Mürşis_i Kamilin Lüzumu

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Mürşis_i Kamilin Lüzumu
Manevi yolda Mürşid-i Kamilin yardım etmesine lüzum olmadığına kail olan bazı kimseler vardır ki, kişinin kendi başına çabasıyla vuslatın, Allah'a (CC) vasıl olmanın mümkün olacağı fikrindedirler ve "Allah (CC) Hz.leri ile kul arasına girilmez, arada aracıya lüzum yoktur!" derler. Halbuki vasıtasız, yardımcısız vuslat mümkün değildir. Yolda tehlikeler çoktur ve bir kılavuza ihtiyaç vardır.


Her halde, Mürşid’in muavenetine (yardım etmesine) kat’i lüzum vardır. Alemlerin Sulltanı (SAV) Efendimiz Tasavvufu, Zikir Telkini’ni Yüce Rabbimizin Emriyle Cebrail (AS) dan almıştır.[1] Zikri Cehri (Aşikâre, sesli Zikir) İmam-ı Ali (KV) Hz.leri'ne Telkin etmiştir.[2] Zikri Hafi’yi de (Gizli Zikir) Ebu Bekir Sıddık (RA) HZ lerine Telkin etmiştir.[3]

Yüce Allah (CC) Hz.leri Resulü Azamı (SAV) Efendimizi Huzuruna, Mirac’a Cebrail (AS) vasıtasıyla davet etmiş, Kur’-anı Kerimi yine Cebrail (AS) vasıtası ile bize göndermiştir. Cebrail (AS) kendisine Mürşidlik yapmıştır. İnsanı Allah (CC) Hz.leri'nden uzaklaştıran ve günaha sürükleyen düşmanları vardır. Bunlar üç çeşittirler:

1. düşman, insanın kendi nefsidir.

2. düşmanımız da, şeytan aleyhillânedir.

3. düşmanımız ise, kötü arkadaştır.

Hazreti Peygamberimiz (SAV) Buyurur ki: “Bir kimse arkadaşlık ettiği kişinin huyunu farkında olmaksızın alır,onunla huylanır.”[4]

Zamanımızda bu üç düşmanımızın hileleri çok terakki etmiştir. Kendi kuvvet ve gayretimizle bu düşmanlarımızı yenemiyoruz. Bize büyük bir yardımcı lazımdır. 0 kuvvetli yardımcının sayesinde bu düşmanlardan kurtulabiliriz. Allahü Tealâ (CC) Hz.leri bizim bu durumumuzu bildiği için Peygamberimiz (SAV) in vefatından itibaren kıyamete kadar müslümanlara yardım edecek olan Mürşidi Kâmilleri gönderecektir.

Bunlar El Ulema-i Verasetül Enbiyalardır. Nefis düşmanlarına karşı biz de bunlardan yardım isteriz. Allah (CC) Hz.leri de bunları vazifelerini yapabilecek şekilde silâhlandırmıştır. Cenabı Hakk Celle ve Alâ Hz.leri Peygamberlerini (AS) nasıl ki her kötülükten mahsun ve muhafaza etmiştir, Alemlerin Sultanı (SAV) Efendimizin varisleri olan Mürşid-i Kâmilleri de her türlü korkudan, kötülüklerden muhafaza edip Mu’cizel beyanında (Kur’an-ı Kerim’de) onların hiç korkmayacağını, hiç mahsun olmayacaklarını, üzülmeyeceklerini müjde ile beyan etmiştir.[5]

Mürşid-i Kâmiller çok insanlar tarafından anlaşılmazlar, çünkü onlar sırlarını kendilerine ihsan edilen batıni İlimlerini hiç kimseye ifşa etmezler. Kendilerini insanlara ben şuyum diye açıklamazlar. Çünki onlar Levhi Mahfuzda Manevi vazife ile görevlendirilmişlerdir.

Aziz dostum! sen hesap günü gelmeden nefsini hesaba çekebilmek için bir Mürşid-i Kamil eteğine sarıl. Onlar Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin ve O’nun Resulünün (SAV) emirlerini yaşar ve yaşatırlar. Murad edeni maksuda erdirirler. Şeyh Safi (KS) der ki: “Bir kimse kalbini kötü huylardan temizlemeye niyet etse sonra Tasavvuf (tarikat)'a girse gece gündüz Kelime-i Tevhidle (Lailaheillallah) meşgul olsa ve kalbini temizleyemeden ölse, o kimseyi kabrine bıraktıkları zaman derhal hayattaki yaptığı zikirler gelir arkadaş olurlar. Kabrinde ona zarar ve azab verecek haşaratı yılan vs. azab ve işkence mahluklarını yakar, yıkar, mahvederler. Ol kişi selamete erer. O ne güzelliktir ki, onun cilvesi ruh ve gönül perdelerini yakar ve o ne nurdur ki, onun parıltısı iki cihanın karanlığını defeder. Bu nur yapılan zikrin nurudur. Sana gelir kabrinde arkadaş olur. Bir kişi vefat etse kabrinde oturur, bakar ki, yanında karşısında etrafında dolu kimseler var, bunları görünce sorar. “Size kim derler?” Onlarda derler ki, “Biz senin iyi ve salih amelleriniziz. Senden evvel geldik ki, sen burada yalnız kalıp ürkmeyesin.” Lakin o kabre kötü amelli birini koyunca yanına çirkin yüzlüler, korkunç sıfatlılar gelir. O kişi sorar, “Siz kimsiniz? Benden evvel buraya gelmişsiniz? “Onlarda derler ki, “Biz senin işlediğin yaramaz ve kötü amelleriz” derler.

Ey kul! Şu (Aleme gönderiliş) gayesini yaşamaya bak. Takvadan (Tasavvuf, tarikat) yolundan ayrılma. Yoksa kabir aleminde elem ve kederlere gark olursun. Raviler rivayet ederler ki, gelmiş ve gelecek bütün ümmetler bir yere toplanırlar. Hak Teala (CC) Hz.leri Cebrail’e (AS) emreder: “Git cehennem ateşini getir, şimdi gelmesi zamanıdır.” Cebrail (AS) varır der ki: “Ey cehennem! Cebbari Alem Allah (CC) Hz.leri seni istiyor.” Cehennem bu sözü işitince titreyerek der ki: “Yoksa beni azab mı edecek? Cebbarı Alem Allah Hz.leri acaba beni ne için ister?” Cebrail (AS) buyurur ki: “Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin seni istemesinin sebebi, dünyada rızıkları verildiği halde Allah’tan (CC) başkasına tapıp kulluk edenlere Peygamber ve Evliyalara itaat etmeyenlere nefsinin isteğine uyanlara azab etse gerektir. Seni onun için yarattı.” der.

Ey biçare kıyamet gününün nasıl bir gün olduğunu şimdiden bilip öğrenip, o günün hazırlığını yapabilmek için gayret et. Nebiler Nebisinin (SAV) sünnetine uymak, Resülullah (SAV) Efendimiz’in sünnetine uymayı, Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif’ler bildirmektedir.
 
Geri
Üst