.Hürrem; Ben 1 gece değil, 1001 gece onun kadını olacağım. Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım, Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım. Hürrem: Çok yakın bu saray benim olacak. Bu haremdeki kadınlar hepsi önümde diz kıracak. Seni de benim Gaye Hatun yapıcak. Valide Sultan: Sen Süleyman’ın malısın Hürrem Sultan: Ben kimsenin malı değilim. İçimi yakan dudaklarına bir daha dokunabilirmiyim diye avazım çıktığı kadar Allah’a yalvarmaktayım. Benim yüzümden üzüntüye düştüyseniz kahrımdan perişan olup inim inim inlemek bana revadır. Gözlerime nasıl bir sihir etti felek, Göz yaşlarımı kan eğledi, ağlayışımı arttırdı felek. Aslanlar bile kahrımın pençesinde titreriken, beni bir gözleri ahuya aciz kıldı felek. Sümbül Ağa: Hay diliniz kopsun çeneniz tutulsun biri süklüm der buda sülpüL.. SÜMBÜL AĞA! Söyle ne var? Hürrem: Sülüman! Kanuni Sultan Süleyman: Hüremim.. Gülnihal: benim yüzüm çirkin ama senin kalbin çirkin.. Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem. Pargalı İbrahim: Duydum ki iyileşmek için çaba sarfetmiyormuşsunuz. Hatice Sultan: Kim için iyileşicem ? Pargalı İbrahim: Benim için sultanım.. Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı, Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim. Sultanım.. Siz karın altındasınız. Ve ben size ulaşamıyorum. Rabbim öyle bir gece yaşatmasın bir daha bana. Hürrem: Bugün seni feyste dürttüm, niye cevap vermedin? Sultan Süleyman: Seferdeydim sultanım. Mahidevran: Facebook Dürtmüşmüş, koskoca cihan padişahıyla nasıl konuşuyor böyle? Sultan Süleyman: Eee Mahidevran Sultan, Seni feysbukta arkadaş olarak kabul etmediğim için bu sitemin biliyorum. Mahidevran: Olur mu öyle şey sultanım, ne haddime! Korkaklar, savaş meydanından kaçanlar, pusu kurarlarlar paşa.. Kanuni Sultan Süleyman: Derhal geldiğin yere geri git. Kral’ın Layoş’u bul ve ona de ki; geliyor Sultan Süleyman Han! canını almak için geliyor. Allah’ım sana sığınıyorum. Dualarımı kabul et. Bu genç günahsız imanlı yiğit kullarını koru, rabbim rahmetini esirgeme üzerimizden, yarın gün doğduğunda zafer için sürelim atlarımızı. Malkoçoğlu Bali Paşa: Sadrazam paşaya iletin; Düşman süvarisini piyadeden kopardık elhamdülillah. Malkoçoğlu Bali Paşa: Yiğit bin gün yaşar, fırsat bir gün düşer! Bu sesler nasıl sustu? Yüreğimin gürültüsünü duyuyorum. Bu koku.. Gül kokusu duymak istiyorum. Kan, barut kokusu genizimi yakıyor. Toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın! Kazandın diyin. Mutlak zafer kazandın. Kanımız aktı toprağa.. Yandık hak aşkına küllerimiz savruldu.. Rüzgar esti.. Esiyor mu hala? Sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan. Nereye gittiniz? Duyun sesimi.. Yetiş yarabbi, durduramıyorum ölümü.. Öğleden ikindiye kazandık Mohaç Muharebesi’ni.. (29 Ağustos 1526) Kainatın en kısa zamanda kazanılmış en büyük zaferi olarak kayıt alacaklar. Bu senin zaferin Süleyman! İçimi bir kibir sardı.. Kainat bana sonra hangi zaferi işaret ediyor? İşaretleri takip et Süleyman.. İşaretleri.. Pargalı Damat İbrahim: Sultan Süleyman Han’ımızın iradesi karşısında Cihan dize geldi hünkarım. İçim kibirle doldu pargalı, bu hissi yenmeliyim. Yeneceğim. İdrak et Süleyman, unutma; tevazu içinde ol. Bütün şeref ve irade senin değildir. Rabbine şükret ve nefsine üstünlük verme. Zinhar kibre düşme.. Sen hakka karşı hayalı, halka karşı vefalı ol.. Vücudun, fikrin, zikrin ona ait sahibi sanma. Hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegane sanma. Nefsini öldür! Yoksa o seni öldürür. Kibrini yen Süleyman! Her Firevun’un Musa’sı, Her Şer’rin bir Nur’u vardır. İman et, hatırla.. Vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma.. İşte o zaman Cennet’in kapıları açılacak sana.. Vicdanın senin kıblendir Süleyman! Kaybetme..
