Nice yıllara hüznüm

magical

Yeni Üye
Üye
Nice yıllara hüznüm
Bir sayı daha düşüyor sıfırlanmış ömrüme. Bir yıl daha büyüyorum kendime. Uçurumlara sürgün ediyorum düşsel kırıklarımı. Varlığımın üstünden bir yıl daha geçiriyor zaman. Yokluğuma bir adım daha yaklaşıyorum.Kendimden kilometrelerce uzağım. Kendime tam zıt yönde yabancı. Acı bir mutsuzluğun ortasından ellerim. Kurtaramıyorum. Ki kurtarmaya kalksam tüm acı mutsuzluklarda bulunur parmak izlerim.Yeni düşler büyütüyorum. Düşlerimi katledenlere inat. Masallarda büyüttüğüm düşlerime küçük gelenlere inat. Şimdi tüm masallardan kaçıyorum, aslımı oynamak için. Mutlu sonla bitmeyecek hikâyemi masalsı düşlerden gerçeğin içine hapsediyorum. Yine varlığım büyüdükçe yokluğumun sığınağına ilerliyorum.
Yeni bir gün doğuyor penceremden içeriye. Bense hep beklenenlerin gelmeyeceği öğretisi ile acı damlatıyorum içime. Önceme ve sonrama ağıtlar yakıyorum harf diliyle. Yalnızlığımın çözülmesi zor denklemleri içinde boğuluyorum. Hayatımda, hep çok şey sandığım insanların “hiçbir şey” oluşunun yükünü taşıyorum.Yine doğuyorum. Ve yine sen olmuyorsun. Beni anlamıyorsun. Büyük düşlerime küçük geldin “anne”. Büyük düşlerimin altında ezildin.
Baştan aşağı ölüme boyanmış bir doğumun failiyim. Doğdum mu öldüm mü anlayamadım. Sade bir susuş kadarım şimdi. Solmuş bir güz yaprağı kadar bitkin.“İyi ki doğdun”lara sığınmıyorum. İyi ki sini keşfedemedim henüz ömrün. Bir yıl daha büyüyorum. Bir yıl daha küçülüyor içimdeki neşe. Bir yıl daha satır arasına sıkıştırıyorum hayallerimi.

Binlerce salisenin üstünden geçiyorum. Gidiyor giden, göz yumuyorum. Zincire bağlı özgürlüklerin yamacındayım. Bir ayağım kaysa düşeceğim mahkûm cesetler üstüne. Tutan olmayacak bedenimi. Yine doğduğum gün öldüm bileceğim. Yanlış hayatlardan doğru bir son yazacağım günlüğüme. Günümü pembe düşlerle boyayacağım. Kara kâbuslar üstümden geçecek biliyorum. Kara mürekkepler yüzüme sıçrayacak, tüm mutlulukları kara görmem için.Kurtarın asimile olacak dünyamı!
Yine yabancı dünyaların içinde bulunuyor yerim. Yine yalnızım, yine…
Tanıdık bir ses değil geçmişim. Rüyalarımda bile yer bulmayan, bana uzak yüzler. “anne” sen bile tanımadığımsın. Yüzün sisler içinde kalıp kayıpları oynuyor benim sahnemde. Sana düşen bir söz yok, susman için girdin dünyama. Terk etmek için çaldın kapımı. Yabancımsın. En tanıdığım olman gerekirken; en tanımadığımsın. Bu gün doğum günüm “anne”. Söylesene aklının bir yerlerinde var mıyım? Hayatına almadığın yabancı bir yüzü hatırlar mısın? Koyu bir unutkanlığın ellerini tutuyorum. Seni unutmanın eşiğindeyim. Bir yıl daha geçiriyor zaman üstümden ve bir kez daha düşüyorsun gözümden.
Bir yıl daha üşüyorum yapayalnız. Bir kez daha doğduğumun ölüm yamaçlarında farkına varıyorum. Bu gün doğmuşum meğer diyorum. Bu gün doğmuşum meğer.
Nice yıllara hüznüm. Bende olduğun müddetçe usanmadan büyüteceğim seni…
 
Geri
Üst