Mutlu evliliğin sırları***
Mutlu evliliğin sırları
Melek hanım görücü usulüyle daha 16'sındayken evlendirilmişti. Eşi ondan 11 yaş büyüktü. Üç çocukları olan çift, evliliğin ilk dönemlerinde sorun yaşamadı. Ancak zamanla kayınvalide Melek hanımın evi de dahil...
Melek hanım görücü usulüyle daha 16'sındayken evlendirilmişti. Eşi ondan 11 yaş büyüktü. Üç çocukları olan çift, evliliğin ilk dönemlerinde sorun yaşamadı. Ancak zamanla kayınvalide Melek hanımın evi de dahil her şeye hâkim olmak istediğini gösterdi. Neredeyse karışmadığı şey yoktu. Melek hanım ilk dönemler sessiz kalmasına rağmen evliliğin
ilerleyen yıllarında açıkça çatışmaya girdi. Ancak bu durum sorunu çözmek yerine daha da büyüttü. Sorun eşine de yansıdı. Eşi tavrını annesinden yana kullanmayı tercih etti.
Uzlaşma bilmeyen eş sorun
Melek hanımın eşi Muhsin bey, 48 yaşındaydı. Kişilik yapısı olarak sorunlara çözümleyici bakamayan, genelde suçlayıcı olmayı seçen biriydi. Uzlaşmacı olduğu söylenemezdi. Hatta ne zaman Melek hanım kayınvalidesinden söz açmaya başlasa lafı eşinin ağzına tıkıyor, kimi zaman da bulunduğu ortamı terk-ediyordu. Problemleri görmek yerine inkâr
eden Muhsin beye göre eşi gereksiz yere sorun çıkarıyordu. Melek hanım ise her şeye rağmen sorunları çözmek için uğraşıyordu, ancak eşinin açıkça kayınvalidesini desteklemesi güç dengesini kendi aleyhine bozuyordu. Açık çatışmaya girmemeye, mesafe koymaya çalışan Melek hanım, sürekli başarısız oluyordu. Çünkü bir aile apartmanında yaşıyordu: Kayınvalidesi üst katta
oturuyordu. İstediği kadar mesafe koymaya çabalasın sürekli yan yana olmak çatışmayı körüklüyordu.
Evliliğinin tükenme noktasına getirdiği Melek hanım, 21 yılından geriye pek mutlu anlar hatırlamıyordu. Hatta evliliği üç kişi yaşıyor olmak onu depresyona girme noktasına getirmişti. Eş-dost sohbetlerinde durumun vahametini anlatıyor, çare arıyordu. Bir arkadaşı ona terapiste gitmeyi önerince bu konu üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başladı. Ancak eşini ikna etmesi kolay olmayacaktı. Eşine göre ortada bir sorun yoktu çünkü. Melek hanım uzun süren çabalar sonunda eşini ikna etmeyi başardı. Birlikte terapistin yolunu tuttular.
Boşanmaya hazırlık
Muhsin beyin sorunları görmezden gelen, durumu kötüleştiren tavrını terapist de gördü. Zaten Muhsin bey terapiste gitme konusunda gönülsüzdü. Bu gönülsüzlüğünü terapiyi keserek gösterdi. Melek hanım için ise artık durum dayanılmazdı ve tek başına gittiği terapistine boşanmak istediğini söyledi. Terapistine göre ise hem duygusal hem de ekonomik açıdan boşanmaya hazır değildi. Boşanma kararı almak kolaydı ama bugüne kadar Melek hanım ne bir işte çalışmış, ne de evinden ayrılmıştı. Şimdi kayınvalidesinin neden olduğu, eşinin de pasif davranarak körüklediği durum nedeniyle can havliyle boşanmak, daha doğrusu kurtulmak istiyordu.
Terapisti Melek hanıma bir yol çizdi. Zaman içinde sorunların çözümü için beklenecek, ancak bu yapılırken kendini hırpalamayacaktı. Bu arada Melek hanımın çocukluğuna yönelik var olan çatışmaları da çözüldü. Ancak sorunlara çözüm bulmak mümkün olmadı.
Boşanma fikri kafasında iyice olgunlaşınca evden ayrılıp oğlunun yanına gitti Melek hanım. Bir yandan torununa baktı bir yandan da yeni uğraşlar edindi ve kendine geniş bir çevre oluşturdu. Üç yıla yayılan bu sürecin sonunda artık boşanmaya hazırdı. Çünkü çalışabilecek durumdaydı.
Muhsin bey, her ne kadar güçlük çıkarsa da Melek hanım, 21 yıllık eşini ve evliliğinin açık ortağı olan kayınvalidesini hayatından çıkardı. Vicdanı rahattı. Çünkü evliliğini kurtarmak, sorunları çözmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Onun için şimdi geleceğe bakma zamanıydı.
'Annenizi değil eşinizi destekleyin'
Kayınvalideyle girilen çatışmalarda erkek tavrını eşinden yana koymalı. Gelinler de açık çatışmaya girmekten kaçınmalı
Psikiyatrist ve evlilik terapisti Doç. Dr. Armağan Samancı, kaynana dışında bekâr görümcelerin evililiklerde sorun yarattığını belirtiyor. Samancı, kadınlara kayınvalideleriyle açık çatışmaya girmemelerini ve kırmızı çizgiler belirlemelerini öneriyor.
Çiftlerin kendi aileleriyle nasıl bir ilişki kurması gerekiyor?
Ülkemizde iki kişi evlendiğinde aslında iki aile evleniyor. Aileler arasındaki uyuşmazlık çiftin arasındaki uyuşmazlığı kat be kat artırıyor. Çiftler kendi sorunlarını bırakıp ailelerle uğraşıyor. İstanbul metropol olmasına rağmen hâlâ kırsal kesim yapısı içinde yaşayanlar var. İstanbul'da aile apartmanları bulunuyor. Bu şekilde yaşayanlarda boşanmalar daha fazla. Çatışmaya girdiğinizde birbirinize yakınsınız ve dozu artıyor. Ailelerin çatışmasını önlemek, dengeyi kurmak, düzeni sağlamak için ana görev erkeğin. Çünkü kadınlar da-ha çok çatışıyorlar. Kayınvalide-gelin çatışması dışında bir de görümce fenomeni var ve bu pek bilinmez. Eşinizin evlenmemiş bir kız kardeşi varsa bu kayınvalideden daha büyük tehlikedir. Aile sistemi ağabey üzerine kurulmuşsa sorun artıyor.
Kadınlara ne önermek gerekiyor?
Açık çatışmaya girilmemeli. Kırmızı çizgileriniz olsun, çatışılması gereken yerde çatışın ama evinizın kapısı olsun, kilidi de sizde bulunsun. Mümkün mertebe her durumda çatışmayın. Kayınvalideniz anneniz değil, başlangıçtan itibaren hep bir mesafeniz olsun ve onu koruyun. En büyük sorunlar erkeğin pasifize olduğu durumlardır. Çünkü ne eşine ne annesine bir şey söyleyebiliyor bu erkekler. Oysa ki erkeğin tavrını eşinden yana kullanması gerekir. Kayınvalide sorunu daha çok iç içe yaşayan ve gelişmemiş toplumlara özgü. Bizim gibi ülkelerde hatta daha doğuda sorun daha büyük. Kayınvalide ana kraliçe, gelin onun hizmetkârı gibi görülüyor,
Sorunun kaynağı kayınvalide mi?
Bizde gelinler açık çatışmaya giriyor, depresif olunuyor. Bir grup, kızgınlığını kontrolde başarılı değil. Bir grupta da bir dönem sonra ADDD dediğimiz 'aşırı değerlenmiş düşünce durumu' oluşuyor. Yani kayınvalide takıntı halini alıyor. Problem azalmış olsa bile o bir takıntıdır artık. Kayınvalide lafı geçtiği zaman gelinin beyin dalgaları değişiyor.
Evlilikte riskli döneme girildiğinin işaretleri var mı?
Erkekte uzaklaşma olduğunda kadınlar bunu fark ediyor. Eleştiriler yoğunlaşmaya, eşi başkalarıyla mukayese etme başlarsa bu bir sinyaldir. Taraflar kendi yaşamlarını eşlerinden ve ailelerinden farklı koyuyorsa, dışarıya ilgi başlıyorsa, çatışma olup da çözülmüyorsa ve uzun sürüyorsa, çift evlilikleri ilgili sorunları çözemiyorsa, cinsellikte uzaklaşma başlıyorsa, özellikle birbirlerine dokunma bile rahatsızlık verici oluyorsa ciddi sorun.
Melek hanım görücü usulüyle daha 16'sındayken evlendirilmişti. Eşi ondan 11 yaş büyüktü. Üç çocukları olan çift, evliliğin ilk dönemlerinde sorun yaşamadı. Ancak zamanla kayınvalide Melek hanımın evi de dahil...
Melek hanım görücü usulüyle daha 16'sındayken evlendirilmişti. Eşi ondan 11 yaş büyüktü. Üç çocukları olan çift, evliliğin ilk dönemlerinde sorun yaşamadı. Ancak zamanla kayınvalide Melek hanımın evi de dahil her şeye hâkim olmak istediğini gösterdi. Neredeyse karışmadığı şey yoktu. Melek hanım ilk dönemler sessiz kalmasına rağmen evliliğin
ilerleyen yıllarında açıkça çatışmaya girdi. Ancak bu durum sorunu çözmek yerine daha da büyüttü. Sorun eşine de yansıdı. Eşi tavrını annesinden yana kullanmayı tercih etti.
Uzlaşma bilmeyen eş sorun
Melek hanımın eşi Muhsin bey, 48 yaşındaydı. Kişilik yapısı olarak sorunlara çözümleyici bakamayan, genelde suçlayıcı olmayı seçen biriydi. Uzlaşmacı olduğu söylenemezdi. Hatta ne zaman Melek hanım kayınvalidesinden söz açmaya başlasa lafı eşinin ağzına tıkıyor, kimi zaman da bulunduğu ortamı terk-ediyordu. Problemleri görmek yerine inkâr
eden Muhsin beye göre eşi gereksiz yere sorun çıkarıyordu. Melek hanım ise her şeye rağmen sorunları çözmek için uğraşıyordu, ancak eşinin açıkça kayınvalidesini desteklemesi güç dengesini kendi aleyhine bozuyordu. Açık çatışmaya girmemeye, mesafe koymaya çalışan Melek hanım, sürekli başarısız oluyordu. Çünkü bir aile apartmanında yaşıyordu: Kayınvalidesi üst katta
oturuyordu. İstediği kadar mesafe koymaya çabalasın sürekli yan yana olmak çatışmayı körüklüyordu.
Evliliğinin tükenme noktasına getirdiği Melek hanım, 21 yılından geriye pek mutlu anlar hatırlamıyordu. Hatta evliliği üç kişi yaşıyor olmak onu depresyona girme noktasına getirmişti. Eş-dost sohbetlerinde durumun vahametini anlatıyor, çare arıyordu. Bir arkadaşı ona terapiste gitmeyi önerince bu konu üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başladı. Ancak eşini ikna etmesi kolay olmayacaktı. Eşine göre ortada bir sorun yoktu çünkü. Melek hanım uzun süren çabalar sonunda eşini ikna etmeyi başardı. Birlikte terapistin yolunu tuttular.
Boşanmaya hazırlık
Muhsin beyin sorunları görmezden gelen, durumu kötüleştiren tavrını terapist de gördü. Zaten Muhsin bey terapiste gitme konusunda gönülsüzdü. Bu gönülsüzlüğünü terapiyi keserek gösterdi. Melek hanım için ise artık durum dayanılmazdı ve tek başına gittiği terapistine boşanmak istediğini söyledi. Terapistine göre ise hem duygusal hem de ekonomik açıdan boşanmaya hazır değildi. Boşanma kararı almak kolaydı ama bugüne kadar Melek hanım ne bir işte çalışmış, ne de evinden ayrılmıştı. Şimdi kayınvalidesinin neden olduğu, eşinin de pasif davranarak körüklediği durum nedeniyle can havliyle boşanmak, daha doğrusu kurtulmak istiyordu.
Terapisti Melek hanıma bir yol çizdi. Zaman içinde sorunların çözümü için beklenecek, ancak bu yapılırken kendini hırpalamayacaktı. Bu arada Melek hanımın çocukluğuna yönelik var olan çatışmaları da çözüldü. Ancak sorunlara çözüm bulmak mümkün olmadı.
Boşanma fikri kafasında iyice olgunlaşınca evden ayrılıp oğlunun yanına gitti Melek hanım. Bir yandan torununa baktı bir yandan da yeni uğraşlar edindi ve kendine geniş bir çevre oluşturdu. Üç yıla yayılan bu sürecin sonunda artık boşanmaya hazırdı. Çünkü çalışabilecek durumdaydı.
Muhsin bey, her ne kadar güçlük çıkarsa da Melek hanım, 21 yıllık eşini ve evliliğinin açık ortağı olan kayınvalidesini hayatından çıkardı. Vicdanı rahattı. Çünkü evliliğini kurtarmak, sorunları çözmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Onun için şimdi geleceğe bakma zamanıydı.
'Annenizi değil eşinizi destekleyin'
Kayınvalideyle girilen çatışmalarda erkek tavrını eşinden yana koymalı. Gelinler de açık çatışmaya girmekten kaçınmalı
Psikiyatrist ve evlilik terapisti Doç. Dr. Armağan Samancı, kaynana dışında bekâr görümcelerin evililiklerde sorun yarattığını belirtiyor. Samancı, kadınlara kayınvalideleriyle açık çatışmaya girmemelerini ve kırmızı çizgiler belirlemelerini öneriyor.
Çiftlerin kendi aileleriyle nasıl bir ilişki kurması gerekiyor?
Ülkemizde iki kişi evlendiğinde aslında iki aile evleniyor. Aileler arasındaki uyuşmazlık çiftin arasındaki uyuşmazlığı kat be kat artırıyor. Çiftler kendi sorunlarını bırakıp ailelerle uğraşıyor. İstanbul metropol olmasına rağmen hâlâ kırsal kesim yapısı içinde yaşayanlar var. İstanbul'da aile apartmanları bulunuyor. Bu şekilde yaşayanlarda boşanmalar daha fazla. Çatışmaya girdiğinizde birbirinize yakınsınız ve dozu artıyor. Ailelerin çatışmasını önlemek, dengeyi kurmak, düzeni sağlamak için ana görev erkeğin. Çünkü kadınlar da-ha çok çatışıyorlar. Kayınvalide-gelin çatışması dışında bir de görümce fenomeni var ve bu pek bilinmez. Eşinizin evlenmemiş bir kız kardeşi varsa bu kayınvalideden daha büyük tehlikedir. Aile sistemi ağabey üzerine kurulmuşsa sorun artıyor.
Kadınlara ne önermek gerekiyor?
Açık çatışmaya girilmemeli. Kırmızı çizgileriniz olsun, çatışılması gereken yerde çatışın ama evinizın kapısı olsun, kilidi de sizde bulunsun. Mümkün mertebe her durumda çatışmayın. Kayınvalideniz anneniz değil, başlangıçtan itibaren hep bir mesafeniz olsun ve onu koruyun. En büyük sorunlar erkeğin pasifize olduğu durumlardır. Çünkü ne eşine ne annesine bir şey söyleyebiliyor bu erkekler. Oysa ki erkeğin tavrını eşinden yana kullanması gerekir. Kayınvalide sorunu daha çok iç içe yaşayan ve gelişmemiş toplumlara özgü. Bizim gibi ülkelerde hatta daha doğuda sorun daha büyük. Kayınvalide ana kraliçe, gelin onun hizmetkârı gibi görülüyor,
Sorunun kaynağı kayınvalide mi?
Bizde gelinler açık çatışmaya giriyor, depresif olunuyor. Bir grup, kızgınlığını kontrolde başarılı değil. Bir grupta da bir dönem sonra ADDD dediğimiz 'aşırı değerlenmiş düşünce durumu' oluşuyor. Yani kayınvalide takıntı halini alıyor. Problem azalmış olsa bile o bir takıntıdır artık. Kayınvalide lafı geçtiği zaman gelinin beyin dalgaları değişiyor.
Evlilikte riskli döneme girildiğinin işaretleri var mı?
Erkekte uzaklaşma olduğunda kadınlar bunu fark ediyor. Eleştiriler yoğunlaşmaya, eşi başkalarıyla mukayese etme başlarsa bu bir sinyaldir. Taraflar kendi yaşamlarını eşlerinden ve ailelerinden farklı koyuyorsa, dışarıya ilgi başlıyorsa, çatışma olup da çözülmüyorsa ve uzun sürüyorsa, çift evlilikleri ilgili sorunları çözemiyorsa, cinsellikte uzaklaşma başlıyorsa, özellikle birbirlerine dokunma bile rahatsızlık verici oluyorsa ciddi sorun.
