseddin Yesil]
Mecazibden Yusuf Efendi
Vaktiyle mecazibden Yusuf Efendi naminda bir zat yalniz Persembe günleri keskül* elinde cikar, sira ile dükkanlarin önünde durur ve yalniz "eyvallah" diyerek keskülünü uzatir, bir sey verselerde, vermeselerde yine "eyvallah"'dan baska bir cümle sarf etmeksizin oradan uzaklasirmis.
Iste Yusuf Efendi mu'tadi olan o gün yani Persembe günü yine cikmi, bir magazanin önünde: "Eyvallah" diyerek durmus. Magaza sahibi birdenbire sert bir eda ile: "N'ala! Ekmegin adina lokma, paranin adina mangir uydurmus, eyvallah, illallah diyerek tutdurmus gidiyorsunuz, haydi bas bakalim!" demis.
Meczub* yine üslübunu bozmaksizin: "Eyvallah" diyerek yürümüs. O siradaki dükkanlari bitirdikden sonra, karsiki dükkanlarin önünde yine "eyvallah" diye dolasirken o esnada bir magazanin önünde bir dut tablasindan esnaf dut aliyormus. O karsi siradaki biraz evvel "eyvallah illalllah" diyen meczuba hakaret eden patron dut tablasinin önüne gelerek oda dut almaya hazirlanmis. Tam o esnada meczubda keskülünü dutcuya dogru uzatarak: "Eyvallah" der demez o biraz evvel hakaret eden patron: "Eeeh! Tadini kacirdin!" diye nasil eliyle keskülü vurmussa, keskülün zincirinin civisi meczubun dudagina batmis ve kanatmis. Meczub yine kemal-i sukunetiyle "eyvallah" diyerek yürümüs.
Patron o gece bir rüya görüyor. Rüyasinda: Gündüzün hakaret etdigi ve keskülüne carparak dudagini yaraladigi meczub zat karsisina cikiyor, bellinden bir ok cikararak tam kalbine nisan aliyor ve "Su bir" diye firlatdigi gibi ok tam adamin kalbinin üzerine saplaniyor. Meczub oku cekiyor, tekrar nisan aliyor: "Su iki" diye firlatiyor, yine kalbine saplaniyor, tekrar cekiyor: "Su üc" diye atiyor, yine kalbine saplaniyor. Dördüncü bir sefer oku sallayarak: "Sunuda basina atayimmi?" diyor, fakat sonradan "Haydi basin dursun" diyerek vazgeciyor.
Meczuba hakaret eden magaza sahibi, rüyada degilde sanki rü'yet aleminde imis gibi kalbine saplanan oklarin acisini hala hissederek heyecan icinde uyaniyor, hatta uyandikdan sonrada kalbinin sancisi epey bir müddet devam etdikden sonra sanci geciyorsada rüyanin dehsetinden dolayi icine cöken aci gecmiyor. "Herhalde dün o zata karsi yapdigim hakaretin bir cezasi olacak bu" diye düsünceli düsünceli isine gidiyor. Magazasindada zihni hep o rüya ile mesgul iken, ögle üstü birdenbire hitmetci kanter icinde kosarak magazaya geliyor: "Aman beyefendi büyük mahdum bey eve geldi, fena bir sekilde yigildi, acele bir vasita ile doktor getirin" diyor.
Patron rüya cikiyor galiba endisesi ile birkac doktor alarak sür'atli bir sekilde eve yetisiyorsada doktorlar hastanin nabzini ellerine alir almaz me'yus bir süretde dudaklarini birbirlerine bükerek hasta ancak üc bes dakika daha yasayabilecegini haber veriyorlar. Anne: "Evladim!" diye aglarken, babada gerideki iki cocugu icin aglamaya basliyor. Birkac dakika sonra, hakikaten büyük mahdumu dünyaya gözlerini kapiyor. Cenaze merasimi yapilip kabirden dönüldükden sonra, meczuba hakaret eden baba bu defa meczuba nerede bulurum diye fildir fildir dönmeye basliyor. Nihayet yerini ögreniyor, zavalli bircok para ile birlikde meczubun barindigi hücreye geliyor ve kendisinden özür diliyerek getirmis oldugu epeyce kabarik yekünlu parayi meczuba takdim etmek istiyorsada meczub-i ilahi tesekkür ederek keskülü gösteriyor ve "Bunun icinde bizim daha yedi günlük yicegimiz var" diyor, "o bitmeden biz bir sey almayiz, nafile yere israr etmeyiniz, paralari cebinize koyunuz. Biliyorum siz buraya büyük oglunuzun kabre yerlestirdikden sonra geldiniz, simdide geride kalan iki evladiniza meded umuyorsunuz. Bende sizin gibi müteessirim, fakat bir defa irade-i ilahiyye cikti önlenemez. Ancak size sabir ve kazaya riza göstermenizi tavsiye etmekden baska elimden hicbirsey gelmez. Evet, görmüs oldugunuz rüyada benim üc ok atarak kalbinize saplayisim: Kudretin üc evladinizida birbiri arkasina alacagina isaretdir. Binaenaleyh yarin ögle üstü ortanca oglunuz, öbür günde ikindi vaktinde kücük mahdumunuz ahirete gidecekdir. Rüyada "oku basiniza atayimmi?" diye sorup "haydi atmayayim" dememde: Sizinde biraz hasta olup sonra iyi olacaginiza isaretdir. Allah sabir ihsan etsin Keske dün yalniz hakaretle kalsaydinizda kesküle vurup dudagima saplamamis olsaydiniz. Cünkü siz keskülü vurup zincir dudagima saplandigi vakit ben kendimde degildim. Ben kendimde olmayincada ise mal sahibi yani Allah vaz-i yed etdi ve Onun cok gücüne gitdiginden hakkinizda böyle karar cikdi, artik önlenemez."
Ey hakikat yolcusu!
Onun icin ne yaparsan yap, AH ALMA, CAN YAKMA, GÖNÜL KIRMA VE SANA NE YAPARLARSA YAPSINLAR, CIRKIN YÜZÜN AYNAYA ZARAR VERMEDIGINIDE BIL..
*Keskül = Eskiden dervislerin veya dilencilerin kullandigi hindistan cevizi kabugundan veya abanozdan yapilmis canak.
*Meczub = Cezbedilmis. Ask-i Ilahi ile kendinden gecmis.
Alinti: Maneviyyat Bagcesi, Evliyaullah Sözleri, Arifler Sofrasi [Yazar: Semseddin Yesil]
Moderatör tarafında düzenlendi:
